Notes

Rüya görüyordum...
Deniz kenarında kumsalda şezlonga uzanmıştım.
Uzaktan gelen dalga sesleri bir ninni gibi kulağa hoş geliyordu.
İnsanın o şezlong ta uzanıp kalmasına neden olan seslerdi bunlar.
Tepede güneş yoktu ama terlemeye başlamıştım, vücudum sırılsıklam olmuştu.
Kalbim nedensiz bir şekilde hızlı atıyordu. Bir anlam veremiyordum!!!
Kendimi odaklanmam gerektiğini anladım. Rüya içinde rüya göre bilir mi insan?
Kasıklarımda bir ısı hissettim. Hem ısı hem yumuşak bir doku aletimin üstünde inip çıkıyordu.
Başımı kaldırdığımda sadece üstümdeki parasolu görüyordum. Ama bu güzel duygu nereden geliyordu, anlamıyordum....
Zevk almaya yakındım.
Ama nasıl oluyordu?
Ben deniz kenarında şezlonga uzanmıştım,etrafımda kimsecikler yoktu.
Elimi aletime doğru götürünce parmaklarımın ucunda saçlar hissettim. Parmaklarıma dokunarak,her iki elimle, bir kadın kafası aletimin üstünde inip kalkıyordu.
Artık gözlerimi açıp gerçek dünyaya dönmem gerektiğini anladım.
Gözlerimi açtım, ohhh bee, nihayet odamdaydım. Başımı kaldırdığımda Ayten hanımın beni emdiğini görüyordum.
Sabah saksafonu Ayten'e kısmetmiş.
Uyandığımı görünce,eline alıp yüzünü yüzüme getirdi.
“Günaydın Mustafa bey.”
“Günaydın Ayten hanım..hayırdır?”
“İnanın hiç aklımda yoktu, sabah sizi uyandırmaya geldim. Üstünüz açıktı ve çıplaktınız. Küçük beyin hafif sertleşmiş olduğunu görünce yardım edeyim dedim...”
“Çok iyi yapmışsınız, lütfen devam edin, ben sizi işinizden alıkoymayayım bari...”
Gözlerimi kapayıp başımı yastığa geri koyup kafamı boşaltıp, ağzına girip çıkan aletime konsantre olmaya başladım.
Ayten emmeye devam ediyordu, gelmeye yaklaşmıştım.
Ayten başını çekip eliyle devam etmeye başladı. Birden göğüs ucunu aletimin başında dolandığını hisettim.
Spermlerim akmaya,fışkırmaya başladı. Başımı kaldırdığımda Ayten aletimin başını göğüs ucuna sürtüyorordu. Sol göğsü spermden ıslanmıştı.
Ben ise rahatlamış bir şekilde yatağa uzanıyordum. Çok rahatlamıştım. Şu an dün akşamki gerginliği üstümden atmıştım. Ayten hanıma teşekkür etmeliydim. Gerginliğimi üstümden söküp götürmüştü.
Son bir öpücük kondurarak ayağa kalktı.
“Ben kahvaltınızı hazırlıyorum. Sizde duşunuza geçin Mustafa bey.”
“Çok teşekkür ederim Ayten hanım. İnanın beni kelimenin tam anlamıyla rahatlattınız. Samimi söylüyorum, rahatlattınız.”
Duşumu alıp üstümü giyinip mutfağa geçtim.
Ayten hanım masayı donatmıştı. İkimiz güzel bir kahvaltı yaptık.
“Neden göğsünüze akıttınız?”
“İş yerinde bir kadının telefonuna çektiği videoda görmüştüm.”
“İş yerinde ha?”
“Hemen kızmayın, mola sırasında göstermişti. Bende nasıl bir şey olduğunu merak etmiştim. Aklıma gelince yaptım işte.”
“Eee? Sonuç?”
“Değişik bir duygu. Hoşuma gitti.”
“İyi hoşuna gittiğine sevindim.”

