Notes

adım İsmail Sivas'ın Bir Köyünde doğup büyüdüm ailem çiftçilik yapıyorlardı ben de askere gidene kadar yazları ailemin tarla işlerine yardım ediyordum kışları ise bizim buralarda pek bir şey yapılmaz Buralara kar yağdı mı 3-4 Ay yerden kalkmaz okul derseniz ben okumadım ortaokuldan sonra liseye yazıldım ancak lise 1'deyken bıraktım Okumak bir heves işi insanın içinde heves olacak bende yoktu o heves okumak yerine çalışmayı daha çok seviyordum askere gidene kadar tarla işleriyle uğraşarak zamanımı geçirdim askerlik yaşım gelince de Anamın babamın elini öpüp helalliklerini alıp Vatan borcunu ödemeye gittim acemi birliğini Bilecik'te yaptım Usta birliği için Van'a gönderdiler usta birliğinde Kadir isminde biriyle tanıştım çok yakın arkadaş olmuştuk iyi biriydi aynı ranzada altlı üstlü kalıyorduk Kadir askerlikte Can arkadaşım olmuştu askerlik bittiğinde sivilde de görüşelim diyerek vedalaştık ben askerdeyken Bizimkilerde boş durmamışlar Benim evlenip yuva kurmam için kısmet bakmışlar bizim köylü Hasan amca var onunda 3 kızı var ortanca kızının adı Gülşah Babam bir gün kahvede otururken konusunu açmış Hasan amca da bu konuya olumlu bakmış senin İsmail iyi çocuk Kısmetse ben bu işe razıyım demiş askerden geldiğimde Babam bu konuyu Bana da açtı babam bana bak oğlum Askerliği de Bitirdin artık evlenmenin yuva kurmanın zamanı geldi ben bizim köylü Hasan'ın kızı Gülşah'ı senin için düşündüm Hatta bunu Hasan'a da söyledim bu işe razı oldu sen de edersen hemen gidip isteriz görüşü sana dedi Baba Siz ne yaptınız ben askerdeyken Kendi kendinize gelin güvey olmuşsunuz dedim babam Gülşah iyi kızdır annesi babası bizim köylümüz yıllardır tanırız insanları Ama sen istemem dersen Tabii ki zorla evlendirecek halimiz yok dedi Tamam baba Askerden yeni geldim daha soluklanmadan evlenme mevzusunu açtınız Hele bir dinleneyim kafamı toparlayayım dedim bu konuyu kapatmıştım ama ben hala babamın söylediklerini düşünüyordum Gülşah'ı Zaten tanıyorum Aynı köylüyüz Ama bu güne kadar Gülşah'a hiç evlenme gözüyle bakmamıştım Ayrıca gülşahı çok uzun zamandır görmedim en son Askere gitmeden 6 ay kadar önce tarlada çapa yaparken görmüştüm aradan geçen zamanda Ne oldu güzelleşti mi çirkinleşti mi Bilmiyordum ertesi gün kahveye giderken Köyün çeşmesinin Başında Kızlar su dolduruyorlardı biraz daha yaklaştım baktım Gülşah da çeşme başında elinde ibrik su dolduruyor Gülşah geçen zamanda bayağı bir serpilmiş güzelleşmiş yemenisinin oyaları alnına sarkmış yürürken bile endamlı bir başka olmuş ben yoldan dönüp eve geldim Tamam baba gülşah'la evlenmeyi Ben de istiyorum Hadi hemen isteyelim kızı dedim dur oğlum öyle pat diye kız istemeye gidilir mi Ben Hasan'ı bulup konuşayım uygun bir gün kararlaştıralım gideriz dedi He baba sen gümbüğün her şeyi ayarla dedim Çünkü Çeşmenin başında gördüğüm Gülşah'ın güzelliği başımı döndürmüştü belirlediğimiz gün geldiğinde gittik istedik kızı babası Hasan amca verdi bana Gülşah'ı Bu işi fazla uzatmadan Kışa da kalmadan hemen nikah düğün yapalım dediler kış gelmeden biraz da alelacele bir şekilde evlendik gülşahla artık yuvamı kurmuştum daha güzel bir gelecek için daha fazla çalışmam daha fazla kazanmam gerekiyordu Hem yarın öbür gün bir de çocuğumuz olursa masrafımız da artacaktı Ancak geçen