Notes

DEMOKRATİK KONFEDERALİZM MANİFESTOSU

——

Demokratik Konfederalizm, öz ve karar gücünü halka dayandıran tüm toplumsal yapıların konfederal bir şekilde bütünleşerek toplumun kapsamlı sorunlarına çözüm gücü olabilen bir sistem modelidir. Bir diğer ifadeyle kapitalist modernitenin toplumlara dayattığı ulus devletin, devlet içermeyen alternatifidir. Demokratik Konfederalizmin temeli devlet dışı bir toplum örgütlenmesi olmasına dayanır. Derin bir özgürlük bilincine dayanan Demokratik Konfederalizm halklar
arasında hiçbir ayrım yapmadan tüm halkların eşit-özgür birliğini esas alır. Katı sınırlara dayalı milliyetçi-devletçi ulus yerine demokratik ulusu geliştirmeyi hedefler.

——

Son 200 yıllık süreçte hızlı bir şekilde yayılan kapitalist modernitenin ve onun ulus devlet anlayışının dünya toplumlarını etkisi altına almasıyla birlikte artan sömürü ve adaletsizliklere karşı dünyanın birçok yerinde bu sömürü düzenini değiştirmeyi amaçlayan arayışlar ortaya çıktı. Reel sosyalizmin kapitalist modernite karşısında başarısız olmasıyla birlikte eşit ve özgür bir dünya hayalini kuran insanlar bu çöküşün nedenlerini anlamaya çalışarak yeni alternatiflere ulaşma çabasına girdiler. Reel sosyalizmin çöküşünü onun ulus devlet mantığını reddetmemesine bağlayan ve bu temelde alternatifler geliştiren birçok farklı görüş ortaya çıktı. Bunlardan biri de toplumu alt katmanlardan yönetime dahil etmeyi amaçlayan ve ulus devleti reddeden Demokratik Konfederalizm doktrinidir.

——

a) Demokratik Konfederalizm, farklı ve çok katmanlı siyasi oluşumlara açıktır. Yatay veya dikey, farklı siyasi oluşumlar Demokratik Konfederalizmde kendilerine merkezi, yerel ve bölgesel siyasi yönetimlerde yer bulurlar.

b) Demokratik Konfederalizm, temelde ahlaki ve politik topluma dayanır. Toplum mühendisliği temel alınarak yaratılmaya çalışılan kapitalist, feodal, cinsiyetçi, endüstrialist ve tüketici toplum anlayışlarına karşı çıkar. Kapitalist modernitenin toplum üzerindeki etkilerini silmeyi amaçlar.
c) Demokratik Konfederalizm, ulus devletin merkeziyetçi, bürokratik yönetim ve idare anlayışına karşı tüm toplumsal ve kültürel kimliklerin kendilerini ifade eden siyasi oluşumların bir arada olduğu demokratik siyasete dayanır.

d) Demokratik Konfederalizm, toplumun kendi iç ve dış güvenlik ihtiyaçlarını öz savunma anlayışı ile karşılarken bu ihtiyacı oluşturduğu demokratik organların sıkı kontrolüne tabii tutar. Demokratik Konfederalizm geliştirdiği bu öz savunma anlayışı ile militarizmin toplumsallaşmasına engel olmayı hedefler.

e) Demokratik Konfederalizm, her türlü ideolojik hegemonyaya karşı çıkar. Farklı görüşlerin birbiriyle uyum içerisinde olabildiği bir çoğulculuğu benimser. Barışçıl temelli ve demokratik esaslar üzerinden her ideolojinin kendini örgütleyebilme hakkını savunur.

f) Demokratik Konfederalizm, kadın özgürlüğünü, olmazsa olmaz kabul eder. Cinsiyet özgürlüğünü ve eşitliğini savunur. Cinsiyetçiliği ve cinsiyetçilik üzerinden geliştirilen anlayışları tümüyle reddeder. Demokratik Konfederalizm kadının özgürlüğünü toplumun özgürlüğünün bir ön şartı sayar. Kadınların kendilerini örgütleyerek tüm toplumsal alanlarda var olabilme hakkını savunur.

g) Demokratik Konfederalizm, ekolojik toplum inşaasını hedefler. Doğanın sömürüsü üzerinde yükselen kapitalizmin aksine, ekolojik dengenin korunmasına özen gösterir. Toplumun ekolojik bilince sahip olması için çalışır, doğanın tahrip edilmesine kapı aralayacak tüm anlayışları kesin bir dille reddeder.

h) Demokratik konfederalizm sürekli birikim ve kâr peşinde koşan kapitalist ekonomiyi reddeder. Ekonomide tekelcilik her türü sömürü ve baskıyla bağlantılı olduğu için reddedilir. Demokratik konfederalizm tekellerin hâkimiyetine girmiş bir pazarın topluma yararı olamayacagını savunur.


——

Demokratik Konfederalizmin, Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyada yer bulmaya başlaması halinde kapitalist sistemin ve ulus devletlerin sebep olduğu birçok sömürü alanı daralacak dünyamız içerisine girdiği yıkıcı ve tüketime dayalı dönemi geride bırakabilme ihtimaline kavuşacaktır. Demokratik Konfederalizmle birlikte tüm farklılıkların gerçek anlamda bir eşitlik anlayışı ile yaşamasının önü açılacak, doğa yıkımı ve savaşlar başta olmak üzere insanlığın kronikleşen birçok sorunu çözüm bulacaktır.