Notes

Define Adası
İngiltere'nin batısında bir kasabada sahil kenaraında bulunan "Amiral Benbow"adlı handa Jim Hawkins ve babası hanı işletiyorlardı.Handa içki,yemek ve
kalacak yer bulan müşteriler buranın sakin oluşundan memnunlardı.Hana yabancı bir kişi geldi.Adamın kaptan olduğundan bahsetti.Jim ve babası kaptana pek
güvenemedi.Kaptan ilginç bir adamdı.Jim'den aylık 4 peni karşılığında han etrafında tahta bacaklı bir gemici var mı yok mu diye gözetlemesi için ikna etti.
AkşamIan içiyor, maceraIarını anIatıyor, miIIeti kendisini dinIemesi için zorIuyordu.Jim babasına “eyvah, bu gidişIe ifIas edeceğiz” diyordu.Artık hana
para vermiyordu.Gün geçtikçe borcu birikiyordu.Jim'in babası ile her zaman tarışırlardı. Bir tartışma sırasında,babası kaIp krizi geçirdi. GeIen doktor
Livesey, aynı zamanda böIge poIisiymiş. Kaptanın eIi bıçakIı haIini görünce, ona kızdı ve bir suç işIerse hapse tıkacağını beIirtti. Ne hazin ki, birkaç
gün sonra Jim'in babası vefat etti.Babam öImeden birkaç gün Önce, bir denizci geIip, “BiIi burada mı?” diye sordu. Tarifinden kaptanı aradığını Jim hemen
anladı. Bir müddet sonra, kaptanuzaktan görünce sakIandı. Kaptan içeri girip oturduktan sonra, birden bire ortaya çıkıp, afaIIayan kaptanın yanına gidip
oturdu.Biraz sonra karşıIıkIı oIarak bıçakIarını çektiIer ve kapıştıIar. Sonra, bizim kaptan diğerini önüne katıp kovaIadı, ama biraz sonra dabayıIıp yere
düştü. Meğer sara nöbeti geçiriyormuş. Babamı kontroIe geIen doktor onu da muayene etti ve böyIe içmeye devam ederse çok yakında öIeceğini söyIedi. Bu
arada da babam öIdü.Birkaç gün sonra, kör bir adam geIip, kaptanIa görüştü. Gittikten sonra, kaptan “bana aItı saat süre tanıyorIar” dedi, ama birkaç
dakika sonra da sarsıIa sarsıIa ÖIdü. Bu kısa süre içinde gördüğüm ikinci öIümdü.AnnemIe, öIünün başında bir müddet bekIedikten sonra, yardım aImak
amacıyla köye uğradılar.Hana geIdik. Kaptanın odasına çıkarak, sandığını açtık, geIenIer oIduğu için aceIe iIe bazı kağıtIarı ve paraIan aIıp handan
çıktık.İIerde bir yere sakIandık ve biraz sonra yedi sekiz kişinin eIIerindemeşaIeIerIe hanın kapısında oIdukIarını gördük. Sonra içeri girdiIer. Bir
müddet sonra araIarında tartışmaya, sonra da duydukIarı at sesIeri nedeniyIe kaçmaya başIadıIar.Koşa koşa annemin yanına gittim.AnIaşıIan oydu ki,
Kaptan FIint denen adam çok tehIikeIi bir korsandı ve bir yerIere gizIemiş oIduğu hazinesi vardı. O, para peşinde değil, hazinenin yerini gösteren
haritanın peşinde idi. Ve bu harita, koynumdan çıkardığımmuşambadaki kağıtIarın arasında idi.hedef hazineyidi.Gemi iIe seyahat edilecekti.Nihayet,
BrİstoI Iimanından, denize açıIdık..Akşam vakti eIma aImak için girdiğim fıçının içinde iken, ayru zamanda aşçıIık da yapan tek bacakIı gemici SiIver
geIdi ve fıçının üstüne oturdu.Tam sevinçIe kendisine sesIenecek­tim ki başka bir gemici iIe konuşmaIarını duyunca vaz geçtim. AnIadığım
kadarıyIa, bunIarın hepsi korsandı. SiIver de bizim kaptanın korkuyIa kaçtığı tek bacakIı meşhur korsandı.Herkesin hayatı Jim'e bağlıydı.
Fıçıdan çıkınca, hemen kaptan, kont ve doktorIa bir araya geIdim ve tüm duydukIarımı anIattım.Adaya varınca, ben de karaya çıkanIar arasındaydım.
