Notes

Oyuncuyu Tipleri:

1) Superhero (Superkahraman):
- Superhero tipindeki kişiler karakterlerinin akıllı, zeki, havalı, yakışıklı, güçlü ve ÇOK fazla hasar vurmasını isterler.
- Marvel ve türevleri olan çizgi roman süper kahramanları gibi olmak isterler.
- Parasının fazla olmasını, ünlü ve şanlı olmayı isterler. Karizmatik adamlar yaratırlar.
- "Flawless" karakterler yaratırlar ve karakterlerinin hiçbir kusuru olmasını istemezler.
- Savaşmayı çok severler ve grubu savaşa sürükleyecek kararlar alırlar. Ayrıca savaşta en ön safta savaşır çünkü ilgi ve dikkatin onların üzerinde toplanmasını isterler.
- Sorcerer, Paladin, Fighter ve Barbarian tipindeki karakterler bu tarz oyuncların seçeceği sınıflardır. Çünkü uçup kaçabilen, kanatlarıyla havalanabilen, gözlerinden lazer fırlatabilen veya vuruşlarıyla DEVASA hasarlar vermek isteyen kişilerdir.
- Yeni oyuncular ve daha genç oyuncular, %80 oranında bu tipdeki karakterleri oynamak isterler ve çoğu tecrübeli kişi de halihazırda bu tarz bir karakteri ya ilk oyununda ya da daha öncesinde oynamıştır.
- Bu tarz oyuncular eğlenceli, optimistik ve diğer kişileri de güldürebilen oyunculardır fakat grubu çoğunlukla verdikleri aptalca kararlar ile yanlış bir yola sürüklemeleri çok olasıdır. Bu yanlış yolda bile gruba önderlik etmekten kaçınmazlar ve grubun birlikte bu durumdayken bile eğlenceli vakit geçirmesini sağlarlar. DM'lerin her masada en az 1 tane görmek isteyeceği bir oyuncu tipidir.
- Ciddi sıkıntı olarak sayılabilecek büyük bir zaafları vardır ki bunun adı "One Punch Man Sendromu" olarak bilinir. Oyunun başından sonuna doğru ilerlendikçe yavaş yavaş bütün savaşlardan muzaffer ayrılındığı müddetçe kazanmaktan ziyade kaybetmeyi arzularlar ve her zaman için daha güçlü bir rakip arayışına girerler. Bu güçlü bir hasım arayışı safhasına gelindiği vakit bunu önüne geçilmediği takdirde o rakip ile karşılaşıldığında yalnızca 2 olasılık kalmış olur; ya dillerden düşmeyecek bir destan, ya da hüsran ile bitmiş bir macera...

2) Actor (Aktör):
- Superhero tiplerinin aksine Aktörler, karakterlerinin her şeyde iyi olmasını istemezler. Hatta bazı Aktörler kendi karakterinin gerçek anlamda hiçbir şeyde iyi olmasını bile istemeyebilirler. Bunun yerine bu durumun getirdiği zorlukların ekmeğini yiyerek rol yapmanın zevkini yaşamak isterler.
- Bir otorite ile tartışmak, şehir muhafızlarından birini ayartmak ve hatta antik mavi bir ejder ile uzlaşıp onunla bir antlaşma yapmak. Bu tarz aktiviteler, Aktörlerin üstesinden gelmek istedikleri zorluklardır.
- İsterseniz ejderhaları, goblinleri ve aklınıza gelebilecek diğer bütün canavarları çıkarın çünkü onların umrunda olmaz. Aktörler tamamen RP yapmak için burdadırlar.
- İzlemesi çok zevkli oyunculardır, aynı masadaki oyuncular, aktör tiplemesindeki kişileri izlemekten keyif alır hatta DM dahil keyif alır.
- Garip sayılabilir ki aktörler, başarı ve başarısızlıktan eşit düzeyde zevk alırlar. 20'lik zarda 20 gelmesini ve 1 gelmesini eşit düzeyde severler. Çünkü 20'nin getirdiği mutlak başarı ile 1'in getirdiği başarısızlıktan doğan yeni fırsatları değerlendirme hissi onlar için eşdeğerdir.
- Combat bazlı karakterler oynamazlar ve hatta dövüşte yanlış kararlar bile verebilirler. Ama bu sizi yanıltmasın. Aktörler kendi buildlerinde ne yaptıklarını çok iyi bilirler ve buildleri sağlamdır. Genelde sosyal etkileşimlerini güçlendirecek şekilde bir build kurarlar.

