Notes

Kahvemizi içmek için bir ağacın altına geçtik.
Berrin konuyu açtı.
“Senin şu bilimsel açıklamanı çok merak ediyoruz. Anlatır mısın lütfen?”
“Haa, şu bilimsel olayı diyorsun.”
“Evet ya, merak ediyoruz.”

Garsondan kağıt kalem istedim ve çizerek anlatmaya başladım.

“İnternette boş zamanlarda kadınlar hakkında araştırma yaparım. Bunu hep merak etmişimdir.
Erkek her birleşmede 200-300 milyon sperm salar ve sadece 1 tanesi yarışı kazanır.
Bu seçim nasıl oluyordu? İşte asıl bilinmeyen buydu. Kadın yumurtası,Ovül denir, ömrü sadece 48-72 saat arasındadır. Etrafında yüzlerce sperm varken,evet bu sayı ancak 100 civarına düşüyor ve sadece 1 tanesinin içine girmesine izin veriyor... Şimdi en başa dönelim. Biz erkeklere.
Doğacak çocuğun cinsiyetini bizim spermler belirler. X kromozom olanlar dişi, Y kromozom olanlar tabi ki erkek. X kromozom yavaş ilerler ama ömürleri, yani rahim içinde yaşam süreleri 4-7 gün arasındadır. Y kromozomları ise hızlıdır ama fazla yaşamazlar, en fazla 4 gün yaşarlar.”
“Hızlı yaşa genç öl misali mi?”
“Aynen öyle Fatoş. Erkek stres altındayken sperm sayısı düşer. Dolayısıyla Ovüle ulaşacak sperm sayısı oldukça düşük olacaktır belkide sıfır sperm ulaşır. Fakat mutlu ve neşeli ise sperm sayısı normal değerlere ulaşır. Beslenmesi X ve Y kromozom sayısını belirler. Baharatlı yemek yiyen erkeğin Y kromozom sayısı X'e göre daha fazla olduğu gözlenmiştir. Ayrıca erkeğin haftada berlirli sayıda ilişkiye girmesi X ve Y kromozonları etkilediği görülmüştür. Az seks yapan erkekte Y kromozom daha fazla sayılmıştır. Erkekte durum bu. Şimdi kadındaki durum önemli. Spermler ovüle 10-12 saat içinde ulaşırlar. Kadının yumurtladığını nasıl anlarız? En kolay metot termometre. Her sabah yataktan kalkmadan önce vücut ısısını ölçmektir. Ovülasyon zamanında ısı yarım dereceye yakın artar. Hollandalı bilim adamları daha belirgin bir şey bulmuşlar. Rahim ağzı kontrolü.”
“Nasıl yani?”
“Şimdi şöyle söyleyeyim, hani vajinanın en sonunda kıkırdaksı bir madde var ya.”
“Evet.”
“İşte o rahim ağzı. Yumurtlama zamanında o kıkırdak biraz yumuşuyor. Çok ince bir ayrıntı. Kendiniz iki parmağınızla kontrol edebilirsiniz. Tabii bunun için kendinizi alıştırmanız gerek. Mesela adet döneminiz bittiği gün duşunuzu alıp iyice yıkandıktan sonra,ayağınızın birini bir sandalyeye koyun veya yatağa uzanıp bacaklarınızı karnınıza çekin ve iki parmağınızı vajinanıza sokun ve rahim ağzını hissedeceksiniz. Kıkırdakımsı bir doku. Bu kontrolü her sabah yapın. Ovülasyon döneminde o kıkırdağın biraz daha yumuşak olduğunu hissedeceksiniz. Tabii bunun farkına varmanız için en az 2-3 adet döneminin geçmesi gerek. Çok ince bir ayrıntı aslında.”

“Çok değişken faktörler varmış. Allahın işine karışmasak nasıl olur.”

