Notes

4-



Sezen uzun ve sevgi dolu bir bakış attı, sonra da ağzını açmadan yataktan kalktı. Oda artık kendi azgınlığı ve uyarılmışlığı nedeniyle kadınlık kokuyordu, sulanmış ve aroması akmış bir vajina kokusu. Teni alev alev yanarken, benim de bu güçlü ve tatlı kokulu aromadan zevk aldığını biliyordu. Banyoya girer girmez, artık yine sularıyla ıslanıp göl olan çamaşırlarını kirli sepetine fırlattı. Biraz o şekilde bekledi ve sonunda parmaklarını kabarmış ve şişmiş yarığına, özellikle de bızırına bastırıp, oynamaya başladı kendisiyle. Hayatında hiç bu kadar uyarılmamıştı kocasının yanında, ve bu onu deli ediyordu. Bir elini memelerine götürüp, sol meme ucunu sıkıp çekmeye başlamışken, diğeri de hızlıca apış arasını okşuyordu daireler çizerek. Az sonra, bütün bedenini kaplayan orgazm hazzı, ayakta durmasını güçleştirip, duvardan destek almasına neden olacaktı. Dengede duramıyordu bacakları boşalırken.

Kendini toparlayıp, kendine gelir gibi oldu ve hızlı hareketlerle tekrar giyinmeye başladı. Sabırsızca içeri girdi, yanımda bulunmayı istediğini fark ediyordum, ama neler olacağından da emin olamıyordum. Bu gibi şeylerin yaşanacağını tahmin ediyorduk ve hayalini de kurmuştuk aslında bu çekime karar verirken. Artık ne istediğimi ya da kim olduğumu bile bilmiyordum, tek bildiğimiz, birbirimizin yanında olmak istediğiydi.

Sezen üstünü değiştirirken, ben de odada değişiklikler yaptım yine. Başlangıç olarak, kendi kıyafetlerimi gevşettim. Bluzumun düğmelerini açtım, aralanmıştı, koyu yeşil sütyenimi gözler önüne sermiştim. Eteğimin altından da külotumu çıkardım. Göl gibi olmuştum, giymenin de bir anlamı kalmamıştı. Yatağa bakarken, altından görünen kemerleri fark etti. Cırt cırt kelepçeleriyle, yatağa bağlanmak için bir fetiş bağcık sistemi vardı. Böyle bir pozun, kocasını çıldırtacağını bildiğinden, kullanmak istiyordu anlaşılan.

Sezen odaya geri döndüğünde, üstünde sadece transparan bir gecelik vardı. Kelepçeleri görünce geri adım bile atmadı, aksine heyecandan gülümsedi ve bedenini bir ateş bastı. Bağlanmaktan aşırı zevk alıyordu ve bu pozları görünce, eşinin de zevkten çıldıracağından emindi.

Üstümdeki kıyafetlerin eksildiğini fark edince, nabzının tavana vurduğunu hissettim.

'' Hazır mısın?'' diye sordum, şuh bir ses tonuyla.

'' Hadi yapalım''

Gecikmeden yeni emirlerimi sıralamaya başladım. Artık makineyi elime almıştım, telefondan daha kaliteli fotolar istiyordum. Makinenin flaşları art arda patlarken, gecelik artık daha da açılmış, saklayacak birşey kalmamıştı. Yönlendirmeye ihtiyaç duymuyordu Sezen artık, kendi tahrik ediciliğini kullanıyordu ama yine de emirler de uyarılmasına yardım ediyordu. Kontrol edilmekten, ne yapacağının söylenmesinden ve patronun ben olmamdan zevk duyuyordu. En yakın arkadaşına güveniyordu ve bu güven, bacaklarının arasından odaya zerk ediliyordu.

Kısa süre sonra, geceliği çıkarttırdım açıkça görebiliyordum ne kadar uyarıldığını. Kendi nefes alışlarım da yoğunlaştı, makineyi sabit tutmakta zorlanmaya başladım. En sonunda, kamerayı kenara bırakıp, Sezen'e döndüm.