Evden çıktım ve işe geldiğimde saat 9:30 olmuştu.

Aysun hanım kahvemi ve günlük gazeteleri getirdi. Saat 10 gibi işletme toplantısını yaptık.
Siparişler,üretim durumu,stoklar ve sevkiyatlar teker teker görüşüldü.
İşletme tam bir saat gibi işliyordu. Yeni personel şefi Sibel hanım haftaya başlayacaktı. O kadını burada görmeye can atıyordum.
Aysun hanım ile banka hesap durumunu inceledik. Fazla paramız vardı. Önümüzdeki ay kulanacağımız 3,5 milyon avroyu Berrin'in bankasına havale ettim.

Öğle yemeğinde biraz kestirmeyi planlıyordum derken telefon çaldı. Arayan Berrin'di.
“Alooo,”
“Merhaba en sevdiğim müşterim. Nasılsınız?”
“İyiyim çok teşekkür ederim. Sizler?”
“Bizlerde iyiyiz çok teşekkürler. Sizi öğle yemeğine davet etmek istiyorum müsaitmisiniz?”
“Pek aç değilim aslında.”
“Olurmu yemek yemek lazım Mustafa bey. Hayat devam ediyor, yemeliyiz değil mi?”
Manalı konuştuğunun farkına varmıştım. Yemeliymişiz.... Daha doğrusu kendisi yemek istiyordu.Neyse onu kırmak istemedim.

“Tamam sizi bekliyorum.”

Yarım saat sonra Berin beni kapı önünde bekliyordu. Arabaya biner binmez dudaklarıma sarıldı ve Şehvetle öpmeye başladı.

“Haydı hareket edelim, burası fabrika önü, yanlış yapıyoruz.”
Arabayı çalıştırıp yola koyulduk.
Giydiği etek bacak arasına kadar çekilmişti. Meraktan elimi bacak arasına attım. Altında iç çamaşırı giymemişti ve amı müthiş bir şekilde ıslanmıştı.

“Ne olmuş buraya böyle?
“Islanmış değil mi?”
“Islanmış diyemem, Niagara şelalesi burası...Sen neler yaptın böyle..?”
“Bankadan buraya gelinceye kadar kendimi okşayıp parmakladım. Kırmızı ışıklarda dururken parmaklıyordum, hareket halindeyken okşuyordum. Ohhhh...parmak soksana ona..haydiii.....”
“Nereye gidiyoruz?”
“Ohhh...Nereye istersen oraya, dağa,taşa,çayıra,bayıra..nereye istersen gideriz.”
“Şu AVM'nin kapalı otoparkına girsek,haa şuradakine işte..evet en dibe gir ve en uç köşeye park et. Bizi burada kimse göremez. En köşeye mağaza personeli park ediyor. Normal müşteri bu taraflara gelmez.”

Araba durunca emniyet kemerini çözüp koltuğumu yatırdım ve uzandım. Berrin emniyet kemerini çözüp pantalonumu ve külodumu indirdi. Aletimi eli ile kavrayıp sıvazladı. Dili ile yalayıp ağzına almaya başladı.
Hem yalıyor hemde dün akşam hakkında sorular soruyordu. Merak etmişti.

“Hıımmmm...oohhhh...ne yaptınız dün akşam...hhhhıımmmm?”
“Biraz sorun yaşadık ama sonunda anlaşmaya vardık.”
“Hıımmm...siktin onu yani....??”
“Evet içine boşaldım.”
Dili ile başını yalamaya başladı.
“Bu akşam devamı var mı?”
“Evet, yine aynı saatte buluşacağız.”
“Önce beni sik, sonra onu sikersin” deyip eteğini kaldırıp üstüme oturdu.
Aletim hemen vajinasına girdi. O kadar kaygandı ki, her belini fazla kırdığında içinden çıkıyordu.
İstemeden içinden çıkmalar aldığı zevki bozuyordu, zevki kesiliyordu.
“Kalk ben koltuğa uzanayım...haydii...kalk....”