“Ben size bilimsel açıdan konuyu açtım. Olasılıkları anlattım. Allahın işine tabii ki karışılmaz.”

“Yahu tamam , ne olursa olsun, hamile kalayım yeter.Mustafa bey, ben aileme bu çocuğun onların torunu olduğunu söyleyeceğim. Sizce bir sorun olur mu?”
“Olmaz Fatoş hanım. İkimiz bilelim yeter.”
“İleride eğer büyük baba ve büyük anne vefat ederse, ancak o zaman çocuğuma açıklama yapabilirim. Eğer arzu edersen tabii.”
“Sen nasıl uygun görürsen. Çocuğun o dönemki ruh halide önemli. Onuda düşünmek lazım.”
“Çok iyi bir insansın Mustafa, evleneceğini bilsem seninle evlenirim be.”
“Teşekkürler Berrin.”

“Şimdi siz Perşembe akşamı mı birlikte olacaksınız?”
“Evet öyle planladık. Daha doğrusu 3 gece üst üste.Hayırlısı.”
“Birde ilk seferde tam isabet olursa, ne keyifli olur be!!!”
“Acaba nasıl anlarım hamile kaldığımı?”
“Sabah mide bulantısı yaşarsan,yani demek istediğim 10-12 gün içinde, bil ki bu iş oldu.”
“Zaten adetten kesileceksin. O zaman anlarsın.”
“Yanımda olacak mısın Berrin.”
“Aaa, tabi ki. O ne biçim soru öyle.”

Kahveler içildi ve sinemaya gitmeye karar verildi. Grinin 50 tonu diye bir filme gitmek istediler.
Gittik. Berbat ötesi bir filmdi. Zaten bir Film ne kadar çok övülürse, o kadar berbat olurmuş. Kaide bozulmadı anlayacağınız.

Filmden sonra eve geçtim. Biraz TV ve internet sonrası uyudum. Sabah erkenden kalkıp yıkanıp tıraş oldum. Ayten hanım geldiğinde ben halen banyodaydım.
“Günaydın Mustafa bey. Kahvaltıya özel bir şey ister misiniz?”
“Günaydın Ayten hanım. Haşlanmış yumurta ve kimyon pul biber isterim.”
“Tamam hemen hazırlıyorum.”
Kapıyı kapatmadan çıplak vücudumu ve popomu süzüyordu. Özlemişti beni, bu belli oluyordu. Ama perşembeye kadar ilişkiye girmeyecektim. Zaten 3 gece Fatoş ile beraber olacaktım. Ondan sonra Esma ile beraber olmayı düşünüyordum. Aysun, sabahları saksafon sözü vermişti. Ona da haftaya başlarız artık. Şu işi alnımızın akıyla bir bitirelim bakalım.

Hafta güzel başladı ve Perşembe akşamı gelip çattı. Fatoş whatsup ile ev adresini bana göndermişti.
Marketten bir şişe kırmızı şarap alarak evine gittim. Saat 9:30 gibi zilini çaldım. Fatoş kapıyı açtı. Günlük kıyafet giymişti. Sıradan şeyler işte. Ben gecelik veya seksi şeyler giyer diye düşünmüştüm, hayal kırıklığına uğramıştım. Böyle karşılanmayı ummuyordum.
Yanaklarımdan öperek beni içeri aldı.
Ayakkabılarımı çıkardım bana kocasının terliğini verdi. Salona aldı. Şarap şişesini mutfağa götürüp yanıma gelip karşı koltuğa uzandı.

