Notes

Uzaktan, çok çok uzaktan bir zil sesi geliyordu.
O ses kafamın içinde tur atıyordu. Gözlerimi zar zor açabildim. Yataktaydım. Fatoş yanımdaydı.
Kafamı kaldırıp yatak ucundaki komidine baktım. Telefon alarmı çalıyordu.
Susturmak için kolumu uzattım,tabi bunu yaparken Fatoş'a yaslanmam gerekliydi. Sol kolum göğsünü ezdi ve acı ile uyandı.
“Ne yapıyorsun?”
“Özür dilerim, alarmı kapatmak istemiştim. Çok acıdımı?”
“Acıdı tabii, dur ben kapatırım..”
Alarmı kapadı ve yatağa tekrar uzandı. Yüzünü bana döndü.
“Gerçekten çok acıdı, korkuttun beni.”
Üstümüzdeki çarşafı çekip açtım ve ezdiğim göğsü elime alıp okşamaya başladım.
Tatlı öpücükler kondurarak gönlünü yapmaya çalıştım.
“Özür dilerim güzel göğüs, seni ezmek istememiştim, seni.... Öpmek...hhhıımmm, somurmak...uuuhhhmmmm, ve I..S...I...R...M...A....K... istiyorum...”

Bu hareketim Fatoş'un neşesini yerine getirmeye yetmişti.
Elini yüzüne atıp dudaklarımız dudaklarına yaklaştırıp öpmeye başladım.
Öpücüklerime karşılık verince,vücudumu ona yasladım. Öpüşürken göğüslerini okşamaya başladım.

“.....Dur....ge..cike....ceğiz....”
“Banka saat dokuzda açılıyor. Saat daha 6:30..”
“Ancak hazırlanırım ben, daha duş alacağım.”
“Tamam işte madem duş alacaksın bari hakkıyla yıkan..” deyip göğüslerini öpmeye ve somurmaya başladım. Elim bu sefer bacak arasına gitti. Dün akşamki ıslaklık suruyordu. İki parmağım rahatça içine girdi. Ama benim alette her hangi bir sertleşme olacağı yok gibiydi. Dün 3 defa boşalmıştım.
Acaba normalmiydi?
Fatoş'un yüzüne baktım, pek sevişme isteği yok gibiydi.

“Canın istemiyor mu?”
“İstemiyor değilde, yorulurum ve gecikirim, sende de pek istek yok gibi,baksana..o yüzden yani...”
“O zaman cumartesi sabaha bırakalım..”
“Çok iyi olur, bakarsın o gece yatakta iki bayan olabilir.”
“Sen ciddisin bu konuda??..”
“Evet çok ciddiyim.”
“Peki bu acele ne ?”
“Ne demek istiyorsun?”
“Neden hemen Berrin ile beraber yatmamızı istiyorsun?”
“Çünkü hamile kaldıktan sonra bunu yapma şansımız yok değil mi?”
“Neden?”
“İlk hamilelikte düşük riski fazladır ondan.”
“Anladım...Tamam sen nasıl istersen.”
“Hem ben hamile kaldıktan sonra Berrin seninle yatmama izin vermez ki?”
“Yok canım, daha neler...”
“Göreceksin, bende buradayım, sende buradasın..”
“Bak Fatoş, Berrin'nin bana bu kadar sahip çıkacağını söylüyorsun, peki beni arkadaşının yatağına göndermesini nasıl açıklıyorsun?”
“Berrin çok iyi niyetli bir kız. Çok yardım sever. O yüzden bunu yaptı.”
“Haydi kalk ben çok acıktım. Kahvaltılık bir şeyler var mı bu evde.”
“Sen çay suyunu koy ,ben lavaboya gidiyorum. Hemen gelirim.”
Üstümü giyinmeden mutfağa geçip ketele su koyup ısıtmaya başladım. Demlik poşet çaylarını demliğe katıp suyun ısınmasını bekledim. Buzdolabından peynir,domates, salatalık ,tereyağı ve reçel çıkarıp masaya koydum. Acayip çişim gelmişti. Tuvalet doluydu. Başka yoktu.
Lavabonun musluğunu açtım ve içine işemeye başladım. Nasılsa içi boştu. İşim bitince bulaşık ilacı dökup suyu daha fazla açıp içinin temizlenmesini sağladım.
Çatal , bıçak ve tabak çıkarıp servisleri dizdim.
Fatoş banyodan bornozla çıkıp mutfağa geldi. Beni çıplak görünce şaşırdı.
“Neden üstüne bir şey giymedin?”
“Duştan sonra giyinmeyi düşünüyorum”
“Çay hazır mı?”
“2 dakikası var. istersen başlayalım?”
“Olur. Zaten çayı ben açık içerim.”
“Tamam sen kendine al istersen. Başlayalım bari.”
Kahvaltı yapıp gündemden konuştuk. Döviz durumundan bahsettik, politikadan bahsettik.

