Notes

Melanie Klein 'paranoid konumu' temel alan bu kuramı geliştirerek, psikozların ve buna ek olarak çağımızın psikopatolojileri olan kişilik bozukluklarını açıklanmaya çalışmıştır. Peki psikotikler neden kendilerini tümgüçlü veya tümgüçlülerin onlarla çatıştıklarını zannederler? Kuram bunu oral dönemdeki çocuksu bağımlılıkla açıklamış, anneye olan mutlak bağımlılığın bir şekilde aksamasıyla oluştuğunu söylemiştir.

Oral aşamaya saplanıp kalan kişiler: sahip olduklara insanlara biricik nesneleriymiş gibi davranırlar ve insanları iyi ve kötü olarak sınıflandırırlar. Bebeğin ilk üç ayı paranoid-şizoid evredir ve bu evrede saldırganlığını anneye yansıtmakta, kaçmak için ise şizoid savunma mekanizmalarını kullanmaktadır; üç ila altı ay ise depresif epizottur yani bebek iyi ve kötüyü nötralize edebilmeye başlamıştır. (Klein)

Büyüme olgunlaşma sürecinde yani ayrılma-bireyleşme dönemindeki yetersizlikler ve problemler psikopatolojiye yol açabilir. Anne 2-3 yaş ayrılma ve bireyleşme döneminde çocuğa güvene dayalı yeterli sevgi ve destekle onun ayrılmasına olanak sağlayamazsa bu durum yetişkinlikte kişilik bozukluğu vb. problemleri ortaya çıkartabilir. Bebeğin kendi ruh durum ayarını yaparken referans noktası seçtiği anne babası değişken ruh hallerinde olursa çocuk, kendisiyle ile etrafındakiler arasındaki dengeyi kuramaz, yoğun bir kaybetme kaygısı yaşar, kendisini kontrol etmekte zorlanır.

İnsanlar yetişkinlik yaşamları boyunca anne-baba-kardeş gibi önemli kişilerle kurmuş oldukları ilişkileri diğer insanlar karşısında da 'yinelerler'. Çocukken yeme-içme gibi ihtiyacımızın olduğu sevgi açlığı doyuma ulaşmamışsa çocukluk depresyonları da yaşanır ve bu depresyonlar gelecek yaşantımızda da karşımıza çıkar. Ebeveynin sağlam olmayan cevapları güçlü bir kişilik oluşturamamıza sebep olmakta, böylece dürtüler benliğimizi adeta ele geçirerek bizi madde kullanımı gibi yollara saptırabilmektedir. Çocukluk yaşantımızda biriktirdiğimiz iyi anılar bizi sağlıklı yetişkinler haline getirir. Sonuç olarak: Ailesinde bozukluk olan bir çocuğun kendine değer vermeyen, ötekilerle olan ilişkilerini bozan ve zihinsel gelişimi olumsuz etkilenen bir birey olacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Bir diğer deyişle bireyin kendisinden kaynaklanan sorunlar genellikle olumsuz erken çocukluk deneyimlerine uzanır.