NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın yaveri Piyade Yarbay Levent Türkkan'ın savcılık ifadesi:


"Ben fakir bir ailenin çocuğuyum. Babam çok fakir bir çiftçiydi. Tarlamız, bağımız bahçemiz yoktu. Fethullah Gülen Cemaati ile ilk defa ortaokul döneminde tanıştım. İyi ve geleceği parlak bir öğrenciydim. Okulda matematikten 9 almışlığım bile yoktur.
Ortaokulda cemaatin abileriyle tanışmıştım. 5 yaşından beri subay olmayı hayal ediyordum. Bu idealim cemaatin ekmeğine tuz biber oldu. 1989 Işıklar Askeri Lisesi'nin sınavlarına girdim. Sınavı kendi bilgilerimle kazanacağımdan emindim. Cemaatteki abilerim de emindi.

Fakat yine de bana sınav olmadan önceki gece yarısı getirip soruları verdiler. Soruları Serdar abi getirmişti. Bursa merkezde bir cemaat evinde soruları bana vermişlerdi. Ve liseyi kazandım. Genelkurmay'da emir subaylığı görevine getirildikten sonra cemaat adına verilen görevleri yerine getirmeye başladım."

2011-2015 yılları arasında Necdet Özel'in emir subay yardımcısı olarak çalışan ve daha sonradan emir subayı olan Türkkan, dinleme cihazı ile Özel'i sürekli dinlediğini ve bu dinlemelerin Hulusi Akar döneminde de devam ettiğini söyledi.

Necdet Özel Paşa'yı (Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel) dinleme cihazıyla sürekli dinliyorduk. Cihazı Türk Telekom'da çalışan "abi" verdi. Haftada bir cihazları götürüp "abi"ye veriyordum. Necdet Özel Paşa, Hulusi Akar Paşa ve Yaşar Güler Paşa döneminde dinleme yapıldı. Ben darbeyi 14 Temmuz 2016 Perşembe günü saat 10.00 sıralarında öğrendim.

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel Paşa'yı dinleme cihazıyla sürekli dinliyordum. İki boğum parmak ucu kadar "radyo" diye tabir edilen dinleme cihazını her gün paşanın odasına herhangi bir yere koyup akşam da çıkarken alıyordum.
Kendi hafızası vardı. Pili bir gün dayanıyordu. Haftada bir dolan cihazı cemaat abime götürüp veriyordum, boş olanları alıyordum. Arada sırada Genelkurmay Başkanı'nın odasına dinleme cihazı araması yapılıyordu. Doğal olarak ben bu aramaların ne zaman yapılacağını önceden bildiğim için cihazı koymuyordum.

İçeri girdiğimizde Akar Paşa bize 'Yanlış yapıyorsunuz' dedi. Özel Kuvvetler onu götürdü. Sürekli bize 'Yanlış yapıyorsunuz' diyordu. Ben orada kaldım. Dişli Paşa beni telefonla arayarak, komutanının eşini aramam konusunda isteği olduğunu söyledi. Ben de hanımefendiyi askeri hattan aradım. Hanımefendi konuşurken gözyaşlarına boğuldu. Meclis'in bombalandığını, sivil halkın öldürüldüğünü TV'den öğrendiğimde pişman olmaya başladım. Yapılanlar katliam gibiydi.

Bunlardan Murat'ın evini biliyorum. Konya yolu civarındadır, gösterebilirim. Diğerlerinin ve tamamının ne iş yaptıklarını ayrıca adres ve açık kimlik bilgilerini bilmiyorum. Bu abilerle Murat'ın evinde ayda bir ya da iki ayda bir rutin görüşmelerimi yapıyordum. Ben bugüne kadar Fetullah Gülen cemaatinin vatan haini olduğuna hiçbir zaman inanmamıştım. Sadece onların Allah rızası için çalıştıklarını düşünüyordum. Ancak darbe teşebbüsü ve sonrasında ne olduklarını anladım. Bu yapı ve bu yapıya mensup olanlar için vatan haini tabiri az gelir. Artık biliyorum ki bu yapı mensupları cani ruhlu kişilerdir. Fetullah Gülen'i bizzat hiç görmedim ancak söylediklerim onun için de geçerlidir.

