NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

Pazar günü güzel seks yaptıktan sonra kızları öğleden sonra yolculadım.

Dinlenmeye ihtiyacım vardı. Her ikiside beni iyice yormuş ve ne var ne yok boşaltmışlardı.

Akşam 7 gibi yatağa uzandım. Sabaha kadar uyudum. Tam 12 saat kesintisiz uyumuşum.

Sabah duşumu ve tıraşımı erkenden yapıp giyindim. Esma geldiğinde mutfağa giriyordum.

“Günaydın Mustafa bey, erken kalkmışsınız Hayırdır?”
“Günaydın Esma hanım. Dün erken yattım o nedenle. Acıktım.”
“Tamam hemen çayı demliyorum.”
Buzdolabından kahvaltılıkları çıkardım. Taze simit ve ekmek almıştı. Krem peynir ile mükemmel bir uyum sağlıyordu.

“Kaynana sorun çıkardı mı?”
“Parayı görünce sevindi. Cadaloz karı..”
“Hatice nasıl?”
“İyi ilk defa huzurlu uyudu akşam..”
“Sen nasıl uyudun?”
Yanakları kızardı başını öne eğdi. Çok utangaç bir yapısı vardı. Çocuksu bir utangaçlık tı bu.

Arkadan beline sarıldım ve ensesine öpücükler kondurmaya başladım.

“Akşam rüyamda seni gördüm..”
“Öyle mi?...Hayırdır? Dün öğlen beraberdik.”
“Ama yalnız değildik..”
“Bir Müsaade edersen yumurtaları bir çırpayım...”
Elim göğüslerini sıkıp bırakıyordu.
Sonra yavaşça elim aşağıya doğru kaymaya başladı. Öpücüklere ara vermiyordum...

“Yapmaa....dur...yumurtaları yakacağım şimdi...”
“Elimi çekmemi istiyor musun?”
Sağ elim eteğin altından külotun içine çoktan girmiş, yarığıyla oynuyordum..
Cevap vermedi. Ocağın altını kapattı. Bacaklarını ayırdı ve öne doğru eğildi. Bana kendini sunmaya başladı.

“Ohhhh...ne güzel ıslanmış bu böyle. Hayırdır? Akşam birileri yaramızlık yapmış galiba. Hı?”
Cevap vermedi. Eli ile saçlarımı okşamaya başladı. Kulak memesini somurmaya başlamıştım.
Aşağıda iki parmak aktif olarak çalışıyorlardı. İnlemeye başlamıştı.
Eteğini yukarı doğru sıyırıp, külotunu indirdim. Ellerim ile kalçalarını ayırdım ve başımı bacak arasına gömdüm. Mis gibi sabun kokuyordu. Sabah yıkanıp gelmişti. Demek ki akşam rahat durmamıştı. Kendini okşamış ve sabahta yıkanıp evden çıkmıştı.

Temiz sabun kokusuna bayılırım. Am kokusu ile karışınca tatlı bir koku çıkıyor ortaya.
Dişlerimi kalçalarına geçirip ısırmaya başladım. Poposunu daha geriye çıkarıp bacaklarını iyice açtı.

Bu sefer üç parmak sokup çıkarmaya başladım. Zaman zaman onları 180 derece sağa sola çeviriyordum. Aletim iyice zonklamaya başlamıştı. Pantalonu indirmeye çalışırken Esma hemen diz çöküp beni yalamaya başladı.
Pantalon ve külotum ayak bileklerimde , masaya yaslanmış Esma'nın ağzındaydım.
Ayaklarımın ucundaki küçük kadına baktım. Büyük bir iştahla beni yalayıp yutuyordu.
Elinden tutup ayağa kaldırdım. Ayaklarımı Pantolon ve külottan serbest bırakarak masadaki sandalyeye kenara çekip üstüne oturdum. Esma kucağıma oturdu. Öpüşmeye devam ediyorduk.
Köküne kadar beni içine almıştı. Kasıklarını sıkarak üstümde dairesel hareketler yapıyordu.
İki eli yüzümde beni öpüyordu. Ellerim kalçalarını yoğuruyordu. Kalkıp inmeye başladı.
Ellerim ona yardımcı olmaya çalışıyordu. Başını omzumun üstüne gömmüş, kollarını boynuma dolamıştı. Uzun bir süre bu tempoda devam ettik. Kasıklarımı fazla kasmadığımdan gelmeye uzaktım. Ayağa kalktım ve sandelyede diz çökerek durmasını istedim. Arkasına geçtim. Bana sunulan kalçaları ayırıp içine gömmeye başladım. Bu sefer çok sert vuruyordum. Sandeleyede durmaya zorlanıyordu. Uzun bir git gelden sonra kendimi kasmadan spermlerimi fışkırmaya başladım. İçindeki sıcaklığı hissedince bağrışmaları arttı. Bittiğimde içinde çıkıp kalçasına sağlam bir şaplak patlattım. 5 kardeş izi iyice belirmişti.

