NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

FELSEFEYE GİRİŞ
Hayatta en önemli şey nedir? diye sorulsa açlığın sınırında olan bir kişi “yiyecek” der. Sıcaktan bunalan bir kişi “serinlik” der. Kendisini yalnız hisseden birisi, “başka insanlarla beraber olmak” der.
Acaba tüm bu ihtiyaçlar karşılansa, yine de tüm insanları ilgilendiren ve ihtiyaç duydukları başka şeyler var mıdır? Evet, her şeyin ötesinde, insanların ihtiyaç duyduğu başka bir şey vardır: “İnsanlar, kim olduklarını ve neden yaşadıklarını bilmek” isterler.
Dünyanın ve yaşamın nasıl meydana geldiği sorusu, geçen yıl hangi takımın şampiyon olduğu sorusundan daha önemli ve büyük bir sorudur.
Felsefeyle tanışmanın yolu bazı sorular sormaktan geçer: Dünya nasıl yaratıldı? Olan bitenin arkasında bir güç ve anlam var mı? Ölümden sonra bir hayat var mı? vb.
Bu türden sorular çağlar boyunca insanları meşgul etmiştir. Yeryüzünde, insanın ne olduğunu ve dünyanın nasıl oluştuğunu sorgulamamış hiçbir uygarlık yoktur. Günümüzde de insanlar bu türden sorulara kendi cevaplarını vermek zorundadırlar. Tanrının varolup olmadığını veya öldükten sonra hayat olup olmadığı bir ansiklopediye bakıp öğrenilemez.
Ansiklopediler bize nasıl yaşamamız gerektiğini de anlatmaz. Öte yandan bugüne kadar yaşamış başkalarının neler düşündüğünü bilmek, kendi dünya görüşümüzü oluşturmamıza yardım edebilir.
Felsefe, İÖ 600 yıllarında doğmuş yeni bir düşünce biçimini anlatır. Felsefe kelimesi Yunanca PHİLOSOPHİA teriminden gelmektedir. “Bilgiyi veya bilgeliği sevmek, peşinden koşmak” anlamına gelmektedir. Bilginin sevilmesi ve istenmesi olarak felsefeyle uğraşanlara da “filozof” veya “bilge insan” denilmektedir. Bilginin ve bilgeliğin ne olduğu, felsefenin nasıl tanımlanacağı konusunda değişik görüşler vardır.
Felsefe, insanların hayretinden doğmuştur. İnsanlar, kendi varoluşlarına şaşarlar. Zaten felsefi soruların pek çoğu da böyle ortaya çıkar. Felsefi sorular, herkesi ilgilendirse de herkes filozof olamaz.
Felsefe, insan düşüncesinin gelişimi sürecinde ortaya çıkmış bir bilgi türüdür. İnsanlar önceleri mitolojik bir yaklaşımla var olanı kavramaya çalışmışlardır. Efsane, söylenti, mit, hikaye, masal vb. anlatımların doğrultusunda evreni açıklamışlardır. Buradaki bilgi insana ait değil, mitolojik varlıkların bilgisidir.
Felsefe: İnsan evren ve değerleri anlama amacıyla sürdürülen en geniş bir araştırma, birleştirici ve bütünleştirici bir açıklama gayretidir. İnsan merakının sistemli olarak tatmin edilmesidir.
İnsanlar mitoslardan sonra, dinsel açıklamalarla kendilerini ve evreni, dünyayı anlamaya çalışmışlardır. Fakat insanoğlu ne mitsel ne de dinsel öğreti ile yetindi.
O, kendi aklı ve düşüncesiyle var olan her şeyi sorgulayarak felsefeyi ortaya çıkardı. Felsefe insan ürünü olan bir bilgidir.
Niçin felsefe gereklidir? Felsefe, düşünmeyi öğreten bir sanattır. Bizler insanız; akıl sahibi bir varlık olarak insanın en temel özelliği, düşünmesi bilmesi ve bunları çeşitli şekillerde diğer insanlara aktarmasıdır. Bu farklılığı bilinçli bir şekilde ortaya koymak ancak felsefe ile olanaklıdır. Felsefe, insanın aklının veya diğer düşünme yeteneklerini kullanarak var olan hakkında soru sorup, cevap arama etkinliğidir.
