Notes

Salona geçip televizyonu açtım. Bir macera filmine denk gelip o kanalda bıraktım. Berrin neskafeleri getirip yanıma oturdu. Birbirimize sarılıp kahvelerimizi içtik. Film bitince elinden tutup yatağa götürdüm.
“Bu akşam burada kalabilir misin?”
“Ben zaten bir arkadaşımda kalacağımı annemlere söylemiştim.”

Beraber soyunup yatağa girdik ve öpüşerek vücutlarımızı okşadık.
Benim akü artık dolmuştu.
Kaldıracak güç yeterliydi.

“Dur bekle saat alarmını kurayım. Saat 9:00 da bankada olmam gerek. Saat 7:30'a kuruyorum”
“Tamam 7:30 uygun.”
Alarmı kurup koynuma sokuldu. Çenesinden tutup dudaklarını öpmeye başladım.
Omuzlarından başlayıp kalçalarına kadar okşamaya başladım.
“Bana ilk seferini anlatmak ister misin?”
“Neden?”
“Bilmem hep merak etmişimdir”
“Neyi?”
“Yatağımdaki kadının benden önceki hayatını hep merak etmişimdir”
“Peki seninle her yatana sorar mısın?”
“Tabii ki sormam, sadece değer verdiğim ve gerçekten hoşlandığım kişilere sorarım.”
“Yani bana değer veriyorsun demek ki.”
“Tabii ki değer veriyorum, yoksa sikip evine bırakırdım seni, yatağımda yatırmaz, kahvaltıya davet etmezdim.”
“Sikip bırakırım diyorsun.”
“Aynen öyle..”
“Öyle sikip bıraktığın çok oldu mu ?”
“Avrupa'da çok oldu. Hatta ilk sikip bırakılan bendim diyebilirim.”
“Yapma ya!, Nasıl oldu anlatsana”
“Belçika'da bir İtalyan kızla tanıştım, arkadaş olduk, beni evine aldı beraber yaşamaya başladık. Seks yaptıktan sonra beni ödama geri gönderiyordu.”
“Haydi ya!!”
“Aynen öyle oluyordu.”
“Zoruna gitmiyor muydu?”
“Gitmez mi. Kendimi kullanılmış hissediyordum.”
“Kız güzel miydi bari?”
“Tipik bir İtalyan esmeri, iri göğüs koca götlü.”
“Peki o koca göte bir şeyler yaptın mı?”
“Maalesef yaptırmadı, arkasını kocasına saklıyordu.”
“Nee!! Arkasını? Kocasına?”
“Evet canım, arkasını kocasına saklıyordu”
“Bende mi öyle yapsam acaba?”
Yatakta gülüştük.
“Haydi anlatsana.”
“ Hızlı özet geçiyorum.İlk öpüşmem lise birde oldu. İsmi Aykut'tu. İlk elime aldığım Fikret'ti lise 2. ilk ağzıma aldığım Osman'dı lise son. Bekaretimi Yılmaz isimli bir çocuğa verdim. Onu çok sevmiştim. Benim için evlenilecek çocuktu. Üniversite ikinci yılımdı. Ama sonra olmadı. Ayrıldık.”
“Nerede oldu bu olay?”
“Yılmaz'ın evinde.”
“Bakire olduğunu biliyor muydu?”
“Evet, biliyordu. Ama sonra anlaşamadık. İşler değişti. Olaylar yaşandı,ayrıldık işte.”
“Peki hayal ettiğin gibi olmuşmuydu? İlk ilişkin .”
“İnan pek bir şey anlamadım. Zaten içime girince acıyacak diye düşünmekten hiç zevk almadım.
5 dakika sürmedi karnıma akıttı. Ondan sonra bir daha yaptık, ama yine bir zevk alamadım.
Yani umduğum gibi olmamıştı?”
“Yapma ya, üzüldüm. Peki ne zaman zevk almaya başladın?”
“Belki inanmayacaksın ama ilk asıl zevki bir kız bana yaşattı.”
“O nasıl bir şey yahu?”
“Evet, ilk zevki o bana yaşattı. Cahide diye son sınıf öğrencisi bana asıldı. Bende meraktan yanaştım. 2 ay beraber yaşadık sonra o mezun oldu, ayrıldık.”
“İlk vajinal zevki onunla mı tattın?”
“Evet onunla ilk zevkleri tattım.”
“Vibratör,dildo kullandınız mı?”
“Tabii ki. Onlarda bir erkek kadar zevk verebiliyor, hemde etrafı kirletmiyor.”
“Ama bizim yerimiz farklı değil mi?”
“Sonuçta canlı olanı en iyisi ama işte herkes senin gibi değil.”
“Gel üstüme otur!”
Yatağa uzandım ve Berrin'ni üstüme aldım. Amını bir kaç kez sikime sürttükten sonra beni içine alıp,inip çıkmaya başladı. Ellerini göğüslerime koyup kalçalarını inip çıkartıyordu.
Bende ellerimi o güzel ve hoş göğüslerine götürüp mıncıklamaya başladım. Göğüsünün altındaki morartı duruyordu. Kadın sevişmeyi seviyordu. Evlenir miydim onunla? Bilmem. Sanırım evlenmezdim. Neyse şimdi zevk almaya bakalım. Ellerini göğüslerimin üstünden alıp yanlarıma yerleştirdim. Kalçalarından kavrayıp alttan sert vurmaya başladım. Şimdi iniltileri daha belirginleşmişti. Sinemada yediği parmaklar onu orgazma yakınlaştırmıştı. Gelmek üzere olduğu belliydi. Onu belinden tutup yatağa sırt üstü uzandırdım, bacaklarını iyice ayırıp gömmeye, sertçe gömmeye başladım. Altımda iki büklüm olmuştu, hatta kaybolmuştu altımda. Tüm ağırılığım ve tüm gücümle onu altımda eziyordum. Sikim, çelik bir matkap ,bir piston gibi amına,o ıslanan sulak amına girip çıkıyordu. Kollarını boynuma dolayıp başımı aşağıya çekti.