“Fatoş, neden gerginsin?”
“Gergin mi gözüküyorum?”
“Evet hemde çok gergin gözüküyorsun. Sana masaj yapmamı ister misin?”
“Yok, istemem hem ben masaj sevmem. Hamamda bile kendimi elletmem yani..”
“İşimiz zor desene...”
“Neden miş?”
“Baksana kendini elletmiyorsun ve üstelik çok gerginsin.”
“O zaman bir kadeh alkol alsam gevşer miyim.”
“Bence bir değil iki kadeh almanı tavsiye ederim.”
“Sende ister misin?”
“Bir duble viski iyi gelir.”
Salondaki bardan bir şişe viski çıkarıp iki bardak doldurdu. Buz dolabından buz ekleyip servis yaptı.
“Bankadaki işler nasıl dı?” diyerek havayı yumuşatmaya çalıştım.
“Her zamanki gibi işler işte. Başkalarının parasıyla para kazanıyoruz.”
“Evet çok doğru. Kar oranları nasıl bu banka sektöründe?”
“Ne kadar mevduat varsa o kadar iyidir. Para sahibine 1 veriyoruz biz 3 alıyoruz.”
“İyi kar varmış bu işte desene.”
“Yasal tefeciyiz.”
“Çok doğru. Şerefe.”
“Şerefe.”
Fatoş bardağı bir dikişle bitirdi.
Masada duran digitürk kumandasını alıp bir slow müzik radyo kanalı seçtim. Ayağa kalkıp onu dansa kaldırdım. Kollarını omzuma dolamasını istedim bende belinden sarıldım.
Biraz hareket ettikten sonra yüzümü yüzüne yaklaştırdım. Nefesimi hissetmesini istiyordum.
Gözlerini benden kaçırıyordu. Çenesinden tutup yüzüme,gözüme bakmasını söyledim. Gözlerini gözlerime sabitledi. Dudaklarım dudak kenarlarını öpmeye başladı. Dudaklarını kaçırmadı. Ama dudaklarımı dudaklarının üstüne koyunca dudaklarını aralamadı. Ağzı kapalı kalmıştı.

“Öpüşmek istemiyor musun?”
“....!!!!....”
“Bak Fatoş, benim isteğim, bu çocuğu isteyerek ve karşılıklı zevk alarak yapmak.Aldığımız zevkin bir meyvesi olsun istiyorum. Sadece bir damızlık aygır olmak istemiyorum. Lütfen bunu anlayışla karşıla.”
“Mustafa şu an oldukça gerginim. Ama belki yarın akşam bu gerginliğim gider. Lütfen sende anlayışla karşıla. Bu benim için hiçte kolay değil.”
“Peki bu akşam burada kalmamı ister misin?”
“Yanımda mı?”
“Evet yanında.”
“Bilmiyorum. İnan hiç düşünmemiştim. İçine akıttıktan sonra bacaklarımı yarım saat havada tutmam gerekliymiş.”
“Fazla etkisi olmaz ama neyse.”
“Neden ki?”
“Zaten penisim rahimin içine girecek. İlk ve ikinci patlamam rahim içinde kalacak. Vajinada kalan spermler aşağı ve dışarı akar. Onlar zaten pert. Rahime girenler önemli.”
“Öyle mi?”
“Evet. Aynen öyle.”
“Duş alacak mısın?”
“Ben evde yıkanıp geldim. Sen?”
“Bende yarım saat önce yıkandım.”
“O zaman yatağa gidelim ne dersin?”
Dansı bırakıp yatak odasına yöneldi.
“Sen banyoda soyunsan!”
Banyoya girip kapıyı kapatıp soyunmaya başladım. Ağırdan alıyordum. Banyo havlusunu belime dolayıp banyodan çıktım. Fatoş çarşafın altına girmişti. Yatağın ucuna geldiğim zaman çarşafın altından külotunu çıkarıp yere attı.Üstünde pembe bir gecelik vardı. Sütyenini çıkarmamıştı. Demek ki bu gece görevim sadece damızlıktı.

Havayı gevşetmek için biraz sohbet etmek istedim.