1. Felsefenin Özellikleri
Felsefe, gerçeği anlamaya çalışırken tüm zamanlar için geçerli olabilecek bilgiler ortaya koymaya çalışmaz.
Felsefe, var olan her şey üzerinde düşünür. Onların neden başka türlü değil de, böyle olduklarını ve nereden geldiklerini açıklamaya çalışır; onların içerikleri hakkında sorular sorar.
Felsefede sorular sorularak hakikat aranır; hatta bu sorular cevaplarından daha önemlidir.
Felsefe, var olan şeylerin bütünü üzerinde durur ve var olan şeylerin ortak olan, birleştirici olan niteliğini ortaya koymaya çalışır.
Felsefe ile toplum arasında çok yakın bir ilişki vardır. Birbirlerinden etkilenirler.
Felsefenin sorularını filozof sorar. Filozof ile diğer insanların soru sorma biçiminde farklılık vardır. Günlük sorularda eylemde bulunmak, felsefenin sorularında ise aklın gücüne başvurmak gerekir.
Felsefe yapmak kolay değildir. Ancak zahmetli ve uzun bir uğraşın sonunda düşünmeyi becerenler felsefe yapabilir.
2. Felsefenin İşlevleri
-Felsefe sayesinde binlerce yıldan beri ortaya konan fikir ve düşünceleri, bu düşünceleri yansıtan kavramları tanıma olanağı ortaya çıkar.
-Felsefe insanın anlama ve gerçeği görme ihtiyacını giderir.
-Felsefe, Fransız İhtilali, Reform hareketleri gibi büyük oluşum ve düşüncelerin ortaya çıkmasında etkili olmuştur.
-İnsanların her şeyi olduğu gibi kabul etmeleri yerine daha iyiye ulaşabilmek için sorgulayabilmelerine katkıda bulunur. Eleştirel olmayı öğretir.
-Felsefe, henüz bilinmeyen konular üzerinde düşünmemizi sağlayarak, dünya görüşümüzü genişletir.
-Felsefenin yöntemleri insana hemen her konuda akıl yürütebilmesi için gerekli temelleri sağlar.
-Felsefe, ürettiği sorularla bilime yardımcı olur. Bilimin önünü açar.


BİLGİ FELSEFESİ
Felsefenin, insan bilgisinin kaynağını, sınırlarını, geçerliliğini ele alan dalına bilgi felsefesi denir. O, belli bir bilgi türünü değil de, bilen özne ile bilinen obje arasındaki ilişki ile ortaya konulan bilgi sürecini genel olarak ele alır; bu sürece giren tüm öğeleri inceler. İnsanın sahip olduğu akıl, sezgi gibi yetilerinin insan zihninde olup olmadığı, varsa görünüşleri ve ötesindeki varlığı bilmemize imkân verip vermeyeceği gibi problemler ve bunların çözümlerini araştırır.

1. Bilgi Kuramının Temel Kavramları
a. Doğruluk
Bir düşünceyi dile getiren yargının gerçek ile uyuşmasıdır. Bilginin nesnesiyle çakışmasıdır.
“Ankara başkenttir” yargısı doğru, “İstanbul başkenttir” yargısı doğru değildir. Bu yargılardan birincisi gerçeği dile getirir, diğeri getirmez.
b. Gerçeklik
Gerçeklik, varlığın insan zihninden bağımsız olarak var oluşunu temsil eder. Su, Dünya, Güneş, çiçek varolan birer gerçeklik örneğidir.