“Ohhh...sik beni...daha sert..daha...se..sert vuuuurrr....”
Gelmeye çok uzak olduğumdan daha sert vurmaya başladım. Kasık kemiklerimiz kırılma noktasına gelmişlerdi. Birden altımda akan suları ve kasılan vajinal kasları hissetmeye başladım. Sikim girip çıkmaya zorlanmaya başladı. Üstünden kalkıp bacaklarını birleştirip sokup çıkartmaya başladım.
Amı daha da daralmıştı. Her sokup çıkarttığımda amından sular dışarı taşıyordu.
Birden tırnaklarını bileklerime geçirdi. Bileklerimin kanadığını hissettim.
Yavaşlayıp üstünden kaktım. Nefes alımı hızlanmıştı. Onu yatakta dört ayak çevirip bacaklarını aralayıp yüzümü bacak arasına yapıştırdım. Dilim her tarafını yalıyordu. Amının ucundan göt deliğinin üstüne kadar yalıyordum. Ara sıra dilimi amının içine tıpkı bir sik gibi sokup çıkarıyordum. Sağ elimi klitorisine götürüp bastırarak okşamaya başladım. Dilim ise göt deliğinin etrafında geziniyordu. Eli ile kalçalarını ayırarak bana tüm deliklerini dahada açtı.
Amının içi gözüküyordu, ama benim gözlerim o pembe göt deliğindeydi. Dilim yavaş yavaş bir kaç milim içine girmeye çalışıyordu. Berrin çıldırıyordu. Paş parmağımı tükürükleyip göt deliğini okşamaya başladım. Berrin'den her hangi bir karşı tepki gelmeyince, sağ elimin başparmağını amına, sol elimin başparmağını götüne sokmaya başladım. Amındaki parmak sonuna kadar,götündeki ise yarıya kadar girmişti.
“Berrin amını okşar mısın. Bak sana ne çılgın zevkli anlar yaşatacağım..”
Berrin sağ elini ağzına götürüp tükürükleyip, amını okşamaya başladı. Amındaki başparmağı çıkarıp iki parmak birden soktum. Götündeki parmak ise daha rahat girip çıkmaya başlamıştı.
Ağzımı yanaştırıp göt deliğine tükürdüm ve parmağımı o tükürüğe bulayıp sonuna kadar götüne sokup çıkarmaya başladı.
Her iki deliği dolan Berrin zevkten uçuyordu. Artık zamanı gelmişti. Bu götü sikmeliydim. Hazır ve nazırdı artık.
Parmaklarımı amından ve götünden çekip arkasında pozisyon aldım. Berrin'in elini alıp iki parmağını amına sokturdum ve elimle girip çıkmasını yardımcı oldum.
İşin kötüsü sikimin başı oldukça şişmişti. Bu daracık deliğe nasıl girecekti bu koca kafa.
Neyse hayırlısı deyip sikimim o şişen başını göt deliğine dayamaya başladım.
Berrin neler olacağını anlamıştı.
“Berrin, ıkınsana..”
Berrin ıkınmaya başlayınca delik biraz açıldı ve sikimin kafası delik tarafından yutuldu, kafası girmişti, en kalın yer girmişti. Parmaklarımı tükürükleyip sikimin etrafına sürttüm.
Kalçalarını ayırıp içine sokmaya başladım. Yarıya kadar girince yavaş yavaş geri çıkardım.
Aletim tertemizdi. Berrin'de merak etmişti.
“Bakmak ister misin?”
“Bakayım.”
Tertemiz sikimi ona gösterdim.
“Haydi bir daha ıkın bu sefer en derine gireyim. Acımadı değil mi?”
“Hayır hiç acımadı, fakat değişik bir his..”
Ikındığında aletimin yarısına kadar birden soktum. Berrin'den bir “Ahh..” sesi çıktı.
“Acıdımı?”
“Ohh...yo..acımadı..sadece şaşırdım..”
“Güzel artık pompalamaya başlıyorum..zevkler için hazır ol..”
Ellerimi kalçalarına yaslayıp pompalamaya başladım. Gittikçe daha derine giriyordum.
Artık kasıklarımız birbirine değiyordu. Berrin'in amındaki parmaklarını hissediyordum.
Delik kenarları hafif kanamıştı, ama ben duracak adam değildim.
5-6 dakika sonra altımdakini tutmaya zorlanıyordum. Çılgın bir kısrak gibi hareket ediyordu.
Parmaklarını amının içinden çıkarmış,sadece klitorisini okşuyordu.
Beli geliyordu, bu kaçıncı gelişiydi, sayamamıştım. Ben daha patlamaya uzaktım.
Aletimi komple çıkarıp amına kökledim. İşte o an Berrin'in tutamadım, elimden kaçtı, yatağa uzanmış,eli son hızla amını okşuyordu. Kalçalarından tutup geri kaldırmaya çalıştım. Zorda olsa kaldırabildim.
“Ohh..sevgilim..boşal artık...oohhh...boşal içime...dayanamıyorum...”
