Notes

Birçoğunuz dört gözle benden gelecek yeni haberleri ve resimleri bekliyorsunuz. Yaşadıklarımızı kaleme almayı, eşimi ve hatta Mertle ilişki anında onları resimleyip sizlerle paylaşmayı, sizlerden daha çok ben istiyorum. Elimden geldiğince sık yazmaya çalışsam da, işlerimin yoğunluğu nedeniyle ancak bu kadar zaman ayıra biliyorum. Bugün sizlere ufak bir sürprizim olabilir, o yüzden en sonlara bakmadan geçmeyin. Bugünkü günlüğümü yazarken, hafta içinde yaşadığım bir olayı da sizlerle paylaşmadan geçmenin haksızlık olacağını düşündüm. Bu yüzden önce yaşadığım ufak tatlı bir olayı sizlere anlatarak başlayıp, devamında ise Karımın, Mert’in ve benim hafta boyunca neler yaptığını yazmaya, anlatmaya çalışacağım.
Şimdi gelelim bütün hafta boyunca neler olduğuna:

Geçen hafta Salı (15.Mayıs.2012) akşamı karımla muhteşem bir sevişme geçirmiştim. Karım, resmen evliliğimizin ilk yıllarındaki azgınlığına ve istekliliğine, bunca yılın birikimi ve tecrübesiyle geri dönmüş gibiydi. Böyle haşin, istekli, azgın bir sevişmeyi neredeyse uzun zamandır yaşamamıştım diye bilirim. Uzun, nefessiz bir sevişmeden sonra güzel bir duş almış ve tatlı karımı yatırıp uyuttuktan sonra işe gitmiştim. Bu arada Ela isminde eski bir kız arkadaşım, bir haftadır benimle görüşmek için neredeyse her gün beni arıyordu. Sabah olduğunda iş yerindeki işlerim bitmiş ve eve geçmek için işten çıkmıştım. Birden aklıma Ela gelmiş ve onu aramıştım.

Elayla tanışıklığımız, bundan 5-6 sene öncesine dayanıyordu. Kısaca size Ela'dan bahsetmek istiyorum; Ela biraz beyaza kaçan bir ten rengi olan, 1,62 boylarında, karımın fizik yapısına yakın bir vücudu olan, özgür yaşamayı seven, istediği ve beğendiği her hangi bir erkekle yatabilen biridir. Ela’yla Turizmde tanışmıştım, önceleri normal başlayan arkadaşlığımız çok farklı, bambaşka bir arkadaşlığa dönüşmüştü. Ela, benim hayata, sekse, fantezilere bakış açımı biliyor ve evleneceği erkeğin benim gibi olmasını çok istiyordu, bunu da her fırsatta “Seninle düşüncelerimiz ve zevklerimiz aynı. Kocam olacak kişi aynı senin gibi olmalı ve bana karışma mamalı, özgür bırakmalı, istediğim erkekle yata bilmeliyim, yanında başka erkekleri tahrik edip onlarla sevişe bilmeliyim” derdi. Bundan 2-3 sene öncesinde Ela'yla arkadaşlığımızın ilerlediği, karımda evlendiğimiz dönemlerde kazandığı halde gitmediği üniversiteye gitmeye karar vermişti. Okuyacağı okullar ve bölüm hakkında seçim yapan karım, Üniversite konusunda yakın il ve ilçeleri tercih etmişti. Hatta burada yaşadıklarını anlatan “karımın Üniversite yılları” diye birkaç hikâyeyi de sizlerle paylaşmıştım. Karıma Üniversite okuyacağı ilçede, rahat etmesi için ev tutmuş, hafta içinde orada, hafta sonları da evine gelerek evinde kalıyordu. İşte tam bu dönemlerde yani bundan 2-3 sene öncesinde karım hafta içinde Üniversitenin olduğu ilçede, ona tuttuğumuz evde kalırken, Ela'da bütün sene boyunca hatta karımın hafta sonları eve geldiği zamanlarda bile bizde kalmıştı. Karım iki yıl boyunca hafta içi yanımda olamayacağı için böyle bir şeye müsaade etmişti.

