NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

** Almanca'da olarak anlamına gelen als ve gibi anlamına gelen wie dışında dil bilimcilerin nominativ olarak kabul ettikleri praposition yoktur. Diğer bütün edatlar akkusativ, dativ veya genitiv halde kullanılırlar.
Akkusativ alan prap. lar
1. bir : e kadar
Genellikle başka bir edatla birlikte kullanılır. ( bis auf, bis in, bis vor, bis nach, bis zu)
Hatte sie die Arbeit von Anfang bis Ende selbst vorbereitet und durchgeführt, waren die Fehler schon vorher gemerkt worden. : Çalışmayı baştan sona kadar kendisi hazırlasaydı, hatalar önceden fark edilirdi.
In seiner Rede lobte er die von seinen Kollegen bis heute geleisteten Dienste : Konuşmasında meslektaşları tarafından bugüne kadar yapılan hizmetleri övdü.
bis auf : dışında
Bis auf einen sind alleine eingeladenen Gaste zur Party gekommen : Davet edilen bütün konuklar biri dışında partiye geldiler.
Bis auf ein paar Schrammen im Gesicht fehlte dem Kind, welches das Erdbeben miterlebte, fast nichts. : Depremi yaşayan çocuğun yüzündeki birkaç çizik dışında hemen hemen hiçbir şeyi yoktu.

durch : arasından, içinden, ile, vasıtasıyla, sayesinde, sonucunda, erek arak
* durch edatı lokal bağlamda kullanıldığında bir şeyin içinden ya da arasından gerçekleşen bir hareketi ifade eder.
Der Einbrecher trat nicht durch das Fenster, sondern durch die Tür ins Haus ein : Hırsız, eve pencereden değil, kapıdan girdi.
* durch passiv cümlelerde failin önünde yer aldığında tarafından anlamı verir.
Eine Ablehnung des Kreditantrags durch die Bank wird für die Gesellschaft ernste Konsequenzen haben. : Kredi başvurusunun banka tarafından reddedilmesi şirket için ciddi sonuçları olacaktır.
* Bunun dışında bu edatın kullanımı daha çok farklı bağlamlarda gerçekleşir. Bu yönüyle söz konusu edat Akkusativ alan edatlar içinde en önemli olanıdır.
-> Unter dem Treibhauseffekt versteht man die Aufheizung der Erdatmosphare durch die Verbrennung fossiler Brennstoffe. :Sera etkisinden dünya atmosferinin dosil yakıtların yakılması sonucunda ısınması anlaşılır.
-> Kinder können sich die Gewohnheit, den anderen Menschen zu helfen, durch die beispielhafte Haltung ihrer Eltern leichter aneignen . : Çocuklar, diğer insanlara yardım etme alışkanlığını ebeveynlerinin örnek tutumuyla kolaylıkla edinebilirler.

-> Durch die wissenschaftlichen und medizinischen Fortschritte werden heute immer wieder viele wertvolle Wirkstoffe, Medikamente und Therapien entwickelt. : bilimsel ve tıbbi ilerlemeler sayesinde( durch) birçok değerli etken madde , ilaç ve tedavi geliştirilmektedir.

-> In den entwickelten Landern erkranken viele Menschen durch Überernahrung, wahrend in den Landern der Dritten Welt viele an Unterernahrung leiden. : Üçüncü dünya ülkelerinde birçok kişi yetersiz beslenmeden muzdarip olurken, gelişmiş ülkelerde birçok insan aşırı beslenme nedeniyle hastalanıyor.
-> Die Preisbildung auf einen freien Markt erfolgt durch die Wechselwirkung von Angebot und Nachfrage. : Serbest piyasada fiyatlar arz ve talebin etkileşimi sonucunda oluşur.
* Dikkat edilirse olmak, meydana gelmek, gerçekleşmek anlamına gelen erfolgen fiilini tercüme etmedik. Onun yerine cümlede yer alan fiilden türeyen isim ( hier: Preisbildung) fiil olarak tercüme edilir.
durch edatından sonra fiilden türetilmiş bir isim yer alırsa -erek, -arark ya da - mek suretiyle, -mek yoluyla şeklinde Türkçeye tercüme etmek mümkündür.
Şimdi Almancada fiilden nasıl isim türetilir, bunların yöntemlerini görelim. Bunun için üç yöntem mevcuttur :
1. Fiil olduğu gibi alınır ve isimleştirilir. Almancada isimler büyük harfle yazıldığı için bu şekilde isimleştirilen sözcükler de büyük harfle yazılmalıdır. Bu şekilde türetilen isimlerin artikeli birkaç istisna dışında 'das' tır ve çoğul eki almazlar. Örneğin:
leben - das leben, schreiben- das schreiben
Ausnahmen: der Schaden - die Schaden : zarar, der Nutzen - : yarar, çıkar, der Husten - : öksürük
der Gefallen : iyilik, kıyak hatır işi

