NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

ÖLÜM OLMASAYDI
Dünyada milyonlarca tür canlı yaşıyor ve her canlı dünyaya geldiği an itibariyle yaşamı
boyunca kendisine gerekli olan mühendislik, matematik, fizik, kimya, biyoloji, sosyoloji,
coğrafya ve daha ismini sayamayacağımız onlarca bilim dalıyla ilgili bilgilere sahip olarak
hayata gözlerini açıyor. Canlıların özelliklerine hayran kalmak bir tarafa, taşıdıkları birçok
özelliği bugünkü teknolojik imkânlarla izah etmek maalesef mümkün olmuyor. Doğada
varolan sonsuz ilim karşısında, irfanımızın basitliğini ne kadar gizlemeye çalışsak, kendimizi
kâinatın hâkimi zannetsek de maalesef durum baya vahim…
Çünkü bu milyonlarca tür canlı içinde biri var ki, diğer canlılardan farklı olarak, hayata
gözlerini açtığı anda, ne kendi hakkında ne de hayat hakkında tek bir bilgiye bile sahip değil.
Nerede barınacağını, ne ile besleneceğini, nasıl çoğalacağını, nasıl iletişim kuracağını
kısacası nasıl yaşayacağını bilmiyor. Ayrıca bu bilgilere sahip olabilmek için birçok bilgi
kaynağından yaşamı boyunca beslenmek zorunda. Sizlerin de tahmin ettiğiniz gibi bu aciz
canlı türü İNSAN…
“Milyonlarca tür canlının içinde insan, en üst tabakada bulunmasına rağmen bu acziyet
neden?” diye sormadan geçmek yaratılışımıza ters bir durum olurdu. Çünkü hiçbirşey
bilmeden geldiğimiz bu dünyada ancak ve ancak sorduğumuz sorulara aldığımız cevaplarla
birşeyler öğrenebilir, sınırlı süre yaşayacağımız bu hayatı anlamlı hale getirebiliriz.
Evet, “akıl ve irade gibi üstün özelliklere sahip olan insan, neden acziyet içinde dünyaya
gözlerini açar ?” Diğer canlılar bilmek ve anlamak noktasında herşeyden muafken, neden
insan bu kısa ömrünün tamamını bu uğurda harcamakla yükümlü tutuluyor? Belki de
binlerce yıldır nice nesillerin hayatı bu sorulara cevap aramakla geçti ve hala birçok bilim
dalında bu konular üzerinde araştırmalar yapılıyor. “Evren nasıl oluştu? Dinozorların nesli
nasıl tükendi? Evren sonsuz mu? Evrende yaşayan başka canlılar var mı? Yaratılış gerçek
mi yoksa bir evrim ürünü müyüz?” gibi sonsuz sayıda bilinmezi, bilmek ve anlamakla
yükümlü aciz bir türüz.
Elbette bunların anlamaya-öğrenmeye bir insan ömrünün yetmeyeceği aşikar. O zaman
bugün itibariyle mevcut bilinen veriler içerisinde bir insanın neyi, ne kadar ve ne amaçla
öğrenmesi gerekiyor? Hem de öldükten sonra, öğrendiği şeylerin kendisiyle beraber toprak
olacağını bile bile…
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimin bazı ayetlerinde, bu durum net olarak ifade edilmektedir.
Şimdi bu ayetlerden birkaçını birlikte hatırlayalım;
“Oku yaratan Rabbinin adıyla oku!” (Alak/1)
“Kulları içinde Allah'tan ancak âlimler korkar.’’ (Fatr/28)
“Sana Kitab’ı indiren O’dur. Onun (Kur’an’ın) bazı ayetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab’ın
esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil
etmek için ondaki müteşâbih ayetlerin peşine düşerler. Hâlbuki Onun tevilini ancak Allah bilir.
İlimde yüksek pâyeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındadır, derler.
(Bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar.’’ (Al-i İmran / 7. )
İşte Kur’an-ı Kerimde Allahü Tealâ’nın bizlere buyurduğu üzere, yaratılmışların en
şereflisi olan insan, diğer canlılardan farklı olarak akıl sahibi olarak yaratılmıştır, lakin fâni ve
ebedi hayat hakkında ki bilgilerden mahrum bir şekilde dünyaya gözlerini açmaktadır. Ve en
önemli sorumluluk bu şekilde insanın sırtına yüklenmiştir. Yaşayacağı kısacık dünyevi hayatı
anlamlandırmak, bu hayatta ihtiyaçlarını nasıl gidereceğini öğrenmek ve varoluş nedenini
anlamak için okumalı, ilim öğrenmelidir.