O tarihlerde Bursa Cumhuriyet Lisesi Ortaokul kısmında okuyordum. İyi ve geleceği parlak bir öğrenciydim. Ortaokulda cemaatin abileriyle tanışmıştım. O tarihte Serdar, Musa kod adlı üniversite öğrencisi abiler vardı. Ben lisenin resmi pansiyonunda kalıyordum. Bu abiler pansiyona gidip geliyorlardı. Ben ve benim gibilere namaz kıldırıyorlardı. Sonra beni kendi cemaat evlerine götürmeye başladılar. Ben 5 yaşından beri subay olmayı hayal ediyordum. Ailem de beni bu şekilde kanalize ediyordu. Benim bu idealim cemaatin ekmeğine tuz biber oldu. Benim subay olmak istememe çok memnun oldular. 1989 yılında Işıklar Askeri Lisesi'nin sınavlarına girdim. Sınavı kendi bilgilerimle kazanacağımdan emindim, cemaatteki abilerim de emindi. Fakat yine de bana sınav olmadan önceki gece yarısı getirip soruları verdiler. Soruları Serdar abi getirmişti. Elinde bilgisayar çıktısı şeklinde sorular vardı. Şıkların üzerine cevaplar işaretlenmişti. Zaten bildiğim şeylerdi. Okudum, ezberledim. Bursa merkezde bir cemaat evinde bana bu soruları verdiler. Soruları benden başkalarına da verdiklerini değerlendiriyorum. Ancak kime verdiklerini isim isim bilmiyorum. Yıllar sonra Serdar ve Musa abilerle irtibatım kalmadı. Aradan zaman geçtiği için onların kimliklerinin tespitine ilişkin bilgi de veremem. Fakat fotoğraflarını görsem tanıyabilirim

Bu şekilde askeri lise sınavlarını kazandım. Hatırladığım kadarıyla yüz küsuruncu olmuştum. Dereceye giremedim. Çünkü hatırladığım kadarıyla kasıtlı olarak soruların tamamını bana göstermemişlerdi. Işıklar Askeri Lisesi'ndeyken Serdar ve Musa abilerle görüşmeye devam ettim. Ayda bir kez görüşüyorduk. Genelde hafta sonu geliyorduk, namaz kılıyorduk, sohbet ediyorduk, Fetullah Gülen'in kitaplarını okuyorduk. Abilerim bana deşifre olmamak için askeri lisede tuvalette abdest almayı ve ima ile namaz kılmayı öğretmişlerdi. İma ile namazı istediğimiz yerde kılıyorduk. Namazı zihnen düşünüp dualarını içimden okuyordum.

Genelde AKP'ye oy verdim. Sandığın başına gittiğimde oyumu o dönemin koşullarına göre kullandım. Askeri lisedeyken önce iki yıl Serdar abi, sonrasında da Musa abi benimle ilgilenmişti. Askeri lise döneminde cemaatten abilerim bana herhangi bir görev vermediler. Ben de cemaat adına herhangi bir faaliyette bulunmadım. Tek göreviniz ifşa olmamak diye öğretiyorladı. Açıkçası o tarihte bir müddet ben de kendimi sorguladım. O tarihte kız arkadaşlarım vardı. Bu duruma cemaatten abiler kızıyorlardı.

Darbe girişimi olayına kadar cemaati "Allah rızasını gözeten bir yapı" olarak, Fetullah Gülen'in de "ilahi bir kimliğinin bulunduğuna inanıyordum.