2. Diilin mastar eki atılır ve sonuna ung takısı getirilir. Bu şekilde türetilen isimlerin artikeli istisnasız 'die' dir. Ayrıca bu isimlerin anlamı etken olabileceği gibi edilgen de olabilir.
Örneğin: entdecken : keşfetmek -> die Entdeckung : keşfetme, keşfedilme
vermindern : azaltmak -- die Verminderung : azaltma
sich vermindern : azalmak - die Verminderung : azalma

3. Üçüncü yöntemde herhangi bir kural yoktur. Ancak fiillerin isimleştirme şeklinden ve türetildiği fiilden yola çıkılarak hem artikel sorunu aza indirgenebilir hem de kelime dağarcığı artırabilir.
Örneğin: sehen - die Sicht, einsehen - die Einsicht, aussehen - die Aussicht
nehmen- die Nahme, einnehmen - die Einnahme , annehmen- die Annahme, setzen - der Satz , einsetzen- der Einsatz, ersetzen - der Ersatz, brechen- der Bruch, ausbrechen - der Audbruch, einbrechen- der Einbruch, kommen - die Kunft, ankommen - die Ankunft, unterkommen - die Unterkunft
Durch die Reinhaltung der Umwelt können wir zum Umweltschutz Beitrag leisten : Çevremizi temiz tutarak çevrenin korunmasına katkıda bulunabiliriz.

* durch edatı ayrıca tamlama işlevini yerine getirir. Bu durumda neden olunan, yol açılan şeklinde Türkçeye tercüme edilmelidir.
Die Umweltschmutzung durch die Industrie muss unbedingt gestoppt werden: Sanayinin neden olduğu çevre kirliliği mutlaka durdurulmalıdır.

einsehen: idrak etmek , anlamak, algılamak -> Die Einsicht : idrak etme, anlama, algılama
aussehen : görünmek -> die Aussicht : manzara , görünüş
einnehmen: kabul etmek, die Einnahme : kabul
unterkommen : bir yerde barınmak -> die Unterkunft : barınak, barınma
Beitrag leisten zum : katkıda bulunmak
Die Umweltschmutzung durch die Industrie : Sanayinin yol açtığı çevre kirliliği

Entlang : boyunca anlamına gelir. Zaman ifadeleriyle kullanılmaz. İsimden sonra kullanılırsa ismi Akk, isimden önce kullanılırsa ismi genitiv yapar.
Nach der Versammlung machten sie einen gemeinsamen Spaziergang den Fluss entlang.
Nach der Versammlung machten sie einen gemeinsamen Spaziergang entlang des Flusses. : Toplantıdan sonra nehir boyunca birlikte yürüyüş yaptılar.

Als die ersten frühen Menschen von Ostafrika aus nach Asien aufbrachen, wahlten sie eine Route die Küste entlang / entlang der Küste.

für: bir şeyi desteklemek, bir şeyden yana olmak, için anlamları verir.
Internationale Forschungzentren entwickeln neue Projekte für den Schutz der immer knapper werdenden Trinkwasserresourcen. : Uluslararası araştırma merkezleri giderek kıtlaşan içme suyu kaynaklarının korunması için yeni projeler geliştiriyorlar.
Die Europaische Union hat ihre Ausgaben für Foschung und Entwicklung im vergangenen Jahr deutlich erhöht. : Avrupa Birliği arge harcamalarını geçtiğimiz yol içinde belirgin bir biçimde yükseltti.
Der Sommer ist für die meisten Menschen die ideale Ferienzeit. : Yaz, çoğu insan için ideal mevsimdir.
Für die meschliche Ernahrung ist der Fisch ein wichtiger Nahrungsmittel. : Balık insanın beslenmesi için en önemli besindir.
Ich bin dür den Beitritt der Türkei in die EU: Ben Türkiye'nin AB'ye girmesinden yanayım. / Ben Türkiye'nin AB'ye girmesini destekliyorum.