“Nasıl olduda kocan veya arkadaşından hamile kalmadın?”
“Çünkü her ikiside dışa akıtıyorlardı. Kocam çocuk istemiyordu. Bende o zaman istemiyordum.”
“Haaa, anladım. Çünkü yumurtaların çatladığını söylemiştin. Hamile kalmaman mucize diyecektim.”
“O konuda çok dikkat ederdim.
“Nasıl viski fayda etti mi?”
“Biraz.”
“Biliyorsun en iyi pozisyon bacak omza pozisyonudur.”
“Evet biliyorum.”
“Çarşafı sen mi kaldırırsın yoksa ben mi?”
“Sen..”
Yataktan kalkıp havlumu çıkardım. Çarşafı çektim ve yatakta yatan kadına baktım. Madem beni bu akşam damızlık olarak görüyordu bende ona öyle davranacaktım.
“Bacaklarını yukarı kaldır ve parmaklarını tükürükleyip vajinanı ıslatmanı istiyorum. Kuru kuru sokup zarar görmek istemem.”
Şaşkın gözlerle bana baktı. Bu davranışımı hiç beklemiyordu. Şaşırmıştı. Bacakları yatak boyunca up uzun duruyordu. Tereddüt ediyordu. Sanki vaz geçecek gibiydi. Bu çıkışım onu şaşırtmıştı.

“Neden bana karşı davranışın değişti anlamadım?”
“Anlamadın mı? Beni sadece bir damızlık aygır gibi görüyorsun şu an. Benimde bir insan olduğumu unutmuş gibisin. Yatağa giyinik halde giriyorsun, üstünde gecelik. Lütfedip külotunu çıkardın. Bu şartlar altında benden sertleşme bekleme. İsteğimi kırdın. Kusura bakma.”
“Ama sende anlayışla karşıla ne olur.”
“Seni çok iyi anlıyorum, ama bir tatlı gülümseme,biraz cilveli olursan ne kaybedersin? Sonuçta bende senin gibi etten ve kemikten oluşan birisiyim. Değil mi?”
“Bu gece olmayacak sanırım.”
“Bu gece olmaz ise hiç bir gece olmaz sanırım.”
Fatoş ağlamaya başladı.
Banyoya geçip üstümü giyinmeye başladım.
Çok kızmıştım. Daha doğrusu kendime kızıyordum.Bir haftalık seks orucunu boşa yapmıştım.
Banyodan çıktığımda Fatoş beni ayakta karşıladı. Ellerimden tutup beni durdurmaya çalıştı.

