NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

Gözleri Görmeyen Kiracımız Açl

Adım Güler, 30 yaşındayım ve 10 yıldır evliyim. Kocam yurtdışına mal götüren bir TIR şoförü, ayda bir, iki ayda bir üç-beş gün kalıyor, işlerini ve bu arada beni halledip tekrar Avrupaya, Rusyaya gidiyor. Bir çocuğumuz oldu, oğlum sekiz yaşında okula gidiyor. Ekonomik durumumuz iyi sayılır, ama ben mutsuzum. Evliliğim koca yolları gözlemekle geçiyor hep... Bir yıl önce altımızdaki daire satılınca, kocam daireyi satın aldı. Bir süre boş durdu daire, sonra yaşlı bir karı koca gelip kiraladı. Yanlarında gözleri görmeyen genç bir delikanlı vardı. Beyaz bastonuyla yürüyor, her işini kendi yapabiliyordu. Hüseyin oğullarıymış. Kocam da ben de aileyi pek sevdik.
Hüseyin, Üniversitenin görme engelliler için açtığı özel bir bölümde okuyor, ve sabahları şehir içi otobüsle Üniversiteye gidiyordu. Ben de oğlumu bir sokak ilerdeki okuluna götürüp getiriyordum. Her sabah aynı saatlerde çıktığımızdan sürekli karşılaşıyor, birlikte konuşa konuşa gidiyorduk. Yolda ben ona yoldaki kaldırımları, engelleri aşması için yardımcı olurken, o da dirseğimi tutuyor, birlikte en az on dakika bu şekilde yürüyorduk. Ben oğlumu okula bırakıp okulun önündeki otobüs durağında Hüseyin ile beraber sohbet ediyor, bineceği otobüs geldiğinde onu uyarıp binmesini sağlıyordum. Her gün bu şekilde gide gele iyice samimi olmuştuk.
Hüseyin çok konuşkandı, çok ta şakacıydı. Hiç körlüğüne üzülmezdi. Ama her şeyden öte, Hüseyin çok yakışıklı bir gençti. Hüseyin'den çok etkileniyordum, dirseğimden tutup yürüdüğümüzde içim bir hoş oluyor, kendimi onun karısı gibi görüyordum. O durmadan bana bir şeyler anlatırken benim aklımdaysa kolumdaki elin sıcaklığından başka bir şey olmuyordu. Heyecanlanıyor, genç kız gibi içim bir hoş oluyordu.
Artık öyle olmuştu ki, evden çıkarken Hüseyini görmesem kapılarını çalıyor, anne babasıyla selamlaşıp onun çıkmasını bekliyordum. Yaklaşık 3-4 ay böyle sürüp gitti, Hüseyinle çok samimi olmuştum. Kocam da aileyi sevmişti. Bir kaç kez onlarda ve bizde birlikte yemek yemiş, sohbet etmiştik. Cana yakın insanlardı. Anne babasının memlekette de arazileri vardı. Yılın yarısını ekim, dikim, hasat vesaire işler için memlekette geçiriyorlardı. Hüseyin de evde yalnız kalıyor, kendi başına evi çekip çeviriyor, okuluna gidiyordu. Kocamın eve geldiği sınırlı günlerde konuştuğumuzda o da hep Hüseyinin nasıl becerikli biri olduğunu beğeniyle anlatırdı.
Bir bahar günüydü. Kocam yine Rusyaya gitmişti. İki haftadır yapayalnızdım. Hüseyinin anne babası da memleketteydi. Markete gidip akşam yemeği için bir şeyler almak için aşağı inerken Hüseyin de evden çıkıyordu. Merhabalaştık,
-“Nereye gidiyorsun Hüseyin?” diye sordum. O da,
-“Bizimkiler memlekete gittiler, ben de çarşıdaki restoranlardan birinde pide falan yiyeceğim abla.” dedi. Ben de,
-“Evde çok güzel yemek var. Pide yiyeceğine gel içeri gir. Ben marketten bir şeyler alıp geleyim, bizde yemek yeriz. Hem çocuk evde yalnız kalmamış olur, daha iyi...” dedim. O da,
- “Tamam abla!” dedi.