Yer değiştirip sikişmeye devam ettik. Ayakkabının topukları tavan döşemesinde iz yapmıştı.
Bu pozisyonda kadar en az iki kere geldiğini saydım.
“Nereye boşalmanı istiyorum biliyormusun?”
“Nereye?”
“Kıçımın içine boşalmanı istiyorum. Ama sadece başı girsin tamam mı? Hepsini sokup çıkarma. Sadece başı.”
Değişik bir istekti bu. Parmaklarımı poposuna götürdüm. Akan sudan bayağı ıslanmıştı, kayganlaşmıştı. Tek parmağım kolayca içine girdi.
Patlamaya yaklaşmıştım. Amından çıkarıp ayaklarını daha fazla karnına doğru çektim.
Tek elimle aletimin başını tutup arka kapısına dayanmaya başladım. Kafası kolayca girmişti. Berrin elini karnıma koyarak daha ileri gitmeme izin vermedi.
Ama ben böyle zevk alamazdım. Elini çekip götünün derinliklerine doğru kökledim.
Ağzından çıkan acı çığlığı araba içinde yankılandı. Allahtan etrafta kimsecikler yoktu. İşte bu çığlık benim için patlama evresi oldu. Bağırsaklarının içinde gide-gele boşalmaya, spermlerimi fışkırtmaya başladım.
Aletim sertliğini kaybedince kendiliğinden içinden çıktı ve koltuğa beyaz sıvılar akmaya başladı.

“Ohhhh....çok güzeldi acıdı ama güzeldi...neden birden kökledin? Yavaş girsen olmazmıydı?”
“Zevki burada kuzum...”
“Seni serseri seni..öpücük versene..”
Dudaklarımı dudaklarına götürünce beni ıhtirasla öpmeye başladı. Ellerini başımın arkasına geçirmiş ve bırakmaya niyeti yoktu. Nefesim tükeninceye kadar öpüştük. Sonra ellerini çekti ve beni serbest bıraktı.
“Ohhh..işte en güzeli buydu...oh.... Haydı kalk acıktım ben. Ama bu sefer yemeğe açıktım..”
Üstünden kalkıp kapıyı açıp dışarı çıktım. Etrafta kimseler yoktu. Pantolon ve gömleğimi düzeltip arabaya baktım. Berrin koltuğa bulaşan sıvıları peçete ile silmeye çalışıyordu.

“Haydı gel gıda bölümüne çıkıp burada atıştıralım ne dersin?”
“Tamam şurayı iyice bir kurulayım. Araba benim değil bir arkadaşımın. Beri temiz bırakalım.”
“Koltuk tamam da, şu tavan dakı ayakkabı izlerini nasıl açıklayacaksın ona?”
Şaşkınlıkla tavandaki topuk ve taban izlerini inceliyordu. Eli ile izleri düzeltmeye kalktı ama bir işe yaramadı.
“Ne yapacağız?”
“Ne yapacağız ? Bırak öyle kalsın. Yapacak bir şey yok. Sana sorarsa görmedim, farkında değilim dersin. Haydı gel artık. Camları kınık bırak içeri havalansın. Apış arası kokuyor.”

Gülüşerek yukarı gıda bölümüne çıktık.

Köfteci Ramiz'den köftelerimizi yedik ve kahveyi benim ofiste içmeye karar verdik.

Ofise vardık ve yorgunluk kahvelerimiz içtik.

“Senin bankaya para gönderdim.”
“Ne zaman?”
“Yemekten önce..”
“Ne kadar?”
“Üç buçuk..”
“Sen ciddi olamazsın..Çok teşekkür ederim. Ne kadar kalacak?”
“Önümüzdeki ay sonuna kadar. Ödemeleri senin bankadan yapacağız.”
“Teşekkür ederim Mustafa bey” deyip elimi sıkarak ofisten ayrıldı.