“Ahh...ne yaptım sana...neden vurdun...acıdı...”
“Teşekkür ederim. Sabah sabah çok iyi geldi.”
“Offf...çok acıttın bu sefer...”

iç çamaşırımı ve pantolonumu giyidkten sonra masaya oturdum. Esma üstünü başını düzeltip yumurtaları tekrar pişirmeye başladı. İşe bir 10 dakika ara vermiştik.

Sağlam bir kahvaltıdan sonra ofisin yolunu tuttum. Rahatlamıştım. Sadece kendimi düşünmüştüm. Spermleri boşaltmış işe gidiyordum. İşe gelince Aysun hanım kahvemi ve günlük gazeteleri getirdi. Havadisleri konuştuk. Sonra Çiğdem hanım geldi sohbet ettik.
Güne iyi başlarsan günün iyi geçer derler ya. Bu çok doğru.
O günüm çok rahat ve keyifli geçti. Akşam yemek yiyip uyudum. Bebekler gibi yattım.

Ertesi sabah bu sefer zor kalktım. Nedense?

Esma iki defa yatağa gelip uyandırdı ama zor kalktım. Karnım aç değildi fazla bir şeyler yemedim.
İçimden işe gitmek gelmiyordu. Dünkü halimle %100 ters bir halim vardı. Nedenini bilmiyordum.
Evden çıkmak istemiyordum. Aysun hanımı arayıp rahatsız olduğumu söyledim. Esma'dan beni bugün yalnız bırakmasını söyledim. Evde tek başıma televizyonun karşısına geçtim. Ve yarı uykulu bir vaziyette orada takıldım. Telefon sesine uyandım. Saat öğleden sonra 2 olmuştu. 4 saat uyumuştum. Telefon çalmasıydı daha da uyuma şansım vardı.
“Aloo..”
“Selam Mustafa, nasılsın?”
“Merhaba Servet abi iyiyim teşekkürler sen nasılsın?”
“İyi sağol. Şey diyecektim. Senden bir ricam olacak.”
“Buyur emret abi..”
“Bu hafta sonu Ankara'da çok sevdiğim bir arkadaşın kızı evleniyor. Benim yerime gidebilirsen çok sevinirim.”
“Tabii sorun değil.”
“Sağol canım benim. Bir büyük altın takarsan yeter. Ha birde çiçek yaptırmayı unutma.”
“Tamam abim benim. Sen bana bilgileri gönder. Ben ayarlarım.”
“Tamam çok sağol. Birde benim kız ve sözlüsü orada olacak. Sen Sibel'i tanıyorsun değil mi?”
“Bir iki kere gördüm abi. Ama çok oldu. Şimdi tanımam zor.”
“O seni tanır merak etme. Üstüne biraz para al,bizim kıza 5-6.000 TL ver sana zahmet.”
“Oldu bil Servet abi.”
“Çok sağol canım. Ben sana bilgileri hemen gönderiyorum. Görüşmek üzere seni öpüyorum canım.”
“Görüşürüz Servet abi.”

Birkaç dakika sonra düğün bilgileri e-postama düşmüştü.
Cuma akşamı kına Cumartesi akşamı düğün olacaktı. Ankara Rixos otelde yemekli bir düğündü.
Aysun hanımı arayıp 2 gece Rixos otelde rezervasyon yaptırdım. Çiçek işini organize edip,bir tüm altın aldırıp 10.000 tl nakit para istedim. Cuma sabah araba ile yola çıkacaktım. Yavaş yavaş giderdim. Ankara 4 saatlik yoldu nasıl olsa.