Karımın yokluğunda Ela'yla eğlenmeye gidiyor, onun başka erkekleri tahrik edip hem kendi hem de benim zevk aldığım şeyleri yapıyor ve yaşıyorduk. Ela bazen beni erkek arkadaşı, bazen nişanlısı, bazen de kocası gibi tanıtıyordu. Bazı akşamlar çırılçıplak soyunup, ilişkiye girmeden saatlerce bir birimizin vücudunu okşuyor ve sarılıp uyuyor. Bazen de Ela bana kimlerle yatmak istediğini veya hangi erkeğin onunla yatmak isteğini belli ettiğini anlatıyor ve benim ona verdiğim cesaretle ertesi günü o kişilerle sevişiyordu. Neler yaptığını da gene yatakta çırılçıplak uzanmış bir haldeyken bana anlatırdı.

Ela bazı zaman kafasına göre başka şehirlere gider ve aylarca oralarda kalırdı. Bu seferki gidişi oldukça uzun olmuş ve neredeyse iki yıldır da telefon haricinde hiç görüşmemiştik. Ela kendisine ciddi anlamda birini bulmuş ve onunla da evlenmişti. Kocasıyla beraber Antalya’ya gelmişler ve buraya yerleşmeyi düşünüyorlarmış. Ela geldiği günden berri beni her gün arıyor ve buluşup görüşmek, hasret gidermek istediğini söylüyordu. Çarşamba sabahı işten çıkar çıkmaz aklıma gelmiş ve onu aramıştım. Ona nerede, ne zaman isterse buluşalım diyecekken, lafı azıma tıkamış, sanki ne söyleyeceğimi biliyormuş gibi hemen evini tarif etmişti. Onu evden alıp dolaştırmamı istiyordu. Yarım saat sonra evinin önündeydim, Ela'yı aldım ve biraz turlamaya başladık. Ortada olmadığı dönemlerde neler yaptığını, evliliğinin nasıl gittiğini falan konuşuyorduk. Ela kocasının çarşıda olduğunu ona benden çok bahsettiğini ve beni onunla tanıştırmak istediğini söyledi. Elanın bu isteğini yerine getirmiş ve kocasını da alıp dolaşmaya devam etmiştik. Ela çok Munzur biridir, ben arabayı kullanıyorken Ela yan tarafımda oturuyordu, kocasını aldığımızda da yerini ona vermemiş ve kocasına arkaya oturmasını söylemişti.

Bütün şehri turluyor ve bir yandan da sohbet ediyorduk. Ela bu illa bir Munzurluk yapacak ya, benim hangi fantezileri ve neleri çok sevdiğimi bildiğinden sürekli eğiliyor ve göğüs dekolteli badi sinden göğüslerini görmemi sağlayarak beni tahrik ediyordu. Bu yetmiyormuş gibi birde benim oturduğum taraftaki kapının cep kısmında dikkatini çeken bir şey varmış gibi yapıp kucağıma uzanıp, kapının cep kısmına bakıyordu. Bu esnada bir elini aletimin üstüne koyup avuçluyor ve kalkarken de avucunu sıkıp “sen var ya sen, hep aynısın, pislik seni” diyerek gülüyordu. Sonrada elini koltuğun arasından arkaya uzatıp kocasının bacaklarını okşayıp aletine kadar uzanıyordu. Ela benim gözümden hiç bir şeyin kaçmayacağını çok iyi biliyordu ve gördüğüm halde sanki ne yaptığının farkında değilmişim gibi, çok güzel numara yaptığımı da biliyordu. Bir ara deniz kenarında mola verdiğimizde, kocasına seksi bir şekilde sarılmış ve sanki sevişir gibi ona dokunuyor ve beni tahrik ediyordu. Bir yandan kocasını okşarken bir yandan bana frikikler veriyor ve bazen de gözlerini gözlerime öyle bir dikiyordu ki, sanki o anda gözleriyle bana “bak Kemal, kocamda senin gibi, hem seni hem de onu tahrik ediyorum ve sayende bu gece çılgınlar gibi sevişeceğiz ” der gibiydi. Ela bütün gün hem beni hem de kocasını ve tabi kendisini de iyice tahrik ettikten sonra evlerine bırakmamı istemişti. Evlerinin önüne geldiğimizde, vedalaşırken Ela bana bir arada eve gel ama uzatma arayı demişti. Beni neden çağırdığını çok iyi biliyorum ama iş nedeniyle bir türlü fırsatım olmadı. Oda hala her gün ne zaman geleceksin diye sormak için bıkmadan telefon açıp duruyor. Bakalım ilk fırsatta tekrar kendisini ziyarete gideceğim.
-----------------------



