NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

Destansı Kurtuluş Savaşı

Giriş

Türk Kurtuluş Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkması ve İtilaf Devletleri'nin işgali sonucunda, 1919-1922 yılları arasında gerçekleştirilen çok cepheli siyasi ve askeri mücadeledir. Bu savaşta, Batı Anadolu'da Yunan ordusuna, güneyde Fransız ordusuna, doğuda Ermenistan'ın kuvvetlerine, İstanbul rejimine sadık milislere, feodal güçlere ve ayrılıkçılara karşı savaşılmıştır. Yunan ve Ermeni kuvvetleri, savaş sırasında Türk halkına karşı katliamlar, yağmalar ve tecavüzler gerçekleştirmiştir. Savaş, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla sonuçlanmıştır.

Mustafa Kemal Paşa, Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan hoşnut olmayan ve ülkeyi kurtarmanın yollarını arayan IX. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. Bu dönemde İtilaf Devletleri'nin kontrolü altındaki bölgelerde çeşitli işgaller ve işbirlikleri yaşanıyordu. İngiliz kabinesi, Türkiye'nin parçalanmasının Müslüman coğrafyasında uyandıracağı huzursuzluğu göz önünde bulundurarak, Anadolu'nun parçalanmasını engellemek ve bölgeden İtalya ile Fransa'yı uzaklaştırmak amacıyla ABD mandası teklif etti. Bu süreçte Mustafa Kemal, halkı savaşa manen hazırlamak ve askerî direnişi örgütlemek için kongreler düzenledi. Kuvâ-yi Milliye ile yapılan gerilla savaşı tekniği güneyde Fransızlara karşı başarılı oldu. Doğu Cephesi'nde Kazım Karabekir komutasındaki XV. Kolordu, Ermeni birliklerine karşı başarı gösterdi ve Gümrü Antlaşması imzalandı. Batı Cephesi'nde ise Kuvâ-yi Milliye birlikleri Yunanları oyaladı.

Yunan Kralı Aleksandros'un ölümü ve eski kral Konstantin'in tahta geri dönmesi sonucunda Yunanistan tüm itilâf desteğini kaybetti. Bu gelişme üzerine Mustafa Kemal, Batı Cephesi komutanı Ali Fuat Cebesoy'u görevden aldı ve Batı Cephesini kuzey ve güney olarak ikiye böldü. Ülke çapında gerçekleşen 18 iç isyanın bastırılması düzenli ordunun üstünlüğünü gösterdi. İtalya ve Fransa, kralın geri dönüşü nedeniyle Yunanistan'a karşı Türkiye'yi destekleme kararı alarak Sevr'in gözden geçirilmesini talep ettiler. Bu talepler sonucu toplanan Londra Konferansı'na Türkiye de davet edildi ve Ankara Hükûmeti'nin ülke çapındaki otoritesi arttı. Yunanların Londra Konferansı'ndan bir yarar sağlayamayacaklarını anlamaları üzerine İkinci İnönü Savaşı gerçekleşti ve 1 Nisan'da Türklerin zaferi ile sonuçlandı.

Türk ordusu, Yunan birliklerini Anadolu'dan tamamen çıkarmak için Mustafa Kemal Paşa'nın liderliğinde 10 ay boyunca askerleri eğitti ve teçhizat ihtiyacını karşılamak için çaba gösterdi. 26 Ağustos 1922'de Büyük Taarruz başladı ve 30 Ağustos'ta Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nde Yunan birlikleri mağlup edildi. Yunan birlikleri geri çekildi ve Türk ordusu 9 Eylül 1922'de İzmir'e girdi. 18 Eylül itibarıyla Yunanlar Anadolu'dan tamamen çekilmişti. Türk ordusu Boğazlar ve İstanbul bölgesine yönelince, Çanakkale krizi denilen süreçte İtilaf kuvvetleri İstanbul'dan çekilmeye başladılar. Trakya'daki Yunan birlikleri de bölgeden çekildi. 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile fiilen biten savaş, 13 Ekim 1921'de imzalanan Kars Antlaşması ile Doğu Cephesi'yle sınırlı kalmıştı. 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile ise savaş topyekûn sona ermiştir.