'' Hadi seni bağlayalım yatağa'' dedim, yatağın başına doğru gidip, ayak bileklerinden yakaladım. Yatağın dört köşesinde kelepçeler vardı bağcıkların ucunda. Sezen birini bileğine geçirmeye çalışırken, ben de ayaklarını sonuna kadar aralayıp, kelepçeleri yapıştırdım. Yatağın diğer tarafına geçip, boşta kalan bileğini de bağladım.

Sezen tamamen teşhir olmuş, savunmasız ve bacaklarını sonuna kadar açık halde uzanıyordu. Bütün kelepçelerle tek tek ilgilenip, yeterince sıkı olup olmadığını kontrol ettim. Bitirdiğimde kımıldayacak halde değildi arkadaşım. Geri çekildim ve eserime göz gezdirdim. Sezen, gözlerimdeki şehveti görebiliyordu ve bu onu deli ediyordu.

'' Sanırım bu şekilde fazla poza ihtiyacımız yok'' dedim, makineyi eline alıp pozlara devam ederken. '' Orhan'ın kafasında birşeyler oluşur.''

'' Sadece birkaç poz mu?'' dedi Sezen, kısılmış sesiyle, göğsü nefes alışlarıyla inip kalkıyordu. Daha kimse dokunmadığı halde, neredeyse orgazm olmak üzereydi. '' Boşa vakit harcadık galiba.''

'' Kafamda başka fikirler var'' dedim kamerayı kenara bırakırken. Yatağın başına ilerledim yeniden Sezen' in bütün dikkatinin üstümde olduğuna emin olarak. Yavaşça ve bilerek, üstümü çıkardım ve kenara bıraktım.

İkimiz de birbirine bakarken, ağızlarımızı bıçak açmıyordu, gözler arzu ve ateş doluydu. Ellerimi arkama uzattım ve yeşil sütyenimi çıkardım. Kısa sürede, o da yere düştü memelerimi kadının aç gözlerinin önüne sererken. Meme uçlarım birer elmas gibiydi.

Elleri kolları bağlı olduğu halde, bedenini bir orgazm dalgası sardı Sezen'in. Gözleri bir an kısıldı ama hemen geri açtı. Bir saniyesini bile kaçırmak istemiyordu bunun. İzledi, büyülenmişti ben eteğimin arkasında uzanıp fermuarımı indirirken. Etek komple kalçalarımdan kayarak aşağıya indi. Daha fazla şaşırması mümkün değildi ama yine de altımda bir külot görmeyince, gözleri büyüdü.

Birbirimizi bir süre daha izledik, ikimiz de karşımızdaki muhteşem vücudu özümsüyorduk, sonra yatağa doğru ilerledim. Sezen'in yanına uzanana kadar yatakta süzüldüm, tenlerimiz birbirine değdi. Dudaklarımı Sezen'in kulaklarına doğru yaklaştırdım.

'' Seni biraz sonra yiyeceğim Sezen,'' diye fısıldadım. Nefesimi kulağına üflemem zevkle inlemesine ve titremesine neden oldu. ''Uzun zamandır seni kocamdan daha çok istiyorum biliyor musun?'' Dudaklarmı boynunda gezinirken, tenindeki ürpertiyi hissediyordum.

Zihnimde olup bitenle mücadele edemiyordum artık. Şimdi farkına varıyordum aslında ne zamandır onu daha çok arzuladığımı.

'' Lütfen!'' diye yalvardı. '' Hadi artık, ye beni.''

5-

Dudaklarımız hemen kenetlendi, tutku dolu ve hiddetli bir şekilde. Dillerimizle birbirimizin ağzını serbestçe keşfediyorduk ve inlemelerimiz iliklerimize kadar bütün sinir uçlarımızı uyarıyordu. Ellerim göğüs kafesindeydi, sonunda meme uçlarını bulup, iki parmağım arasında sıkıca tuttum.