Cuma sabahı sisli bir Bolu dağında kahvaltı yaptım. Kahvaltıda tereyağda tavuk yedim.
Canım çekmişti.

Ankara'ya varıp otele giriş yaptım. Öğleden sonra avm dolaştım ve akşama doğru otele döndüm.
Kına hazırlıkları başlamıştı. Lobide genç ve güzel kızlar doluydu. Hepsi birbirinden güzeldi. Ama bir sorun vardı hepsi aşırı makyaj yapmıştı.
Uzaktan oturup onları izledim. Takım elbiseyi ertesi akşama saklamıştım o yüzden salaş giyinmiştim. Bir kot birde t-shirt, ayağımda lacoste ayakkabı, elimde i-phone koltukta oturuyordum. Telefon çaldı bilinmeyen bir numara arıyordu. Tam cevaplarken arama kapandı.
“Mustafa sen misin?”
Başımı kaldırdım. Sibel'di bu. Şimdi simasını hatırlamıştım.Ayağa kalkıp selamlaşmak için elimi uzattım. O ise beni yanaklarımdan öptü. Beni hazırlıksız yakalamıştı.
“Ne haber epey oldu görüşmeyeli..”
“Evet. Maşallah gün geçtikçe güzelleşiyorsun. Sırrın ne?”
“Beni şımartıyorsun. Gel seni sevgilimle tanıştırayım.”
Elimden tutup alt kattaki kına salonuna indirdi. Koluma girmişti. Parfümü başımı döndürmüştü.

Salon girişi bir kaç kız ile sohbet ettiğinde beni onlarla abisi olarak tanıştırmayı ihmal etmedi.
Kızın biri elimi bırakmak istemedi. Şaşırmıştım.
“Sen bakma o kızlara. Erkek manyağı onlar....”
“Körün istediği bir göz, sen veriyon iki göz...”
Kahkahalarla gülüştük.
“Neşeniz bol olsun..Anlatın bizde gülelim.”
“Haa buradasın işte. Tanıştırayım. Mustafa abi, sana bahsetmiştim. Buda sevgilim Hakan”
“Memnun oldum Mustafa bey..”
“Bende memnun oldum Hakan bey.”
“Neler kaynatıyordunuz siz az evvel?”
“Sibel bana erkek manyağı olan arkadaşlarını tanıtıyordu. Ona gülüyorduk..”
“Doğru ya sen bekarsın...sen yaşarsın artık bu gece..”
“Yok canım daha neler...”
“Görürsün. Hele eğlence başlasın. Zaten Sibel sana bir bayan ayarlamiş dans için...”
“Ne?”
“Dur tanıştırayım...” deyip yanımızdan ayrıldı. 2 dakika sonra yanında bir güzel kız ile geldi.
“Tanıştırayım ...Abim Mustafa, en sevdiğim arkadaşım Duygu.”
“Merhaba, memnun oldum.”
“Bende memnun oldum.”
“Haydi siz gidip bir şeyler için,sohbete başlayın, bir Hakan ile yanınıza geliriz.”
Kolumu Duygu hanıma uzatıp beraber lobiye çıktık. Lobi bara geçip sohbete başladık.

26 yaşında İTU mezunu .Babasının şirketlerinin birinde yönetici olarak çalışıyor.İstanbul'da yaşıyor. Araba delisi .Hız delisi.
Kendi hayatımı kısaca özet geçtim. Başarılarımdan şaşırdı kaldı. Servet abi ile tanışmamıza inanamadı.