zamanda çiftçilik yapmak iyice zorlaşmış sürekli ilaca zaman Mazota zam gübreye zam ürettiğimiz mahsülden aldığımız para masrafları karşılamaya yetmiyordu iyice bunalıma girmeye başladım yok çark dönmüyor bu günün şartlarında çiftçilik imkansız baba dedim Babam da Üzülme Her şeyin bir çaresi vardır bakarsın Önümüzdeki senenin mahsulü çok iyi para eder dedi baba bırak bu fakir avuntularını hiçbir şeyin para edeceği falan yok senin emekli maaşın da olmasa açlıktan öleceğiz dedim bir çıkış yolu arıyordum ama bulamıyordum Bir kandil akşamı İstanbul'daki amcamın oğlu Kandilimizi kutlamak için aradı Vay Mehmet Amca oğlu ne yaptın Hiç sesin soluğun çıkmıyor dedim ne olsun İsmail İş güç koşturup duruyoruz işte Sen neler yaptın dedi Hiç sorma Mehmet aldığımız mahsulün parası mazotu gübreği karşılamıyor hep zarardayız dedim Mehmet de sen o zaman bırak bu ekip biçme işlerini gel şehre seni işe koyarız geçinip Gidersin dedi ben o günden sonra malım mülkü satıp şehre göçmeyi ciddi ciddi düşünmeye başladım bir gün babama baba ben tarlayı traktörü satıp şehre gitsem mi acaba dedim sen bilirsin oğlum ekmeğini nerede kazanacaksan oraya git Madem ekip biçmek para kazandırmıyor Sen de şehre git Bizi düşünme benim bir Emekli maaşım var o para anamla bana yeter dedi babamın da rızasını alınca tarla ile traktörü satışa çıkardım mallar babamın üstüne benden başka çocukları da yok babam satış için notere imza verdi traktör çok kısa sürede satıldı ama tarlaya alıcı bulamadık kimse Toprak almak çiftçilik yapmak istemiyordu Ben de satılsın diye tarlayı ederinin altında bir fiyata İlan Verdim fiyatta büyük bir indirim yapınca alıcılar aramaya başladılar tarla biraz ucuza gitti ama olsun sonunda malları elden çıkarmayı başardım tarlayla traktörden gelen para ile İstanbul'da bir apartman dairesi satın aldım köydeki eşyayı yükleyip karım gülşah'la beraber göçtük İstanbul'a istanbul’da sağa sola iş başvurusunda bulundum benim Amcaoğlu Mehmet bizim fabrikada forklift operatörüne ihtiyaç var forklift kullanabilir misin dedi Ben 12-13 yaşlarımdan beri tarlada traktör üzerinde büyüdüm forklift neymiş tek elimle kullanırım dedim Tamam o zaman bakanlığın açtığı meslek edindirme kursu var birkaç haftalık bir şey oraya git operatör sertifikanı al bizim patronla konuştum Sertifikayı alır almaz fabrikada işin hazır dedi Ben kursa gittim operatör sertifikasını alınca fabrikada forklift operatörü olarak çalışmaya başladım İstanbul'da evimi aldım iş buldum bütün düzenimi kurdum Artık rahat ederim diye düşünüyordum bir akşam yine internette sosyal medyada dolaşırken benim Askerlik Arkadaşım Kadir'in profiline rastladım Kadir'e özelden mesaj yazdım Kadir ben İsmail Askerlik Arkadaşım beni hatırladın mı dedim Vay Can tertip hatırlamaz mıyım Askerlik bitince hiç görüşemedik neler yaptın diye cevap yazdı Ben İstanbul'a yerleştim kardeşim yazdım o da bana Ben de İstanbul'da yaşıyorum pazar günü İşin yoksa görüşelim yazdı pazar günü öğlen Taksim meydanında görüşmek üzere anlaştık pazar günü bindim metroya Taksim'e gittim Kadir benden önce gelmiş uzaktan görünce bile tanıdım hemen gittim yanına sarıldık Vay benim can arkadaşım yıllardır ne yaptın oğlum dedim iş güç koşturuyoruz daha evlenmeye bile fırsat bulamadım sen ne yaptın dedi Ben