İniltiler çıkardıkça daha da sert öpmeye başladım, dudağımı ısırıyordu, alt dudağımı. Ben dokunmaya başlayınca, elleri kolları bağlıyken kımıldamakta zorlansa bile elleriyle dokunmaya çalışıyordu bir yerlerime. Elleri kolları bağlı halde, umutsuz biçimde arkadaşına dokunmaya çalışıyordu.

Pozisyonumu değiştirdim, bacağının birine yaslanıp, yüzümü göğsüne götürdüm. Dilim, memelerinde dans ederken, aynı zamanda, bacağının birine kendimi sürtmeye başladım. Onun tenini, kendi amımda hissetmek, zevklerin doruğuna çıkarmaya yetiyordu beni. Meme ucunu ısırırken ve bacağımı bastırıp amımı sürterken, artık iyice ıslanmıştım. Dilimle meme ucunda daireler çiziyor, bir elimle de göbeğini okşuyordum.

Sezen durmaksızın inliyordu, nefes alış verişleri bir an ağır ve derinken, birden hızlanıyor ve keskinleşiyordu. Elim kasıklarına doğru kayarken, bir diğer orgazm dalgasıyla sarsıldı. Sevgilisine dokunabilmek için ölüyordu ama yumuşak kelepçeleri onu yatağa sıkıca bağlıyordu. Hayatında yaşamadığı zevkler, bir roketin uzaya fırlaması gibi, yüreğini göğe çıkarıyordu. Yataktan ve bağcıklardan kurtulmak isterken, götü kıvranıyor, her yöne kaçmaya çalışıyordu.

Hiçbir tereddüt göstermeden parmaklarımı amına soktum. İki parmağı tamamen sevgilimin derinliklerine ilerletiyordum, baş parmağımla da klitorisini okşuyor ve ovuyordum. Neyin mükemmel hissetireceğini kesinlikle belliydi kendimle yıllarca oynamış olduğumdan, ama yine de arkadaşımın üstünde denemeler yapıyordum daha başka nelerden hoşlanabileceğini görmek için. Amını parmaklarken, yeniden uzandım ve öpmeye başladım dudaklarını. Bızırına yaptığım gibi, dilim onun dilinde daireler çiziyordu. İkimizin de ahları odayı sarmıştı.

Birden aklıma oyuncaklar geldi ve yatağın yanındaki komidine uzandım. Sezen'in yüzünde seksi bir surat asıklığı vardı ondan uzaklaşıp komidine uzanırken ama elimde ne tuttuğumu görünce, gözlerinin içi parladı. Mavi vibratörü almıştım elime.

Bir an bile vakit kaybetmeden, aleti hemen içine doğru sokmaya başladım. Titreme ayarını en yüksek hıza getirdim ve Sezen'in kalçaları ve götünü nasıl kasıp, sarsıldığını izlemeye koyuldum. Yavaşça aleti içeri ve dışarı doğru ittirmeye başladım, oynar başlığın üst kısmını da klitorisine değecek şekilde ayarlıyordum. Çok hassastı ve kendine hakim olamıyordu.

'' Ahhh, siktir, evet devam et!'' diye çığlık atmaya başladı Sezen, '' Bu harika birşey! Bu kadar zevk aldığıma inanamıyorum!''

Ona doğru eğildim ve öpmeye başladım yine, dilimle her yerinde geziyordum, sonra öpüşmeyi kestim ve gözlerinin içine bakarak, '' Daha yeni başlıyoruz, aşığım benim'' dedim.

'' Ne!''

'' Bundan sonra her fırsatta seni sikeceğim'' dedim daha da derine sokmaya başlarken vibratörü, hızlı, daha hızlı, sonra da, '' Orhan sorarsa ona da aynısını dersin, beni Betül daha iyi emiyor de!''

