NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

Bacaklarını ellerimle okşuyordum. Elim bacak içine geçince refleks olarak bacaklarını kapattı.
“Merak etme..çok dikkatliyimdir.”
Bacaklarını açtı ve onu okşamama izin verdi.
Külodunu yavaş yavaş indiriyorum. Ayak bileklerinden çıkarınca bacaklarını ayırıp başımı bacak arasına gömdüm.
Islanmış dudakları gözümün önünde dilimin ucunda duruyorlardı.

Parmaklarımla dış dudakları araladığımda vajina girişindeki engel barizdi. Kızlık zarı orada duruyordu.

Öpücükler ile yalamaya başladım. Sonrasında somurmalara giriştim. Ellerim bacak içini ve küçük göğüslerine yoğunlaşıyordu. Yalnışlıkla parmak sokmak istemiyordum.

Bacaklarını ara sıra kapatıp başımı sıkıyordu. Ara sıra belini ağzımdan kaçırıyordu.
İnanılmaz zevk alıyordu. İnlemeler büyük otel odasında yankılanıyordu.

Son bir orgazmdan sonra bacaklarını kapatıp yan dönüp uzandı. Bende yanı başına uzandım. Nefesin düzelmesini bekledim. Omuzuna öpücükler konduruyordum.

Yüzünü bana çevirdi. Minnet dolu bakışlarla öpüşmeye devam ettik.
Elini aletime attı ve beni okşamaya başladı. Zaten fazla dayanamazdım 1-2 dakika içinde spermlerim karnıma akmaya başladı. Kendimi fazla kasmadım ama rahatlamıştım.
Duygu yataktan kalkıp banyoya duşun altına girdi. Birkaç dakika sonra onun yanına girdim.
Ilık su vücuduma iyi gelmişti.
Havlulara sarılıp koltuğa oturduk.

“Üniversite hayatında hiç erkek arkadaşın olmadı mı?”
“Oldu tabii ama kendimi kocama saklamaya yemin etmiştim.”
“Anlıyorum. Zor olmadı mı?”
“Zor tabii. Daha doğrusu erkek için zor. Ama anlayışlı arkadaşlarım vardı.”
“Seni tebrik ederim.”
“Sağ ol.”
“Seni alacak adam şanslı.”
“Teşekkür ederim. Ayrıca babamın üzülmesini istemem. Yani kendisi biraz eski kafalıdır da..”
“Kanlı çarşaf hikayesi mi?”
“Evet. Ertesi gün ev ziyaretinde vermek gerekiyormuş.”
“Şimdiki kızlar işin üç kağıdını bulmuşlar. Düğünü adet gününün sonuna getiriyorlar. Eğer erkek fazla tecrübeli değilse zaten anlamıyor. Kanlı çarşaf herkesi kandırıyor.”
“Evet biliyorum. Yapan Kızlar var. Ama ben doğru olmaktan yanayım.”
“Hakkında hayırlısı ne varsa o olsun.”
“Sağ ol seninde..”
Havluyu çıkarıp yeni iç çamaşırlarını giydi.
“Artık hazırlanalım ne dersin? Saat 6 da kuaförde olmam lazım.”
Kafamla onaylayıp kıyafetlerimi bir çırpıda giydim.
“Seni bırakayım mı?”
“Yok gerek yok. Sibel gelip beni alacak..” derken kapı çaldı.
Duygu havluyu beline sarıp “Kim o?”
“Ben geldim..hazır mısın?” Sibel gelmişti.
Kapıyı açtı Sibel içeride beni görünce oldukça şaşırdı.
“Mustafa abi?”
“Selam, ne haber?”
“İyilik...” derken hem bana hem havluya sarılmış Duygu'ya bakıyordu. Şaşırmıştı.
“Ben kaçar. Düğünde görüşürüz...”
Açıklama yapmadan veya Duygu'nun açıklamasını beklemeden odama yöneldim.
Kendi aralarında hallederler artık. Bana ne..değil mi?

Üstümü soyunup yatağa geçtim. Düğün akşam 8 de başlayacaktı. Saati saat 19.30 kurarak yatağa uzandım. Ne olur ne olmaz. Uyuya kalmayayım.

