Notes

51. bölge'de dolaşıyordum, ayağımda converselerim vardı, çubuk kraker yiyordum, sonra karşımda seda sayan dudaklı, mavili, jackie chan kılıklı adamlar gördüm... çok acayipti. aklım çıkmıştı. sanırım altıma işemiştim... kendimi yere attım, şok olmuştum.. cenin pozisyonunda yattım bir süre. ilişmediler ilk başta. sonra yavaş yavaş yanıma doğru yaklaştıklarını hissettim. ayak seslerini duyabiliyordum.yanıma geldiler, korkuyla bakıyordum, başımı kaldıramadım yukarı, ayaklarını izliyordum. perdeliydi.
sonra bana "sen seçilmiş kişisin" dedi. "mesajı "iletecek olan, duymayı isteyeceklere umut
ve duymak istemeyenlere bir uyarı mesajı götüreceksin." dedi.
dilim tutulmuştu ve sadece "seçilmiş olan"a takılmıştım. ben mi seçilmiş kişiydim? boktan bir okulun boktan bir bölümünü bitirmiştim sadece ve sikindirik call center için bile seçilememiştim. ama uzaylıların vahiylerini iletmek için ben mi seçilmiştim?
daha sonra ta içime baktı o uyuşturucu badem gözleriyle. bunun ne anlama geldiğini bile bilmiyorum, bu gerçek dışı, tıpkı havada uçtuklarını görmem gibi. bak kalbim nasıl da atıyor. çünkü bu halt başıma daha önce gelmemişti
çok gerçekti. saçma sapan bir deneyimdi. sanki, harikalar diyarı'ndaki alice gibiydim.
ama bir yandan da korkutucuydu, bütün bunları tek başıma anlatmak istemiyorum aslında...
bana inanıyorsun di mi? lütfen inan söylediklerime...
beni içeri davet ettiler, bir şeyler gösterdiler bana.
tam olarak nereden başlayacağımı bile bilemiyorum aslında...
yatağa bağladılar ben, gözlerim kıpkırmızı. hala içinde bulunduğum durumu çözmeye çalışıyordum. yaşayıp yaşamadığımdan bile emin değildim.
ehm. o sırada yatağa pisledim... sanırım yaşıyordum.
olabilecek en sıkıntılı yerdeydim. o anda seçilmiş kişi olmak nasıl da ağır bir yüktü... sanırım ben bütün bunları yaşamak için doğdum ve insanlığın sonunun bütün detaylarını okudum. sonra bunları bütün insanlığın anlayabileceği şekilde yazacaktım ama kalemim yanımda değildi?
bana ne dediklerini anımsayamıyorum... kahraman olabilmem için gereken tek şey bu ve ben bana ne dediklerini hatırlayamıyorum!