Notes

2008 yılının kasım ayının ortalarında , hiç adetim olmadğı halde , bi gün akşam girip takılıyorum öyle. o zamanlar ingilizcem pre civarlarında. belki yok bile. girdim mirca sağ konsoldan gavur kız ismi arıyorum sohbet edeyim diye.ama samimi olarak söylüyorum tek amacım ingilizce pratik. arkadaş söylemişti ; rus kızları çok oluyo mirc da hem de sohbet ediyolarmış diye. direk gözlerim olası rus isimlerini tarıyor.derken nadia diye bir isim gördüm tak tıkladım açtım sohbet penceresini.
ilk diyaloglar hala aklımdadır :

ben : hi
nadia : hey
ben : i am ali from turkey
nadia : are you muslim?
ben : yes
nadia : me too :]

müslüman? nadia? rus? oha dedim. bizim dine bak. helal olsun. diye düşünürken gözüm kızın nickine ilişti tekrardan. 15 dakikadır nadia diye okuduğum yerde naida yazıyormuş. naida ne la dedim. hemen sordum nerelisin diye. bosna hersek dedi bana. oha lan dedim. rus arıyodum gittim yine bizden birini buldum. 5 dakika daha sohbet ettik orda. sonra onaylamak için facebook adresini istedim. hemen verdi. şaşırdım. girdim baktım harbi gerçek. sonra ekledim facebooktan kabul etti anında. kapattık mirci falan. ordan muhabbete başladık. 10 dakkada face de sohbet ettik ama ben nasıl heyecanlıyım anlatamam. hayatımda ilk defa ülke sınırları dışından biriyle sohbet ediyorum. hem de kız. daha 15-16 yaşındayım.sonra msn adresini istedim kızın. tamam dedi hemen verdi. ekledim anında.

hemen devam ettik konuşmaya. bütün herşeyi kapattım bilgisayarda. herşeyi unuttum ama ölesiye abanıyorum klavyeye bi yandan da sözlük var önümde takıldığım yerde hemen bakıp yazmaya çalışıyorum. bekletmemek için bi tarafımı yırtıyorum. sürekli gülüyoruz ama birbirimize. konuşma ekranının yarısı smile larla kaplı. yarım saat daha sohbet ettik msnde ben dayanamadım telefon numarasını istedim. kendi evimi bile arayacak kontörüm bile yokken ne diye istediysem dünyanın öbür ucundaki kızın telefonunu. bi an çok korktum vermeyecek diye. çok mu hızlı davrandım acaba diye. birden ekranda birsürü numara gördüm. aklım çıktı yemin ediyorum. dedimwait 5 mins for me please. ok dedi. çaldırmalık bile kontörüm yoktu. gittim hemen bakkala kontor yüklettim. eve geldim. çaldırdım bunu. bi an teredüt ettim salladı mı numarayı diye. ben çaldırdıktan sonra , ekrana benim numaramı yazdı sonuna soru işareti koydu. bi de smile var tabi. odanın içinde hopluyorum resmen.evet dedim benim numaram. benim o. kaydet beni diye.

daha 1 saat olmamıştı tanışalı. kim olduğunu bile bilmiyordum. sadece adı var. naida. ama msn adresinden cep telefonuna herşeyi paylaştı benimle. hayatımda ilk defa tanımadığım birisi bu kadar güveniyordu bana ve ben bu kadar güveniyordum. sabahlara kadar msnde konuşmaya başladık. gündüzleri de okulda birbirmizi çaldırırdık. ilk defa girmiştim mirc e. onunda söylediğine göre o da ilk kez giriyordu.ve birbirimizle tanışmıştık.

tanıştıktan 2 hafta sonra falan doğum günüydü. bişeyler yapmam lazımdı. ama başka ülkedeydi ne yapabilirdim mi? o zamanlar html falan yeni öğreniyorum. web tasarım merakım vardı. web sitesi yapmıştım ona. basit bir web sayfası. müzikli resimli flashlı falan. doğum gününde linkini yollamıştım. bi de aramıştım onu. ilk kez.

2 hafta olmuştu ve ilk kez sesini duyacaktım. önce msnden sordum arimmi diye. ara dedi. bekliyorum dedi. aldım elime telefonu. ne diyecektim ki? hiç yabancı birisiyle sesli olarak ingilizce konuşmamıştım. çaldı telefon. açtı. konuşamadım kaldım öyle. gülmeye başladım. o da gülmeye başladı. hey dedim. heey ali dedi. happy birth day dedim. thank you dedi. kapattım telefonu. bu kadardı. ama o 1 dakikalık konuşma bana saatler gibi gelmişti.sabaha kadar sessizce durabilirdim öyle.

içimde bi şeyler oluşmaya başlıyordu ama tanımlayamıyordum bu duyguyu. aşk değildi. daha önce aşık olmuştum. sevgililerim olmuştu. kızlara yabancı değildim. ama bu farklıydı. bi gün söyledim msndeyken. görüntülü konuşuyorduk. lafı uzatacak kadar ingilizce bilimiyordum. seni seviyorum yazdım. ben de seni dedi. gülümsüyordu kamerada. aptal bi gülümseme vardı ikimizin de suratında. sonra bişey yazdım ona. aynen aklımda hala ;

can i change my relationship status on facebook? *

hadi beraber yapalım dedi. içim içimi yiyiyordu. beş dakika sonra ikimizinde profilinde birbirimizin adı vardı. kaç arkadaşım aradı kaçtanesi yazdı hatırlamıyorum; olum kim la bu diye. hepsine tek tek anlattım. ertesi gün okula gittim. herkes şaşırdı sınıfta. kim bu kim bu diye. anlattım herkse. dalga geçen de oldu helal olsun diyen de.

daha fazla uzatmayayım. yanlış hatırlamıyorsam 4-5 ay kadar birlikteydik. sonra bi gün ben dedim ona. uzakta zor oluyo birbirimizi göremiyoruz olmuyo diye. yine camerada konuşuyorduk. ben onu söyleyince gözlerinin doluğunu gördüm. hayatım boyunca bi karış mesafeden gözünün içine bakmadığım bir kız ayrılıyoruz diye ağlıyordu. tutamadım kendimi ben de ağladım. evet ağladım yalan yok.

ama farklıydı naida.3 yılı geçti ilk tanıştığımız günde bu yana. çok sevgilim oldu. şu an da var. çok mutluyum. ama hala görüşürüm naidayla. onun da sevgilisi var. 1,5 yıldır birlikteler. arada çaldırır beni. ben mesaj atarım. yakın zamana kadar da mektuplaşırdık. burdan bosnaya 1,5 lira alıyo ptt mektup için. aklınızda bulunsun.

annesini babasını kardeşini kuzenini hepsini tanıyorum. kardeşi var maja. 15 yaşında daha liseye yeni başladı. arada yazar bana nasılsın diye.

ha bir de hey there delilah şarkısı bu kızdan kalmadır bana. birlikte olduğumuz zamanlarda o öğretmişti bu şarkıyı. 2-3 yıl zil sesim ve alarm sesim olarak durdu. sözlerini okuyunca daha anlamlı gelirdi bize.

daha çok yazardım da çok uzadı yazı. farkındayım. bi gün zirve falan olursa ne bileyim. merak edene yüz yüze anlatırım.uzun zamandır aklıma gelmiyordu bu konu. mirc başlığını görünce dayanamadım yazdım.