Genelkurmay Başkanı Necdet Özel paşayı dinleme cihazıyla sürekli dinliyordum. İki boğum parmak ucu kadar radyo diye tabir edilen dinleme cihazını her gün paşanın odasına herhangi bir yere koyup akşam da çıkarken alıyordum. Kendi hafızası vardı. 10-15 saat ses kaydı alabilecek kapasitesi vardı. Murat abiden önceki ismini hatırlamadığım Türk Telekom'da çalışan abi cihazı bana verdi. Cihazı evinde vermişti. Evi İncek'te Alacaatlı tarafındaydı. Gitsem evini bulabilirim. Bana dinleme cihazını verip paşanın sesini kaydetmem talimatını verdi. Bana 'Sadece bilgi amaçlı dinleyeceğiz, bir şey olmayacak' dedi. Ben de sorgulamadım, cihazı aldım. Paşanın sesini her gün kaydettim. İki, üç cihaz vardı. Haftada bir dolan cihazı cemaat abime götürüp veriyordum. Boş olanları alıyordum. Ben hiçbir zaman kaydettiğim sesleri dinlemedim. Nitekim benim o cihazları bağlayıp dinleyeceğim teçhizatım da yoktu. Arada sırada Genelkurmay Başkanının odasında dinleme cihazı araması yapılıyordu. Doğal olarak ben bu aramanın ne zaman yapılacağını bildiğim için cihazı koymuyordum. Dinleme cihazıyla ilgili herhangi bir olumsuzluk yaşamadım. Bana verilen görevi harfiyen yaptım

Cemaatte kesin bir şekilde gizlilik ve ketumiyet vardır. Herkes kendi abisini bilir, gider dersini yapar, namazını kılar, sohbetini yapar, kendi işiyle ilgili verilen görevleri yapar, fazlasını bilmez ve sormaz. Benim şahsi kanaatim 1990'lı yıllardan bu yana sınavla okullardan gelen ve orduya alınan subayların yüzde 60-70'i cemaatçidir. Genelde cemaatçi olan subaylar kurmay subaylardır. Bu benim cemaatçi olarak tahminim. Somut bir delilim yoktur. Kesin cemaatçi olduklarını bildiğim Binbaşı Mehmet Akkurt, başçavuşlar Serhat ve Şener, Yüzbaşı Serdar Tekin, konut astsubayı başçavuş Veysel Tokmak, korumalardan Başçavuş Ömer Gürsel Çetin, Abdullah Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Özel Kalem Müdürü Ramazan Gözel, diğer özel kalem Hüseyin Hakan Öcal, Genelkurmay Başkanı Başdanışmanı Kurmay Albay Orhan Yıkılkan, Cumhurbaşkanı başyaveri Albay Ali Yazıcı, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Muhsin Kutsi Barış, Genelkurmay 2. Başkanı eski koruması yüzbaşı Abdurrahim Aksoy, 2. Başkan Özel Kalem Müdürü Yarbay Bünyamin Tuner, onun yardımcısı binbaşı Recep, Personel Başkanlığında Şube Müdürü Albay Cemil, Korgeneral Mustafa Özsoy, Korgeneral Salih Ulusoy, Albay Muharrem Köse, personel dairesinde görevli Tuğgeneral Mehmet Partigöç adlı kişilerdir. Bunlar benim tahminime göre yüzde 99 cemaatçidir. Askerin içinde birini, diğerine abi olarak görevlendirmiyorlardı. Abilik, bizim gözümüzde cemaate bir üst görev değil, daha bilgili, kitap okuyan, dini bilgileri çok olan kişidir. Aynı zamanda görev verdiğini de gözardı etmemek gerekir. Örneğin ben, abilerin bana verdiği paşaları dinleme görevini yerine getirdim