3) The Storyteller (Hikaye Anlatıcısı)
- Genel anlamda Aktörler ile birçok konuda benzerlik gösterirler, onlar gibi sosyal özellikleri kuvvetli karakterlerdir.
- ÇOK ama ÇOOOOK uzun ve detaylandırılmış arka plan hikayelerine sahiptirler. Karakterlerinin tam olarak neyi istediğini, neyi sevdiğini, neyden nefret ettiğini ve neyden korktuğunu çok iyi bilirler.
- Kendi hazırladıkları hikayenin sonunu getirme konusunda inanılmaz isteklidirler ve bunu bir saplantı haline getirmişlerdir ki bazı durumlarda kendi hikayelerinin dışındaki şeyleri umursamayıp diğer güzellikleri reddederler.
- Aktörlerden ayrıldıkları bir nokta olarak; aktörler anı yaşarlar. Aktörler karşılarına çıkan rastgele bir NPC ile belki de gereğinden fazla zaman ayırırlar ve karşılarına başka bir fırsat çıkacak mı diye eşelerler ama o NPC'nin ekmeğini yedikten sonra o NPC'ye ne olduğu pek umurlarında olmaz. O an orada bitmiştir. Anlık olarak onlara haz veren bir şey kalmadığı zaman veya yeterince zevk alıp heyecanlarını tatmin ettikten sonra kendilerini bir köprüden aşağıya bırakmakta sorun görmezler. Bu şekilde yeni ve daha heyecan verici karakterlerine geçiş yapabilirler. Ama aktörlerin aksine Storytellerlar karakterlerine sevdikleri kişiye bağlandıklarından daha çok bağlanırlar. Kendi karakterleri ve hikayeleri hakkında HER ŞEYİ bilmek isterler. Ayrıca kendi karakterleri ile bağlantılı olan NPC'ler hakkında da HER ŞEYİ bilmek isterler. O NPC'nin nereli olduğu, kaç yaşında olduğu, kimin çırağı olduğu, kimden büyü öğrendiği, kaç yıl boyunca kılıç talimi yaptığını, X adındaki kişi ile bütün bağlantılarını ve bunun gibi örneklendirilebilecek HER ŞEYİ bilmek isterler. Bu tarz bilgileri öğrendikleri zaman ise hemen bu bilgileri not alıp saklarlar.
- Üstte bahsettiğim özellikleri yüzünden yeni DM'ler için korkutucu olabilirler. DM, NPC hakkında yeterince hazırlık yapmamış ve NPC olduğu için detaylı olmayan bir arkaplan hikayesi hazırlamış veya hiç hazırlamamış bile olabilir.
Kendi hikayesinin bir parçasıysa DM'den bile daha fazla hikayeye önem verdiği için hazırlıksız ve yeni DM'leri köşeye sıkıştırabilirler. Lakin bunu DM'e zarar vermek istediklerinden ötürü değil de kendi hikayesini yazmanın getirdiği ego tatmini ve kendi başyapıtı üzerine eklenecek bilinmezlik öğelerini ve gizemi çözecek olmanın getirdiği bitmek bilmez doygunluk ve heyecan hissi yüzünden yaparlar.
- Grup içinde bir gizem veya bir bilinmezlik ile karşılaşıldığı vakit ilk Storytellerlar harekete geçer ve en çok da onlar sorgularlar.
- Onlar için elzem olan tek şey kendi hikayeleridir. Çoğu zaman 10 yıldır aynı hikayenin türevlerini oynayan Storyteller tiplemeleri görülmüştür. Ama bu oyuncular 10 yıldır aynı şeyi oynamaktan haz aldıkları için değil, tam tersine acı çektikleri için aynı hikayeyi oynamaya devam ediyorlardır. Çünkü bu hikayenin bir sonunun gelmesini istiyorlardır. Daha önce bu hikayeye bir son vermiş olabilir ama muhtemelen aldığı sonuç Storyteller'ı tatmin etmemiştir ve 10 yıldır kendini tatmin edecek bir hikaye sonunun arayışındadır. Kararlı olmaya bağımlıdırlar. Karakterlerini istedikleri gibi bir sona ulaşmak ZORUNDADIR. En azından tatmin edici bir son olmak zorundadır.
- DM ile en yakın oyunculardır ve DM'e en çok soru soran kişilerdir çünkü kendi hikayelerindeki gizemleri alttan alttan deşifre etmek isterler. Bazen pasif agresif tavırlar alıp heyecanlanırlar ve aldıkları bütün cevapları not alırlar.

