Notes

gigabyte ben seni seviyorum. açık ve net yani. hiç kelimeleri süslemeye, anlamı derinleştirip de gizemleştirmeye -ki açıkçası çok sevdiğim ve çok da sık yaptığım bir iştir kendileri- gerek duymadım. çünkü -nasıl derler bilirsin- farklı hissettiğim bir şey olduğu için diğerlerinden yapıca ve anlamca farklı kılmam gerekiyordu.

genel olarak bakarsak bahsedecek çok konu var. fakat burası yeri değil gibi duruyor. okuduğum kitaplar, izlediğim dizi ve filmler, hayattan gözlemlediğim tecrübelerin yaşama verdiği yetkiye dayanarak hikayenin kötü sonla bitmesi gerekiyor olduğunu hissediyorum. o halde ben ise bu hikayenin çaresizce yazılı senaryoyu oynaması gereken bir aktörüyüm.
aslında benim senaryoma göre -arzuladığım tasarı da diyebiliriz- iki aktörün de birbirlerine açılmasına gerek kalmadan, birbirlerini gördükleri andan itibaren anlasınlar, anlaşsınlar. çünkü o zaman adı aşk olmazdı. çok daha kutsal bir şey olurdu. öyle ki tanrılara misafirliğe dahi gidebilirdi yaratılan şey. işte bunca yıllık bu düşüncelerdir bana engel olan.

az önce de belirttiğim üzere bahsedecek çok konu var. fakat burası yeri değil gibi duruyor. bilemiyorum altan bilemiyorum. ölüme değinilebilir aslında. ölüm dediğimiz şey işin içine girince insan kaybeden balladından da, peyniraltı edebiyatından da nefret ediyor. öyle güçlü bir etkisi var kendisinin. demiş ya çaydamlı 'ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir ki?'
en üstün edebiyatçılar dahi ölüm karşısında ancak bir ufak bir çocuk ne kadar olgunsa o kadar olgun kalabilmiş. beşir fuad deneysel ölümü arzulamış, fikir güzel fakat pek başarılı olamamış. sergey yasenin'e intihar ettiği için tepkili olan mayakovski 'şu yaşamda en kolay iştir ölmek, asıl güç olan yeni bir hayata başlamak' demiş. işin ironik ve talihsiz yanı, ilerleyen senelerde mayakovski de kafasına sıktığı tek kurşunla can vermiş.
peki ölümün olduğu bu saçma yerde olduğumuza göre, seni neden seviyorum? nasıl olsa bir gün 'gidiyorum elveda' deyip yummayacak mı gözlerini herkes? bu sefer hakikaten: bilemiyorum gigabyte bilemiyorum.

biraz önce söylediğim gibi bahsedecek çok konu var. fakat burası yeri değil gibi duruyor.