Salı karımla yaşadığım muhteşem gece, ertesi günü Ela ve kocasıyla geçirdiğim vakit muhteşemdi. Bazı şeyleri yazıyorum ama inanın o andaki hisleri yansıtmak oldukça güç oluyor. Salı ve Çarşamba günü yaşadıklarımın bana verdiği enerji, zevk muhteşemde ve neredeyse bugüne kadarda halen o zevkle duruyorum diye bilirim.


Bu arada Karım ve Mert bütün hafta boyunca sıkça mesajlaşmaya ve telefonda sohbet etmeye devam ediyorlardı. Bense halen karımdan, Mert’e olan aşkının, yaşadıklarının itirafını bekliyordum. Karımın henüz bana bir şey söylememesinin birkaç nedeni vardı, bu nedenler şunlardı;

-Karım benden gizli bir şeyler yaparak heyecanını, adrenalini arttırıyordu. Elinde sonunda anlayacağımı ve öğreneceğimi biliyor ve o zamana kadarda bu şekilde devam etmesini istiyordu.
-Mert’e karşı olan hislerini ve yaşadıklarını bana açıkladığında, işin büyüsünün ve heyecanının gideceğini düşünüyor ve bunun olmasını istemiyordu. Çünkü karım Mert’le bir şeyler yaşamaktan çok mutluydu.

Her zaman demişimdir, bizdeki olay oldukça farklıdır diye. Karım önce aşk yaşamayı istiyor, istediği şekilde bir aşk yaşadığında ise karşısındaki erkeğe kendisini teslim ediyor ve onun için her şeyi yapabilecek duruma geliyor. O kadarki bana bile yapmayacağı şeyleri sadece o kişiyle yapabilir bir halde oluyor. Karımın bu yapısını bildiğimi ve önümüzde güzel bir yaz dönemi olduğu için, karımın bana yapacağı itiraf sürecini hızlandırmalıydım. Yalnız bu süreci hızlandırırken de çok dikkatli olmalıydım, her şey bir anda bite bilir veya en başa döne bilirdik. Mert’le her şeyi en ince ayrıntısına, detayına kadar defalarca konuşmuş ve karımı nasıl itiraf ettireceğimiz konusunda hesaplar yapıyor, bir yandan da Sevgi’nin yani karımın anlamaması için büyük çaba sarf ediyorduk.

Karım geçen hafta sonu 20.Mayıs.2012-Pazar günü Mert’in yanına gitmeyi çok istiyordu, elinde olmayan nedenden dolayı bu planını iptal edip, bu haftaya ertelemek zorunda kaldı. Pazartesi gününe kadar, karım o kadar mutlu ve neşeliydi ki, nasıl keyifli olduğunu anlatmak oldukça güç. Aynı bir çocuğun en çok istediği bir şeyi alır ve ona verirsiniz, oda o anda çok mutlu olur ve aylarca onunla yatar, onunla kalkar ya, karımda aynı böyleydi. Mert’le yatıyor, Mert’le kalkıyordu. Karıma Pazartesi akşamı söyleyeceklerimden sonra bu keyfinin kaçacağını biliyordum. Bunun bir bedeli mutlaka olacaktı, karım ya itiraf edecek ve ilişkisine eskisinden daha rahat devam edecekti ya da itiraf edip Mert’le olan ilişkisini sonlandıracaktı.