evlendim oğlum yuvamı kurdum işimi buldum hayatımı bir düzene soktum dedim biz sohbeti iyice derinleştirdik en yakın arkadaşımı bulmuşum Bu akşam yemeğe bizdesin Bırakmam dedim İyi peki seni mi kıracağım dedi ben karıma telefon açtım Akşama en yakın askerlik arkadaşım yemeğe gelecek şöyle sofrayı Donat dedim Bütün gün gezip dolaştıktan sonra akşam olunca eve geldik arkadaşım Kadiri karım gülşah'la tanıştırdım Biz o akşam 7 kişi sohbet ettik saat gece yarısına yaklaşınca Kadir Ben artık gideyim Yarın iş var dedi Kadiri kapıya kadar uğurladım Kadir O günden sonra bize sık sık gelmeye başladı hemen hemen her hafta sonu bizdeydi benim haberim yokken karımla Kadir samimi olmuşlar Ben hafta içleri işime gidiyordum hafta sonları da Kadir Gülşah ben sohbetler edip eğlenerek günlerimize geçirmeye başlamıştık bir gün yine işten Eve geldim Kapıyı anahtarımla açtım Gülşah Aşkım ben geldim dedim hiç ses yoktu evde değildi herhalde Markete falan gitti diye düşündüm lavaboda Elimi yüzümü yıkadım oradan oturma odasına geçtim sehpanın üzerinde bir kağıt vardı kağıdı elime alıp okumaya başladım aynen şöyle yazıyordu İsmail nikahlı hocam Bu satırları sana yazarken çok zorlandım ama artık gerçekleri bilmenin zamanı geldi Sen çok iyi birisin çalıştın didindin beni aç bırakmadın açıkta bırakmadın bu güne kadar bütün yaptıkların için Hakkını helal et ama ben sana karşı duygusal olarak hiçbir şey hissetmiyorum Yani seni sevmiyorum hiçbir zaman da sevmedim Babam bir gün bana bizim köylü İsmail ile evleneceksin dedi Ben babama İsmail'i Sevmiyorum dedim babam sevgi de neymiş İsmail'den daha iyi kısmet mi bulacaksın dedi Yani benim fikrimi düşüncemi duygularımı önemsemeden beni sana Verdiler ben de babamdan çekindiğim için bu evliliği yapmak zorunda kaldım Kaderim buymuş Ne yapayım dedim İnan ki seni sevmek için çok uğraştım ama olmadı Gönül bu birini zorla sevemiyorsun Ben seni sevmesem de karın olarak kalmaya bu evliliği sürdürmeye razıydım ancak sen asker arkadaşın Kadiri eve getirip benimle tanıştırınca Ben Kadir'e aşık oldum Affet Beni Yüreğime söz geçiremedim Kadir de bana aşık olunca biz kaçmaya karar verdik ben bundan sonra boşanma davası açacağım Sen de mahkemede zorluk çıkarmada bu iş bir an önce bitsin Ne olur kusura bakma İsmail yazmıştı ben Bu satırları okurken yanaklarımdan gözyaşları süzülüyordu ben hemen Gülşah'ın Babasını aradım açtı telefonu İsmail oğlum Buyur dedi Gülşah benimle evlenmek istememiş dedim evladım başta istemedi Ama ben onu ikna ettim dedi Ne iknası kızı buna zorlamışsın Kızım beni hiç sevmiyormuş dedim kayınbabam sevgi de neymiş böyle antin kuntin şeyler Sonradan çıktı bir baba kızına kime uygun görürse kız Hiç Ses çıkarmadan kabul etmeli Biz Büyüklerimizden böyle gördük Ben Gülşah'a seni uygun gördüm dedi Ben öğrenmem gerekeni öğrenmiştim Gülşah'ın kağıda yazdıkları doğruymuş beni hiç sevmemiş babasının zoruyla evlenmiş Bundan sonra ne yapacağım derseniz Gülşah'a mahkemede zorluk çıkarmayacağım bir an önce boşanalım Madem beni istememiş Beni istemeyeni ben de istemem gitsin kimi istiyorsa onunla evlensin Ben de bundan sonra kendi yoluma bakacağım beni gerçekten seven bir kişi karşıma çıkarsa evlenirim babasının zoruyla değil kendi rızasıyla benimle evlenecek birini bulup yuvamı kuracağım