Kaf Dağı’nın, devlerin, yedi başlı ejderhanın gerçekliği yoktur. Gerçeklik, bir şeyin varoluşuyla ilgili, doğruluk ise bilginin bir özelliğidir. Yargının gerçekliği dile getirip getirmemesine bağlıdır. Buna göre “Dünya” gerçek, “Dünya dönüyor” yargısı ise doğrudur.
c. Temellendirme
Bir iddiayı savunmaya yönelik olarak mantıksal gerekçelerin tutarlılık içinde ortaya konulmasıdır. Filozofların yaptıkları, iddialarını savunmak için temel dayanaklarını ortaya koyarak görüşlerini temellendirmektir. Bilginin insan zihninde doğuştan yer aldığını savunan bir filozof, bu görüşünü temellendirmek durumundadır. “Benim kanaatlerim öyle olduğunu bildiriyor” şeklinde kestirme cevaplarla görüşünü savunamaz.
2. Bilgi Felsefesinin Temel Soruları
a. Bilginin Kaynağı
İnsan, genel bir düşünce ile, kendisini kuşatan evrenle ilgili bir takım bilgilere sahip olur. Zihnimizde iyiliğe, kötülüğe, güzelliğe, hakikat ve hayata, matematik prensiplerine vb. ait bilgiler vardır. “2+2=4”, “Ay, Dünya’nın uydusudur.” birer bilgi örneğidir. Acaba zihindeki mevcut bilgiler nasıl meydana gelmiştir, nasıl meydana geliyor? Bilgilerin meydana gelmesinde rol oynayan faktörler nelerdir? Akıl mı, deney mi; yoksa bunlardan tamamıyla farklı başka faktörler var mıdır?
Bütün bu sorulara;
Rasyonalistler, bilginin akla dayandığını,
Empristler, bilginin deneye dayandığını,
Sensualistler, bilginin duyuma dayandığını,
Entüisyonistler, bilginin sezgiye dayandığını,
ileri sürerek birbirlerinden farklı şekilde açıklık getirmeye çalışmışlardır.
b. Bilginin Değeri
Bilginin, araştırdığı olaya ve konuya uygunluğu demektir. Doğru bilgi, açıkladığı gerçekliği olduğu gibi yansıtan bir bilgidir. Örneğin “Şu kalem kırmızıdır” gibi bir önermede, işaret ettiğim kalem gerçekten kırmızı ise, doğrudur.
Elde ettiğimiz bilgi, objesine uygun mudur, değil midir? Varlığın doğru bilgisine ulaşılabilir mi? Bilgi gerçeği verebilir mi? gibi sorular da hangi bilginin doğru olduğuna açıklık getirmeye çalışır.
Bilginin değeri ile ilgili sorular bizi “doğru bilginin imkânı” problemine götürmüştür. Felsefe tarihinde bu soruya iki şekilde cevap verilmiştir.
3. Bilgi Felsefesinin Temel Problemi
(Doğru Bilginin İmkanı Problemi)
a. Doğru Bilginin İmkânsızlığı
aa. Septisizm (Şüphecilik)
İnsan zihninin değişmez bir gerçeğe ulaşamayacağını, hakikat olarak kabul edilebilecek bir şey için zihnimizde bir ayraç bulunmadığını, bundan dolayı da kesin hükümler vermekten kaçınmamızın ve herşeyden “prensip olarak şüphe etmemizin” doğru olacağını kabul eden görüştür. Şüphecilik, bir bilginin doğru ya da yanlışlığına ait yargıyı kabul etmediği gibi inkâr da etmez. Sadece bu bilgilerden şüphe eder.
Süpheciliğin kurucusu olan Pyrrhon’a göre hiçbir şey ne doğrudur ne de yanlıştır. Her yargı ve her yargının çelişiği için aynı nedenler bulunabilir. Doğruyu yanlıştan ayıracak bir ölçüt olmadığına göre, varlıklar hakkında çelişik yargılar ileri sürülebilir. Bu nedenle yargıda bulunmaktan kaçınılmalıdır.
Süpheci filozoflardan Timon’a göre ise;
Nesnelerin gerçek yapısı bilinemez,
Bu nedenle her türlü yargıdan kaçınmalıyız,
Böylelikle ruhun sarsılmazlığına yani mutluluğa ulaşırız, görüşünü ortaya koymmuştur.
ab. Sofistler
Sofist Protagoras, “İnsan her şeyin ölçüsüdür” di-yerek, doğruluğun insanlara göre değiştiğini ileri sürmüştür. Üşüyen insan için rüzgarın soğuk, üşümeyen için soğuk olmadığını belirterek herkes için geçerli mutlak bir bilginin olamayacağını savunmuştur.