“Hangi tarafa boşalmamı istersin.?”
“Ohhh...amımaa boşalmanı istiyorum..”
Kalçalarını ayırıp aletimi göt deliğine dayadım. Sadece başını sokup çıkarmaya başladım. İçine gömmeden bunu yapıyordum. Göt kasları iyice gevşemişti. Birden götüne tamamıyla kökledim ve sokup çıkarmaya devam ettim. Berrin dişlerini çarşafa geçirmiş, bağırmamak için kendini zor tutuyordu. Götüne pompalamaya devam ettim. Gelmeye yakın götünden çıkıp amına soktum ve var gücümle amına vurmaya başladım. Berrin'i yatakta kalçalarından zor tutuyordum.
Aletimin başı gittikçe şişiyordu, damarım sperm pompalamaya başlayınca, kasıkalarımı sıkarak amına boşaltmaya başladım. İşte o an Berrin'i görmeliydiniz. Nasıl bağırıyordu, nasıl kafasını sağa sola çeviriyordu. Belim boşaldığında sikimi içinden çıkardım. Az bir miktar sperm amından aşağı süzülmeye başladı.
Kalçalarını iyicene ayırdım. Her iki delik açılmıştı. Amının içinde spermlerimi görüyordum. Göt deliğinin içini görüyordum. Kızarmıştı. Kalçalarıda kızarmıştı.
Eh bu akşamlık bu kadar.Yataktak kaltığımda kalçasına bir tokat attım. Berrin bu hareketimi hiç beklemiyordu..
“Uff...niye ona vurdun şimdi? Seni memnun etmedi mi yoksa. İstediğini verdi sana. Bakire götümü siktin..neden vuruyosun?...”
Cevap vermek yerine diğer tarafada bir tokat attım, bu sefer daha sert vurdum. Beş parmak izi çıkmıştı.Fakat acı yerine Berrin'den zevk sesi çıkmıştı. Ve daha sert ister gibi duruyordu.
“Daha sert ister misin?”
Başı ile evet işareti yaptı. Dolaptan kalın bir kemer çıkardım ve kemeri ikiye katladım. Yan tarafına geçip hafif bir şekilde vurdum.
Berrin'den acı sesi gelmiyordu. İkinci darbem daha sert oldu, kalçasından iz bırakacak cinsten.
Kadın zevk almaya başlamıştı. Peş peşe 4-5 defa sert şekilde vurdum kalçası kıpkırmızı kesilmişti.
Berrin'den zevk sesi gelmeye devam ediyordu. O ses beni daha sert vurmaya tahrik ediyordu.
Kemeri daha sert sallamaya başladım. Kendimi kontrol etmeliydim. Kalçası morarmaya başlamıştı.
Artık durmam gerektiğini anladım. Kemeri tekrar dolaba koydum. Onu elinden tutup yataktan kaldırdım. Gözlerinde yaşlar akıyordu. Yanaklarından tutup dudaklarını öpmeye başladım.
“Neden durmamı istemedin?”
“...Çok hoşuma gitmişti..ama sonra acı ve zevk karışmaya başladı..sonlara doğru zevk bitti acı başlayınca ben söylemeden sen durdun..”
“Daha önce böyle bir olay yaşadın mı?”
“..İlk defa bunu yapıyorum...”
“Beraber duşun altına girmeye ne dersin..”
“Önce ben bir tuvalete girsem, izin verir misin.”
“İstersen girişteki tuvaleti kullan, sonra yanıma gelirsin.”
Ben banyoya yöneldim. Berrin benim çıkmama yakın banyoya geldi. Kalçaları mosmor olmuştu.
Uzun bir süre oturmakta zorluk çekecekti.
Duşta yerimi ona bıraktım. Yatağa geçip uzandım,onu beklerken uykuya dalmışım.
Sabah telefonun alarm sesine kalktım. Berrin uyanamamıştı. Çarşafı açıp vücuduna baktım. Kalçalar daha da morarmıştı. Parmaklarımla dokundum, yüzündeki acı belirtisi verdiğim hasarı özetlemişti.
“Berrin uyan sevgilim” diyerek omuzlarını öpmeye başladım.
Ona dokununca aletimin hareketlendiğini hissettim. Uzun zamandır sabah seksi yapmamıştım.
Saat sekizde Ayten gelecekti. 20 dakikamız vardı.
Çarşafı kaldırıp üstünü açıp onu sırt üstü çevirdim. Bacaklarını havaya kaldırıp araya girdim. Kalkmış aletimi amının nemli dudaklarına sürtüm içine sertçe gömdüm. Berrin gözlerini açtı ve bana sonra başını kaldırıp içine giren alete baktı. Bacaklarını belime dolayıp kollarını boynuma geçirdi.
“Çabuk olman lazım, işe geç kalmak istemem. Daha duş almam lazım.”
Gözlerimi kapatıp çabuk gelmeye konsantre olmaya çalıştım. 5 dakika sonra içine akıtıyordum.
Berrin'de zevk almıştı. Bu kısa macera onunda hoşuna gitmişti. Dudaklarından öpüp önce ben duşa koştum. 5 dakika sonra çıkıp üstümü giyinmeye başladım. Berrin duşa girdiğinde dış kapının açıldığını duydum. Ayten gelmişti.
“Günaydın Ayten hanım.”
“Günaydın Mustafa bey”
“Ayten hanım misafirimiz var, kahvaltıyı ona göre hazırlayalım.”
“Tabii Mustafa bey.”