4) Min-Maxer (Bunun türkçesi basmakalıp olarak yok ama ben kısaca "Erdal" diyecem)
- Olumsuz özellikleri en aza indirerek ve olumlu olanları en üst düzeye çıkararak, tipik olarak tek bir özelliği veya diğerlerini hariç tutma yeteneğini geliştirerek optimize edilmiş bir karakter yaratmaya çalışan oyuncu tipleridir.
- Açık ara hem DM'ler hem de kaliteli oyuncular tarafından açık ara en nefret edilen oyuncu tipidirler. O kadar nefret edilirler ki, yarım milyon dolarını doğacak çocuğunun gender reveal balon patlatma partisine harcayan insanlar kadar nefret edilirler. Ama gene de onlar kadar nefret edilmezler.
- Şakaları bir kenara bırakırsak Erdallar, onlara sunulan ve içinde bulundukları durumu çok iyi bir şekilde analiz etme kabiliyetine sahiptirler. Bu analizleri sonucunda hedefleri olan "En optimal hamle" denen şeyi bulmayı amaçlarlar.
- D&D, bir matematiksel temelli bir "OYUN" dur. Erdallar, matematiksel temel denen kısmı sonuna kadar kullanıp en iyi sonucu elde etmeye çalışırlar ve bunun için yoğun hesaplamalar ve düşüncelere dalarlar ve bu hesaplar sonucunda olabildikleri en iyi durumda olurlar. Bu durum karakter yaratma sürecinden başlar ve savaşların içine kadar uzanır. Ama genelde Erdallar, bu hesaplamalar ile kafa yorarken bunun bir "Oyun" olduğunu unuturlar ve oyunların eğlenmek için olduğunu da unuturlar. Gerçi onlar bu hesaplar ile eğleniyorlar zaten... Neyse herkes eğlendiği sürece sorun yok... sanırsam.
- Silahların, saldırıların ve büyülerin matematiksel hesaplar ile değerlerini analiz ederler ve en değerli olanları bulmaya çalışırlar. Bu değerler üzerinden çıkarılabilecek maksimum hasarları veya sonuçları hesaplarlar, ve minimum sonuç ile karşılaştırıp ortalamalarını bulurlar. Bu değerlere göre bu riske değip değmemesine göre harekete geçerler veya farklı bir hesaplama yaparlar. Kendi buildlerine göre silah özelliklerini karşılaştırıp kendine en uygun silahı seçtikten sonra çeşitli featler ile kendi ABSÜRD hasarlarını nasıl daha da katlayabileceklerinin araştırmasına girerler ve internetteki her türlü kaynağı silip süpürürler.
- Bu anlattığım özellikleri yüzünden Erdalların Süper Kahramanlar ile örtüştüğünü düşünebilirsiniz, ki bazı yönlerden haklı olabilirsiniz fakat aslında iş biraz daha farklı. Süper Kahramanlar "Haste" adındaki spellin oyundaki en iyi ve en kırık spellerden biri olduğunu düşünür fakat Erdallar asla bu spelli kendi buildlerinde bulundurmazlar.
- Erdallar mazoşisttir. Yüksek zorluktaki campaignleri oynamaktan zevk alırlar. Çünkü sınırlarını zorlayarak çıkabilecekleri maksimum noktayı görmek ve o noktaya bir kere bile olsa ulaşmak isterler. Onların düşünce tarzını özetleyecek olursam; %98 ihtimalle zindan duvarlarının arasında öleceğiniz bir dungeona girdiğinizi varsayalım. Erdallar, %2 şansın var olması sebebiyle "Optimal" bir yolun olduğunu bilirler ve bu optimal yolda ödüllendirileceklerini bilirler ve kendilerini o şekilde motive ederler.
- Erdallar zorlukların üstesinden gelmeye bayılırlar. Çünkü onların elinde bu zorlukların üstesinden gelmeye yetecek kadar araç gereç ve bilgileri vardır. Bilgileri yoksa bile DM'ye çaktırmadan karşılarına çıkan canavarın bütün stat sheetine bakarlar ve zayıflık, direnç ve bağışıklıklarına göre hareket ederler ve yaratığın saldırılarından en optimal şekilde kaçınma yollarını hesaplamaya çalışırlar.