“Çocuğun ismini düşündün mü?”
“Evet düşündüm. Erkek olursa Muzaffer, dedesinin adı, kız olursa Necla, ninesinin adı.”
“Çok doğru yaparsın.”
“Sonuçta tek mirasçı biz olacağız. Bunu onlara yapmak zorundayım.”
“Evet haklısın.”

Kahvaltı bitirip duşa geçtim. Üstümü giyindim ve evden çıkıp kendi evime geçtim. Kıyafetlerimi değiştirdim. Hafta sonu gelip çatmıştı.
Ofise geldiğimde saat 8:30 olmuştu. Erkenden gelmiştim.
Aysun hanım her zamanki gibi kahve ve gazeteleri getirmişti. Fakat bu sefer masanın yanından ayrılmadı. Konuşmak istediği belliydi.

“Buyurun Aysun hanım?”
“Şey, Müsaade ederseniz haftaya perşembe ve cuma günleri için 2 gün izin almak istiyorum.”
“Tabii sorun değil. Yalnız yapılacak işler bitirin ve yerinize bakacak, daha doğrusu telefonlara bakacak birini ayarlayın. Sorun olmaz.”
“Neden izin istediğimi sormadınız?”
“Neden sorayım ki? Eğer acil bir durum olsaydı 7 gün beklemezdiniz. O konuda rahatım.Sizin özel hayatınız var. Ona karışmaya hakkım yok. Ayrıca izin sizin hakkınız değil mi?”
“Kütahya'da kuzenimin kızı evleniyor.”
“O zaman genç çifte mutluluklar dilerim.”
“Kız daha 18 ine yeni girdi.”
“Ne güzel işte mutlu yuva kurmalarını diliyorum.”
“Genç yaşta evliliklere pek inanmıyorum..Daha çocuk o.”
“Ama yasal olarak reşit. Zaten evlilik kadınların rahat ve güvenilir bir şekilde seks yapmasını sağlayan bir kurum. Başka bir işe yaramaz. Devlet beraber seks yapmamıza izin veriyor. O kadar.”
“A..aa.. siz ciddisiniz galiba.?”
“Yok canım şaka,şaka..gerçi her şakanın altında bir gerçeklik payı vardır...”

Evlilik; birleşmek ve çoğalmak içindir. Bazıları bunda aşk arar. Ama aslında bu işte en büyük etken saygıdır. Aşk şart değildir. Amaç doğacak ve büyüyecek çocukların bir çatı altında toplanmasıdır. Yoksa köpekler gibi onları sokakta doğurur,sokakta bırakırız.
Çocuklar gelişme ve ergenlik çağına kadar bir çatı altında kaldıklarında kendilerini güvende hissederler ve öz güven kazanırlar. Sonra onların eğitimi gelir ama ne yazık ki onlar eğitimlerinin %20 aileden,% 20 okuldan ve %60 arkadaşlardan alırlar. Sen ne kadar üstüne düşersen düş, verebileceğin eğitim %20 geçmez.