Berrin banyodan çıkınca hemen odaya girdi.
“Kim geldi?”
“Ayten hanım, temizliğe geldi. Şimdi bize kahvaltı hazırlıyor. Haydi sen giyin, ben mutfaktayım.”
“Tamam sen git, ben hemen geliyorum. Acele etmem lazım.”
“Tamam ben seni bırakırım, rahat ol.”

Mutfağa yöneldim ve Ayten'e yardım etmeye başladım. Masaya 3 servis koymuştu.
Salatalık ve domatesleri soyuyordu. Çay kaynamaya başlayınca demledi. 5 dakika sonra hazır olacaktı. Berrin yatak odasından geldi, saçları hafif nemliydi. Evde fön olmayınca...
Onları tanıştırıp masaya oturduk. Ayten çaylarımız döktü ve hep beraber güzel bi kahvaltı yaptık.
“Ayten hanım bu sizin telefonunuz. Kullanmayı biliyor musunuz?. İyi o zaman. Ben kendi numaramı ve Aysun hanımın numarasını kaydettim. Bize ulaşman kolay. Kahvaltı için teşekkürler. Size kolay gelsin.”
Kapıdan bizi yolcularken Ayten'in Berrin'e bakışlarını yakaladım. Kıskanmıştı. Kıskanması hoşuma gitmişti.
Berrin'i bankasına bırakıp iş yerine geçtim.
Aysun hanım personel listesini masama bırakmıştı. 5 dakika sonra sabah kahvemi getirdi ve misafir koltuğuna oturdu. Elinde bugün yapılacak işler listesi vardı.
Tedarikçilerin birine erken ödeme yapmamız isteniyordu. Adam nakite sıkışmıştı.
“Nasıl bu tedarikçi?”
“Çok iyi bir insan, oğlu maalesef kumar ve kadın düşkünü. Onu zaman zaman zor durumda bırakıyor.”
“Borcumuz ne kadar?”
“Şu anki net rakam 138,500 avro.”
“Vadeye kaç gün var?”
“Tam bir ay var.”
“Mal teslim alındı değil mi?”
“Tabii,tabii, çoktan teslim alındı. Zaten bu firmaya 75 günde ödüyoruz.”
“Tamam o zaman, ödeyelim. Bankayı siz belirleyin,ben ödeme talimatını imzalarım.”
“Suat beyin eşi sizinle görüşmek ister.”
“Tabii gelsin, sizde bulunun.”