Hüseyin'i kolundan tutup içeriye aldım. Yolu biliyordu ama, ben yine salona kadar götürdüm onu. Oğlum onun geldiğini görünce sevindi. Ben çıktım, aceleyle markete gidip alacaklarımı aldım, eve geldim. İçecek bir şeyler, kola, bira, meyve suyu falan da aldım bol bol... Geldiğimde Hüseyin oturmuş oğlumla oynuyorlar, oğlum heyecanla ona bir şeyler anlatıyordu. Onlar konuşurken ben de yemek hazırladım. Yemekti, hoş beşti derken vakit ilerlemiş, saat 9 gibi olmuştu. Ertesi gün okul olduğundan oğlumu yatırdım. Geldiğimde Hüseyin de kalkmaya davrandı,
- "Oo.. Vaktin nasıl geçtiğini anlamamışım. Ben de kalkayım abla." dedi. Kolundan tutup engel oldum,
- “Otur Hüseyin, nasıl olsa sen de yalnızsın, ben de... Evde tek başıma canım sıkılıyor. Ben sana soğuk bira getireyim, sohbete devam ederiz. Sen de eve gidip ne yapacaksın? Beraber oturalım işte..." dedim.
Artık yalnız kalmıştık... Sohbete devam ediyorduk. Soğuk birer bira çerez getirdim, ikimiz de bira içiyor, konuşuyorduk. Sohbet uzadı, ikinci, üçüncü biralar da içildi.
Kendimi bir garip hissediyordum, içim kıpır kıpırdı. Kocam gideli iki hafta olmuştu. Yatağımda tek başıma kendimi okşamalarla, içime salata falan sokup tatmin olmaya çalışmayla geçen iki uzun hafta ve uzun, yalnız geceler... Oysa bu gece genç, yakışıklı bir erkekle başbaşa oturuyor, onunla sohbet ediyordum.
Bir yandan sohbet ederken bir yandan da onun yakışıklı yüzünü, kaslı kollarını, geniş göğüslerini, pantolonunun önündeki kabarıklığı seyrediyordum. Hem de hiç çekinmeden, utanmadan... Çünkü biliyordum ki o beni, benim nereye baktığımı, nasıl baktığımı göremiyordu. Aldığım alkolün de etkisiyle öyle rahattım ki hareketlerimde...
Onun okuldan, arkadaşlarından, ev yaşamından bahsederken anlattıklarını dinler gibi yaparken aslında ne anlattığının farkında bile değildim, onu seyretmekle meşguldüm. Arada bir "yaa, öyle mi?" falan diyerek sohbete katılır gibi yapıyor, onun konuşurken kıpırdayan etli dudaklarına, gömleğinin açık yakasından görünen hafif kıllı göğsüne bakıyordum. Bir yandan da kendimi okşuyordum.

Evet, kendimi kaybetmiş gibiydim. Oturduğum koltukta yayılmıştım. Elimin birini eteğimin altına, külodumun içine sokmuş sıkıp sıkıp bırakıyor, diğer elimle uçları kabarmış göğüslerimi okşuyordum. Çıldırmış gibiydim. Seks yapmadan geçen yalnız geceler beni bu hale getirmişti işte... Gözleri görmeyen genç bir yabancıyla başbaşa, yalnız ikimiz otururken onun karşısında mastürbasyon yapıyordum. Üstelik hafif sarhoş bile olmuştum. Garibin haberi bile yoktu yaptığımdan...
Üzerimdeki askılı tişörtün askılarını indirip sütyenimi çıkarmıştım. Elimdeki soğuk bira şişesini memelerimin arasında, ürperen, kabarmış meme uçlarında dolaştırıyordum. Tüylerim diken diken kabarmıştı. Soğuk şişenin etkisi mi, giderek içimde yükselen şehvetin etkisi mi bilemiyorum. Bereket ses çıkarmamak için, inlememek için dudaklarımı ısırmayı akıl edebiliyordum.