Ekim 1918 - Mayıs 1919

1.Dünya Savaşından Sonra

Osmanlı'nın I. Dünya Savaşı'na Almanya ve diğer müttefikleriyle birlikte girmesi sonucunda, çeşitli cephelerde başarılı savunmalar ve bazı başarılar elde etmiştir. Ancak savaşın son aylarında çeşitli cephelerde yaşanan yenilgiler ve çöküşler, İttihat ve Terakki hükümetinin istifasına ve hükümet ileri gelenlerinin yurt dışına kaçmasına neden olmuştur. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasıyla Osmanlı hükümeti yenilgiyi kabul etmiş ve İtilaf Devletleri'ne istedikleri yerleri işgal etme yetkisi tanınmıştır. Bu süreçte Mustafa Kemal Paşa'nın liderliğindeki Yıldırım Orduları Grubu, çeşitli bölgelerdeki direnişleriyle dikkat çekmiş ve İstiklal Savaşı hazırlıklarına başlamıştır. Bu dönemde Kâzım Karabekir Paşa da Erzurum'da savaşa hazır tutulmak üzere 15. Kolordu'yu terhis etmemiş ve bu birliği savaşa hazır tutmuştur.

İstanbul'un İşgal Süreci

1918 yılı sonunda, İstanbul ve Çanakkale Boğazı bölgesi, yaklaşık 50.000 İtilaf askeri tarafından işgal edildi. 6 Kasım'da Boğazlar silahsızlandırıldı ve 7 Kasım'da işgal güçleri Çanakkale'den geçti. 13 Kasım 1918'de, İtilaf Devletlerinin 61 parça harp gemisinden oluşan bir donanma, mütareke şartları gereği İstanbul önlerine gelip demirledi. Bu donanmada 15 muharebe gemisi, 11 kruvazör, 29 muhrip ve 6 denizaltı gemisi bulunuyordu. Aynı gün, Boğazdan 11 harp gemisi ile Yunanların bir zırhlısı daha giriş yapmış ve toplam gemi sayısı 73'e ulaşmıştır. 13 Kasım'da İtilaf filosundan 2.616 Birleşik Krallık, 540 Fransız ve 470 İtalyan askeri olmak üzere toplam 3.626 asker İstanbul'a çıkarıldı. 23 Kasım 1918'de Ahmet İzzet Paşa yeni hükümeti kurdu. 9 Şubat'ta Hadisat gazetesinde Süleyman Nazif 'Kara Gün' başlıklı bir yazı yazdı. İtilaf Devletleri, Türk halkının tepkisini çekmemek ve işgalin haklılığını kanıtlamak için işgalin geçici olduğunu ve Padişahlık makamının kaldırılmadığını ilan etti. Ayrıca, çoğunluğu Britanyalılardan oluşan bir subay ve asker grubu meclisi bastı, halkın sesini keserek milliyetçi ve millî mücadelenin devamını sağlamak amacıyla milletvekillerini Malta'ya sürgüne gönderdiler. Bu sürgündeki vekillerin bir kısmı 1921'de, bir kısmı da 1922-1923 arasında Anadolu'ya döndüler.

Kuvay-i Milliye Ruhu

İttihat ve Terakki yönetimi, gizli bir teşkilat olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Anadolu ve Rumeli'de savaş sonrası bir direniş hareketi örgütledi. Bu direnişin amacı, doğu illerinin Ermenilere, Ege bölgesinde bazı yerlerin Yunanlara ve Adana yöresinin Fransa kontrolündeki Suriye'ye verilmesine karşı mücadele etmekti. Ayrıca, savaş yıllarında çeşitli yöntemlerle önemli servete ve yerel iktidara kavuşan İttihat ve Terakki yanlısı zümrelerin konumlarının korunması, savaş sırasında sürülen gayrimüslim Osmanlı vatandaşlarının geri dönmesinin önlenmesi ve bundan dolayı çıkabilecek karışıklıklar nedeniyle İtilaf Devletleri'nin olası müdahalesine karşı konulması amaçlanmaktaydı.

1919 başlarından itibaren Kuvâ-yi Milliye adıyla silahlanan bazı gruplar, Ege ve Karadeniz bölgesinde Rumlara, Güneydoğu'da ise Ermenilere karşı çatışmalara girdiler. Bu grupların çoğu 50 ila 200 kişilik düzensiz kuvvetlerden oluşmakta ve Teşkilat-ı Mahsusa üyesi olduğu bilinen kişilerce yönetilmekteydi.

