Notes

Matthew Silver, aslında hayatı normalin dışında olan bu Amerikalı her insan gibi çok zor zamanlar geçirmiştir. Hiç bir zaman tek işe yönelmemiştir tabi kardeşi Andre ile beraber. İkisinin hayatında olaylar her zaman güzel başlamış ve kötü bitmiş, aslında kötü bitmiş denilmez tamamen BERBAT ve alabilecekleri en büyük zararı alıp bitirmişlerdir.

Matthew ve Andre daha önce California'da yaşarken ve gerçekten maddi olarak güzel bir hayat yaşarlarken Matthew 19 yaşındayken ve Andre 18 yaşındayken Angeles'a yerleşmişler. İki kardeşin ailelerini bırakıp Angeles'a gelme sebebi ise "okumak" olmuş. Tabi okudular mı? Orası biraz meçhul. Okula gittiler ama okumadılar, maddi olarak yüksek okullara girmelerine rağmen en sonunda eğitim hayatlarını bırakmışlar. O kadar zenginliğin içinde babalarına karşı gelip, tamirhaneye girmişler ve çalışmaya başlamışlar. İşte aslında bütün hayatları buradan sonra değişmiş.

Tamirhane Angeles'ın en gözde yerlerinden birisi, burada çok arkadaş ve çevre yaptılar. Angeles'taki Jocks arkadaş grubu ile tanışmaları da buranın sayesinde oldu. Orada işe başlayan sıradan çırak Matthew ve diğer sıradan çırak Andre, biriktirdikleri para ile araba hayallerini gerçekleştirmiş. Araba konusunda bir-çok şey öğrenmişler ama tabi bu Jocks denilen zengin züppe grubu ile takılmaya başladıklarında işi bırakmışlar ve tekrar babalarına para için yalvarmışlar. Bu grupta sıkı dostluklar kuran ve sürekli partilerde takılan kardeşler, bir gün kendilerini pisliğin içinde buldular.

Şehirdeki zenginlikleri, gösterişli araçları, parti, yarış gibi bir-çok şeyiyle ün kazanmaya başladılar. Peki bu onlar için bir avantaj yada güzel bir şey mi? Tabi ki güzeldi, taa ki Amerika'nın İtalyan mafya koluyla tanışana dek. Güzel paralar kazanan kardeşler artık Jocks'a ihtiyaç duymamaya başladı zaten Jocks'ta dağıldı. İki kardeş hayatlarına sokak yarışları düzenleyerek devam etti, bu sırada Matthew şarkı yazmaya ve söylemeye başladı. Bir-kaç tane şarkı çıkarttı ve cebindeki parasıyla yaptığı reklamlar onun için avantaja döndü.

Bir-gün Vegas'ta düzenledikleri sokak yarışını izlemeye gelen saygın İtalyan mobsterlerinden Santino Badalementi ile tanıştılar. İşte bu adam bu iki kardeşin başına çok iş açtı. Onları tamamen tuvalet kağıdı gibi görüp, kardeşleri kullanmaya başladı. Riskli pis işlerini her zaman bu şanssız kardeşlere yaptırdı. Onlara yüzlerce vaatte bulundu. Vaatler gerçekleşti mi sizce? TABİ Kİ HAYIR!

Santino'nun işlerini halleden kardeşlerin peşinde bu sefer yahudi bir p*ç vardı. Bu yahudinin, kardeşlerden istediği ise Badalementi'nin ölümüydü. Ne yapacaklarını şaşıran kardeşler, bir gün Badalementi'nin kapısına dayandı ve onun işlerini artık yapmayacaklarını söylediler. Peki Badalementi bu kadar işini yaptırdığı ve herşeyini bilen bu iki avanak kardeşe ne yapar? Tabi ki öldürmeye çalıştı. Yanından kurtulabildiler bu nasıl mı oldu? Gerçekten anlatması zor o yüzden devam ediyorum.

Neyse işte, bunu söyleyip elinden kurtulmayı başardı Andre ve Matthew. Kurtuldu ama önceden sadece yahudiler problemdi, şimdi ise yahudiler ve İtalyanlar. Nasıl bir iş bu? Düşünsenize sıradan gençlik grubunda takılan hatta ondan önce tamirhane de çalışan iki çırak. Şimdi ise bu iki kardeşin peşinde 2 tane mafya, birisi İtalyanlar ve diğeri acımasız Yahudiler. Andre ve Matthew tamamen kaçak hayatı yaşadılar, en sonunda bir karara vardılar ve en mantıklı olanı, canlarını kaybetmemek için en mantıklı olanı buydu.

Bu mantıklı olan şey ne? Matthew ve Andre Dillmoreye taşındı, tabi ki planları bu değildi. Bütün mal varlıklarını satarak paraya çevirdiler. Bu parayı sağlam bir kanal ile saklayarak bir soygun planladılar. Aslında pek planlı değildi, planları bu soygundaki parayı da alıp, "soygunu biz yaptık" diyip tutuklanmaktı. Nasıl bir plan ki bu? TAM BİR SALAKLIK DİMİ? Ama değil işte, eğer iki mafya sizin peşinizdeyse ölmemek için en iyi yol ya ölmeniz, ya da hapise girmeniz. Peki bu BÜYÜK mafyaların hapiste bu iki kardeşi öldürmeyeceği ne malum? Tabi ki belli değil ama hapise girdiklerinde bunca parayı konuşturacaklar ve içeride otoritelerini kuracaklardı ki dediklerini de aynen yaptılar ve bu plan işe yaradı.

5 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldılar. Tamamen hayattan bezmiş bir şekilde hapiste yaşamaya çalıştılar. Hapise girdikten yaklaşık 1 yıl kadar falan sonra Yahudiler ile İtalyanlar arasında silahlar konuşmaya başlamıştı. İlk kanı Yahudiler akıtarak Santino Badalamentiyi öldürmüşlerdi. Bu soğuk savaş sırasında zaten bu iki salağı umursayan yoktu.

Herneyse, 5 yıl 3 ay sonra hapisten çıktılar. Kanal ile sakladıkları 1 milyon dolardan kalan sadece 200 bin dolardı çünkü kanal dedikleri bu kardeşleri dolandırmıştı. Onları korumak için 800 bin dolar harcadığını söylemişti. Küsüratları hesaplayamıyorum bile. Gene de bunları bir kenara atıp, yaşadıkları için şükrettiler. 200 bin dolar ve kasabada bir evleri vardı başka hiçbir şeyleri kalmamıştı. Herneyse artık güzel bir hayat kurup, keyiflerine bakmaları gerekiyordu. Kasabada hayatlarına devam edip, bir süre hayat şartlarına alışmaları gerekiyordu. Hapiste gerçekten psikolojileri bozulmuştu ve kendilerine gelmeleri gerekiyordu bu iki kardeşin. Kasabada gündelik işlerde çalışmaya başladılar. Bu arada bir farklılık yaparak iki tane racing motor aldılar.

Tek sosyal aktiviteleri motorla şehir dışı turları yapmaktı ve gazlamaktı. Bu sırada karşılarına güzel bir motor tayfası çıkmıştı, Braxtonlar. Braxton motor tayfasının sosyal aktivitelerine katılmaya başladılar.