“Lütfen biraz dur ve beni dinlemeni istiyorum.”
Gözlerinden yaşlar akıyordu. Önümde duruyordu. Yatak ucuna oturup konuşmasını bekledim.
“Dinliyorum.”
“Bak benim hayalim bu değildi.”
“İnan benimki de bu değildi. Yatakta sevecen,paylaşan ve cilveli bir kadın bekliyordum. Seni neşeli gördüğüm günler gibi olmanı bekliyordum. Ama tam tersi bir kadın vardı yatakta.Bir buzdolabı vardı. Rostoyu sok çıkar diyen bir buzdolabı vardı...”
“Ben bu çocuğu çok istiyorum. Ne dersen yaparım.”
“Ne dersem değil. Benimle zevk alan ve bu zevki en uzuna sürdüren bir kadın lazım. Yatağı ve vücudunu paylaşan bir kadın istiyorum.”
“Ben uzun zamandır seks yapmadım ve evlendiğimden beri kocamla hiç zevk almadım.”
“Daha önce zevk almadığını mı söylüyorsun?”
“Evet, hiç zevk almadım.O yüzden seksi hiç düşünmedim.”
“Peki ilk seferlerin nasıldı?”
“İlk seferde çok acımıştı. Sonrakiler ise erkek zevk alıyordu ben ise bu işi bir görevmiş gibi görüyordum.”
“Yani kadınlığını hiç yaşamamışsın sen.”
“Bana yaşatır mısın?”
“Hemde nasıl...”
Üstümü soymaya başladım. Tamamen çıplak olunca geceliğini baş üstünde çekip çıkardım. Sadece sütyen ile karşımdaydı. Omuzlarından tutup tenlerimizi temas ettirdim. Nefes alımı hızlanmıştı.arkasına geçip sütyenini çıkarıp attım. Kollarımı göğüslerine sarıp ensesini öpmeye başladım. Aletim bacak arasına girmiş ve sertleşmeye başlamıştı bile. Normal yani. Bir haftadan daha fazla sulu ortama girmemiş. Göğüslerini sıkıp yoğurmaya başladım. Uçlarını parmaklarım arasında çevirip eziyordum. Kulak memelerini öpüp somurmaya başladım. Ellerini ellerimin üstüne koydu. Beraber göğüslerini okşamaya başladık. Bana yüzünü döndü ve dudakları dudaklarımı aramaya başladı. Öpüştük. Dilini kullanmıyordu. Sadece dudaklarını kullanıyordu. Omuzlarından tutup diz çökmesini istedim. Saçlarını baş üstünde toplayıp diz çöktü.
Aletim tam ağzının hizasındaydı. Ellerini bacaklarıma koyup gözlerini kapayıp ağzını kocaman açtı.
Usulca kafasını emmeye başladı. Dilini bu sefer çok iyi kullanıyordu. İnanılmaz güzel yalıyordu.
Tabii ya , hocasından öğrenmiş olmalıydı. Kocası, ona, bir erkeği nasıl yalıyacağını öğretmişti.
Bir elini kalçama diğer elini daşakklarıma götürdü. Hem emip somuruyor hemde yalıyordu. Dili ağzının içinde hareket ediyordu. Sertleşme tam olmuştu. Elinden tutup ayağa kaldırdım. Yatağa uzandırdım. Elimi bal kutusuna attım, sırıl sıklam olmuştu. Bacaklarını havaya kaldırıp dilimi amına götürdüm. Dilimin ucu ile klitorisini tahrik etmeye başladım. Küçük dil darbeleri verip yalayıp somuruyordum. İki parmağımı amına sokup sert bir şekilde yukarı aşağı hareket ettirmeye başladım. Yüzüne baktım. Başını kaldırmış, bacak arasında olanları izliyordu.

Elimi amından çıkarmadan yukarı çıkıp ağzını öpmeye başladım. Bu sefer benim dilim onun ağzının içindeydi. Arada bir diline temas ediyordum. Amındaki parmaklarım var gücümle Venüs tepesindeki kemiğe değiyordu. İçindeki parmaklarım G noktası denilen süngerimsi maddeye baskı uyguluyordu. Suyunu fışkırtması an meselesi idi. Birden avuçlarımın içine akan o ılık suyu hissetmeye başladım. Fazla tazikli akmıyordu ama bolca akıyordu.
Birden vücudunu bir yay gibi kastı. Vajinal orgazm oluyordu. Ellerini elime götürdü ve sabitlemeye çalıştı. Gelmişti ve durmam gerekiyordu. Biraz ara verip okşamaya başladım. Klitorisini okşuyordum.
“Sok...lütfen ne olursun sok ona....haydii sooookk..!!!....Hııımmmm....”
Bu seferde dediğini yapmak zorundaydım. Çünkü ilk damlalarım çarşafa çoktan akmıştı.
Soktuğum andan itibaren 1-2 dakika içinde gelecektim.
Bacaklarını omzuma alıp içine birden soktum. Kemiklerimiz temas edinceye kadar gömdüm. Birkaç saniye öyle kaldım. Sonra sokup çıkarmaya başladım. Git gide hızlanıyordum. Aletimin kafası gittikçe şişiyordu. Gelmek üzere olduğu anladım ve tüm ağırlığımı onun üstüne verdim.
Gözlerimde şimşekler çakarak içine akıtmaya başladım. Ohhhh beee ne güzel bir histi bu....