Bilginin imkânsızlığını ileri süren sofist filozoflardan Gorgias bu görüşünü,
“Hiçbirşey yoktur, olsa bile bunu bilemezdik, bilseydik de başkalarına bildiremezdik” sözleriyle dile getirmiştir.
b. Doğru Bilginin İmkanı
ba. Dogmatizm
Bilginin kesin ve değişmez nitelikte olup olamayacağını hiçbir eleştiriye tabi tutmadan, aklın mutlak ve değişmez olanı bilebileceğini, düşünme ve akıl yoluyla değişmez, kesin gerçeklere ulaşılabileceğini kabul eden öğretidir.
Dogmatik düşüncenin ilk temsilcileri ilkçağ doğa filozoflarıdır. Bu filozoflar evrenin özünü, ana maddesini bir ilk prensibe dayandırarak, kesin olarak bildiklerini ileri sürmüşlerdir. İşte bu ilk nedenin ne olduğunu kesin olarak bildiklerini kabul ve iddia eden bu filozoflara dogmatik filozoflar denilir.
bb. Rasyonalizm (Akılcılık)
Rasyonalizme göre doğru bilgi olanaklıdır ve doğru bilginin ölçütü akıldır. Rasyonalistlere göre matematik bilgiler, aklın ilkeleri kesin bilgilere örnek oluşturur. Sokrates, Platon, Aristoteles, Descartes, Hegel rasyonalist filozoflara örnektir.
Sokrates: Aklın, değişmez ve gerçek varlığın bilgisine doğuştan sahip olduğunu söyler. Dürüstlük, adalet, iyilik gibi erdemlerin bilgisinin tecrübe ile kazanılmadığını, bu bilgilerin insanda doğuştan olduğunu ileri sürmüştür.
Platon: Zorunlu, kesin, genel geçer bilginin var olduğunu, bu bilgilerin de ideaların bilgisi olduğunu ileri sürer. Ona göre görünüşler dünyasında sürekli değişme olduğundan, bu varlıklar bilinemezler. İdealar dünyası ise ezeli ve ebedi olan ve akılla kavranan gerçeklik alanıdır. İdealar insan zihninde doğuştan yer alır. 2+2=4 idealar dünyasının doğru bilgisine bir örnektir.
Aristoteles: Ona göre bilgi edinme yetisi akıldır. Ancak akıl bilgiyi taşıyan değil, üreten bir yeti olmaktadır. Aristoteles, mantığında kullandığı tümdengelim yöntemiyle, aklın bilgi yapma yetisi olduğunu göstermiştir.
Descartes: İnsan zihninde doğuştan düşünceler bulunduğunu, iyi yönetilen zihnin kesin, genel geçer bilgiye ulaşabileceği görüşündedir.
Başlangıçta, geçici olarak bütün bilgilerinin doğruluğundan kuşku duymuştur. (Metodik şüpheci yöntemi) O, aklın basit ve mutlak doğrulardan hareket ettiğinde, kendisinden kuşku duyulmayan bilgilere adım adım ulaşılabileceğini göstermeye çalışmıştır. “Düşünüyorum, o halde varım” yargısına, bu yöntemine dayalı akıl yürütmesiyle ulaşmıştır.
Hegel: O, doğru bilgiye hiçbir deneye başvurmadan, yalnızca düşüncenin sınırları içinde kalınarak ulaşılabileceğini ileri sürer. Ona göre doğru bilgiye ulaşmak için, önce varlığa yönelmek, onu düşünceye konu yapmak gerekir. Düşünmek, nesnenin ardındaki ideyi kavramaktır. Aklın yasaları, varlığın yasaları ile aynıdır. Hegel’e göre “akla uygun olan gerçek, gerçek olan akla uygundur.”
bc. Empirizm
Rasyonalizmin karşıtı olan bu akıma göre doğuştan gelen hiçbir ilke ya da bilgi yoktur, bütün bilgiler duyu ve deneyimlerden gelir.
