Notes

Gelecek Nesli Ne Kadar Düşünüyoruz?

Karşı cinsi sadece beğendiğimiz için severiz çoğunlukla. Anlık mutluluklarla birbirimize bağlanır ve bunu "aşk" sanıp evliliğe kadar ilerletiriz. Karşısındakinin zekâsı umrumuzda mı? Kocaman bir HAYIR! Araştırıyor mu, kendini geliştiriyor mu, kitap okuyor mu.. Bunlar HİÇ umrumuzda değil. Çünkü sadece bedensel ilişki içerisinde ilerliyor. Gülümsemene aşık oldum diyene çok rastlarız ama zekâna aşık oldum diyene neredeyse hiç rastlamayız. Tabi sonrasında doğacak çocukların da nasıl olacağını az çok tahmin edebilirsiniz. İlişkilerindeki fotoğraflara bakınca sadece eğlence için beraber olduklarını, birbirlerini geliştirmek için pek de bir şey yapmadıklarını, iki satır okumaktan aciz insanlarla dolu ilişkiler yaşadıklarını gayet açık bir şekilde görebiliriz.
AVM'lerde giyim ve makyaj mağazaları ağzına kadar doluyken kitapçılarda bir avuç insan görebiliyoruz. Magazin, izdivaç gibi saçma sapan programları ağızlarının suyu akarak izleyen milyonlarca insan varken belgesel izleyen, bilgi almak isteyen insan sayısı da bir o kadar az..
Ama dikkat (özellikle beyler):
Daha önceki araştırmalarda zekanın babadan geçtiği düşünülüyordu. Ancak, son yapılan araştırmalarda zeka genlerinin X kromozomlarında bulunduğu, söz konusu X kromozomlarından kadınlarda iki, erkeklerde ise bir adet bulunduğu ifade edildi. Zeka genlerinin şifreleri sadece X kromozonunda bulunurken Y kromozonunda ise zeka genlerinin izine rastlanmıyor. Yani baba hiçbir zaman aktaramıyor.. Bu kadarcık bilimsel bilgiyi bile kavrayamayacak o kadar insan var ki.. :/ (Sözlerimi çarpıtmaya hazır da bi o kadar insan var, eminim.)
Eğer sağlıklı bir nesil istiyorsak güzellikten çok önce karşımızdakinin zekasına bakmalıyız. Mantıklı karar veren bireylerin ilişkisi zaten çok daha sağlıklı olur.
O yüzden lütfen bol kitap okuyun özellikle bilim üzerine. Geleceğin Finlandiya'sını kurmak bizim elimizde!