Notes

buraya başka bir şeyi kenarda dursun diye eklemiştim de bundan sonraya artık.

bir kızı kullandıktan sonra siktir edip kapının önüne koydum. bu güne kadar sohbetim dahi yoktu. hani olur ya, bir ortamda azıcık eli ayağı düzgün diye kendini bir halt sanan bir tip, olur da belli etmeye çalışmasa bile farkedilir bir hali vardır. böyle erkekler arasında konusulan, meriç takılıp yaranılmaya çalışılan tip işte.

neyse. genelde okulla pek işim olmaz. dolayısı ile mecburiyetten arkadaşım olanlar hariç sınıfla da zerre kadar alakam yok. kahve iç sigara iç arada zahmet edip derse gir ve çık sadece, tek ilişkim bu. böyle olunca ara ara bu ve bunun yanındaki 2 3 kızın bakışlarını hissediyordum, önceden beri. yine de bir günaydın demişliğim dahi yok. öyle zengin, 185 boyunda, arnold kaslarına sahip bir herif falan değilim. size dayattirilan algınıza ufak bir gönderme de yapayım burdan. neysem oyum sadece, benden ötesi var mı? şimdi olaya dönelim. sabah, arka tarafta oyalanıp gitmek yerine bir kızın yanına oturdum, bir kaç şey sordum, sohbet ettik azıcık gülüştük. kendine rekabet edecek bir diğer dişi varlık buydu galiba. bundan dolayı mıdır bilmem sonra bu kız denk geldi dışarda. zoraki bir merhaba deyip, ya ben seni sessiz, sakin aslında çekingen biri sanıyorum. pek konuşmuyorsun dedi. konusmuyorsun dediği sınıfın %60 70 i falan. bunu söylerken de böyle küçümseyici bir tavır sıkıştırdı inceden.. öylesine, sohbet açmak amaçlı dahi olsa, tanrım! nasıl sinirlendiysem boynum kasıldı ve 5 10 saniye de bir şeyler karaladım zihnimde. embesilin kurduğu cümleye, özgüvene bakar mısınız lan?
siktiğimin yerinde anlaşabileceğim, bir şeyler yapmak isteyeceğim böyle minik, ruhsuz bir ışık dahi gördüğüm kimse yok. sıradan türk gençliği işte, sağda solda ne görüyorsanız onlar sadece.. işte böyle bir düşüncenin sonucuna karşılık bunu işitmek sinirlerimi bozdu. üstüne ruhsal olarak diplerdeyim. hiç iyi değilim. çıldırıyorum sadece. belli etmiyorum ama.


öyle mi görünüyor pek alakam olmadığındandır. deyip, sigara yaktım, elim hafiften titriyor gibiydi. gel dedim, madem ilk sohbetimizi edelim. havadan sudan sıradan bir şeyler konuştuk. sonra sınava girdik, çıktık. istemesem dahi ki genelde istemem. bir çoğunuz gibi insanlar hakkında gözlem yapmadan duramam, mutlaka bir fikrim, ön yargım vardır. buna karşı da vardı tabii ki. az çok nasıl bir insan oldugu, ne beklediği, yanımda ki diğer tiplerin arada konuştuklarından çıkarımlarım mevcuttu, genelde de tutması lazım bunların. gittim ve bu gün boş vaktin var mı? diye sordum şaşırdı biraz. var dedi peki dedim bir yerlere gidelim ama öncesinde biraz birbirimizi tanıyalım ha? çekinsem de aslında seni merak ediyordum deyip zorla gülümsedim. neyse önce otomattan birer kahve aldık oturduk banka bunun konuşmak isteyeceği türden bir konu açtım. bir süre konuştuk sadece. kaynaştık, güldük. ne kadar dışarıya karşı kibirli gözükse de sonuçta sıradan bir insan, herkes gibi ve biraz ihtiyacı varmış gibiydi.. hava soğuk, buna para 3 kuruş dahi harcamak istemiyorum, param da yok zaten. gel dedim bir yere gidiyoruz. aldım bunu ... bilimler binasının üst katında deniz manzaralı, kapalı, eski bir yer var. pek bilen yok orayı, genelde de boş olur zaten. rahat bir yer, istediğiniz şeyi yapabilirsiniz.. oraya götürdüm. bundan önce, içer misin? diye sordum içmiyorum dedi. ben içsem sorun olur mu? dedim. ne olacak dedikten sonra markete gittik, ıvır zıvır ve 2 3 bira aldım. çantaya koyup gittik dediğim yere. kimse yoktu yine. oturduk koltuklara sohbet etmeye başladık. kısa kesiyorum burasını. bir anda uzun süredir birbirimizi tanıyor gibi olma fikrini yerleştirdim buna anlayacağınız. biraz yakınlaştık, bende içebilir miyim deyip bir iki yudum aldı. kolumu beline götürdüm, biraz daha yakınlaştım ve öptüm bunu geri çekildim. suratına baktım. hiç görmediğim bir kadın olsa o an aşık olabilirdim. bir yüz, öyle güzel öyle saf öyle arzulu bakamazdı herhalde. bir kaç biranın da minik etkisiyle ne yaptığımı şaşırıyordum.. zorlayarak toparladım kendimi. ve susunca devam etmemiz gerektiğine karar verdik gibi, seviştik dakikalarca.. bir kaç öğrenci geldi gitti, aldırmadan seviştik yine. dopamin arttı, endorfin arttı.. bu arada şükür ki oranın sorumlusu uğramadı.

özet geçiyorum. yazı uzayacak ve buna eriniyorum.. bina tam kapanmadan çıktık, uzaktan bir akrabam var. istanbula geldiğim ilk gün evinin anahtarını vermişti, çantamda durur hep. biraz eve yakın sayılırız, mesaj attım. şehir dışındayım dedi. kıza döndüm, bu günün böyle ölmesini istemiyorum gel benle dedim ve yine öptüm bunu. gittik eve. kızdaki tavır değişikliğini herkesin görmesini isterdim. neyse filmlerdeki gibi olmuyor elbet. duvara dayayıp sevişmedim. çıkardım,





bu arada, merhaba günlük diyerek mi başliyorduk olaya ne yapıyorduk kaçırdım ben galiba. neyse sevgili günlük!