Sesen başka bir orgazma daha ulaşmak üzereydi bu sözlerden sonra ve sarsılarak titremeye başladı.

'' Seni de aramıza almamızı mı isterdin yoksa canım benim.. ''

Sezen neredeyse hırlayarak konuşuyordu, eline geçen fırsatı değerlendirmek istiyordu. Bu fikirler nerden geliyordu bilmiyorum ama bu sözlerin beni gerçekten daha da azdırdığını biliyordum.

'' Benim kocam da seni sikecekse neden olmasın... Şu an tek istediğim sensin tatlım, senin yanında erkekler aklıma gelmiyor bile''

'' Çok fenasın!!'' diye inlemeye başladı, hala boşalmaya ve gelmeye devam ediyordu sözlerim zihninde canlanırken, '' Evet bebeğim, eveeeettt''

Artık benim de dayanacak gücüm kalmamıştı, ellerini çözdüm ve çekmeceden bir tane daha oyuncak alıp rastgele, onun eline verdim. Ters dönüp bacak aramı ona göre hizalayıp ağzına oturdum desem yeridir.

'' Ben de istiyorum Sezen, çok azdım, hadi sok şunu içime... Yala amımı! ''

İkimiz de bulanık gözlerle birbirimize yardım ederken, aklımız başımızdan gidiyordu. Bedenlerimizde titreşen aletlere dayanmak çok zordu, kaldı ki birbirimizin tenine değmeye ve dokunmaya dayanabilelim, gözüm karardı ve ben de içim bir hoş olarak, karnımda kelebekler uçarak, titreyerek boşaldım.

***

Sezen halen titreyen vibratörü elimden aldı, hala baygın şekilde yatıyordum. İki aleti de kapadı ve kenara koydu, sonra da başını göğsüme dayadı, sıkıca sarıldı bana. Dakikalar sonra ancak kendime geldim, kollarımda olduğunu görünce içimi bir aşk kapladı.

'' Ahhh'' diyebildiğim tek kelime buydu.

Sezen güldü. '' Ahh tabi.''

'' Seni seviyorum Sezen'' dedim, en iyi arkadaşımın yüzünü kendi yüzüme çevirirken. '' Seni çok ama çok seviyorum''

Gülümsemeye devam ederken onu tekrar öptüm, '' Ben de seni seviyorum Betül '' diye fısıldadı. '' Hep sevdim ve hep seveceğim.''

Öpüşmeye devam ettik ve sonra ikimiz de sırt üstü uzandık birbirlerinin kollarında. O halde bir süre bekledik, nefeslerimiz normale döndü ve bu kadar tutkulu ve şehvetli bir sevişmeden sonra, ikimiz de, birden kendini koyuveren duyguları artık kontrol etmenin anlamsızlığının farkına vardık.

Ben yataktan çıkmak için hamle yaparken Sezen şaka yollu bundan yakınmaya başlamıştı. Telefonu ve kamerayı alıp yatağa geri döndüm.

'' Sana birşey söyleyim mi, Orhan şok olacak senin bu pozları kimin çektiğini düşünürken, '' dedim pozlara bakıp yorumlamaya başlamıştık.

'' Gerçekten taptazesin hala biliyor musun? Bembeyaz ten, pespembe kuku... Sabaha kadar emerim seni.. ''

Gözlerini kapadı ve bu kadar kısa sürede ne kadar çok şeyin değiştiğini düşündü. Artık ilişkilerinin tamamen değiştiğini biliyordu ama ne yöne gideceğimizi tahmin edemiyordu.

Sezen gözlerini açmak üzereydi ki, aniden yerinden hopladı amına giren parmaklarım hala ıpıslak olan vajinasında hareket ederken.

'' İkinci raunda hazır mısın aşkım?'' diye sordum, gözlerimde şeytani bir bakış vardı.

Sezen'in öpücüğü, duymak istediğim tek cevabı almamı sağladı.