Bütün hafta boyunca karıma neyi nasıl söyleyeceğimi düşünmüştüm. Pazartesi akşamı olduğunda karımın en iyi anını kolluyor ve en uygun zamanda ona Mert’le olan ilişkisini itiraf ettirecek hamleyi yapmayı bekliyordum. Karım iş çıkışı eve geldiğinde gergin ve yorgun bir hali vardı, o anda ona bunu yaparsam ortamın iyice gerileceğini biliyordum. Gece yarısına kadar zor bekledim, gece yarısı işe gitmek üzere hazırlanmış ve evden çıkmam için son 15 dakikam vardı. En uygun fırsat ise o andı. Çünkü ona itiraf ettireceği cümleyi söyleyecek, sonrada evden çıkıp onu yalnız bırakacaktım. Böylece karımın benle tartışmasına fırsat vermemiş olacağım gibi onunda daha rahat ve mantıklı düşünmesini sağlayacak olacaktım.
Beklenen an gelmişti ve karıma şöyle seslendim:

Ben: Aşkım sana bir şey söyleyeceğim, beni asla yanlış anlamanı istemiyorum
Sevgi: Canımı sıkacak bir şeyse söyleme
Ben: Tamam vazgeçtim söylemiyorum
Sevgi: Tamam söyle hadi neymiş söyleyeceğin şey?
Ben: Sen Mert’ten hoşlanıyor musun, ona karşı bir şeyler hissediyor musun? Eğer böyle bir şey varsa, beni biliyorsun bunu açıkça söyleye bilirsin demiştim.

Karım kısa bir süre öyle durmuştu, bende hem vaktim geldiği, hem de olası bir tartışma durumuna girmemek için karımı öperek evden ayrılmıştım. Ben evden çıkarken bile karım tepkisiz, sessiz ve düşünür bir haldeydi. Aradan yarım saat kadar geçtikten sonra karımla kısa bir mesajlaşmamız olmuştu. Karımın attığı mesajda kırıldığı anlaşılıyor ve hatta sanki suç varmışcasına suçlu arayışı içindeydi. Bende ona ikna edici ve bu durumda bir suçlu aramasının gereksiz olduğunu, herkesin halinden memnun olduğunu, sadece bu durumu benim ona değil de, onun bana söylemesini tercih ettiğimi yazan mesajlar göndermiştim.

Ertesi günü yani Salı 22.Mayıs.2012 akşamı olmuş, karım işten eve gelmişti. Gün boyu ona attığım olumlu mesajlar ve tabi Mert’inde karıma bu konuda olumlu mesajlar atması, karımı rahatlatmıştı. Yavaş yavaş keyfi yerine gelen karım, her zamanki gibi morali düzeldiğinde resim çekmemi istediği için o anda bir iki normal resmini çekmemi istemişti. Bende uzandığım yerden kalkıp fotoğraf makinesini almaya erinmiş ve onun yerine cep telefonumdan karımın bir kaç resmini çekmiş ve bakması için telefonumu karıma uzatmıştım. Tamda gözlerimi kapatıp içimin geçtiği ve hafiften uykumsu bir haldeyken, göğüslerimde şiddetli bir ağrıyla kendime gelmiştim. Karım kucağıma oturmuş, iki eliyle de iki göğsümü tutmuş, hem çekiyor hem de çevirerek canımı yakmaya çalışıyordu. Bense ne olduğunu anlamamış bir halde ona bakıyordum. Karım sert ve emir vaki bir ses tonuyla bana “Bana bak, ben sen değilim, uykunda boğar, bir yerini keserim ona göre. Elanın resimleri senin telefonunda ne geziyor? Ben sana demiyor muyum ne yaparsan yap ama ben görmeyeyim ve duymayayım diye. Neden onunla buluştuğunu, buluşacağını bana söylemedin, ben sana anlatmadığım ve gizlediğim için sende benden mi gizliyorsun buluşmanı? Ne yaparsan yap bir dahakine canını çok kötü yakarım” demişti. Bu karımın kıskandığı anlamını taşıyordu evet karım oldukça kıskanç biridir ve özelliklede Elanın kendisinden daha da rahat olmasından dolayı, onunla görüştüğümde ayrı bir kıskançlık içine giriyordu. Karım bana gene sert ve birazda kıskançlık tonlarıyla “yatma kalk, seninle konuşmak istiyorum” demesi üzerine kalkmış ve karımı dinlemeye başlamıştım.