Alarm çalınca hemen yataktan kalkıp gömlek ve takım elbisemi giyidim. Damat gibi olmuştum.
Siyah rugan ayakkabalırımı giyip en sevdiğim parfümü tekrardan sıkıp ,kasada duran 6.000 TL'yi alıp, odadan ayrıldım. Parayı bu akşam vereyim ki, belkide ertesi gün görüşemezdik. Atlamayalım en azından.
Para allahtan hep 200'lük tü. Ceketimin cebinde fazla yer kaplamıyordu.
Lobide oturdum misafirler gelmeye başlamıştı. Bende Black label viskisine başlamıştım.
İkinci dublede Hakan ve kızlar yanıma geldiler. Sibel ve Duygu çok güzel olmuşlardı.
“Ooo...bu ne güzellik böyle..”
“Teşekkürler...çok mersi..”
“Mustafa içmeye bensiz başlamışsın..”
“Hakan'cığım sen kızları bekliyordun. Bende sizleri beklerken içeyim dedim.”
“İyi yapmışsın. Kızlar ne içersiniz?”
Duygu yanıma oturdu. Beyaz kısa bir elbise giymişti.Altında ten rengi külotlu çorap ve kan kırmızısı ayakkabı giymişti. Ruju ve ojeleri aynı renktendi. Sibel'de aynı elbisenin benzerini giymişti. Ama onun ayakkabası açık kırmızıydı. Tıpkı ruju ve tırnakları gibi.
Hakan takım elbiseye papyon takmıştı. Ben ise ne papyon nede kravat takmıştım.
İçki siparişleri verildi. Hakan telefonla görüşmek üzere yanımızdan ayrıldı.
“Abi siz ne yaptınız ya ? Bu bana Bir şey anlatmıyor.”
“Hiçbir şey yapmadık. Bugün alışveriş ve sinema yaptık. Yorulunca beraber oturup uzandık.
Duygu duş aldı bende çıkıyordum sen geldin...”
“Haa...tamam.” derken Duygu'ya göz kırpıyordu.
“Servet abi sana bir şeyler vermemi istedi. Şimdimi vereyim sonra mı?”
“Ver istersen.”
Cebimden çıkardığım parayı ona uzattım, alıp çantasına koydu.
“Saymıyacakmısın?”
“Gerekli mi?”
Doğru cevap buydu.
Hakan yanımıza döndü. Veteriner hekimmiş. Acil bir operasyon çıkmış. İşi arkadaşına devretmiş.
Şimdi bizimle içmeye devam edecekmiş.
İçki sonrası düğün salonuna indik. Duygu koluma girmişti. Sibel ve Hakan önümüzde yürüyorlardı.
Sibel'in muhteşem ötesi bir poposu vardı. İri göğüsleri ve çıkık kalçası onu çok seksi gösteriyordu.
Yandan , önden, arkadan, yani her taraftan ben kadınım diye haykırıyordu.
Hakan çok şanslı bir adamdı.

Duygu'nunde altta kalır bir yanı yoktu. Sadece göğüs yönünden zayıftı. Ama arkadan en az Sibel kadar güzel ve seksi görünüyordu.

Kapıda çiçeğimizi gördüm. Aysun hanım işini iyi yapıyordu.

Masamıza oturduk. 10 kişilik bir masaydı. Kızların arkadaşları ile tekrardan tanıştırıldık.
Adaşım Mustafa ile eşi Gamze tek evli çiftlerdi. Diğelerli ise bekardılar. Masada 3 erkek ve 7 bayan vardı. Düğünde genelde bayanlar ve genç kızlar ağırlıktaydı zaten. Topu topu 50 olgun çift vardı ama en az 150 genç vardı.

Herkes rakı içmeye karar verdi. Ben ise Black Label'i sevdiğimden ona devam etmeye karar verdim. Bir 50cl masaya sipariş ettim. Düğün boyunca onu bitirdim.

Düğün dağılınca lobiye çıkıp birer kahve içmeye karar verdik. Gecenin sonunda Sibel ve Hakan ile vedalaştık.
“İsterseniz yarın sabah kahvaltıyı beraber yapalım. Bize gelin ne dersinz?”
“Teşekkür ederim ama ben gelemem. Uçağım öğlen. Yetişemem.”
“Başka zaman görüşürüz. Zaten bende yarın İstanbul'a dönüyorum. Teklifiniz için teşekkürler.”
Öpüşüp ayrıldık.
Duygu ile asansörlere yöneldik. İlk ben inecektim. O benim 2 kat üstümdeydi. Asansör durunca :
“Benim kata geldik. Yarın kahvaltıda buluşalım mı?”
“Olur. Saat 9:30 uygun mu?”
“Bana uyar. İyi geceler.” deyip yanağından öptüm.”
Odama girip duşumu alıp güzel br uyku çektim.
Sabah 9 da Duygu'nun odasını çaldırdım.
“Günaydın?”
“Günaydın...saat kaç?”
“Ooo uykunu alamamışsın sen? Saat 9 oldu. Yarım saat sonra buluşalım mı?”
“Tamam aşağıda buluşuruz.”

Yarım saat sonra yanıma geldi. Daracık bir kot ve 2 beden büyük bir tshirt giymişti.
Saçlarını at kuyruğu yapmış ve makyajını az yapmaya özen göstermişti.
Öpüştük. Beraber tabaklarımızı doldurmaya başladık.

Masada yemek yerken.
“İstersen uçağa binme, ben araba ile geldim. Seni evine bırakırım ne dersin? Hemde gezeriz.”
“Olabilir aslında fazla uzak değil zaten.”
“Evet, yakın şurası . Şu dağların arkası?”
“Hangi dağlar?”
“Bolu dağları...”
“Buradan gözüküyorlar mı?”
Kahkaha atmaya başladık.
Telefonunu çıkardı. Biletini iptal ettirdi. Tamamdı beraber dönecektik. Onu daha yakından tanıma fırsatım olmuştu.