6-

Arkadaşlık bağımız zaten eskiye dayanıyordu ama şimdi çok daha sıkı fıkıydık malum sebeplerden, birbirimizin seks terapisti gibi açık açık her konuyu paylaşabiliyorduk. Sezen beni aradığında da konuların vardığı yer klasikti.

'' Eee, evlilik yıldönümünüz geliyor, ne yapmayı düşünüyorsun?'' diye sordu Sezen, eşimle aşk hayatımızın renklenmeye başladığını biliyordu, mutluyduk tabi ki. '' Bu devirde bu kadar uzun süre evli kalabilmek büyük başarı, bu yüzden ona özel bir hediye vermen gerekiyor.''

'' Özel derken?''

'' Yani bu sefer ona gerçekten farklı bir şey vermelisin, karşılıklı tabii bu dediklerim.''

Dediklerinde haklılık payı vardı tabi ki ama neyi kastettiğini tam olarak anlamamıştım, yine ne vardı acaba aklında diye düşündüm.

'' İyi de ona hediye bulmak çok zor ki,'' diye yakındım. '' Adamın herşeyi var, ne istediyse alıyorum yıllardır.''

'' O zaman ona özel bir sürpriz yap. Ne bileyim, masa hazırla, akşam yemeği, ya da sürpriz bir parti yapalım.''

'' Hakan'ın benden on kata daha iyi yemek yaptığını biliyorsun, doğumgünü partilerinden de nefret eder, çocukça buluyor.''

'' O zaman... İyi bir sevişme her zaman işe yarar,'' dedi Sezen şakaya vurarak. '' İyi bir saksoya hayır diyecek bir erkek yoktur.''

Hala utanabilmeme şaşırdım. '' Sen nerdesin? İşte mi? Kızım şu insan içinde açık açık konuşmaların beni hayrete düşürüyor ya!''

'' Ya bi dinler misin? Diyorum ki, kaç senelik mutlu evliliğin var, adama karşılığını ver. Özel bir hediye düşün, vardır yapabileceğin bir şey.''

'' Haklısın.''

'' Ben her zaman haklıyım ki,'' dedi.

İşten eve geçene kadar dediklerini düşündüm, tavsiyesi fena değildi, çok şanslı bir kadındım ben. Hem kocamdan yana bir sıkıntım yoktu hem de Sezen'le mükemmel bir arkadaşlığım vardı, ikisi için de ne kadar teşekkür etsem azdı.

Ama ben Hakan'a ne hediye verecektim? Onun kadar seçici olmayan bir adam tanımadım desem yeriydi, çok basit zevkleri vardı, herşeyin sadesini severdi, evliliğimiz boyunca hep ilgiliydi, evin ve benim bütün ihtiyaçlarımı karşılardı, zaten Sezen'le aramda olanlar için beni rahatsız eden tek şey buydu, belki de daha kötü bir koca olsaydı içim daha rahat ederdi.

Aynaya baktığımda gördüğüm kadın hala çok güzel bir fiziğe sahipti, kıvrımlarımı seviyordum, evlendiğimden beri çok az kilo almıştım ve bence bana yakışıyordu bu halim, üstümü değiştirip yemek hazırlamak için mutfağa geçtim. Evlilik yıldönümümüz yaklaşırken iyi bir ev kadını olmanın antrenmanını yapmalıydım. Ama aklım hala Sezen'le olan konuşmadaydı.

Ertesi gün işyerinde artık dayanamayıp onu tekrar aramaya karar verdim, işyerinde herşey yolundaydı, zaten programın ilerisinde gidiyorduk, tuvalete geçip onu aramaya karar verdim. Bedava tavsiyeden kimseye zarar gelmezdi. Hakan her sene bir öncekinden daha iyi bir hediye ile gelirken benim de bir inisiyatif almam gerekiyordu.

Tuvalete girip kapıyı kapadım ve Sezen'i aradım, şansıma onun da vakti vardı.

