Notes

Öncelikle bana kendimi tanıtma fırsatı sunan Kiefer'e teşekkür ederim.
İlkokul zamanlarından beri çizim yapmayı severdim. Hayal gücümü sonuna kadar kullanır, hiç olmadık şeylerden oyuncaklar yapar ve onlarla oynardım. Kendimi bildim bileli video oyunlarıyla iç içeyim. Severek oynadığım oyunlara her zaman kafamda eklenecek bir sürü şey bulurdum. Bulunduğum yerde video oyunlarına pek de sıcak bakılmasa da bu benim için bir engel olmamıştı. Liseye geldiğim zaman çizimlerimin sürekli aynı olduğunu ve koparılmış defter sayfalarında bir yerlerde kaybolduğunu fark ettim ve bir çizim defteri tuttum. Oynadığım oyunlardaki silahları çizmeye başladım. Ortaçağa her zaman hayrandım, ve çizimlerimde ortaçağ silahlarını temel alıyordum. Zaman ilerledikçe çıkan 3D oyunlardaki modellere hayranlıkla bakıyordum. Kafamda o andan itibaren acaba silahlarımı 3d yapsam nasıl olur fikri dolanıp duruyordu. Sonunda cesaretimi toplayıp bir çok ücretsiz program denedim. Kendi başıma bir küp yaratmayı bulmam bile 15 dakikamı almıştı sanırım :)

İlk model denemelerim aklımdakine yakın olmayı bırakın, dünyanın en saçma şeyleriydi benim için. Hafif moral bozukluğuyla öğrenmeye devam ettim. Videolar izledim, resimli anlatımları inceledim ve blog yazılarını okudum. Bir kademe daha gelişmiştim ve en azından kontrolü elime aldığımı fark etmiştim. Modellemenin ilk başta kağıda çizmek kadar kolay olduğu düşüncesini ilk saatte üzerimden atmıştım. 1 Ay sonra artık yapmak istediğim şeyi fazlasıyla zaman harcayarak benzetebiliyordum. Bu gelişmeyi görmek bile içimde ilerde yapabileceklerimi düşündürüp beni heyecanlandırıyordu. İlk modellerim fazlasıyla büyük dosya boyutuna sahiplerdi. Oynadığım video oyunlardaki modelleri incelemeye koyuldum. Özellikle Nintendo 64 oyunlarını inceliyordum.