Bazı kişiler erkek çocuk isterler. Soyları devam etsin diye.
Ama bilmedikleri bir şey var.
Kız, en kötü ne olabilir? Orospu! O kadar. Kız en kötü orospu olur.
Başka bir şey olmaz.
Eğer gece 12 den sonra dışarıdaysa, mutlaka bir çatının altındadır.
Ya arkadaşının yanında, ya sevgilisinin koynunda.
Ama bir çatı altındadır.
Güvendedir.
Ve en iyi yanı ailesine ,nerede olduğu hakkında en azından %70 doğru bilgi verir.

Erkek ise; Hırsız olur, uyuşturucu kullanır ve satar, arabanı veya arabaları çalar, ibne olur,pezevenk olur. Alkol alır. Aşırı hızda kaza yapma olasılığı var.
Tüm bunları yaparken bir çatı altında olması beklenemez. Yağmurda,çamurda ,karda,kışta dışarıdadır.
Kesinlikle nerede olduğunu kimseye söylemez.

O yüzden erkek çocuk aslında daha tehlikelidir.


Derken telefonum çaldı. Arayan Servet abiydi.
“Efendim Servet abi?”
“Merhaba Mustafa nasılsın?”
“İyiyim abi sizleri sormalı?”
“Bende iyiyim teşekkürler. Senden bir ricam olacak.”
“Buyur abi.”
“Pazar günü Amsterdam uçağına bilet al. Dönüşünü Perşembe veya istersen Pazara al.”
“Tamam abi.”
“Buraya gel, şirketle alakalı bir iki durum var. Gelince daha detaylı konuşuruz.”
“Tamam ben hemen biletleri organize ediyorum.”
“Tamam Mustafa Pazar akşam görüşürüz. Ben seni meydandan alırım. Bana uçuş bilgilerini gönder olur mu?”
“Hemen yaparım abi.”
“Tamam,kolay gelsin.”
“Görüşmek üzere.”

Aysun hanımı çağırıp bana Amsterdam'a Pazar gidiş ve Pazar dönüş bilet ayarlamasını istedim.
Yarım saat sonra bilet bilgilerimi Servet abiye gönderdim. Birden çağırması bana garip gelmişti.
Acaba sorun mu çıkmıştı? Şirket için dediğine göre.Neyse bakarız artık.

Öğleye doğru Fatoş aradı.
“Aloo”
“Merhaba Mustafa bey. Nasılsınız?”
“İyiyim sizler?”
“Bizde iyiyiz teşekkürler. Şey, ben Berrin ile konuştum, kabul etti. Bu akşam ekstra bir şey istermisiniz diye soracaktım?”
“Soru sormadı mı?”
“Hayır,aslında bunu bekler gibiydi. Hiç düşünmeden evet dedi çünkü.”
“İyi tamam, o zaman fazla ağır yemek yemeyelim.”
“Şey, isterseniz kendinize güçlendirici bir şeyler alın, iyi olur değil mi?”
“Neden? Yetmez miyim?”
“Şey, dikkat ederseniz sabah yapamadık, değil mi? Ben sizin için söylüyorum.”
“Tamam akşama doğru çıkıp bakarım.”
“Akşam 9 gibi sizi bekliyoruz o zaman.”
“Tamam görüşürüz.”

Vay kahpe vay..Sertleşme olamıyacağımı anlamış ve bu akşamı garantiye almak istiyor. Bilmediği bir konu var dün ben 3 farklı kadına boşaldım. Ama yinede haklı olabilir. İşi garantiye almak gerekebilir. Şu internete bir bakayım en iyisi hangisiymiş.

İnternette dolaştıktan sonra 20'lik Ciallis kafama yattı. Günde azami 2 adet alabiliyorduk ve 24 saat kesintisiz yayın sözü veriyordu. Alkol veya yağlı yemek ilacın etkisini azaltmıyordu.
100 tl kutusu içinde 4 adet vardı. Eczanede satılıyordu.