En az 4-5 kere içine fışkırtmama rağmen sertliğinden hiç bir şey kaybetmemiş olması beni oldukça şaşırttı. Bu bana ilk seferimi hatırlattı. Genelevde peş peşe iki kadınla beraber olmuştum. Beşer dakika arayla. Ardından,30 dakika sonra üçüncüyü becermiştim. Eve gittiğimde de duşta üstüne birde otuzbir çekmiştim. Bu benim rekorumdu. 2 saat içinde 4 kere belim gelmişti. Yaş yeni 18 olmuş,doğal bir şeydi bu.

İçinden çıkarmadan yavaş hareketler ile onu sikmeye devam ettim. Bu sefer bacağının birini aşağıya indirdim, diğer bacağını havada elimle tutuyordum. Elimi göğüslerine götürüp okşamaya başladım. Gözleri yarı aralık bana bakıyordu. Zevk almış bir kadın vardı altımda.
İçine girip çıkan aletime baktım, sperme bulanmıştı. Fakat sertliği son gaz devam ediyordu.
İçinden çıkarmadan onu üstüme aldım. Göğüslerinden tutarak kaldırıp indirmeye başladım.
Ellerini göğüslerime dayadı ve kalçasını kıvırmaya, daireler çizmeye başladı.
Artık kontrol ona geçiyordu . Ellerimi başımın arkasına toplayıp onu izlemeye başladım.
Yüzümde hafif bir gülümseme vardı. Altımdaki kadını tatmin etmiş olduğum bir gülümsemeydi bu.
Uzun bir süre üstümde kıvırıp oynadı. Ayaklarını toplayıp diz çöktü. Öne doğru eğilince başımı kaldırıp onu öpmeye çalıştım. Ama sadece kalçasını yukarı kaldırıp var gücüyle aşağıya indiriyordu.
Odada Şlop Şlop sesi duyuluyordu. Başımı geri indirip amına giren aletime baktım.
Canım patlamak istemiyordu nedense. Yorulduğunda onu dört ayak sikmeye kara verdim.
5 dakika sonra nefes nefes kalmıştı. Yataktan inip bacaklarını yatak ucuna getirip dört ayak durmasını sağladım. Aletimi amının dudaklarına sürterek biraz okşadım. Ve var güçümle içine sokmaya başladım. Çıkardığı ahh,ooohhh sesleri beni çok tahrik ediyordu. Bir eli ile elimi tutup daha hızlı ,daha sert vurmamı istiyordu. Ellerim kalçalarını sonuna kadar ayırmıştı.Vajinasından hava sesleri çıkmaya başlamıştı. Bu sesler onu mahçup etmeye başladığında.
“Sorun değil bu sesler normal. İçine hava pompadığımdan böyle sesler çıkması normal. Kendini lütfen kasma...”
“Ohhhh...haydiiii akıt onu içimeee....gel artıkkk...ohhhh..dayanamıyorum artııkkk...!!!!”
Kasıklarımı sıka sıka içine akıtmaya başladım. Ama bu sefer fışkırmlalarım daha yumuşaktı. Daha doğrusu bana öyle geliyordu. Son damla bitince kalçasına bittiğine dair bir şaplak attım.
Eli ile amını kapatarak spermlerin akmasını önledi ve yatağa ters yatıp ayaklarını duvara yasladı.
Bende duşa girdim. Çıktığımda Fatoş üstüne çarşaf geçirmiş uykuya dalmıştı.
Orada kalıp kalmamaya karar veremedim. Sabah seks yapar mıydım?
Aysun hanımın ağzına vermeyi daha uygun gördüm.
Bakalım bir erkeği nasıl memnun ediyormuş, görelim.

Üstümü giyinip Fatoş'un dudaklarına bir teşekkür busesi kondurup çıktım. Eve geldiğimde saat çoktan 12yi geçmişti. Saat alarmını 8 e kurup uyudum.
Bir bebek gibi uyudum.