5) The Scientist (Bilim Adamları)
- Erdallar ve Bilim Adamları birbirleriyle benzer özellikler gösterirler ama çok büyük bir farkları vardır. Bilim Adamları optimal olmaya çalışmazlar. Optimal olmalarında sorun yok ama öncül hedefleri optimal olmak değildir.
- Bilim Adamlarının amaçları, D&D'nin çekirdeğine girmek ve özünde yatan şeyleri keşfetmek ve onları kullanarak neler olacağını keşfetmektir.
- Yaratıcı olabilmek için karşılarına çıkacak olan fırsatlara açtırlar. Kötü bir spellin iyi kullanımını veya underrated durumda olan az oynanan bir subclassın kullanım yollarını araştırırlar.
- Örnek olarak Erdallar; "Flesh to Stone" adındaki spelle baktıklarında tamamen bir çöp görürler. Fakat Bilim Adamları aynı spelle baktıklarında başkasının çöpünün onların hazinesi olabileceğini fark ederler. Bir oyuncuyu taşa dönüştürüp fosilleştirerek, ardından "Stone Shape" spellini oyuncu üzerinde kullanarak birkaç parça kol ekleyerek, sonra da "Dispel Magic" spellini kullanarak bir arkadaşlarını General Grevious yapabilirler.
- Erdalların kullandığı maksimum hasar çıktısı getiren combolardan ziyade Belirsiz büyü komboları kullanmayı çok severler ve beklenmedik sonuçlara ulaşırlar. Bu belirsiz komboların güçlü kombolar olmasına gerek yok, hatta işe yarayan kombolar bile olmayabilirler. Sadece Bilim Adamları bunun getireceği sonucu bilmek isterler.
- Bard, Wizard, Warlock ve Artificier tarzındaki classlar, Bilim Adamlarının öncelikli olarak seçeceği sınıflar olurlar.
- İyi bilim adamları keşfetmenin en iyi yolunun birileriyle beraber olduğunu bilirler bu yüzden DM ile her daim konuşurlar ve planlarını DM'e anlatırlar.
- Bir Bilim Adamının grupta bulunması heyecan vericidir çünkü diğer oyuncu tiplerinin aksine (Biraz Aktör'ü dışarıda bırakabiliriz) ne yapacaklarını kestirmek imkansızdır ve grup, belki de Bilim Adamının yapabileceği iyi büyülü bir eşyanın beklentisindedir.

6) Instigator (Fitneci) (Bunu ikiye ayırıyorum, İyi-Kötü Olarak)
- Bu orospu çocuklarının götünde kurt vardır ve hiçbir zaman yerlerinde durmazlar. Kafalarını buldukları ilk deliğe sokmak isterler ve bakalım kaç kişi hayatta kalacak diye diğer grup üyeleri ile iddiaya girerler.
- Kişilikleri gereği Fitneciler, çok heyecanlı insanlardır ve D&D oynayacakları için çok mutlu ve heyecanlıdırlar. Oyunu oynadıkları için mutludurlar ve oyunu olabildiğince çok oynamak isterler.
- Kısaca anlatmak gerekirse, bir tuzağın orda olduğunu bilmesine rağmen aktifleştiren tiplerdir, çünkü o tuzağı aktifleştirdiklerinde iyi veya kötü birşey olacağını bilirler. Sonucun ne olacağı, Fitneciler için önemli değildir. Önemli olan "Birşeyin" olacağıdır. Girilmemesi gereken içeride bir ejderhanın uyuduğu mağaraya girmek veya ses çıkarmamaları gereken bir yerde bağırmak onların işidir.
- Araştırmalara göre, bu orospu çocukları %78 ihtimalle "Murder Hobo" dediğimiz tehlikeli ucubelere dönüşürler. Murder Hobolar kısaca; Oyun dünyasında hiçbir topluluğa bağlı olmadan dolaşan, ayrım gözetmeksizin gördüğü herkesi öldüren ve her yeri yağmalayan kişilerdir. Ama bu yanlış anlaşılmasın ki bu oyuncuların hepsi kötü oyuncular veya kötü niyetli kişiler değildirler (Bazıları, ki büyük çoğunlukları öyledir). Fitneciler sadece bir şeyin olmadığını hissettikleri zaman bir şey yapmak isterler. Bu uyanmayı bekleyen bir Arch Lich'i taşaklarından tekmelemek anlamına gelse dahi, bu ödenmesi gereken bir bedeldir onlar için.
- DM olarak ben bu orospu çocuklarına bayılıyorum. Çünkü genelde oyuncular için, konu bir şey yapmaya geldiğinde bazen oyuncular çok korkak davranabiliyorlar. Bu tarzdaki Fitneci orospu çocukları sayesinde grubu bir şey yapmaya zorladıkları için hikaye durmaksızın devam edebiliyor.
- Fitneciler, diğer birçok oyuncu tipinin korktuğu fani durumlardan korkmazlar. En fazla karakterleri geri dönemeyecek şekilde yok olabilir. Bu onlar için hikayenin devam etmesi anlamına gelir.
- İyi kürtler olduğu gibi, iyi Fitneciler de vardır. Bazı durumlarda oyun yavaşlar çünkü bir hazırlık sürecine girilmiştir, boss fight hazırlıkları uzun sürüyordur veya RP kalitesi artıyor fakat süresi de artıyordur ve bunun sonucunda iyi bir şeyler olacaktır veya karakterlerin yaşadıkları anlık olaylar gerçekten heyecanlı ve güzel işleniyordur. İyi Fitneciler bunu anlayışla karşılarlar. Onların, diğer oyuncuların anlarını mahvetme veya bütün oyunu domine etme gibi bir istekleri yoktur. Sadece oyunun akış hızının genel anlamda hızlı akmasını isterler. Aralardaki küçük pürüzler, diğerleri eğleniyorsa önemsizdir.