Allahü Teâlâ, varlığını, hakkıyla anlamanın ve iman etmenin, ilimde yüksek pâyeye erişen
âlimlerin ulaşacağı bir mertebe olduğunu bizlere haber verirken, acaba burada Allah’ın ilim
öğrenmekten kastettiği sadece manevi ilimlere mi yönelmektir? şte bu sorunun cevabını
Allahü Teâla bizlere Zariyat suresinde haber vermektedir;
“ Yeryüzünde kesin inanmak isteyenler için birçok deliller vardır. Bizzat kendi
varlıklarınızda da böyle deliller vardır. Hâla görmeyecek misiniz? Gökte de hem rızkınız
(rızkınızın vesileleri), hem de size vaat olunan cennet vardır.’’ ( Zariyat/20-22)
Evet, inancımıza göre kâinatı yaratan yüce Allah’tır ve bizim asırlardır sırlarını keşfetmek
için hakkında araştırmalar yaptığımız bütün ilimler
( Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Coğrafya vb. ) Allahu Teala'nın sonsuz ilminin bir
parçasıdır. Zariyat suresinde de işaret edildiği gibi, bu ilimler içinde, bizim imanen seviyemizi
artıracak, dünyevi ve uhrevi yaşamı hakkıyla anlamamızı sağlayacak birçok delil
bulunmaktadır. Allah (CC) maddi ve manevi ilimlerin birlikte öğrenilmesi gerektiğini, aksi
takdirde ikisinin de tek başına öğrenilmesinin imanen bizleri zafiyete uğratacağını yine şu
ayetlerde bildirmektedir;
“ Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu (içindeki derin anlamları, hikmet ve
hükümleriyle gereği gibi) yüklenmemiş olanların durumu, koskoca kitap yükü taşıyan
eşeğin durumu gibidir. Allah’ın ayetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kötüdür. Allah,
zalim bir kavmi hidayete erdirmez.’’ ( Cum’a/5)
“Oku yaratan Rabbinin adıyla oku!” (Alak/1)
Kısacası Allah (CC) biz insanlara, O’nun varlığını madden göremediğimiz bu fani
dünyada, okuyup-araştırıp onun bizlere sunduğu delilleri, bilerek-hissederek, bedenimizle ve
ruhumuzla bir bütün olarak O’na iman etmemizi emretmektedir.Ancak maalesef bu sınav
bizlere o kadar kolay sunulmamıştır.
Emperyalist ülkeler, diğer ülkelere dayattıkları kapitalist sistemle, bireylerin, varlığın
gerçek temellerinden uzaklaşmaları ve tamamen materyalist bir dünya sistemine entegre
olmaları için, gerekli altyapıyı hazırlamaya yıllar
öncesinden başlamıştır. Tabi adım adım hedeflerine ulaşmaktalar ve bizlerde maalesef buna
hizmet etmekteyiz. Bizim en temel değerimiz “insanlık” , asimile edilerek, çok farklı bir
formata dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Bizlerin, bu yanlıştan dönebilecek potansiyele sahip
olmamızdan korkmaları, onları, insanların ilim öğrenmeye bakışlarını değiştirme yoluna itmiş
ve maalesef bunda da ciddi ölçülerde başarılı olmuşlardır. Bilgisayar oyunları,
sosyal medya, cinselliği ön plana çıkaran yayınlar, mahalle kültürünün öldürülmesi, dikey
kentleşme, ayrımcılık, ırkçılık ve İslam dini ile ismi yanyana anılamayacak bütün toplum
zehirleri bu kapsama girmektedir. Bu zehirlere karşı bağışıklık sistemimizi güçlendirecek ve
bizi koruyacak reçeteyi Allahü Teâla yaklaşık olarak 1500 yıl önce Hz. Muhammed Mustafa
(SAV) aracılığıyla insanlığa bildirmiştir. Bizlere düşen sadece O’nu hakkıyla okuyup-anlamak
ve O’nunla yaşamaktır.
Ölüm olmasaydı, akıl sahibi olmayan mahlûkat gibi bir sorumluluğumuz olmayacaktı.
Keşfetmemiz, sahibi olmamız için koskoca bir evren bizi bekliyor olacaktı. Sonsuz ilim sahibi
olabilirdik ve bunun için hiç acelemiz olmayacaktı..
Ancak Ölüm var ve bizim acelemiz var. Kâinatta varolan sonsuz ilimi anlayacak kadar
uzun bir ömrümüz yok. Bu kısacık ömürde varlığımızın gerçek nedenine odaklanmalı, bir
insan gibi yaşamalı ve Allah (CC)’tan başka korkacak bir şey olmadığını özümsemeliyiz.
Peygamber efendimizin (SAV) bir hadisinde buyurduğu gibi;
İbn Abbas radıyallahu anhumâ demiştir ki: Nebiler Serveri Efendimiz ’in sallallahu aleyhi
ve sellem terkisinde yol alıyordum. Bana şöyle buyurdular: “Ey delikanlı! Sana birkaç kelime
öğreteyim: Sen Allah’a ait hakları koru ki, Allah da seni muhafaza etsin. Allah’ı (n haklarını)
gözet ki, O’nu yanında bulasın. İstediğin zaman Allah’tan iste. Yardım isteyecek olursan yine
Allah’tan dile ve bil ki; bütün ümmet toplanıp sana bir fayda temin etmeye çalışsalar, ancak
senin için Allah’ın takdir buyurduğu faydayı temin edebilirler. Yine bütün insanlar toplanıp
sana zarar vermeye kalkışsalar Allah’ın takdir edip yazmış olduğunun dışında zerre kadar
zarar veremezler. Artık kalemler kaldırıldı, yazılar kuruldu.”
Evet, bize yıllardır yutturmaya çalıştıkları gibi dünya, yalan bir dünya değil, her zerresine
kadar gerçektir. sonsuz bir yaşamı ( Cenneti yada cehennemi ) Hak etmenin uğrak yeridir;
fanidir, geçicidir. Burada asıl maksat evrenin, dünyanın ya da bir karış toprağın sahibi olmak
değil, asıl maksat hakkıyla kulluk görevimizi yerine getirmek “Allah'ı anlamak”tır...
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.