Notes

15 mart 2016 üç akademisyenin tutuklanması :
akademisyenler niçin tutuklandı kardeşim açıklayayım size? ama lütfen dürüst olalım. ( kafası basmayanlar aynen devam edebilir-cehalet sanatına havale ediyorum onları.)

akademisyenler tutuklandı çünkü reise biat etmediler. can dündar niye tutuklandı biliyor musun?
akademisyenler de işte o sebeple tutuklandı. aynı zamanda ergenekon' da askerler, balyoz davasında rütbeliler, gazeteci ahmet şık, zaman gastesi yazarları, 17-25 aralık operasyonunu yapan polisler niye tutuklanmışsa, akademisyenler o yüzden tutuklandı...

cumhurbaşkanına hakaretten son bir yıldır yüzlerce insan niye tutuklandıysa akademisyenler o sebepten tutuklandı.

gel gelelim şu meşhur pkk destekçisi lafına, malum burada bize bile bunu reva görüyorlar. aslında /özünde kendi faşist mantıklarına göre doğruyu yapıyorlar,onu size aşağıda izah edeceğim.

en marjinal olanla özdeşleştirerek kurbanlarını daha kolay ortadan kaldırıyorlar. ses çıkaran eşittir pkk'lıdır kardeşim diyerek cinayetlerin tabanını, tutuklamaların çerçevesini çiziyorlar.

" her muhalif hareketi vatanın bölünme tehlikesi kategorisine , darbe girişimine bağlıyorlar. her muhalifi pkkyla özdeşleştirerek ya da paralel veya abuk subuk lobilere özdeşleştirip" milyonlarca insanı kandırıyorlar.

" hele vatanın bölünme tehlikesi tam bir zırhtır siyasetçiler için. bu ülkede tüm hukuksuzlukların temelidir. italya faşizminde" kızıl komünist, komünizm tehlikesi" diyordu duçe.

nazi almanyasında ötekiler "bozguncular, marksistler oluyor, pis hedefleri asil alman ırkını yozlaştırması olarak gösteriliyordu.

her iki ülkede diktatörlük bu yalanlar üzerinden kurulmuştur.

bugün türkiye' de bölünme tehlikesi tam olarak bu amacı ifade etmektedir. bölünme tehditi, bölücüler hak ve özgürlüklere karşı sağlam bir zırh, dayanıklı bir settir.

reisin terör tanımından anlaşılacağı üzere "onlar gibi olmayan herkes" silahsız terör örgütü" mensubudur. teröristtir.

bu kullanışlı zırh sistematik olarak hak ve özgürlüklere karşı, profesyonelce (italya-almanya faşist uygulamalarına birebir) kullanılıyor.

dolayısıyla akademisyenlerin tutuklama gerekçesi olarak akademisyenlerin pkk'yı desteklediği ya da hendek politikalarına övgü yaptıkları iddiası koca bir yalandır.

akademisyenler pkk sempatizanlığı yaptı, hendekleri ,terörü savundular diyorsunuz. yalan söylüyorsunuz.
gözümüze baka baka yalan söylüyorsunuz.

akademisyenler tutuklandı çünkü tek adam rejimine biat etmediler olacak önermenin aslı. bunun dışında yapılan tüm yorumlar abesle iştigal.

aynı zamanda 7 hazirandan sonra yapılan kandil operasyonlarından tut, zaman gastesine yapılan yağma dahil olmak üzere tüm hamleler aynı başlığın altında değerlendirilmelidir. can dündar'ın, erdem gül'ün tutuklanmasını da yine bu başlık altında değerlendirilmelidir.

başlık ne biliyor musunuz?

tek adam rejimine biat etmemek... tam olarak sorun bu. dolayısıyla bu rejime biat her kesim kendi çapında hafif/ağır bedeller ödüyor.

cizre, sur başta olmak üzere hdp siyasetinin temsil oranın yüksek olduğu ilçeler viraneye döndü, kent merkezleri suriye'ye olduğu gibi tank ateşlerine maruz kaldı çünkü pkk'lı gençler hendek kazdı derseniz yanılırsınız.

