Notes

Popülasyonumuza bulunan fruktoz ve gluktoz değerlerinin, enlem ve yükselti değerleriyle bir ilişkisinin olmadığı saptanmıştır. Aynı enlemde olan popülasyonlar (BB, NDS) kayda değer farklılıklar gösterebilirken, farklı enlemlerde olanlarda (BB,RPF) birbirleriyle aynı olan değerlerde olabileceği saptanmıştır. Yüksek bölgelerde yoğunlaşmış popülasyonlar (RPF, NRW) alçak bölgedekilerle farklılık göstermemiştir. Bunun bir nedeni yükselti farklarının literatürdeki örneklere göre daha az olması olabilir. Ayrıca, Lei'nin yaptığı (2013) deneylerde görüldüğü gibi bitkiler (NDS dışında) coğrafi kökenlerindeki şartlara göre dikilmemiştir.Yüksekliğe ilişkin sonuçlarımız, Poirier (2010) ve Yildiz ile (2014) aynıdır. Amino asit prolini için enlemsel ve yüksekliğe ilişkin çok az bilgi bulunmaktadır. Bano'nun otsu bitkiler hakkında yaptığı araştırmada yükseklik arttıkça otsu bitkilerin yoğunluğunun arttığını keşfetmiştir. Sonuçlarımız NDS popülasyonunda en yüksek yoğunluğun NRW ve RPF'den daha alçak kesimlerde olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak soğuk deneyler öncesinde biyomarkerların yoğunlukları yükseklik veya enleme göre değil, coğrafi kökenlerine göredir. Deneylerimizde kullandığımız bitkiler, peyzajlarımızdaki doğal stoklarımızdan alınmıştır. Ancak karıştırılmış genotipler fidan yetiştirmede ve peyzajlıkta kullanılmıştır. Ayrıca Okay (2005) aynı bölgede yetişen fındık ağacı çeşitlerinin birbirinden farklı yoğunlukta reçineye sahip olduğunu bulmuştur.

Soğuk tedavinin biyomarkerlar üzerinde çok az ya da hiç bir etkide bulunmadığı analiz edilmiştir. Ancak biyomarkerlar üzerinde gerçekleşen küçük değişiklikler biyomarkerların yoğunluklarında gözle görülebilir değişikliklere neden olur. RPF sadece glukoz ve fruktozu arttırmıştır. Şaşırtıcı bir şekilde soğuk tedavi, sakkaroz oranını değiştirmemiştir (BB, NDS), yada azaltmıştır (NRW, RPF). NRW ve RPF de sakkarozun azalması literatürle ters düşmüştür (Örneğin; Kasuga 2007, Morin 2007). Biz bu şekerin rafinoz ve stakiyoz gibi şekerlere dönüştürülmesine şart koştuk (Guy 2008, Yuanyuan 2009). Ayrıca sakkarozun azalması diğer daha yüksek enerji tüketen işlemler ile rekabet ederek engelleniyor olma olasığıda vardır. Prolin -27 derecede değil sadece -17 derece soğuk tedavisiyle artmıştır. -27 derecede azalmasının nedeni diğer enerji işlemleri ya da olası protein denatürasyonun sıcak ortamlarda biyosentezi için gerekliliği olabilir. BB ve NRW ile 2012 de yapılan önceki soğuk deneyin tekrarında REL 2011 için kanıtlanmıştır. Fruktoz ve nişasta yoğunluğu diğer yıllara göre daha yoğundur (2011) ama prolin daha azdır. Bu iki yılın farkı yoğunlukta kullanılan ana bitkilerin genetiksel olarak heterojen olması ve bundan dolayı ceviz ağacı gibi biyosentezinde benzerlik göstermemesi olarak açıklanabilir. Ayrıca, şeker ve nişastanın biyosentezinin varvasyonu Sauter ve Van Cleve'in 1994'te hava koşullarında 3 yıl içinde gözlemledikleri kavak ağacında görülmüştür.