Notes

Merhaba Selim.
Kuru kuru sadece doğum günün kutlu olsun yazmak istemedim. Sonuçta kaç senelik bi konusmusluk var. Bunun yanında daha çok şey var da dile getirmenin bi anlamı yok artık.
Her neyse.. Yani biraz bir şeyler yazacağım umarım okursun.
Öncelikle sürekli dile getirdiğim için bu konudan da benden de fazlasıyla bıkmışsındır. Terk etmende oradan geliyor olabilir. Onu sevdiğini biliyorum, bu zamana kadar da seviyordun, yapamadın, unutamadın. Sadece onun yaptıklarını yediremedin kendine. Uzun süredir telefon numarası istedin verdim bende. Neyse konuştun filan ee aynı burcuz filan yakın hissettin, geçmişten de bi ilişki var tabi sen sandın ki hoslanıyorum/ seviyorum/ aşığım.
Hiçbiri değil. Sen sadece öyle sandın. Bi nevi unuturum, hayal kırıklıklarım gecer, kafamın dalgınlığı gider sandın.
Ben de burada bi köprüydüm, bi yarabandı, bi tedavi yöntemi...
Sen onunla konuşurken sevgili değilken bana eskilerden bahsettin. Tekrar olabilir mi diye, bir kaç gün sonra gittin sevgili oldun. Şimdide gittin nesiniz bilmiyorum ama tek bildiğim onu sevdiğin, unutamadığın.
Basından beri olan yanlış da bu. Onu hâlâ seviyorken bir başkasına seni seviyorum demendi. Benimle konuşmama nedenin bu. Rahime'ye gelecek olursak da Defne onu sevmiyor aynı şekilde de Rahime de onu. Birinden birini tercih etmen gerekti sen de aşkını seçtin. Şule'de de olduğu gibi..
Merak etme yani ettiğini de pek sanmıyorum ama kızmıyorum sana. Zaten öyle bi hakkım da yok. Ben sadece kendime kızıyorum. Hani safım benim diyordun ya salak olduğum için kızdım kendime.
Selim kusura bakma iğneleyici laflar kullanmak istemedim. Araya kaçmıştır belki ama biliyorum ki sende daha fazlası vardır. Senin laf sokma kabiliyetine kafa tutabilecek pek kişi yok. Bana ilerde üzülürsün dedin sadece üzülüyorum. Onda haklı çıktın. Ve senin üzülmeni istemeyecek kadar seviyorum demiştin. Hayır yok öyle bir şey, sevmiyordun.
Neyse yanımda olduğun her gün ve her saat için çok teşekkür ederim. Arkadaşlarınla filan aynı ortamda ses kaydı attın. Araba sürerken filan attın. Hatta 40 dklık ses kaydı attın. Video ve fotoğrafları söylemiyorum bile. Öyle egleniyordun demek ki, hoşuna gidiyordu. Kafana iyi geliyordu. Neyse ben teşekkür ederim sana.
Artık hayatında olmadığımı biliyorum. Olmayacakta.. Bunun bi dönüşü de olmayacak. Çünkü olsa da ben olmayacağım. Bir yol olur. O yolda insanları bırakıp kendin devam edersin ilerlemeye, sonra geri döndüğünde bazıları bıraktığın yerdedir, bazıları ise orada yoktur. Bıraktığın yerde bulamazsın onları. Ben söyledim sana inkar edemezsin. Ne derdin varsa söyle bana, beraber halledelim. İçine ben mi kaçtım, neden böylesin, beraber halledebiliriz söyle bana dedim. Çok dedim hem de. "Benim sana ihtiyacım var" dedim. Evet vardı, çok ihtiyacım vardı sana..
Sen gittikten sonra, ben Rahime ile konuşurken ona "Kaktüs olsa yine sarılırım" dedim. Sen yine gelseydin ben gurur yapmazdım. Çünkü başımın üstünde yerin vardı. Öyleydi iste.
Fazla yazdım biliyorum. Okurken sıkılacaksın, yine diyeceksin kendin mi kurdun bunları diye. Olsundu.. Diyebilirsin sorun yok.
Doğum günün kutlu olsun. Ben sadece bunu demek istemiştim. Ben de hakkın var. Az yanımda olmadın. Hakkını helal et. Teşekkür ederim her şey için.
Hoşçakal Selim.

~ İsra.