Öğle tatilinde, eczaneye girip bir tane almak istedim. Sadece bayan tezgahtar vardı.
“Buyurun.”
“Bir kutu Ciallis alacaktım. 20 lik olanından.”
Tezgahtarın yanakları kızardı. Yaşı 25 civarındaydı,esmer, kısa boylu ,tombul ve bıyıkları vardı. Kesin bakireydi. Daha doğrusu evde kalmıştı.
“Siz en iyisi bana 2 kutu verin, hafta sonu uzun olacak.” deyince kızın yüzündeki kızarıklık arttı.
“Kampanya var, isterseniz 5 kutu alın 6.cısı bedava.”
“Aaa çok iyi, tamam o zaman 6 kutu olsun.”
495 tl sayıp 6 kutuyu alıp ofise geri döndüm. Bir kutuyu ofiste, bir kutuyu arabada diğerlerini de evde bırakacaktım. Ne olur olmaz değil mi? Kaza geliyorum demez.

Aysun hanım odama geldi.
“Mustafa bey siz yoksunuz haftaya, isterseniz iznimi iptal edebilirim?”
“Olmaz, sizin o düğüne gitmeniz lazım. Buraya bakacak birini ayarlayın. Telefonlara baksın yeter.
Haftaya yapılacak ödemeleri sonraki haftaya bırakalım. Ödeme yapılacak firmalara haber verelim lütfen. Benim burada olmayacağımı İbrahim ve Cevdet beylere söyleyin.”
“Haberleri var, söyledim onlara.”
“Çok iyi. Kasada Avro var mı?”
“Ne kadar lazım?”
“2.000 yeter.”
“Tamam o kadar var.”
“Bana 2,000 avro verin o zaman, kasadan çıkış yapalım.”
Tır nakliyelerinin şoförlere elden verdiğimizden kasada devamlı avro bulunuyordu.

Parayı alıp cüzdanıma koydum. Makbuzu imzaladım. Eve gittim.
Akşama kadar dinlenmek istiyordum. Ciallisin içindeki yazıları okudum.4 tane küçük ilaç için yazılan yazı 4 sayfadan ibaretti. Yarısını bile okumadan çöpe attım.
Öğle ve akşam yemeği yememiştim. Dolaptan bir tane elma çıkarıp ısırarak yedim.
Duşumu alıp üstüme hafif bir şeyler alıp yola çıkmadan evvel ağzıma ilk Ciallisi attım. Kalanı pantolonumun cebine attım.Yarım saat sonra etkisini göstermesi bekleniyordu. Yol 20 dakika sürüyordu. Fatoş'un evine geldiğimde şortumun içindeki aletim şişmeye başlamıştı.

Kızlar bana kapıyı beraber açtılar. İkiside aynı kıyafet giymişlerdi. Aynı saç şekli vardı ve ojeleri aynı renktendi kıp kırmızı.
Öpüştük , Fatoş yeni terliklerimi ayağın önüne serdi ve salonda yer aldık.

Kızlar ikili koltuğa ben ise karşılarında tekli koltuğa oturdum. Aletim iyice şişmeye başlamıştı.
Bu kadar erken etki göstereceğini tahmin etmemiştim.

Hafiften slow müzik çalıyordu. Salonda mumlar yanıyordu. Yerlerde mumlar yanıyordu. Yatak odasında ,gördüğüm kadarıyla, yerler yanan mumlar ile doluydu.