Bir ara Hüseyinin oturduğu yerde kıvranmaya, bacaklarını kasmaya başladığını fark ettim. Sıkışmış gibi davranıyordu. Toparlandım,
-“Ne oldu Hüseyin? Rahatsız mısın?" diye sordum.
-“Yok abla... Şeyy... Benim eve gitmem gerek..." dedi sıkılarak...
-“Tuvalete gitmen gerek galiba... Sıkılma, hareketlerinden belli oluyor." diye rahatlatmaya çalıştım onu...
-“Şey, evet abla... Bu biralar... Pek alışkın değilim aslında bu kadar içmeye... Çok sıkıştım da... Sanırım eve bile yetişemeyeceğim."
-“Gel canım, ben seni lavavoya götüreyim. Sıkılmana gerek yok ki... Bunca zamandır beraberiz, yabancı değiliz artık..."
Ayağa kalktı, elinden tutup yönlendirdim Hüseyin'i. Askılarını indirdiğim tişörtüm aşağıya inmiş, memelerim meydandaydı ama düzeltmeye gerek görmemiştim, nasıl olsa o beni görmüyordu. Daracık holde yanyana yürürken kolunu tutup kendime yaklaştırdım. Göğsümün biri onun koluna temas ediyor, ucu gömleğine sürtünüyordu. Offf...
Tabi, kısa bir andı bu... Banyonun kapısından içeri girmesini sağladım, klozetin önüne götürüp bıraktım. Yanında durup bekliyordum. Duraksadı, gülümseyerek,
- “Abla, ben gerisini hallederim, sen lavabonun yerini göster, yeter bana..."
- “Ah, pardon canım..." dedim. "Öyle ya, koca adamsın sen..." diyerek elini tuttum, yandaki lavabonun üzerine koyup havluların yerini söyledim. Çıkmam gerekiyordu, ama birden onunkini görmeyi şiddetle istediğimi fark ettim. Kapıya yöneldim, çıkar gibi yapıp içeriden gürültüyle kapattım. Kapının yanında nefes bile almadan durup onu izliyordum şimdi.
Telaşla klozetin kapağını kaldırdı, etrafını elleriyle yoklayıp yerini ezberledikten sonra doğrulup fermuarını indirdi. Elini içeriye sokup aletini çıkardı Hüseyin... Gözlerim faltaşı gibi açıldı. Parmaklarının arasında kocaman, uzun bir canavar duruyordu. Sertleşmiş, damarları meydana çıkmış, mantar gibi iri mor başından dibine kadar nefis harika bir erkeklik organıydı. 20 santim belki daha fazlaydı uzunluğu, kalınlığı da göz dolduruyordu...
Tamam, kocamınki de doyuruyordu beni, inim inim inletiyordu yatakta ama bu bambaşka bir şeydi sanki... İnlememek için kendimi zor tuttum, elimi ağzıma kapattım. Kalbimin atışlarını duyacak diye korkuyordum... Siki o kadar sertleşmişti, göbeğine doğru dikilmişti ki işeyebilmek için üstünden bastırıp klozete nişanladı, şırıl şırıl işemeye başladı. Gözlerimi alamıyordum ondan... Sanki dakikalar sürdü işemesi... Nihayet bittiğinde o kocaman sertleşmiş sikini içine sokmadan yandaki lavaboya döndü. Musluğu açıp ellerini yıkadı.
Sıvı sabunla yıkadığı ellerini hala meydanda, fermuarın arasından dışarıya, havaya fırlamış, dimdik duran sikine götürdü sonra... Kaygan, ıslak parmaklarıyla şöyle bir sıvazladı. Sonra avuçlarının içinde sıkıp başından köküne kadar kaydırmaya başladı. Yüzü kızarmış, dudaklarını ısırıyordu. O öpülesi ıslak etli dudaklarından "Oohhh..." diye bir inilti koptu... "Oohhh... Güler..." diye inledi fısıltıyla... Vay *** vay... Gözlerime inanamıyordum. O güzelim sikini sabunlu parmaklarıyla sıvazlıyor, kendini tatmin ediyordu Hüseyin...
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.