Akşam 6 ye kadar ofiste oyalandım. Badem ve fındık ile beslendim.
Whatsup'tan Fatoş'a mesaj attım.
“Selam nasılsın?”
“Selam, iyiyim sen?”
“İyi işte. Akşam buluşuyor muyuz?”
“Tabii aynı saatte aynı yerde.”
“Akşam yemeğine ne dersin?”
“İstersen bir şeyler hazırlıyayım ne seversin?”
“Senin canın ne istiyorsa onu pişir. Baharatlı ve acılı olsun yeter. Sana bırakıyorum.”
“Tamam. Akşama görüşürüz. Şarabı içeriz artık.”
“Öptüm.”
Bana gülücükler gönderdi.
Eve doğru yola çıktım ve duşumu alıp temiz kıyafet ve iç çamaşır giydim.
Duşta aletimi iyice sabunladım. Ne olur ne olmaz. Ağzına alırsa Berrin'nin kokusunu almasını istemezdim.

Saat 9:30 gibi kapısını çaldım. Ev mis gibi yemek kokuyordu. Kapıda dudaklarıma tatlı bir öpücük kondurarak beni içeri aldı. Bu sefer önüme başka bir terlik koydu.

“Bunu sana aldım, onun eskilerini giymeni istemedim.”
“Teşekkür ederim tatlım” deyip kalçasına şaplak attım.
Mutfağa geçtik ve beni masaya oturttu. Şarabı açmıştı. Her ikimize de servis yapıp yanıma oturdu.
“Çocuğumuza!”
“Zevkimizin meyvesine.” deyip kadeh tokuşturduk.

Sonra ayağa kalkıp patlıcanlı karnı yarık ve pilavı servis etti. Masada kırmızı Şili acı biberi duruyordu. Beraber yemek yeyip sohbet ettik. 2 tane acı biber yemiştim ve beni terletmeye yetti.
Kahveyi salonda içmeye karar verdik. Kahvenin yanına birer bitter çikolata koymayı ihmal etmemişti.
“Günün nasıl geçti?”
“Sıradan bir gündü. Öğleyin Berrin yanıma uğradı, neler yaptığımızı merak etmişti.”
“O çok meraklı, sabah sabah beni telefonla iki kere taciz etti.”
“Ciddimisin?”
“Evet, sesinde hafif kıskançlık algıladım. Sonuçta normal yani. Sana aşık o kız.”
“Aşık mı?”
“Evet ,aşık, hemde deliler gibi aşık.”

Kahvelerimiz içtikten sonra masayı toplamasına yardım ettim. Bulaşıkları beraber yıkayıp kuruladık. Tıpkı bir karı koca gibi davranıyorduk. Bu ikimizinde hoşuna gitmişti.

“Sen istersen biraz televizyona takıl hatta sana bir video ayarladım izlemeni isterim. Bende hazırlanayım.

Televizyonu ve videoyu açtım. Bir porno film oynuyordu. İki kız ve bir erkek yatakta oynaşıyorlardı. Biri şarışın diğeri esmer di. Yani biri Fatoş diğeri Berrin di. Daha doğrusu ben öyle anlam çıkarmıştım. Filme o kadar dalmışım ki yanıma Fatoş'un gelip oturduğunu görmemiştim.
Elini dizimde hissedince onu gördüm.
“Nasıl filmi beğendin mi?”
“Çok güzel bir film. Kızlar çok güzel. Bir erkeğe nasıl zevk vereceklerini iyi biliyorlar.”
“Yanı aklına yattı.”
“Aklıma yatan ne?” deyip salağa vurdum.
“İki kadın ile beraber olmak demek istiyorum.”
“Sen ne diyorsun, her erkeğin hayali bu durum.”
“Hayalini gerçekleşmek ister misin?”
Şaşkın şaşkın yüzüne baktığımı görünce..
“Ne oldu? Hayalim diyordun?”
“Yani olmasını isterim yok demem ama..”
“Aması ne?”
“Beni aydınlatırsan sevinirim.”
“Bak biri sarışın diğeri esmer.”
“Onu gördüm yani..”
“Sarışın olan benim, esmer olan ise....Tahminde bulunmak istermisin?”
“Berrin mi?”
“Evet Berrin. Ne dersin? Onu aramıza alalım mı?”
Şaşkınlıktan küçük dilimi yutmuş , dilim damağım kurumuştu. Şarap bardağını fondip yaptım.
Fatoş yanıma seksi bir gecelik giyip gelmişti. Gecelik hiç bir şey gizlemiyordu. Traşlı amının dudakları aralanmış gözüküyorlardı. Hafif ıslaklık belli oluyordu.