Berrin bana bol buzlu bir viski servisi yaptıktan sonra Fatoş'u ayağa kaldırıp dans etmeye başladılar.
Fatoş ellerini Berrin'in omuzunda birleştirmişti, Berrin ise Fatoş'un kalçalarını okşuyordu.
Dudakları birleşince öpüşmeye başladılar. Sadece dudak dudağa öpüşüyorlardı.
Kızlar dans ederken soyunmaya başlayınca bende soyunmaya başladım.
Çırılçıplak koltuğa oturdum. Kızlar sadece tanga ile kalmışlardı. İkisi de siyah tanga giymişti.
Berrin Fatoş'un kulağına bir şeyler fısıldadı ve ikisi de gülüşüp yanıma geldiler.
Fatoş koltuk önünde diz çöküp aletimi okşamaya ve ağzına almaya başladı. Berrin ise Fatoş'un arkasına geçip tangasını kalçaları öperek indirip ayaklarından çıkardı.
Başlamıştık. İlk defa iki kadınla beraber oluyordum. Görsel olarak inanılmaz zevkli olduğunu söyleye bilirim.
Fatoş beni bir güzel yalayıp somurmaya başladı ve Berrin başını Fatoş'un kalçalarının arasına gömdü. Dili ile onu yaladığını görüyordum. Şimdilik sadece kalçalarını öpüp yalıyordu. Daha ince işe girişmemişti.
Eli ile kalçalarını ayırıp dilini arasına sokunca,Fatoş bir güzel irkildi ama yaptığı işi devam etmeyi başardı. Bu pozisyonda 5-6 dakika kaldıktan sonra Fatoş kalkıp kucağıma oturdu ve zıplamaya başladı. Berrin ise tangasını çıkarıp, koltuk kolçaklarına basıp bana arkasını döndü. Bende onun kalçalarını elimle ayırıp amını ve götünü yalamaya başladım. Berrin eğilip Fatoş ile öpüşmeye başladı.
İnanılmaz bir manzara ile karşı karşıyaydım.
Fatoş aletimin üstünde kıvırıyordu. Berrin onunla öpüşürken bende Berrin'i yalıyordum.

Berrin elini Fatoş'un amına götürüp okşamaya başladı. Pozisyon pek rahat değildi. Yatak odasına geçmeye karar verdik.
Ben yatağa uzandım. Fatoş aletime, Berrin ise yüzüme oturdu. Birbirlerini okşamaya başladılar.
Belli bir süre sonra yer değiştirdiler. Berrin daha ıslaktı. Bu işten zevk aldığı kesindi.
Fatoş yüzüme boşalınca Berrin'de kendini kasmaya ve beli gelmeye başlamıştı. Benimkiside sem sert duruyordu.
İkisi de üstümden kalkıp yüzümdeki sıvıları yalayıp öpüşmeye başladılar.
Sonra Berrin sırt üstü uzandı ve Fatoş onu yalamaya başladı. Bende fırsat bilip Fatoş'un arkasına geçip amına gömmeye başladım. Fazla sert vurmamaya özen gösteriyordum.
Fatoş Berrin'i acemice yalıyordu. Berrin onu eli ile yönlendiriyordu. Nasıl yapacağını söyleyip öğretiyordu.
Artık gelmeye yaklaşmıştım. Daha doğrusu önümdeki görüntünün bana verdiği haz gelmemi hızlandırmıştı. Fatoş'un amına spermlerimi pompalamaya başladım. Sıcacık spermler çıkarken aletimin ucunu ısıtıyorlardı. Aynı duyguyu eminim Fatoş'ta hissediyordu.
Kendimi yatağın ucuna bırakıp uzandım. Fatoş yanıma uzandı, Berrin ise ellerini amına götürüp kendini okşamaya başladı. Gelmesi uzun sürmedi. Ayaklarını birleştirerek ve bizleri tekmeleyerek geldi, boşaldı.
Sonrasında ikimizin üstüne uzandı. 10 dakika boyunca bu pozisyonda uzanıp kaldık.
İlk önce Berrin kalktı.
“Kalk kız Fatoş, ben acıktığıma göre sizde acıkmışsınızdır. Haydi mezeleri hazırla, karnımızı biraz doyuralım, daha gece uzun.”

Fatoş elini Berrin'e uzatarak yataktan kalktı. Fazla spermler bacaklarının arasından akıyordu.
Eli ile amını kapatarak banyoya koştu.
Bende kalkıp mutfağa yöneldim.
Berrin buzdolabını açmış masaya mezeleri diziyordu.
Aslında bende acıkmıştım. Sabah kahvaltının üzerineydim.
Masadaki sandalyeye oturdum. Berrin bacaklarını ayırarak üstüme oturdu.
Islak am dudakları aletime değdiğinde ürperdim. Canım çekmişti.
“Yemekten sonra sana bir sürprizim var.”
“Neymiş o?”
“Yemekten sonra dedim ya!!...”
Dudaklarıma öpücük kondurup ayağa kalktı ve hazırlıkları hızlandırdı. Fatoş altına tangasını giyip gelmişti.

Sürprizi çok merak etmiştim.