Karım itiraflarına başlamıştı, Mert’ten çok hoşlandığını, onu çok beğendiğini. Onda ne olduğunu bilmediğini ama bir şeyin kendisini ona çektiğini ve onun yanındayken çok mutlu olduğunu söylemişti. Mert’le iki sevgili gibi gezip dolaştıklarını ve çok güzel vakit geçirdiklerini, hatta Mert’le yatmayı çok istediğini söylemişti. Bende ona, bunu neden daha önce söylemediğini, benden bir şeyleri saklamasının anlamsız olduğunu, böyle bir şeyin sadece aramızdaki güveni zedeleyeceğini. Hâlbuki en başta içindeki o duyguyu hissetmeye başladığı anda bunu bana itiraf etmiş olsa, dünkü olayın yaşanmayacağını ve boş yere üzülmek zorunda kalmayacağını söyledim ve deva ettim. Bak az önce bana onunla yatmayı çok istediğini söyledin, bunu senden duymak çok güzel. Bu isteğini istediğin zaman gerçekleştire bilirsin, Yalnız bugünden itibaren benden bir daha, bir şeyleri saklama veya söylemek için erteleme gereği duyma. Bana o anda söyle bırak her şeyi senin azından duyayım ki sana olan güvenim zedelenmesin, benden habersiz hiç bir şey yapmayacağını ve yapacağın her şeyi de bana mutlaka söyleyeceğini bileyim ki, bende seni bu soruları sorarak canını sıkmayım demiştim. Karım bunu zaten söylemeyi düşündüğünü, sadece kendisinden biraz daha emin olmak istediğini ve hatta şu anda bana Mert’e olan aşkını itiraf ettiği ve onunla yatmak istediğini söylediği için, üstünden büyük bir yükün kalktığını söyledi.

Aslında karımın bana itiraf etmesi gereken bir konu vardı, oda Mert’le yatmış olmasıydı. Karım bunu kolayca itiraf etmeyeceği gibi bunu bildiğimi ben söylersem de Mert’le benim konuştuğumu ve Mert’in ban her şeyi anlattığını bilecekti. Buda ona olan güvenini yitirmesine sebep olacaktı. Bunu da ne ben istiyordum, ne eşim, nede Mert isterdi, o yüzden o konuya da hiç girme gereği duymadım. Artık bundan sonrası önemliydi, yaşadıklarını hem Mert’ten dinleyecek, hem de karımdan dinleyecektim. Artık daha rahat resim çekinecekler ve karımda o çektiği resimleri de benden gizlemek zorunda olmayacaktı. Mert’le yaşayacakları ve yapacakları her şeyi hem Mert’ten hem de eşimden dinlemek ve bunu sizlerle paylaşmak daha bir keyifli olacak.

Önümüzde günlerde ve zamanlarda her şey biraz daha renklenecek gibi görünüyor. Mert’le ileriye dönük yaptığımız hesaplar ve planlar bir bir tutuyor ve hatta beklediğimiz süreden, çok daha erken gerçekleşiyordu. Böyle devam eder ve her bir planımız, hesaplamamız tutarsa, bunun sonunda, ben, Mert ve karım muhteşem günler, zamanlar ve dakikalar geçireceğimiz kesin. Artık tek yapılması gereken bir şey var oda beklemek. Bu arada bu hafta sonu karım Mert’in yanına gideceğini şimdiden söyledi. Artık Mert’ten Kurtadult’cular için karımla çekineceği samimi pozlardan bir kaçını bekliyorum. Özelliklede bu resimlerin normal fotodan başlayıp nü fotolara ve hatta sevişme anında çekinecekleri resimlerin olmasını ümit ediyorum.

Son olarak karımın, Mert’in yanında giymek için özel olarak aldığı iç çamaşırını giyip, Mert için yarı çıplak kendi resmini çekip ona göndermişti. Bu resmide sadece sizler için ve sadece kurtadult’a özel olarak sizlerle paylaşıyorum.