Notes

"Korkma!"
Diye başlar İstiklâl Marşı. Türk Ulusu'nun yegâne simgelerinden biridir. Bir Türk için bayrak, ata, toprak ve millet ne kadar önemliyse, marş da en az bunlar kadar önemlidir.

Önce Tanrı'ya, sonra Türk Milleti'ne sonsuz güven duyan Mehmet Akif, yurdunun içerisinde bulunduğu bu karanlık günlerde Türk Milleti'nin yüreğini adeta gün ışığı ile doldurmuştur. Birinci Cihan Harbi'nde canını neredeyse teslim eden vatan toprakları, Ulu Önder Mustafa Kemal Paşa ve Türk Milleti tarafından başlatılan İstiklâl Harbi ile tam bir diriliş mücadelesi veriyordu. Bu diriliş mücadelesi her ne kadar silah ve teknoloji gerektirse de, inanç ve cesaret de son derece önemliydi. Bizler ki nice devletleri dize getirmiş Türk Ulusu olarak, bizleri göz göre göre kara prangalara vuran ölüm uykusu içerisindeydik. Halkın, savaşın kazanılacağına güveni pek yitmiş, yurt içinde türlü kötü fikirler ortaya çıkmıştı. Mehmet Akif, tüm bu fikirleri ışığıyla boğup, Türk Milleti'ne İstiklâl Marşı ile büyük bir güven aşılamıştır.

Yeni yeni kurulmaya başlanmış olan Türk Devleti, bir yandan savaş ile uğraşırken, bir yandan devletin tam manada devlet olabilmesi için gereken koşulları tamamlamaya çalışıyordu. Bu hususta yapılan çalışmalardan biri de elbette ki ulusal marş belirlemek olacaktı. İsmet İnönü, dönemin milli eğitim bakanına devletimizin bir ulusal marşı olması gerektiği hakkında fikirlerini beyan etti. Bakanımız, konu ile ilgili bir yarışma düzenledi. Yarışmanın üzerine para ödülü dahi kondu. Ülkenin dört yanından yüzlerce şiir, incelenmesi için heyete yollandı. Ancak pek fazla beğenilmediler. Aralarından altısı bir kenara ayrıldı. Heyet hâlâ bir arayış içindeydi. Dönemin Balıkesir milletvekili, Mehmet Akif'in yarışmada para ödülü olduğundan dolayı şiir yazmadığını öğrenince, Akif'i ikna etmek için kolları sıvadı. Hatta "Yarışma için ödül kaldırılmış" bile dedi. Akif, kısa sürede aruz ölçülüyle yazıp "Kahraman Ordumuz'a" ithaf ettiği şiirini tamamladı..

Akif'in şiiri seçici heyetin önüne sunuldu. Ardından kenara ayrılan altı şiir ile birlikte ordu komutanlarımıza gönderildi. Komutanların her biri İstiklâl Marşı'nı ilk sıraya koydular. Birinci belliydi... Sürekli alkışlarla kesilen İstiklâl Marşı mecliste okundu. 12 Mart 1921 günü oylama yapılarak, Türk Devleti'nin ulusal marşı olmasına kanaat getirildi...
Akif, kendisine zorla verilen parayı bağışladı. İstiklâl Marşı'nı "Milletimin eseridir." diyerek, tüm şiirlerini topladığı Safahat'e koymadı...

Ve Akif'in dudaklarından bir yüce millete yazdığı bu şiir için en son şunlar döküldü:
"Allah, bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın!"