bu yine aynı başlığın altında tartışılması gereken bir tali sonuçtur.

dolayısıyla "seni başkan yaptırmayacağız diyen ilçeler ağır şekilde cezalandırıldı demek daha samimi olacak.

eğer öyle değilse, sorun tam olarak hendek kazılan mahallelerin hendeklerden arındırılmasıysa, hendek kazılmayan mahallelerin neden talan edildiğini biri bana izah edebilir mi?

eğer sorun hendeklerse, bu hendekler kaldırıldıktan sonra insanların buzdolaplarına tabak içerisinde bok bırakılmasını da birilerinin açıklaması gerekir.

eğer sorun pkk'lı çocuklarsa neden pkklı olmayan siviller vahşice katledildi.

eğer sorun pkk ve yps güçleriyse cizre sokakları güya pkk/ypslilerden temizlendikten sonra neden ülkücü/milliyetçi yazılamalar yazıldı duvarlara?

bu bir kaç polisin duygusal hareketi midir yoksa tam tersi milliyetçi oylara /mhp tabanına oynayan birisinin küçük oy hesabı mıdır?

doğuda görev yapan polislerin neredeyse hepsi akp ilçe örgütlerinde görev yapmış ,gençlik kollarında hizmet etmiş çocuklar.(bunlardan bazıları yargıç/savcı oldu)

neden bu çocuklar sedat peker gibi üç hilal/bozkurt sombollerini yoğun olarak kullandılar ve neden havuz medyası bu fotoğrafları medyaya servis etti?

bunları hiç düşündünüz mü?

, görüyorsunuz vatanı bölünmekten kurtarıyoruz, kürtlerin tepesine balyozla vuruyoruz,üzerlerinden tankla geçiyoruz mesajı veriyor birileri.

dolayısıyla meselenin pkk/ bölünme meselesi olmadığı ortada.

mesele türkiyedeki parlementer sistemin ortadan kaldırılması ve italya/almanya faşizmindeki gibi tek adam rejiminin kurulması.

yargı/yürütme/yasama yetkilerinin tek adamda toplanması.

size ütopik geliyor değil mi? bana çok sıradan geliyor.

akademisyenlerin tutuklanması, gazetecilerin tutuklanması, gazetelere el konulması, aydınların tehdit edilmesi, milletvekillerinin cezaevine konması gibi onlarca yöntem denenecek.

mesela can dündar, faysal sarıyıldız, ferhat encü, selahattin demirtaş isimlerinden en az birisi öldürülecek en az ikisi tutuklanacak çok yakında.

bunu öngörmek için müneccim olmaya gerek yok.

mhp'nin eriyen oyları, chp'nin karaktersiz siyaseti , halkın bölücü tehdite karşı hassasiyeti çoktan bu ölüm ve tutuklamaları meşru görecek ortamı yarattı.

olmaz demeyin, oldu...

pkk terör örgütü değildir diyen baro başkanı öldürüldü.

dolayısıyla olayı minimal düzeyde pkk yandaşlığı ve üzerinden değerlendirip ana başlığı gözden kaçıran her bireye şunu söylemek istiyorum.

aptal olmayın.

bu tutuklama kararını sadece hendek siyasetine destek veya pkk sempatizanlığı olarak tanımlayarak işe girişirsek gerçeği manipüle etmiş oluruz.

size bir şey söyleyeyim mi biz vatanı böldürtmeyiz diyerek kaldıracaklar bu demokratik düzeni.
parlementer rejimi kaldırıyoruz dediklerinde alkış kıyamet içerisinde kendinizi bulacaksınız...

belki de siz de alkışlayacaksınız rejimin yıkılışını...

türkiyenin bölünmesi tehlikesi ile türkiye parlementer rejiminin lağvedilerek tek adam diktası kurulması tehlikesini yanyana getirin.

sizce hangisi hedefine daha yakın?