1919 Şubat ayında İtilaf İşgal Kuvvetleri Yüksek Komutanı Edmund Allenby, Anadolu'da asayişi sağlamak ve henüz teslim olmamış olan Ali Fuat Paşa komutasında Ankara'daki 20. ve Kâzım Karabekir Paşa komutasında Erzurum'daki 15. kolorduların teslim olmalarına ikna edilmeleri amacıyla, Birleşik Krallık ordusunun Suriye cephesinde Türk kuvvetlerini kısa sürede nasıl yendiğini bilen üst düzey bir Türk komutanının özel yetkilerle donatılarak Anadolu'ya gönderilmesini önerdi. 15 Mayıs 1919'da "Anafartalar Kahramanı" ve "Yaver-i Fahri Hazret-i Şehriyari (Padişahın Onursal Yaveri)" Mirliva Mustafa Kemal Paşa, 9. Ordu komutanı ve Anadolu Genel Müfettişi sıfatıyla, padişah VI. Mehmet Vahdettin tarafından Anadolu'ya gönderildi.

İzmir'in İşgaliyle Başlayan Süreç

İzmir'in işgali, I. Dünya Savaşı sonrasında Paris'te toplanan uluslararası barış konferansının kararıyla ortaya çıktı. ABD başkanı Wilson bu öneriye önce kesinlikle karşı çıktı; ancak 25 Mart olayında daha esnek bir tavrı benimsedi. 7 Mayıs'ta Birleşik Krallık, ABD ve Fransa, Yunanistan donanmasının İzmir'e gönderilmesinde mutabık kaldı. İzmir'in işgali, Türk halkında var olan fakat yetersiz komutanlar yüzünden kullanılamayan mücadele yeteneği tekrar uyandırdı. Aynı zamanda İzmir'de kalan Türkler de işgalin getirdiği huzursuzluğa dayanamadı ve Anadolu'ya göç etti. Yunan askerleri telsiz hattı kurulumunda çalışıyor. İşgale karşı boyun eğmiş bulunan Ali Nadir Paşa yerde sürüklenerek tekmeleniyordu. Türk subayları "Zito Venizelos" diye bağırmaya zorlanıyor, ağır hakaretlere uğruyorlardı. İşgale karşı boyun eğmiş bulunan Ali Nadir Paşa yerde sürüklenerek tekmeleniyordu. Türk subayları "Zito Venizelos" diye bağırmaya zorlanıyor, ağır hakaretlere uğruyorlardı. İzmir kenti ile birlikte Ayvalık, iki kent arasındaki sahil şeridi, Çeşme yarımadası ve Belkahve'ye kadar İzmir'in hinterlandı da işgal edilmiştir.

Örgütlenme çalışmaları

1919 Mayıs başlarında Türk Barış Antlaşması'nın ertelenmesi, 15 Mayıs'ta İzmir'in işgali, ulusal tepkiye yol açtı. 23 Mayıs'ta Türkiye çapında büyük gösteriler düzenlendi. Mustafa Kemal, Amasya Tamimi'ni yayımlayarak ulusal bağımsızlığın önemini vurguladı. Erzurum ve Sivas kongreleri düzenlendi, Heyet-i Temsiliye kuruldu. Kasım ayında Adana, Antep, Maraş ve Urfa'nın Fransızlarca işgali üzerine başlayan direniş hareketi başarıya ulaştı.

Osmanlı Meclisi'nin açılması sonrası Misak-ı Milli süreci

Osmanlı Meclisi'nin açılması ve Mîsâk-ı Millî'nin kabul edilmesiyle Kasım 1919 - Ocak 1920 arasında önemli gelişmeler yaşandı. Genel seçimler sonucunda son Osmanlı Meclis-i Mebusanı oluşturuldu ve sadece Millî Mücadele yanlısı milletvekili adayları seçildi. Meclis, Mîsâk-ı Millî adıyla anılan “Ahd-ı Millî Beyannamesi”ni kabul etti. Ancak Mart 1920'de Meclis-i Mebusan da dâhil olduğu halde Babıali ve bütün hükûmet daireleriyle beraber İstanbul, Britanyalılar tarafından cebren ve resmen işgal edildi. Bu durumda Mustafa Kemal, Temsil Heyeti'nin başkanı olarak, genelge yayınlayarak Anadolu'da Osmanlı Kanunlarının yürürlüğünü engellemeyeceğini ve kanun dışında hiçbir işlem yapılmaması gerektiğini belirtti. Meclis 18 Mart 1920 tarihinde kendini feshettiğini açıkladı. Padişahın 11 Nisan 1920'de ikinci meşrutiyetin sona erdiğini açıklaması ile bir başka Meclis oluşturma yolunu kapatmıştır.

