Notes

Tam hatırlamıyorum. 7. Yada 8. Sınıfa gidiyorum. Okulumuza yeni üniversiteden mezun olmuş bir ingilizce öğretmeni geldi. Senin kadar güzel biri. Her insanın çocukken aşık olduğu birileri vardır ya benimde ilk o sıradışı duyguyu yaşadığım kişi Ayşen öğretmen idi. Ama nasıl kaptırmışım kendimi varya. Evimiz okulun yanında idi. Teneffüs aralarında eve gidip gelirdim. Neyse Çarşamba sabahı ilk 2 ders ingilizce dersi. Bide perşembe öğleden sonra ki dersler ingilizce. sabah ve teneffüs aralarında sürekli öğretmenler zilinin çalmasını beklerdim. İlk öğrenciler için zil çalar. Öğrenciler sınıfa girer. Sonra ise öğretmenler zili çalar. Onlarda sınıfa gider. Ben Ayşen hoca ile dersimiz olduğu zaman sürekli öğretmenler zili çalınca okuldan içeri girer öğretmenler odasında çıkışını bekler onunla sınıfa giderdim. Kapıdan sınıfa girince elini yukarıdan omzuma atar sıraya doğru gönderirken eli omzundan sırtıma doğru inerdi. Cihan'cığım yerine otur derdi. Sınıftaki herkes şaşkın. Şaşkınlıklarının sebebi benim 1 hafta önce onlara söylediğim yalandı. Sınıftaki herkese Ayşen hocaya anlattım herşeyi dedim. Onu sevdiğimi söylediğimi söyledim sınıfa. Oda karşılık veriyor dedim 😊. Her neyse 3-5 ay öyle geçti. İngilizceden dönem ödevim var. Hoca ile aram iyi olduğu için sonra yaparım sonra yaparım diye diye ödev verme zamanı çoktan geçmişti. Utancımdan o gün ingilizce dersine girmedim. Okul bitişi hoca çıktıktan sonra hemen arkadaşların yanına gittim. Gelmedim diye kızdı mı diye sordum. Onlarda gülerek evet Ayşen hoca seni sordu. Bide arkadaşlar Cıhana söyleyin yarın kundura ayakkabı giysin. Yakışıklı olup okula öyle gelsin dedi diye bana söylediler. Yani Ayşen hoca Cihan yakışıklı olsun güzel giyinsin öyle okula gelsin demiş. Çocuk aklı ya ben kendi kendime hayaller kuruyorum. Diyorum kesin benim arkadaşlarım hocaya benden bahsetmiş oda aşkıma karşılık verecek diyorum. Dediği gibi kundura ayakkabı giydim. Saçlara jöle vurdum. O zamanlar saçım vardı böyle kel değildim. 😊 sabah oldu herzaman ki gibi yine öğretmenler zili ile okula gitmek için bekledim. Tam okul binasından içeri giricem Ayşen hoca bana doğru geliyor. Ama nasıl giyinmiş çok güzeldi. Yanıma geldi elime bir kağıt parçası tutuşurup bunu oku ben geliyorum dedi ve içeri girdi. Aklımı kaçırmak üzereyim. Yoksa bana aşkını itiraf eden bir yazı mı verdi. Hemen kağıdı açtım. Ama ingilizce yazıyordu. Gözüm hemen love like gibi ingilizce sevgi sözcüklerini arıyor ama nafile. Kağıtta ingilizce okul ağaç falan şeyler yazıyor. Neyse hoca müdür ve bikaç öğrenci okuldan çıkıp yanıma geldiler hadi belediye ye gidiyoruz dediler. Müdürün arabası ile belediye ye gittik. O zamanlar belediyenin fen İşlerindeki çevre düzenlemesi mimarı bir İngiliz. Yani okulumuza ağaç dikilsin diye ingilizce ricada bulunacaz. Ne umdum ne buldum. Herkes ingilizce okudu ben sinirden inadına türkçe konuşup ordan çıktım