'' Düşündüm de sen haklısın,'' dedim klozet kapağına otururken. '' Romantik birşeyler yapmak en iyisi.''

'' Sonunda dediğime geldin. Aferin sana.''

'' Sorun şu ki, aklıma birşey gelmiyor.''

'' Seksi iç çamaşırlarına ne dersin? Transparan sutyenler, tangalar, araya kaçanlardan falan?''

'' Bilmem ki, Hakan bence umursamaz, ne zaman giysem değişik şeyler, bir an önce onlardan kurtulmak ister. Çıplaklığı seviyor bence.''

'' Şey nasıl.. Rol yapın, öğretmen öğrenci, ya da doktor hemşire falan. Ya da dur, pilot hostes, fena azdırırsın adamı.''

Bir süre düşündüm ama ı ıh. '' Çok basit ya.''

'' Oral seks? Sakso iyidir demiştim,'' dedi Sezen. '' Bu alanda nasılsın?''

'' Sorun yok, zaten yapılıyor canım.''

'' Yutuyor musun?''

'' Arada evet,'' dedim biraz daha utanarak. Sohbet biraz daha ileriye gitmişti beklediğimden. '' Problem bu işte zaten, herşeyi yapıyoruz.''

'' Peki anal seks?''

Bu soruya hazırlıksız yakalanmıştım, bir süre öylece düşündüm. Anal seks? Cevap bu muydu gerçekten?

'' Hiç denemedik ki? ''

Sesimde garip ne anladıysa artık konuyu iyice açmaya başladı.

'' Daha önce anal seks denemedin mi hiç? '' Sesinde tahrik edici bir hava vardı. '' Hakan'la evlenmeden önce falan da mı? ''

Zaten en yakın arkadaşım olduğu için seks hayatlarımız hakkında konuşuyorduk ama yine de bu kadar detaylı konuştuğumuzu ilk defa görüyordum, eski sevgililerimi biliyordu ama onlara arkamı yaptırıp yaptırmadığımı sormamıştı tabi ki.

'' Daha önce hiç denemedim. ''

'' Parmak bile mi girmedi? ''

'' Bir kere oldu işte, '' dedim. '' Başkası da olmadı. ''

'' Gerçekten mi? Ne zaman? Kiminle? ''

'' Seninle işte... Parmaklarımız oraları keşfediyordu ya, ben ilk defa dokundum ve dokunuldum. Sen yaptın mı ki? ''

'' Yaptım tabi ki. Herkes yapıyordur artık bence, hala denemediğine inanamıyorum ama cevabı bulduk sanırım. ''

'' Anal mı? ''

'' Aynen! ''

'' Götümü mü siktireceğim? '' dedim sesimi kısarak.

'' Evet. ''

'' Nasıl olacak peki canım bu? Evlilik yıldönümümüzde kocama gidip götümü mü dönücem buyur yap diye? ''

'' Valla, harika bir başlangıç olurdu. ''

'' Ya ciddiyim kızım ben. ''

'' Ben de ciddiyim Betül. Atomu mu parçalayacaksın. Erkekler seks sever. Bu kadar basit. Seksi birşeyler giy, ağzına falan al işte. Sonra da anal bekaretini adama sun. Sana tekrar aşık olmazsa ben de birşey bilmiyorum. ''

Bir süre daha sessiz durdum. '' Benim bunu biraz düşünmem lazım. ''

'' Orhan hiç istedi mi senden?''

'' Hiç,'' dedim.

'' Sence hoşuna gider mi? Popon hakkında hiç kompliman yapar mı? Götünle ilgili fantazileri vardır belki?''

'' Yani.. Arada söyler ama.. Sence bunu mu kastediyordu yıllardır?''

'' Olabilir,'' dedi Sezen. '' Belki de istiyordu ama sana sormaya çekiniyordu..''

'' Sanmam. Bence isteseydi söylerdi.''