Beni sigara içmek için dışarı çağırdı. İkimiz yalnızken bu bilgileri verdi. Ayrıca bana darbenin yapılacağı gün görevimin Hulusi Akar Paşa'yı etkisiz hale getirip işi kolaylaştırmak olduğunu söyledi. Yine söylediğine göre, Hulusi Akar Paşa'yı etkisiz hale getirdikten sonra özel kuvvetler gelip alacaktı. Orhan Yıkılkan'ın bana verdiği görevi sorgulamadan kabul ettim. O gece benden sorumlu olan Murat abimin Konya yolunda Opet'in arka tarafındaki evine gittim. Bu konuyu duyunca biraz da darbe haberini alınca neler olduğunu anlamak için merak üzerine gittim. Rutin görüşmemiz yoktu. Normal zamanda abinin evine haberleşerek gideriz, gitmemiz gerekir, ancak önemli bir durum olduğu için bu defa habersiz gittim. Orada daha önceden tanıdığım Adil ve Selahattin abiler vardı ev Murat abinin olmasına rağmen o yoktu. Selahattin abi Murat abinin bir üst sorumlusu, Adil abi ise Selahattin abinin bir üst birim sorumlusu olan kişilerdir. Bana niye geldiğimi sordular. Darbeyle ilgili herhangi bir bilgi vermediler. Ben onlara 'yarın akşam bir faaliyet olacak bilginiz var mı?' diye sordum. Sorunca bana kızdılar, 'sen nerden biliyorsun, bundan kime bahsettin, sana bunu kim söyledi' dediler. Ben de Albay Orhan Yıkılkan'ın söylediğini onlara bildirdim. Orhan Yıkılkan'ı tanıyorlardı. Nereden tanıdıklarını bilmiyorum. Bana sıkı sıkı tembih ettiler. 'Bu konuyla ilgili hiç kimseye, hiçbir yerde, hiçbir şey söylemeyeceksin, olay çok gizli şekilde devam edecek, deşifre olmayacak' dediler. Bana verilen görevle ilgili herhangi bir şey söylemediler. Bu şekilde oradan ayrıldım. Başka unuttuğum için ifade etmedim, Mehmet Akkurt da benimle Murat abinin evine gelmişti. Evde Adil abi, Selahattin abi ben ve Mehmet Akkurt olmak üzere 4 kişi vardık, başka kimse yoktu.

Bombaların patladığını, sivil halkın zarar gördüğünü öğrendikçe pişman olmaya başladım. Yapılanlar katliam gibiydi. Benim Allah rızası için çalıştığını düşündüğüm cemaatin girişimiyle bunlar yapılıyordu. Sabah saat 09.00 sıralarında karargahtaki koridor, darbeye iştirak edenlerle dolup taştı. Herkes aralarında 'başarısız olduk, teslim oluyoruz' diye konuşuyordu. Tuğgeneral Mehmet Partigöç olayı yönlendiriyordu. Teslim olmak için askeri savcı ve merkez komutanlığından personel istedi. İstenen kişiler gelince personel teslim oldu. Serdar Yüzbaşı ve ben o gruptan 10 dakika sonra teslim olduk. Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı Paşa'yı cep telefonumdan aradım. Makama gelip gittiği için tanıyordum. Komutanım 'gelin makamı size teslim edeyim' dedim. Kabul etmedi, 'Diğerleriyle teslim ol' dedi. Bunun üzerine Serdar Yüzbaşı ile kapının önüne çıktık. Özel Kuvvetlere teslim olduk. Onlar da bizi polislere teslim ettiler. Bizi Başkent Spor Salonu'na götürdüler. Teslim olurken herhangi bir şekilde direnmedim. Samimi olarak pişmanım. Sadece darbeye iştirak etmekten değil, Fetullah Gülen cemaati mensubu olmaktan dolayı da çok pişmanım. Olayların içindeyim, bu yüzden sorumluluğum var, fakat ben vatan haini değilim. Polise, sivil vatandaşa kesinlikle silah sıkmam. Sıkmadım da. Darbe girişimi sırasında sivil vatandaşa, polise silah sıkılmasını, bomba atılmasını, tank sürülmesini kesinlikle tasvip etmem mümkün değil. Anlattıklarım, söylediklerim samimidir. Tüm bildiklerimi anlattım. Özellikle emniyetteki sorgu sırasında bu şeyleri söylemeye ikna edilmediğimi belirtmek istiyorum. Ben emniyette beklerken kağıt kalem isteyip kendi ifademi yazdım. Bu şekilde ifade vermem yönünde bir telkinde bulunan olmadı. Bu anlamda yasal olarak mümkünse lehime etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum.

     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.