İki tane alkolü meyve kokteyli sipariş etmiştik. İkincileri sipariş ederken Sibel ile Hakan yanımıza geldiler. Hep beraber çakır keyif olduk. Bol vodkalı ve bol cinli içkiler almıştık. İçindeki meyve karışımlarından dolayı hızlı hafif sarhoş olmuştuk. Hakan tam uçmuştu. Onlar içkiye daha erken başlamıştı. Hesabı odama yazdırıp bardan kalktık. Kına dağılmıştı. Sibel ve Hakan taksi ile evlerine gittiler. Duygu ile odalarımıza çıktık. Onu kapısına kadar eşlik ettim. Ayakta durmaya zorlanıyorduk.
Yanaklarımdan öperek iyi geceler deyip odasına geçti. Kapısını kapatmamıştı. Sendeleyerek ayakkabılarını çıkardı ve yatağa uzandı. Ayakları yerde kalmıştı. Elbisesi yukarı doğru sıyrılmıştı.
Odasına girip yatak ucuna yöneldim. Yatak örtüsünü kaldırıp çarşafı ayırdım. Ayaklarından tutup onu yatağa uzandırdım. Yan yatmıştı. Elbisesinin fermuarını açtım ve ayak ucundan elbisesini çıkardım.Siyah tanga kalçasının arasında kaybolmuştu. Çok güzel bir poposu vardı. Belinde güzel bir akrep dövmesi vardı.
Çarşafı üstüne örtüp ışıkları kısıp odadan ayrıldım. Odama geçtim ve ılık bir duş sonrası yatağa geçtim. Gözlerimi kapatmama rağmen başım dönüyordu.


Sabah kalkığımda saat 10'a geliyordu. Kahvaltı için son yarım saat kalmıştı.
Telefonla Duygu'nun odasını aradım. Zil uzun uzun çaldı. Cevap veren olmadı derken uykulu bir ses: “Alooo...”
“Günaydın...Kalktınız mı efendim?”
“Şimdi zil sesine uyandım..saat kaç?”
“Saat 10 olmuş. Kahvaltı yapmak istermisin?”
“Olur..sen in ben gelirim.”
“İstersen sana bir tabak hazırlıyayım. Geç kalırsan eğer.”
“Olur. Sevinirim...”
“Haydi bekliyorum.”
Kahvatı salonuna inip iki kişilik bir masaya oturdum. Önce bir sicak çay içtim. Sonra kahvaltı tabaklarını boldurmaya başladım. Karnım zil çalıyordu. Duygu gelmek bilmiyordu derken girişte belirdi. Elimi sallayarak yerimi belli ettim. Yanıma geldi ve yanımdaki koltuğa oturdu.
“Çok açım. Neler aldın?”
“Ne varsa ondan aldım. Çay mı kahve mi?”
“Çay.çay..”
Kahvaltıya başladık. Tabaklarımızı sildik süpürdük.
Karnımız doyunca kendimize geldik.
“Nasıl rahat uydun mu?”
“Ohh..başım hala dönüyor. Ben ne içtim böyle..”
“Alkollu meyve kokteyli..bol alkollu tabii.”
“Feci baş ağrım var. inşallah geçer akşama.”
“Geçer. Bir soda limon iç geçer.”
“Geçer mi?”
“Yardımcı olur en azından.”
“Akşam beni yatağa yatırdığın için çok teşekkür ederim. Tam bir beyefendiymişsin.”
“Rica ederim ne demek.”
“Çoğu erkek bu durumdan istifade ederdi. Ama sen yapmadın.”
“Sarhoş bayanla sevişilmez..”
“Nedenmiş o?”
“Eee...sarhoş ondan..”
“Ne zararı olacak ki?”
“Olur mu!!..Üstüne başına çıkarır. Etrafı berbat eder..”
“Tecrübeliyiz galiba...”
“Evet az tecrübe var.”
“Ben bir Türk kahvesi içmek isterim. Sen?”
“Olur bende içerim.”
Kahve siparişlerimizi verip sohbete devam ettik.

“Neden senin bir erkek arkadaşın yok?”
“Bilmem, babam beğenmez diyo korkuyorum.”
“Babanla ne alaka?”
“Öyle deme. Bir kız için babasının oluru çok önemli..”
“Bence değil. Sonuçta evlenecek olan sensin. Sen o adamla bir çatı altında kalacaksın. Baban değil.”
“Orası doğru ama, babamın beğenmesi önemli benim için.”
“İşin zor kızım. Hem sen beğeneceksin hemde baban beğenecek. Zor valla..”
Kahvelerimizi içtik.
“Bugün bir programın varmı?”
“Ben Ankara'yı hiç bilmem.”
“Bende fazla bilmem.”
“Sinemaya gidelim mi?”
“Olur. Benim için fark etmez gidelim.”