'' O zaman son sorumu soruyorum. Sen istiyor muydun bunu? Hiç bunun fantazisini kurmuş muydun?''

Her seferinde daha zor soru sormayı nasıl beceriyor diye düşünüyordum, artık daha fazla utanacak değildim zaten, onunla paylaştıklarımdan sonra bu sohbete de alışmıştım, am, göt, sik gibi kelimelerin hala ayıpmış gibi gelmesi kulağa sadece garibime gitmişti biraz.

'' Tabi ki.. Yakın zamanda değil ama her kadın merak etmiştir sanırım, öyle değil mi?''

'' Bunca yıldır seni durduran ne oldu o zaman?''

'' Sence? Çok da karmaşık değil cevabı bulmak. Benim durumum için konuşursak, Hakan'ın siki çok büyük, benim kıç deliğim de çok küçük. Plastikten yapılmadık sonuçta, insanım ben de.''

'' Tatlım, artık herkes anal seksi deniyor ve inan bana çoğunun da hoşuna gidiyor.''

'' Buna sen de dahil misin canım?''

'' Kesinlikle dahilim.''

'' O kadar zevkli mi ya gerçekten?''

'' Ben desem ne değişecek? Ya da evlilik yıldönümünde Hakan'a sorarsın, cevabını kendin öğrenirsin.''

Sezen'in düşünceleri aklımı allak bullak etmişti. Bütün gün bunu düşünüyordu yine, akşam Hakan eve geldiğinde herşey çok güzeldi, yemek hazırlamış, güzel bir masa kurmuş, keyifli bir sohbet etmişlerdi. Akşam sevişeceklerine emindi. Acaba evlilik yıldönümünü beklemeden Hakan'a götünü teklif etmek daha mı mantıklıydı. Belki de bir deneme yapıp, sonra da tam sürüme geçerdi o gece.

'' Yatağa mı geçsek?'' diye sorduğumda vakit kaybetmeden elimden tuttu.

'' Düşünüyordum da,'' dedim. '' Evlilik yıldönümümüz yaklaşıyor.''

'' Nasıl unutabilirim ki.''

'' O zaman neden özel birşey yapmıyoruz?''

Hakan gülümsedi. '' Aklında birşey mi var?''

Sanırım teklifimi yapmanın tam sırasıydı.

'' Evlilik yıldönümümüzde anal seksi denemek ister misin?'' diye sordum.

Gözlerim onunkilere kilitlenmişti şimdi, yüzündeki ifadeleri analiz etmeye çalışıyordum. Haklı çıkacağıma emindim gerçi, onun için mükemmel bir hediye olacaktı bu.

'' Gerçekten mi? Ne zamandır düşünüyordun bunu?''

'' Uzun hikaye şimdi. Ne dersin? Kocam için güzel bir hediye olur mu?''

Gülümsemeye başlamıştı. '' Harika bir fikir ama.. Neden bekliyoruz o zaman? Harika görünüyorsun, beni de azdırıyorsun. Şimdi denesek?''

'' Şimdi mi?'' Siktir. Bunu hiç hesaba katmamıştım, ne yapacaktım ki şimdi. Sezen haklıydı sanırım, çoğu kadın artık bunu garipsemiyordu, zaten yapacaklarsa beklemenin de bir anlamı yoktu.

'' Ben o zaman bi banyoya geçeyim. Hazırlanayım. Kayganlaştırıcıyı da getiririm,'' dedim kendimden emin biçimde konuşmaya çalışarak.

'' Bunu gerçekten istediğine emin misin canım? Biraz şey görünüyorsun.. Şaşkın.''

'' İyiyim canım. Gerçekten iyiyim.''

Omuzlarımı silktim ve '' Beni bilirsin, normal seks de yeter bana, eğer rahat hissetmiyorsan yapmak zorunda değilsin.''

'' Yok. Yapalım. İyiyim ben..''