TBMM'nin Açılması

Osmanlı Meclisi'nin feshedilmesi, yeni bir kurucu meclisin açılmasını gerektirdi. Mustafa Kemal, "olağanüstü yetkilere sahip bir meclis" olarak tanımladığı Kurucu Meclis ve seçimlerle ilgili bir bildiri yayınladı. Seçimlerin yapılması için bu bildiri uyarınca, yurdun her yerinde seçimler gerçekleşti. 16 Mart 1920'deki baskından kurtulan milletvekilleri gizlice Ankara'ya geçtiler. Bu süreçte, Bolu, Düzce, Hendek ve Nallıhan gibi bölgelerde ayaklanma olayları yaşandı. Bu olaylar nedeniyle seçilen milletvekillerinin tamamının gelmesi beklenilmeden, Büyük Millet Meclisi'nin açılma hazırlıkları yapıldı. 23 Nisan 1920'de Ankara'da Mustafa Kemal Paşa önderliğinde toplanan Büyük Millet Meclisi, İstanbul hükûmetinin etkisini sınırlayarak fiilen Türkiye'nin yönetimini ele aldı. Mustafa Kemal, 24 Nisan 1920'de Meclis Başkanı seçildi.

Silahlı Mücadele Dönemi

Silahlı mücadele döneminde, Büyük Millet Meclisi'nin etkinlikleriyle Anadolu'nun temsil edildiği ve dış güçlerin bu temsilin dışında hiçbir barışın geçerliliğini kabul etmemesi amaçlandı. Aynı zamanda uluslararası destek ve yardım arayışlarıyla Sovyetler Birliği'nden mali yardım sağlandı. Bu süreçte Anadolu'nun çeşitli bölgelerindeki düzensiz direniş gruplarının tasfiye edilerek düzenli bir ordunun kurulması için adımlar atıldı. Bu süreçte, Türk ordusunun askeri olarak karşısına çıkacak bütün güçlerle baş edebilecek düzeyde olduğu kanıtlandı.

Cepheler

Doğu Cephesi

Türk-Ermeni Savaşı, Kâzım Karabekir'in liderliğindeki Türk kuvvetlerinin 1920'de Ermenistan'ı kesin bir yenilgiye uğratmasıyla sonuçlandı. Bu başarı, 3 Aralık 1920'de imzalanan Gümrü Antlaşması ile Türk-Ermeni sınırının belirlenmesine ve 16 Mart 1921'de imzalanan Moskova Antlaşması'na yol açtı. Bu antlaşmalar, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında uluslararası alanda tanınan İstanbul Hükûmeti'ne rağmen Ankara Hükûmeti tarafından imzalandı. Bu zaferle birlikte Türk Kurtuluş Savaşı'nın cephelerinden biri ortadan kalkmış ve Batı Cephesi'ne kuvvet ve silah kaydırılması mümkün hale gelmiştir.

Güney Cephesi

Türk-Fransız Cephesi, millî kuvvetlerin Fransız, Cezayir ve Ermeni askerlerine karşı verdiği savaşı kapsar. Birleşik Krallık Musul, İskenderun, Kilis, Antep, Maraş, Elbistan ve Urfa’yı işgal ederken, Fransızlar Adana, Mersin ve Osmaniye'yi işgal etmiştir. Molla Mehmet Karayılan'ın liderliğindeki millî kuvvetler, Fransızlara büyük kayıplar verdirmiştir. Maraş'ta Sütçü İmam'ın önderliğindeki mücadele sonucunda düşman şehri terk etmek zorunda kalmıştır. Urfa'da Ali Saip Bey tarafından teşkilatlandırılan Türk direnişi başarıyla sonuçlanmıştır. Fransızlar, 11 Nisan 1920'de Urfa'yı boşaltmıştır. Antep halkı 1 Nisan 1920'de Fransızlara karşı ayaklanmış, ancak 9 Şubat 1921'de teslim olmuştur. Fransa, TBMM ile Ankara Anlaşması'nı imzalayarak Güney Bölgesi'nden çekilmiştir.

