Notes

Bu işi en kısa zamanda halletmem gerekiyordu.

Personel dosyası olduğu gibi masamda duruyordu.
Bu konuda bana yardımcı olacak biri vardı aslında. Ayten. Evde temizlik yapıyordu. Belkide yemek hazırlamıştır. Onu telefonla aramaya karar verdim.

“Aloo, Merhaba Ayten hanım. Temizlik bitti mi?...Bitti sayılır o zaman. Yemek yapabildiniz mi? Süper.. şey sizin yardımınıza ihtiyacım olacak beni beklerseniz sevinirim. Görüşürüz.”

Dosyayı alıp eve gittim. Yolda marketten 1 ufak rakı aldım. Lazım olabilirdi.

Eve geldim dosyaları mutfak masasına bıraktım.

Elimi yüzümü yıkayıp rahat bir şeyler giyindim. Mutfağa geri döndüm.

“Ayten hanım,işiniz bittiyse şu masaya beraber oturalım. Size soracaklarım var.”
“Tabii Mustafa bey.”
“Şimdi biliyorsun personel şefimiz Suat bey sizlere ömür. Trafik kazası geçirdi. Yanında iş yerinden 2 bayan vardı ve uygunsuz pozisyonda kaza yapmışlar. Biliyorum ölenin arkasından konuşulmaz ama bazı şeylerin açığa çıkması lazım. Değil mi?”
“Haklısınız Mustafa bey.”
“Şimdi Suat bey konusunda bana bildiklerinizi söyler misiniz.”
Ayten'in yanakları kızarmaya başladı. Belli ki başından bu konuda bir olay geçmiş.
“Örneğin size olanı anlatın.”
“Kim söyledi size?”
“Birileri haber uçurtu bana. Son detayı sizden duymak istiyorum.”
“Şerefsiz, birisine söylediğini biliyordum. Namussuz adam.”
“Tamam sinirlenme yok. Adam zaten öldü, beddua okumanın anlamı yok. Olan olmuş artık. Ben sadece detayları istiyorum sizden.”
“İşe ilk başvurduğumda, teyzemin kızı sizde çalışıyordu. O zaman bana söylemişti, personel şefi işe alımlarda bazı isteklerde bulunuyor diye.”
“Ne gibi?”
Ayten iyice sinirlenmişti. Bakışlarını uzağa odaklamış parmakları ile oynuyordu.
“Ayten hanım, bana gerçeği söyleyin ki yarın başım diğer kızlar yüzünden yanmasın.”
“Neden sizin başınız yansın ki?”
“Adam bizi temsil ediyordu.”
“Evet,ya...”
“Haydi anlatın. Çay demlediniz mi?”
“Evet demledim. Birazdan servis yaparım.”
“Tamam hem konuşur hemde çay içeriz, olur mu?”
“İşe girmek için Suat beyin yatağından girmemiz gerekiyordu.”
“Nasıl yani?”
“Evet onunla yatmak gerekiyordu.”
“Yani onunla yattınız.”
“Yatmak zorunda kaldım. Yoksa işe alınmazdım.”
“Kuzeniniz de yatmış mı?”
“O bakire olduğundan başka türlü olmuş?”
“Ne yapmış peki?”
“Şey yapmış...tersten yapmışlar.”
“Anladım. Peki sadece bir kerelik mi bir olay yoksa tekrarı olan mı?”
“Tutturduğu kızlarlar 2-3 defa yapıyordu.”
“Peki şikayet eden olmamış mı?”
“Kimi kime şikayet edebiliriz Mustafa bey? Hepimizin paraya ,sigortaya yani çalışmaya ihtiyacımız var. Elden ne gelir ki?”
“Sizden kaç defa faydalandı?”
“İki kez faydalandı..”
“Eşinin haberi var mıydı?”
“Olmaz mı, ama kadın ne yapabilirdi ki?”
“Haklısınız. Şimdi elimde personel listesi var. Hangisi ile ilişkiye girdiğini belirtirseniz sevinirim.”
“Mustafa bey, dokunmadığı bir tek kendi akrabaları. Diğer tüm bayanlar, gençliside yaşlısıda Suat beyin altından geçmiştir.”
“Yapmayın yahu?.. O kadar olur mu?”
“Evet Mustafa bey.”
“Sizle iki defa yaptınız diyorsunuz. Bu olay nerede gerçekleşti?”
“Zaten ilk defayı iş yerindeki kendi odasında yapıyor. Dokunmalar, ellemeler ile başlıyor. Sonra ilişki ile noktalıyordu.”
“Yani sizinle iki kere mi yattı?”
“Evet benimle iki kez ilişkiye girdi.”
“Kaçar gün arayla?”
“1 ay arayla. İkincisinde beni işten çıkarması gerektiğini söyledi. Korktum. Mecburen onunla oldum. İşten çıkarmasın diye.”
“Yine ofisinde mi?”
“Yo bu sefer özel evinde oldu.”
“Şu arabayla gittiği evde mi?”
“Evet, oraya götürdü beni? Daha doğrusu ikinci seferleri orada yapıyordu.”