gegen : doğru ( gen diye kısaltabiliriz) , karşı( muhalif), karşılığında
Bu edat yönelme işlevinde kullanıldığında gen şeklini alabilir.
Viele Flüchtlinge begeben sich gen Europa : Birçok sığınmacı Avrupa'ya gidiyor.
Mehr als 2 Milliarden Menschen in Entwicklundlandern müssen ihr Leben lang gegen Hunger und Unterernahrung kampfen : Gelişmekte olan ülkelerdeki 2 milyarı aşkın insan hayatları boyunca açlık ve yetersiz beslenmeye karşı mücadele etmek zorunda kalıyor.
Der wirkungsvollste Weg im Kampf gegen Krankheiten ist das Verteidigungssystem des Körpers selbst : Hastalıklara karşı mücadelede en etkili yol vücudun savunma sisteminin kendisidir.
Selbst wer früher gegen die Berufstatigkeit der Frau war, muss heute deren Notwendigkeit einsehen. : Eskiden kadının çalışmasına karşı olan biri bile bugün bunun gerekliliğii idrak etmelidir.
Der Rechtsanwalt hat gegen das Urteil des Richters sofort Einspruch erhoben : Avukat hakimlerin kararına hemen itiraz etti.
Die Mitglider des Verwaltungsrats nehmen gegen eine angemessene Vergütung an der Generalversammlung teil. : Yönetim kurulu üyelei uygun bir ücret karşılığında genel kurula katılırlar.

Sind Sie für oder gegen die Aufhebung der Todesstrafe? : Ölüm cezasının kaldırılmasını destekliyor musunuz yoksa ona karşı mısınız?
-Ich bin dafür ( destekliyorum )/ Ich bin dagegen ( karşıyım)
gegen prap. un mukabilinde- karşılığında anlamı da vrdır.

ohne : meden, meksizin, siz
Ohne einen Pass darf man nicht ins Ausland reisen : Pasaport olmadan yurt dışına seyahat edilemez.
Das Mittel ist noch zu wenig erforscht, als dass man es ohne medizinische Bedenken empfehlen könnte : İlaç hala tıbbi kaygılar olmadan tavsiye edilemeyecek kadar az araştırılmıştır.
Ohne auslandische Hilfen kann das Land seinen Haushalt nicht sanieren, wiel die hohe Zinsbelastung alle Sparbemühungen zunichte macht : Ülke, yüksek faiz yükü tüm tasarruf çabalarını yok ettiğinden yurt dışından yardım gelmeden bütçesini sağlığa kavuşturamaz.

ein Mann mit Brille : gözlüklü adam
ein Mann ohne Brille: gözlüksüz adam
die Menschen ohne eine entsprehende Bildung : uygun eğitimi olmayan insanlar.
die Menschen mit einer entsprehenden Bildung : uygun eğitimi olan insanlar.

per: ile
Per neue Verordnung bezweckte das Ministerium, die Backereien zu zwingen, das Brot in Tüten den Kunden anzubieten : Bakanlık yeni yönetmelikle fırıncıları ekmeği müşterilere plastik poşet içinde satmaya zorlamayı amaçlamıştı.

um: etrafında, artış ve azalışları ifade eder
**um prap. u azalış ve artışları ifade eder.
Das Seminar, an dem ich auch teilnehmen werde, wird morgen um elf Uhr im Konferenzsaal stattfinden. : Benim de katılacağım seminer yarın saat 11 de konferans salonunda yapılacak.
Alle Planeten in unserem Sonnensystem drehen sich um die Sonne: Güneş sistemimizdeki bütün gezegenler güneşin etrafında dönerler.
Die Anzahl der Arbeitslosen stieg um 100000 bon 2900 000 auf 300000 : İşsizlerin sayısı 10000 lik artışla 2900000 'den 3000000 'a yükseldi.
Die Temperatur sank um 8 Grad : Sıcaklık 8 derece düştü.

wider : karşı, muhalif , aksine
Nadir kullanılan edatlardandır.
Wider Erwartungen hat es in diesem Jahr wenig geregnet : Beklentilerin aksine bu yıl az yağmur yağdı.
unter Berufung auf : e dayanarak