Valet'den arabayı istedim. Ankamall yolunu tuttuk. Navigasyon bizi direk götürdü.
Duygu tam bir alışveriş manyağı. Gerçi tüm kadınlar öyledir. Girmediği mağaza kalmadı.
Ayaklarıma kara sular indi. Neyse sinemaya girdiğimizde 2 saat ayaklarım dinlenecekti.

Hızlı ve Öfkeli filmine gidildi. Çok güzel bir IMAX ekranında filmi izledik. Yan yana oturduğumuzdan kolumun dirseği göğüsü ile tames ediyordu. Film sonrası bir kaç yorumda bulunduk. Salondan yavaş yavaş çıktık. Birkaç mağaza daha dolaştıktan sonra otele dönmeye karar verdik.
İnamılmaz yorulmuştum. Beraber odasına çıktık. Aldıklarını yatağa serdi.
“Ayaklarım ağırmaya başladı.”
“Benim ayaklarımda öyle..”
“Seninkinin ağırması normal. O kadar yüksek topuklu ayakkabı giyersen ağır tabii.”
“Yoo, inan bu ayakkabılar çok rahat.”
“Gel sana ayak masajı yapayım.”
“O zaman karşılıklı yapalım.”
“Sen ayak masajı bilirmisin?”
“Tabii bilirim. Babişkoma çok yapardım.”
Koltuğa oturup karşılıklı ayaklarımızı uzattık.
Ayak tabanlarından ovmaya başladım. Aynısını o bana yapıyordu. Elleri çok hafifti.
Bacaklarının arasında beyaz külotu dikkatimi çekmeye başlamıştı. İstemiyerekte olsa gözüm oralara kaçıyordu. Bakışımı yakalayınca utandım. Yüzümün kızardığını hissettim.
Gülüştük. Yarım saat sonra masaj bitmişti.
“Az önceki olay için özür dilerim. İstem dışı bir bakıştı bu.”
“Sorun değil. Normal bir refleks bu. Sonuçta erkeksin değil mi?”
“E...yani..”
“Gel yatağa uzanıp biraz dinlenelim ne dersin?”
Şaşırıp kalmıştım.
Bir çırpıda elbisesini çıkardı ve yatağa uzandı. Beyaz iç çamaşırla yataktaydı. Ne yapacağımı bilmiyordum.
“Hadi gel yanıma uzan..”
Kotumu ve t-shirtu çıkarıp yatağa yanına uzandım.
Kolumu başının altından geçirip başını göğsüme yasladı. Göğüs kıllarımla oynamaya başladı.
Tedirgin olmuştum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Gerilmiştim.
Elim omzunu okşamaya başladı. Başını kaldırıp bana baktı.
“Ben bakireyim biliyorsun..”
“...???....!!!.....”
“Yani bilmeni isterim..Ona göre davranırsan sevinirim..”
Çenesinden tutup kaldırdım. Dudaklarımız birbirine temas edince öpüşmeye başladık. Çok acemice öpüyordu. Fazla bir tecrübesi yoktu.

Onu sırt üstü yatırıp kontrolu ele almaya başladım. Dudaklardan göğüslere indim. Küçük göğüsleri sütyenin içinde kaybolmuştu. Onları öperken Duygu sütyeni çıkarmaya çalışıyordu. Küçük göğüslerin küçük uçlarını öpüp somurmaya başladım. Sonra yavaş yavaş göbeğine doğru indim.

Bacaklarını ellerimle okşuyordum. Elim bacak içine geçince refleks olarak bacaklarını kapattı.
“Merak etme..çok dikkatliyimdir.”
Bacaklarını açtı ve onu okşamama izin verdi.
Külodunu yavaş yavaş indiriyorum. Ayak bileklerinden çıkarınca bacaklarını ayırıp başımı bacak arasına gömdüm.
Islanmış dudakları gözümün önünde dilimin ucunda duruyorlardı.
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.