“Bu kaza geçiren kızlar işe yeni mi girmişlerdi?”
“Biri 2 aylık, diğeri 1 senelik.”
“Peki bu kadar kişi arasında hiç isyan eden olmadı mı? Mesela sen? Nasıl katlandın?”
“Çok zordu Mustafa bey. Namusumuz kirlendi ama yapacak bir şey yoktu. Elden bir şey gelmezdi.”
“Peki siz bayanlar aranızda konuşmuyor muydunuz?”
“Utanıyorduk, herkes bana dokunmadı havasındaydı ama hepimizin onun altından geçtiğimizi biliyorduk.”
“Anlıyorum, tabii sizde haklısınız. Kadınların bunları kocalarına anlatma şansları yok tabii.”
“Nasıl anlatsınlar, kocaları onları öldürür.”
“Tamam da kadınların kabahati yok ki?”
“Olur mu! Adam kimseyi zorlamıyor ki. Hiç birine zorla sahip çıkmadı ki. Kadınlar onunla olmaya mecbur kalıyor. Yatmayan işe giremiyor.”
“Anladım. O zaman bu dosyalara bakmanın bir anlamı yok. Adam hepsi ile yatmış işte.”
“Evet. Yatmadığı tek tük var.”
“Vay be..ne adammış” diye geçirdim içimden.
Ayten hanım ikinci çay servisini yaptı. Yanına yapmış olduğu un kurabiyesi ile birlikte çok güzel bir zaman geçirdik.
“Peki neden sizi bana tavsiye etti? Bir fikriniz var mı?”
Bu sefer yanakları gittikçe kızardı.
“Size söylemedi mi?”
“Söyledi ama tam inanmamıştım. Bir de sen söylesen?”
“Sizi tam memnun etmem gerektiğini bana tembihledi. Eğer memnun kalırsanız beni uzun süre burada yanınızda tutacağınızı ve maaşıma zam yapacağınızı söyledi.”
“Doğru söylemiş.”
Ayten başını yere eğdi. Kaderine razı görünüyordu.
“Doğru söylemiş diyorum. Ama ben iş konusunda tam memnuniyet ararım. Başka türlü değil. Anlıyor musun? Ben hiç bir bayandan faydalanmadım, faydalanamam da.”
Ayten dediklerimi duyunca başını kaldırdı. Yüzünde şaşkınlık ifadesi vardı.
“Ayten hanım, bu iş ancak iki tarafın karşılıklı isteği ile olur. Karşılıklı istek ve arzu yoksa zevk de olmaz. Tek taraflı olursa tecavüz olur.”
“Peki nasıl isterseniz Mustafa bey.”
Ayten ayağa kalkıp boşları topladı ve tekrardan çay servisi yaptı.
“Misafiriniz bu akşam gelmiyor mu?”
“Yok bu akşam gelmiyor.”
“Bende burada kalacağım diye kaynanama söylemiştim.”
“Burada kalabilirsiniz, bence bir mahsuru yok. Misafir yatak odası müsait.”
“Şey, yedek kıyafet getirdim, eğer banyo müsait ise..”
“Tabii sorun değil. Ben televizyon izleyip yatarım.”
Misafir odasından çantasını alıp banyoya geçti.Kapıyı kilitlemedi, kapı kilitlenmediğinden tam kapanmıyordu, kınık kalıyordu. Suyun sesini duyunca kapıya yönelip hafif araladım.
Ayten sırtı kapıya dönük yıkanıyordu. Kınalı saçlarını açmış şampuanla yıkıyordu. Sular o beyaz teninden aşağıya akıyor, kalça hizasında vücut kıvrımlarını takip ederek yere akıyordu. Poposu taş gibiydi. Karnı hafif çıkmıştı. Yan dönünce amının üstünü gördüm. Hafif kararmış am dudakları vardı. Gözlerini kapamış saçını yıkıyordu. Çok sicak suyla yıkanıyordu. Banyonun içi buhar odası gibi olmuştu. Suyu kapatıp lavado kenarına bıraktığı tıraş bıçağını aldı. Eline biraz şampuan döküp amını sabunlamaya başladı. İyi sabunlandıktan sonra bacağın birini kaldırıp kabin kenarına dayadı ve amının üstünü tıraş etmeye başladı. İtinalı bir şekilde tıraş bıçağını kullanıyordu.
Sonra bacak arasına geçti ve sonlara doğru götünü traş etmeye başladı. Sonra bacaklarını tıraş etti. Duş başlığını indirip amına ve götüne su tutmaya başladı. Sol eli ile amını yukarı doğru çekti ve amının en kenar kısımlarını iyice yıkadı. Sonra suyu götüne tuttu ve yıkadı. Bende salona geçip yerime geri oturdum.
Gördüklerim ben oldukça tahrik etmişti. Aletim de kıpraşmalar olmuştu. Elim ile aletimi düzelttim.
Şortun üstünde şekli belliydi. Kabartı kabak gibi ortaya çıkmıştı.

