Notes

Gün henüz açmamış, olsun, kalkalım.
Bugün Adalar'a biraz erken varalım.
Ne talih, kopmuş ceketimin düğmesi.
Şu elime batan yoksa dikiş iğnesi?

Baba Bey unutmuş para bırakmayı.
Mühim değil. İki lira bankamızdan alalım.
E bu saatin hiç dönmüyor yelkovanı.
Neyse, bugünlük olsun, takmayalım.

Sımsıkı ayakkabılar açılmayan bağcıklar.
Görseler kendiyle savaşıyor sanacaklar.
Bugün hava da bağcık gibi kördüğüm.
Sağanak bir yağmur var az buçuk gördüğüm.

Ne o öyle? Yıkılmış mı güzelim köprü?!
Sağından güneş doğan, solundan ay batan köprü.
Bugün de amma trafik var. İyi erken kalkmışız.
Tek şerit sahil yolu, Hindistan'dan farksızız.

Yahu neden boş bugün otobüs?
Tam sevindim derken "İşlem başarısız."
Yalı'dan Balçova'ya bize kaldı tabanvay.
İki seneye kadar gelecekmiş tramvay.

Biz de atlar gideriz onun arkasına.
Birkaç hayale dalıp vardım Fahrettin Altay'a.
Nerede o metro çıkışı kalabalığı?
Otobüsü sekiz dakika bekleten insan yığını.

Şoför insanflıymış da aldı beni.
Yavaştan döndük kavşağı Balçova'dan beri.
Trafik lambası gözüküyor yeşilde,
Mahşer kurmuş Tanrı Kahveler'de!

Bomboş otobüs doluyor saniyelerle,
Şu benim durak birkaç saniye ilerde.
Şuncacık yol kardeşim yarım saate alınır mı?
İlk dersten Simin Hoca beni yok yazmaz mı..

Başlık ne Ali? "Üçgenin eşitliği"
Çıkarttım defteri. Kim kırdı kalemleri?!
Bakıyorum İbo'ya, diyor kalemtraş yok.
Anlaşılan bize bugün iş çok.

Tam Yağız yollarken kalemi,
Simin Hoca'dan yedik iki yüz elliyi..
"Duvar kenarı! Sus oğlum, konuşma!"
"Çöz soruyu. Çözemezsen geliyor bir elli daha.."

Açıyorlar Esen'i. Konu "iş ve enerji"
Derken yan sınıftan duyuluyor "skalerci"
Önden beklenen espiri, "Esen'i olan, Esen'i olmayan"
Sanırım tek biz kaldık şu kitabı almayan.
Haberimiz yok, program değişmiş.
Gayettabî ders fizik değilmiş.

Neymiş peki ders? "Edebiyat".
Mefailun feilun mefailun feilun.
Uyuyor, yine uyuyor, yine uyuyor Yağız'ın sıra.
Mefailun feilun mefailun feilun..

Bitti gün, ne çabuk! Hem son ders de yok.
Bugün mescidin yanında beklemek yok.
Sıkışmıyor Ahmet'in kapıya eli, kolu, çantası
Kapanıyor sensör olsa da yüz altmış dokuz kapısı.

Ne oluyor yine? Otobüs doldu Barış'ta.
İlginçtir hep kırmızı lamba bugün yeşil yanışta..
Maliye Meslek'te tek bir inen yok.
Dönüş yolunda trafik zaten çok..

İner inmez sırtımdan atıyorum çantayı.
Ulu Tanrı! Güneş nasıl doğudan batar?
Gezegenler görünüyor Neptün'e kadar!
Alıyorum bir hızla sırtıma doğru çantayı..

Ben beni yaktım aklımı yitirdim.
Artık eminim ki filhakika delirdim.
Ben Kabil'dim bulunmaz mukabildim.
Elimi bırakmadan bir lahza önce..

Karadağ, 00:47 , 8 Nisan 16