Odalarda check-out yaptırdık. Onun odasını ödemek istedim ama şirketi ön ödeme yaptığından sadece ekstraları ödeyebildim.
Saat 12 gibi yola çıktık.
“Evin ne tarafta?”
“Evim Ataşehir'de. Marinaya yakın yerdeyım. Sen?”
“Senden uzakta oturmuyorum yakın sayılırım.”
“Oo. Ne kadar güzel.”
Bana telefonda babasının resmini gösterdi. Annesi en az kızı kadar güzeldi. Birde küçük bir erkek kardeşi vardı. Aralarında 10 yaş vardı.
“Kardeşin kazara mı? Yoksa isteyerek mi oldu?”
“Çok istediler ,oldu ama çok geç oldu.”
“Annen çok güzelmiş. Güzeliğini annene borçlusun.”
Teşekkür niyetine dudaklarıma öpücük kondurdu.
“Sibel çok sıkıştırdı beni. Sende sağolasın benim dediklerimi söyledin. Sanki anlaşmış gibiyidik.”
“Zaten ne yaptıysak onu söyledim. Bizde yalan yok ablam..”
Ablam lafına kahkahalar attı. O inci gibi beyaz dişlerini gösterdi. Çok güzel gülümsüyordu.
Yolda yemek molası vererek 7 saat sonra evinin önüne geldim.
“Yukarı çıkmak istemezmisin?”
“Rahatsız etmeyeyim.”
“Aaa..ne rahatsızlığı canım. Hem gel bizimkiler ile tanışmış olursun.”

Kız beni babası ile tanıştıracaktı. İçim kıpraşmaya, kalbim küt küt atmaya başladı. Mideme hafiften kramp girmişti.

Valizi arabadan çıkarıp beraber asansöre yöneldik. 8.ci katta durup kapıyı çaldı. Küçük kardeşi kapıyı açtı.
“Ablam gelmiş..”
“Selam. Yakışıklı kardeşim benim ne haber? Beni özledin mi?”
“Merhaba, ben Mustafa.”
“Merhaba ben Mert.”
“Memnun oldum Mert bey.”
“Bende.”
Valizi girişe bırakıp ayakkabalırımı çıkartıp içeri yöneldim.
Salonda bize doğru gelen olgun bir karı koca vardı.
“Hoş geldiniz. Ben Asuman ,eşim Faruk.”
“Hoş bulduk. Bende Mustafa. Tanıştığıma memnun oldum.”
“Buyurun Mustafa bey.”
Faruk bey elimi sıktı. Sağlam bir el sıkması vardı.
Beni ikili koltuğa alıp karşıma tekli koltuğa oturdular. Duygu yanı başıma oturdu.
“Nasıl geçti yolculuk?”
“Çok güzeldi baba. Mustafa Sibel'in arkadaşı. Daha doğrusu Sibel'in babasının işyerinde çalışıyor.”
“Öyle mi? Servet benim çok eski bir dostumdur. Onu iyi tanırım.”
“Ne alırsınız Mustafa bey. Kahve alırmısınız?”
“Size zahmet olmasın.”
“Ben yapayım anne.”
Duygu mutfağa yöneldi ve bir kaç dakika sonra kahvelerimizi servis etti.
Benim kahvemi çok şekerli yapmıştı. Zorla içtim. Aslında sade içtiğimi biliyordu. Neden böyle yaptığını anlamadım.

Faruk bey tam bir tavla hastasıydı. Benim tavla kültürüm pek yoktu ama acemi şansı ya. Oyunu 5-3 ve 6-4 kazandım. Bayanlar beni tutmuş, sadece Mert babasından yanaydı.

Kalkmak için Müsaade istedim. Duygu beni kapıdan yolculadı.
“Dur bekle sana kartımı vereyim. Eğer tekrar beni görmek istersen eğer.”
Bende ona kartımı uzattım. Telefonlarımızı almamıştık. Bilgilerimizi paylaştık. Yanaktan öpüşüp ayrıldık.
Yolda telefonum çaldı.
“Aloo...”
“Sen o kahveyi nasıl içebildin?”
“Yahu ne kadar şeker atmıştın öyle. Zorla içtim.”
“Yüzünün hali çok komikti. Halen gülüyorum.”
“Sağol be Duygu. Alacağın olsun.”
“Sana iyi uykular. Rüyanda beni gör emi...”
“Sende beni gör emi..”
“Mutlaka göreceğim. Sen merak etme.”
“Sende merak etme..”
Telefonu kapattım. Hoşlanmıştım bu kızdan. Aslında tam evlenilecek bir kızdı.
Babasıda beni sevmiş gibiydi.
Kısmet ne diyelim. Hayırlısı.

SON...
MUTLU SON.
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.