Banyodan su sesi kesildi. Giyinmeye başlamıştı. Birkaç dakika içinde banyodan çıkıp eşyalarını odaya bırakıp salona geldi.
“Bir isteğiniz var mı Mustafa bey?”
“Aslında bir neskafe iyi gider. Eğer yaparsanız sevinirim.Eğer uykunuz yoksa kendinize de bir bardak yapın. Beraber içeriz.”
Ayten dünden razıydı. Benim yanımda olmak ona zevk veriyordu. Hangi hizmetçi patronuyla yatmak istemez ki?
Üstüne uzun bir gecelik geçirmiş ve başını beyaz tülbentle kapamıştı.
Bacaklarımı orta sehpanın üstüne uzattım. Kabaran aletim daha da belirgin olmuştu.
Ayten neskafe kupalarını sehpaya bıraktıp yan koltuğa oturdu. Bakışını yakalamıştım. Aletime bakışını yakalamıştım. Banyodan kızarmış yanakları dahada kızarmıştı. Kadıncağız zor durumda kalmıştı. Hayali patronu tarafından sikilmekti ama patron onu sikmek istemiyordu. Daha doğrusu zorla sikmek istemiyordu. Oysa ki canı o kadar çok sevişmek, bir erkeğin kollarında olmak istiyordu ki, tarifi inanılmaz dı. Daha rahat hareket edip sikilmeyi istediğini belirtmesi gerekiyordu.
Ama ilk adımı atmak erkeğin işiydi. Kadın ilk adımı atamazdı, atan kadın orospu olurdu. Kendisi orospu değil di. Ama canı şu kabarmış siki o kadar çok istiyordu ki.
Bacaklarımı sehpadan indirip koltuğa düz oturdum. Gözüm televizyondaydı ama göz ucuyla onun her hareketini izliyordum. Sıcak neskafe onu terletmeye başlamıştı. Bacaklarını birleştirip altıına koydu. Sessizce tv izliyorduk.
Oğlum Mustafa sen bu kadını istiyor musun? Evet istiyorsun. Peki ne duruyorsun? Kadın zaten buraya seni memnun etmeye gelmiş. Ayrıca yıkanmış ve tıraşını olmuş. Mis gibi kokuyordur. Kabak çiçeği gibi açılmıştır. Uzun yıllardır erkeğe aç bir kadın. Seni cennete götürecek cinsten. Olgun.
Banyoda vücut hatlarını gördün ve hatta ezberledin. Kalk şu koltuktan, elini tut ve yatak odana götür onu. At yatağına ve aslında kendini ona teslim et. Sen onu teslim alma. Değil mi?
Bırak kendini onun istek ve arzularına. Seni istediği gibi kullansın. Hayallerini yaşasın. Hür olsun. Zevk suları senin yatak çarşafına aksın. Zaten kabarmış bir sikin var. vur patlasın çal oynasın. Haydı kalk o koltuktan ve onu yatağına götür.

Ayağa kalktım. Neskafe kupasını orta sehpaya koydum.

Derin bir nefes aldım.

Sol elimi ona doğru uzattım.

İki elinin arasında neskafe kupasını tutuyordu. Gözleri ona uzanan ele kilitlenmişti.

Ben cesaretimi bulmuş ve bana gelen fırsata şansımı deniyordum.

Ayten cesaretini bulup ona uzanan eli tutacak mıydı?