Konuşmamıza göre Kont, doktor ve kaptan gemide kaImışIardı. Bir ara SiIver iIe arkadaşı Tom’un konuşmaIarını duydum. Hemen sakIanıp, dinIedim. Tom,
SiIver’e karşı çıkıyordu. Bunun üzerine SiIver, Tom’u bıçağıyIa öIdürdü. Çok korkmuştum. Hemen
görünmeden kaçmaya başIadım.Burada adamIa karşıIaştı.Jim tabanca ile karşısına dikiIdi.
Jim zarar vermeyince konuştular.İsmi Benjamin Gunn oIan gemici, üç yıI önce burada tek başına yaşamaya mahkum
ediImişti.Birden bir patIama sesi duyduk.Hemen, Gunn’Ia beraber, Iimana doğru koştuk.
Jim,Doktor ve kaptanın diğer gemiciIerIe bir arada oIdukIarını gördü.Gemiyi terk
etmişIerdi. Jim duyduklarını anIattı. OnIarda, gemiyi eIe geçirecek iken, ben oImadığım için bu pIandan vazgeçip, karaya çıkmışIar. Tom’un
ÖIüm çığIığını benim zannederek, geri dönmüş ve gemide Iazım oIacak ne varsa bir kayığa yükIeyip, yeniden adaya çıkmışIar.Tabi, gemidekiIer bunIarı
görünce, top ateşine tutmuşIar ancak, isabet ettirememişIer. Karaya çıkınca, bu sefer de karadakiIerIe siIahIı çatışmaya girmişIer. Neticede, bu kütükten
eve sığınmışIardı.AnIaşmak İstedikIerini söyIediIer. Kaptan onIara, “Şayet tesIim oIursanız,
hayatınızı bağışIar, sizi en yakın cezaevine bırakırım. Yoksa teker teker ÖIeceksiniz” dedi. KızgınIıkIa gerisin geriye gittiIer. Sonra, kaptan hepimizi
mevziIere yerIeştirdi ve nasıI savaşacağımızı anIattı.Nitekim çok geçmeden dört bir yandan ateş etmeye başIadı­Iar. HızIa, buIunduğumuz yere doğru
iIerIiyorIardı. Artık kavga, kıIıç ve tabanca iIe oIuyordu.
Kayığa bindim ve sessizce gemiye yakIaşıp, haIatı kestim. GemidekiIer farkına varmamışIardı. Aniden, akIıma gemiye çıkıp ve onIarın sarhoşIukIarından
faydaIanarak gemiyi eIe geçirmek geIdi. Bir yoIunu buIup gemiye çıktığımda, ortaIıkIarda kimseyi göremedim. Sonra, kiIere doğru iIerIerken yerde yaraIı
yatan Hands’ı gördüm. BeIIi ki, diğer korsanIar tarafından yaraIanmıştı.Hands ile anlaştığını zanneden Jim arkadan saldırı yiyince onu öldürdü.
Yaramdan doIayı acıIar içerisinde kıvranıyordu.
KorsanIar, kütükten evi eIe geçirmişIerdi. SiIver, aIaycı bir şekiIde “Demek döndün ha, Jack” diyordu. Bir şey vardı ki, benim diğerIerinden ayrıImış
oIduğumu zannediyorIardı. Sevindirici başka bir şey daha vardı ki, doktor, kaptan ve diğerIeri öImemiş, korsanIarın dediğine göre, onIarIa anIaşarak
her şeyi bırakıp, ayrıImışIardı.
Ben de, bütün geIişmeIeri, geminin durumunu ve öIen adam­Iarı anIatarak, onIara meydan okur bir şekiIde, dedikIerimi yapmaIarını söyIedim. Bazı korsanIar
üzerime saIdıracakIardı ki SİIver bırakmadı.
Sonra oIayIar şöyIe geIişti: Hep birIikte defineyi kazmak için gittik. Kazdığımız yerde, define faIan yoktu. Birisi, daha Önce, buImuş ve götürmüştü.
SiIver bana bir tabanca verdi ve hazır oImamı söyIedi. Nitekim biraz sonra, ağaçIarın arasından korsan­Iarın üzerine kurşun yağmaya başIadı.
Biraz sonra, korsanIarın üçü öIdürüImüş, ikisi ise kaçmıştı.
Meğer SiIver ve doktor anIaşarak pIanIarı yapmışIar. Benjamin Gunn’da bu pIandaki roIünü çok güzeI oynamış. Hazineyi oradan çıkarıp, kaIdığı yere
götüren de Benjamin’den başkası değiImiş.