7) The Socialite (Sosyetik)
- Sosyetikler, masada arkadaşları olduğu için bulunurlar. Zorla getirilmekten ziyade, arkadaşları ile birlikte oyun oynayıp birlikte eğlenebileceğinin bilincinde olduğu için bu oyunu oynar.
- Sosyetikler için; Monopoly, Twister, Batak, Okey, LoL veya D&D oynuyor olmak önemsizdir. Arkadaşları ile birlikte olduğu sürece hepsini oynamaya razıdırlar.
- Not almayabilir, oyunun akışından kopabilir, oyun için karakterleri olarak konuşmayabilirler ve hatta oyunda ne haltlar döndüğünü bile önemsemeyebilirler.
- Çok fazla hata yaparlar, çabuk unuturlar ve kendi hatalarına gülerler ve geçiştirirler. Kendi hatalarına gülmeyi bilirler ama yaptıkları hatanın üstünde durmazlar ve bir hata yaptıkları için bu hatanın onların oyununa etki etmesine izin vermezler.
- D&D'yi sosyal bir aktivite olarak görürler. Ejderler, krallar, şeytanlar, onların ilgisini diğer oyuncular kadar çekmeyebilir. Ama oyun içine kendilerini diğer oyuncular kadar adapte edememeleri, onların burda zorla tutulduğunu, eğlenmediğini veya ilgisini çekmediğini göstermez. Sadece agalarla takılıyorlar ve bu sosyal aktivitenin tadını çıkarıyorlar ve burda bulunmaktan mutlulardır. Sessizce kendi turunun gelmesini beklerler ve atmosferin tadını çıkarırlar.
- Aktör tipindeki oyunculara bayılırlar, Erdal tipindeki oyuncular tarafından etkilenirler ve Süper Kahraman tipi oyuncuların en iyi destekçileridir.
- Göz önünde olmayı veya bulunmayı umursamazlar, hatta bazen istemezler bile. Bu yolculukta arkadaşlarıyla birlikte bir keşif içinde olmak onların istediği yegane şeydir.

Oyuncular:

- Arda:
Süperkahraman 0/5
Aktör 3/5 (Sirius RP, 1'lerin efendisi, Hangi çarda olursa olsun kumara giren kişiye yardım çabası ...)
Hikaye Anlatıcısı 2/5 (Sirius hafıza kaybı, John background)
Erdal 5/5 (:D)
Bilim Adamı 1/5 (Tojiyi dızlama, bıçaklarına ilgi duyma)
İyi Fitneci 1/5 (Genel grubu sürükleme, Vrases ile sütun gezdirme (Ama gezdirmeme))
Kötü Fitneci 3/5 (Armağan bi koklasana şunu :D)
Sosyetik 0/5