10 dakika sonra Suat'ın eşi yanıma geldi. Orta boylu minyon bir bayandı. Başı kapalı ve ağlamaktan gözleri kızarmıştı.

“Mustafa bey Esma hanım, Suat beyin eşi.”
“Hoş geldiniz, başınız sağ olsun, lütfen oturun.”
“Teşekkürler Mustafa bey.”
“Kusura bakmayın defne gelemedim.”
“Sorun değil Mustafa bey.”
“Mustafa bey, Suat beyin bizden alacağı var, birikmiş izin parası var.”
“Esma hanım sizin bizden birikmiş alacağınız var mı?”
“Pek yok Mustafa bey.”
“Aysun hanım, Rahmetlinin birikmiş izin parası ile tazminatını hesaplayıp Esma hanıma ödeyelim.
Lütfen muhasebeye iletin ödensin. Esma hanıma 1 aylık izin verelim, ücretli izin. Ailesi ile ilgilensin, şu zor günleri atlatmasına yardımcı olsun.”

Esma göz yaşlarını tutamayıp ağlamaya başladı. Odamdan çıkarken elime sarılıp öpmeye kalkıştı. İzin vermedim.
Esma gittikten sonra Aysun hanımdan şirket avukatımız İzzet beyi aramasını söyledim.
İzzet beye olayı anlattıktan sonra öğleden sonra bana döneceğini söyledi.

Öğleden sonra İzzet beyden bir e-mail geldi.

“Mustafa Bey,
Dosyayı inceledim, ölen arkadaş iş ve ev güzergahından çok ayrıldığından iş kazası olarak sayılmayacağını, fakat ölen kişinin ailesinin tazminat için dava açabileceğini bilmenizi isterim.
Böyle bir ihtimal var. En iyisi gözü açık bir avukat onlarla temasa geçmeden aile ile görüşüp bir tazminat miktarında anlaşmanızı ve mahkeme nezdinde o tazminatı ödemenizi öneririm.
Rahmetlinin yaşına göre hesaplarsak, en kötü avukat en az 250,000 TL tazminat koparabilir.
Eğer anlaşma olursa,aile için uygun bir meslektaşımı onlara önerirsiniz.
Aşağıda bilgileri mevcut.
Saygılarımla.”
E-Postayı İbrahim beye ilettim.

“Aysun hanım, bir bakar mısınız?”
“Buyurun Mustafa bey.”
“Esma hanımın oturduğu ev mülk mü kira mı?”
“Kira Mustafa bey.”
“Evler o semtte kaça gidiyor?”
“Çok pahalı değil, zaten gece kondu semti. Ama biraz ileride Toki konutları var. Daha yeni ve modern.”
“Fiyatları nasıl?”
“Kuzenim 115,000 TL'ye yeni satın aldı.”
“Boş daire var mı?”
“Var..var. Hemde çok var.”
“Esma hanımı arayın, yarın sabah buraya gelsin.”
“Tamam Mustafa bey.”

Ertesi sabah için İzzet beyin önerdiği avukatı ofisime çağırdım.

Esma'ya mahkeme nezdinde bir tazminat ödeyip işten kurtulacaktık.