Notes

Espirisine de olsa öleceğimiz söz konusu olduğunda inşallah diyip gülerdik ya
Ben aslında hep içten derdim
Virane zihnimin en ücra köşesinde dururdu oysa ölüm düşüncesi
Zaten biri öldüğünde de idrak edemezdim öyle
Şimdi bir adım uzaktayım ölüme

Ve ölüm eğer güzel olsaydı en az senin kadar
İnan düşünmez sıkardım kafama çoktan

Çok şeyler yazmak istiyorum çok çok fazla
Şelalenin çağlaması gibi, kana kana su içer gibi
Çok sustuğumdan, az konuştuğumdan ya da
Ağlamak istiyorum bağıra çağıra
Tanımadığım herhangi birinin kollarında

Öğreneceksin
Öğrenceksin yanlış insanlara harcadığın sevginin değerini doğru insana kalmayınca
Elbet öğreneceksin
Körelmeye yüz tutmuş vicdanınla boğuşmayı
Her gün yavaş yavaş öleceksin

Suçlusun
Beni her gün vicdanımla savaştırdığın için
Suçlusun, sende kaybettirdiğin duygularımdan sen sorumlusun
Sevgiyi hak eden insanı sevemediğim için
En acısı da sen mutlusun, seni hala unutamadığım için

Hala sensin içimi kıpırdatan, hala sensin hayata tutunduran
Hala sensin tüm dertlerimi unutturan
Çok acı
Hala sensin

Bin kere yazıklar olsun bana
Yazıklar olsun ki elime kadehi her aldığımda sol yanağımdaki damla oluyorsun
Adını duyduğum gün adını uykumda sayıklatıyorsun
Gece uykularımdan uyandırıp sigara yaktırıyorsun

Hoş dileklerim yok, kalbin acıyla dolsun daima
Acı çığlıklar hep çınlasın kulaklarında
Bana iyi gelen ne varsa hepsi senden bana
Defol git artık hayatımdan, rahatsız etme kabuslarımda

Ben ezik insanların yenik çocuklarıyım
Daha doğmadan maç bitmiş ve ben yenilmişim
Ömrümce gözümden yaş dilimden küfür eksilmemiş
Gerçi ne bilsin tabii, bir kere içten halimi sormamış biri

Rakı masamda duran müzik çalarda Müslüm dert dinler
Seni düşünür seni anlatırım, Baba da derbeder
Bekle bekle say say böyle ömür mü geçer
Son kez gülerim elbet ölmeden, tanrı dedikleri kadar adaletliyse eğer

Beni hasta eden nefretimsin, ruhumda kin
İçimdeki sızısın, yarasın, uzunca bir ah'sın
Durduk yere gelen göğsümdeki sancı
Gözümde donup öylece kalan iki damla yaşsın

Ahmet Kaya'nın bir de sen gitme derkenki çaresizliği kadar hasretim sana
Ölürken bile hasretim sana, bir tek sen anla
Bırak onlar yaşasın hayatlarını doya doya
Sadece ikimiz ağlayalım halimize baka baka

Yazdığım kelimelerin derinliğini şimdi anlayamayacaksın
Ama olur da gerçekten anlarsan bir gün
İşte o gün yutkunamayacaksın
Yazıdaki ağırlığı böyle olan cümlelerin hissettirdiklerini düşününce uyuyamayacaksın

Hiç takattim yokken bile sana attığım adımlarımı geri çevirdiğin için
Sana tebessüm ederek yaklaştığımda gözünü devirdiğin, yüzünü ekşittiğin için
Senden nefret ediyorum
Benim gibi fedakarı, sana benim gibi aşığı ömründe bulamazsın
Sana hep diyorum sen beni ömrünce unutamazsın.