El-Cezire Cephesi

El-Cezire Cephesi'nde, Birleşik Krallık'ın Musul'u işgal etmesi ve buna karşı bölgede yaşayan insanların direnişi söz konusudur. İngilizlerin modern silahlarıyla bastırdığı ayaklanmaların ardından, direnişçilerin dağlarda devam eden direnişi ve Derbent Muharebesi'nde Britanyalıların bozguna uğratılmasıyla devam eden süreç, Özdemir Bey'in kuvvetlerinin Britanyalılar tarafından mağlup edilmesi sonucunda geri çekilmesi ve çatışmaların sonucunda İran'a çekilmesiyle sonuçlanmıştır.

Batı Cephesi

Özdemir Bey'in birlikleri Birleşik Krallık ordusu tarafından mağlup edilmiş ve Özdemir Bey İran'a çekilmiştir. Ayrıca, 24 Ekim 1920'de başlayan saldırı, 11. ve 61. Fıkraların aynı anda harekete geçememesi, sis nedeniyle 11. Fıkra'nın ön hatlarında irtibat kurulmaması ve Çerkez Ethem'in kuvvetlerinin saldırıya olumlu katkıda bulunamamaları sebebiyle başarısız oldu. Bu durumun ardından Mustafa Kemal Paşa, 9 Aralık 1920'de Ali Fuat Paşa'yı görevden alıp Moskova'ya elçi olarak gönderdi ve Batı Cephesi'ni kuzey ve güney olmak üzere ikiye böldü. Ayrıca, Türk ordusunun İzmir'e girişi 9 Eylül 1922'de gerçekleşmiştir.

İsyanlar

1920 yılında Kurtuluş Savaşı sırasında çıkan isyanlar ve yağmacılık eylemleriyle mücadele etmek amacıyla İstiklal Mahkemeleri kuruldu. Ayrıca, Ağustos 1921'de Tekalif-i Milliye Kararları yayımlandı ve halk ulusal yükümlülüklerini yerine getirmeye teşvik edildi. Bu dönemde, bazıları Anadolu topraklarının bir bölümünde yeni bir devlet kurmayı amaçlayan, bazıları ise saltanat ve hilafet yanlısı olanlar tarafından çıkarılan isyanlar bastırıldı. Ayrıca, ülke içindeki Ermeni ve Rum azınlıkların dış destekli isyanları da önlendi.

Siyasi Müzakere Süreci

Bu dönemde Büyük Millet Meclisi'nin etkinlikleri, çizilen sınırların dünyaca kabulünü ve bu sınırlar içinde Cumhuriyet ile yönetilecek devletin ilanını kapsamaktadır.

Cumhuriyetin İlanıyla Taçlanan Zafer Süreci

Lozan Antlaşması, Türkiye'nin Mîsâk-ı Millî sınırlarının büyük bir parçasını kapsayan Doğu Trakya, Batı Anadolu, Güneybatı Kafkasya ve Kuzey Mezopotamya üzerindeki egemenliğini kabul ettirdi. Ayrıca, Türkiye İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının silahsızlandırılarak Türkiye başkanlığındaki uluslararası bir komisyonun yönetimine bırakılmasını da kabul etti. Antlaşma ile Türkiye'deki gayrimüslim azınlıklara uluslararası hukukun koruması altında bazı haklar tanındı. Türkiye'nin idari, hukuki, adli ve mali konulardaki bağımsızlığı onaylandı. Ekonomik ve siyasi kapitülasyonlar tamamıyla kaldırıldı. Ayrıca, antlaşmaya ekli bir protokolle, Türkiye'deki Rum azınlığı ile Yunanistan'daki Müslüman Türk azınlığın (bazı istisnalarla) zorunlu mübadelesine karar verildi. 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin ilan edilmesiyle Türkiye'nin yönetim biçimi "Cumhuriyet" olarak belirlendi ve Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı oldu.

     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.