“Sen daha önce bir kadın ile beraber oldun mu?”
“Hayır hiç olmadım. Ama merak ediyorum.”
“Berrin'e konuyu açtın mı?”
“Onun daha önce kadınlar ile olduğunu biliyorum.”
“Ama sen farklısın değil mi?”
“Evet arkadaşız ama o beraber olduğu kadınlarda arkadaşmış zaten.”
“Bunu onunla konuşman lazım. Ben bir şey diyemem.”
“Yani karşı değilsin! Doğrumu anladım.”
“Karşı olmam için bir neden yok.”
“Tamam ona konuyu açarım. Bakalım ne diyecek.”

Elimi tutup koltuktan kaldırdı ve yatak odasına geçtik. Yatağa oturdu ve bana bacaklarını açtı.
Islak amını bana sunuyordu. Üstümü yavaş yavaş çıkarmaya başladım. Elleri ile kendi kendini okşamasını istedim.
Elleri göğüs ucundan başlayıp yavaşça bacak arasına girdi. İpek gecelik üstünde kayan ellerin sesi duyuluyordu. Parmağının birini dudaklarına götürüp ıslatıp klitorisinin üstüne koyup daireler çizmeye başladı. Bir eli ile vajinanın dudaklarını üste çekip klitorisini açığa çıkarırken diğer eli ile daireler çiziyordu. Bacaklarını yatak kenarın koymuş gözlerini kısmış bana bakıyordu. Tamamen soyununca yanına yaklaşıp bacaklarını okşamaya başladım. Gözlerini tam açıp bana dikti.
“Öp beni!!!” deyince başının üstüne eğilip onu öpmeye başladım. Elinin birini başıma koyup dudaklara daha sert bastırmamı sağladı. Diğer eli amını okşamaya devam ediyordu.
Yataktan kalktım ve makyaj aynasının önündeki koltuğu yatağa yaklaştırdım.

“Sen kendini okşa! Seni izlemek istiyorum..”
Parmaklarını tekrar tükürükleyip amına götürdü ve okşamalar devam etti.
Onu izleyerek aletimi okşamaya başladım. İlk defa bir kadını önümde okşatıyordum.
Değişik bir duyguydu anlatamam.
Çok hoşuma gidiyordu.
Beli gelinceye kadar onu izledim. Nasıl okşadığını, nerelere dokunduğuna yakından baktım.

Artık birleşme zamanı gelip çatmıştı. Yatağın kenarına geldim ve o pembe deliğe sokup çıkarmaya başladım. Gördüğüm manzara beni o kadar tahrik etmişti ki hemen içine boşalıverdim. Birleşmemiz 5 dakika bile sürmemişti. Nefesimiz düzelince bedenlerimiz ayrıldı. Fatoş yatağa uzanıp poposunun altına bir yastık yerleştirdi.
“Bu akşam yanımda yatmanı istiyorum. Sabah senin yanında uyanmayı çok isterim. Kalır mısın bu akşam?”
Cevap vermeden yanına uzandım, yan dönüp başımı kollarının arasına ve elimi de göğüslerinin üstüne koydum.
Gözlerim kapandı. Uyudum.