Güneşin yakıcı olduğu, Tanrı’nın var olduğu bilgisini insan sonradan edinir. Bu akımın savunucuları arasında John Locke ve David Hume vardır.
John Locke’a göre insan zihni doğuştan “boş bir levha” (tabula rasa)dır. Duyu ve deney verileri bu levhayı doldurur. “Zihinde bulunan hiçbir düşünce yoktur ki, daha önce duyularda bulunmamış olsun” sözü ona aittir.
Hume, insan zihnindeki bütün bilgilerini duyu verilerine indirger. Ona göre doğa yasaları gibi düşünce yasaları da insanın alışkanlıklarından başka birşey değildir. Dolayısıyla zihinde bulunan tüm izlenim, kavram ve düşüncelerin temelinde dış dünyanın duyularla algılanması vardır.
bd. Pozitivizm
Pozitif felsefeyi geliştirip sistemleştiren A. Comte’a göre, bilimin tek amacı olgular arasındaki değişmez ilişkileri ya da doğal yasaları bulmaktır. Bu amaç ise yalnızca gözlem ve deney yoluyla gerçekleştirilebilir. Gözlem ve deney yoluyla kazanılan bilgi pozitif bilgidir.
Pozitivizm, araştırma alanı olarak sadece olguları görür. Olguların bilgisi, olayların özünü ve gerçek nedenini vermez; ama olayları idare eden yasaları verir. Bu yasalarla gelecek hakkında öngörüde bulunuruz.
be. Sezgicilik
Bu akıma göre mutlak hakikati kavramanın yolu sezgiden geçer. Sezgi, aracısız ve doğrudan bilmeyi içeren bir yeti olmaktadır. Bütünü, bir bakışla doğrudan kavrama ve keşfetmedir. Duyuların ve aklın veremeyeceği hakikat bilgiye ancak sezgiyle ulaşılabilir.
Sezgiciliğin önemli temsilcisi Bergson’dur. Ona göre gerçeklik hayattır, akıştır; bu da yalnızca sezgiyle kavranabilir. Sezgi, varlığın özüne nüfuz ederek gerçekliği oluşturan süreyi, yaşamı içten içe duyarak kavrar.
bf. Kritisizm
İnsan zihninin güçlerine ve insanın neyi bilip neyi bilemeyeceğine ilişkin bir araştırmadan meydana gelen felsefe yaklaşımıdır. Temsilcisi Kant’tır.
Kant’a göre insan aklı, ancak olaylar dünyasını bilebilir. Bu bilginin ham maddesi duyular aracılığıyla gelir. Ham madde zihnin kalıplarına girer, formunu alır ve akıl ilkeleri ile işlenerek dış alemin doğru bilgisi elde edilir.
Bilgi sürecinde insan pasif olmayıp, aktif bir biçimde duyular yoluyla gelen izlenimleri sınıflar, kalıplara yerleştirir ve yorumlar. Ancak insan bilgisi sınırlı olduğundan, zihin, nesne ve olayları gerçekte oldukları şekliyle bilemez.
Nesneler insan tarafından, yalnızca zihnin olanaklarına, yapısına, formlarına göre bilinirler. O halde Kant’a göre bilgi, sınırlı ve insana göredir.
bg. Pragmatizm
Doğruluğu ve gerçekliği tek yanlı olarak, yalnızca eylemlerin sonuçları ile değerlendiren ve onlara yalnızca “fayda” açısından bakan felsefe yaklaşımıdır.
Bu yaklaşımın savunucularından W. James’e göre pragmatik yöntem, her kavramı, kendilerinden pratik sonuçlar çıkararak yorumlamaktır; hakikat ise, olacak şeye karşı bizi hazırlayan eylemdir. Doğru fikirler, doğruluklarını uygulayarak ortaya koyabileceğimiz fikirlerdir. Bir fikir, hayatımız için uygun olduğu sürece doğrudur ve iyidir.
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.