DATIV ALAN PRAPOSİTİON LAR
ab: den itibaren
aus : den, den dolayı
außer : dışında
bei: de , dığında
dank ( G) : sayesinde
entgegen : aksine
entsprehend : uygun olarak
gegenüber : karşısında(lokal), karşı
gemaß : e göre
laut (G) : e göre
mit : ile
nach / je nach : yönelme, sonra , e göre
nebst / mitsamt / samt : ile birlikte
nachst : dışında
seit : -den beri
von : den, tamlama
zu : yönelme, için
zufolge( G) : e göre
zuliebe : hatırı için
zuwider : karşı
bis zu : e kadar
von ..aus : den
von.. an/ab : den itibaren
im Gegensatz zu : bir şeyin aksine
im Gegenteil zu : bir şeyin zıddına
im Unterschied zu : bir şeyden farklı olarak
im Vergleich zu, mit : bir şeye kıyasla
im Verhaltnis zu : bir şeye oranla

1. ab : den itibaren
Er hat sich entschieden, ab morgen das Rauchen aufzugeben : Yarından itibaren sigarayı bırakmaya karar verdi.
Die gesetzliche Garantiezeit betragt ab dem Kaufdatum zwei Jahre : Yasal garanti süresi satın alım tarihinden itibaren iki yıldır.

2. abgesehen von : dışında, hariç
Abgesehen von dem Larm verursachten Gehörschaden ist er einer wichtigsten Faktoren, die Stress, Schlaflosigkeit und Müdigkeit verursachen. : Gürültü neden olduğu işitme zararları dışında stres, uykusuzlık ve yorgunluğa sebep olan en önemli faktörlerden biridir.
Alle Metalle haben vom Quecksilber abgesehen den festen Aggregatzustand. : Metallerin tamamı civa dışında katı haldedir.

3. aus : çıkma durumu ( içi boş bir alandan çıkma için aus kullanılır.)
*aus çıkma durumu için canlılarda kullanılmaz- edatlı fiiller hariç-.
Ich komme aus dem Haus, aus dem Kino.
Sie bringt mir ein Glas Wasser aus dem Kühlshcrank
Sie bekommt ihr Taschengeld -aus- von ihrem Vater.( Burda aus ifadesi yanlış olacağı için von prap u kullanılır.)
Sobald sie sich von der Operation erholt hat, wird sie aus dem Krankenhaus entlassen werden. : Ameliyat sonrası kendini toparlar toparlamaz hastaneden taburcu edilecek.
Um ihren Schülern dieses Thema erklaren zu können, gab sie Beispiele, die sie aus dem taglichen Leben genommen hatte. : Öğrencilere bu konuyu açıklayabilmek için günlük hayattan aldığı örnekleri verdi.
*sich erholen: dinlenmek, kendini toparlamak
aus edatının ikinci işlevi bir şeyin neyden yapıldığını ifade etmektir.
Auf der Party trug die Dame ein Kleid aus Seide : Kadın partide ipekten bir elbise giyiyordu.
Die Polizei geht davon aus, dass die Frau ihren Mann aus Eifersucht getötet haben soll. ( Polis, kadının kocasını kıskançlık nedeniyle öldürmüş olduğunu düşünüyor.)
Menschen sind nicht nur aus Angst vor dem Tod religiös, wie viele annehmen. : İnsanlar birçok kişinin sandığı gibi ölümden korktukları için dindar olmazlar.
Aus Mangel an Geld konnte er nicht in Urlaub fahren : Parası olmadığından tatile gidemedi.
ausgehen von : bir şeyden yola çıkmak
aus diesem Grund: bu nedenle, bu sebeple
Die Inbetriebnahme der Fabrik hat sich aus technischen Gründen verzögert : Fabrikanın işlemeye alınması teknik nedenlerden dolayı gecikti.
Das Flugzeug ist aus unbekannten Gründen abgestürzt : Uçuş beklenmedik nedenlerden ertelendi.
eine Kommission aus drei Personen : üç kisiden oluşan bir komisyon


4. außer : dışında, hariç (lokal anlam taşımaz)
Außer einem kleinen Anteil an Europa umfasst die Türkei die Halbinse Kleinasien : Türkiye, Avrupa'daki küçük bir kısım dışında Anadolu yarımadasını kapsar.
**Bu edat başka bir edatın önünde de yer alabilir.
Die Solarzellen werden außer für die Stromgewinnung auch für die Beheizung von Raumen eingesetzt. : Güneş hücreleri elektrik eldesi dışında mekanların ısıtılması için de kullanılır.

** im Falle'den sonra ya genitiv prap. ya da von gelir : mesi durumunda, mesi halinde diye çevrilir.
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.