- Fejo
Süperkahraman 0/5
Aktör 3/5 (Rapturous'un eliyim ben, Ben Damian, Chicky ile konuşmalar, Yone ile Gathani yeraltı toplantısı)
Hikaye Anlatıcısı 3/5 (Yone ile bütün hikayeyi deşifre etme çabaları, Yone aile bağları öğrenme ve geçmişi çözme, Damian ile kendi tanrısını arayış çabaları) (-2 puan çünkü grubu çok fazla kendi emelleri için sürüklüyor)
Erdal 2/5 (Rapturous'dan şu kadar dmg, %50 can altında şu kadar, acı zarı kanama zarı ...)
Bilim Adamı 4/5 (Dedemi ecemi, Yone ile top yapması, Chicky, Chicky'nin şişesinde zehir toplaması)
İyi Fitneci 0/5
Kötü Fitneci 5/5 (:D)
Sosyetik 1/5

- Armj
Süperkahraman 5/5 (Tanrı Seviyesi Kanatlar Lvl.99, Uçmak, En güçlü adam olmak, Tanrıdan güç istemek, :D)
Aktör 1/5 (Bob ile olan RP) (-1 puan çünkü aradaki osuruk şakaları, tükürme, balgam stackleme...)
Hikaye Anlatıcısı 2/5 (Uther'in backgroundu, Tanrıların Lore'si ve onlarla bağlantıları)
Erdal 3/5 (Multiclass Subclass comboları, max DPS arayışı, CHA paladine DPS buildi ...)
Bilim Adamı 0/5
İyi Fitneci 3/5 (Oyunun hızlı akmasını isteme, mütevazı olma, diğerlerine saygı, Uther ile önderlik)
Kötü Fitneci 0/5
Sosyetik 4/5

- Corci
Süperkahraman 3/5 (Dyro Dyrobeyoğulları, Sömürü, Ana Odakda olma, Uçma ve Süzülme, Dönüşüm (Hayalleri))
Aktör 3/5 (Ruven, Dyro Dyrobeyoğulları ve Utril'li Dyro ile insan etkileşimleri ve genel RP)
Hikaye Anlatıcısı 5/5 (:D)
Erdal 2/5 (Skill arayışı ve özellikle Sömürü Arayışı, Spell Listi çoktan hazırlama)
Bilim Adamı 1/5 (Dyro ile spell kombinasyon girişimleri)
İyi Fitneci 3/5 (Grubun Face karakteri ve genel sürükleyicilik, Oyun akışını hızlandırma girişimi, Gruba Liderlik)
Kötü Fitneci 0/5
Sosyetik 2/5

- EGE Fitness
Süperkahraman 4/5 (Monk oynuyor amk tabii ki de 4, Süperkahraman inişi, Deflect Missile, Suda koşma...)
Aktör 3/5 (RP'ye dahil olma, Zen sözleri, NPC ile etkileşim)
Hikaye Anlatıcısı 1/5 (Bulut manastırı falan işte kanki bi ara yapacaz onu da unutmadık)
Erdal 3/5 (Chinese kombo araştırmaları, arda ve barkın ile işbirliği)
Bilim Adamı 1/5 (Yeteneklerin çalışma mantığına olan merakı)
İyi Fitneci 0/5
Kötü Fitneci 0/5
Sosyetik 3/5

- Adnan ABİ
Süperkahraman 0/5
Aktör 2/5 (Arada RP'ye dahil olmayı isteyişi ve atılganlığı) (+1 puan Mazlum oyu çünkü Damian hep köstek oldu)
Hikaye Anlatıcısı -1/5
Erdal 1/5 (Az da olsa Skill araştırması)
Bilim Adamı 3/5 (Innovative fikirler ve başlıca Artificier oynaması)
İyi Fitneci 1/5 (İyi niyet göstergesi ile oyunun hızlanmasını istemesi ve çabuk harekete geçme isteği)
Kötü Fitneci 0/5
Sosyetik 5/5

- Bark
Süperkahraman 4/5 (Zhao :D, Ben Daynore Dinenlas, Guan Dao'ma TP'leniyorum, Anime Protagonist Havaları)
Aktör 5/5 (Zhao :D, Daynore :D, Kara Adam :D)
Hikaye Anlatıcısı 3/5 (Daynore ile detaylı hikaye arkaplanı, Zhao ile hikayeyi deşifre etme çabası) (-1 Puan 300 yıl manastırda hentai dergisiyle 31 esprisi)
Erdal 1/5 (Arda'nın attığı virüslü linklere tıklıyor)
Bilim Adamı 0/5
İyi Fitneci 3/5 (Liderlik çabaları ve iyi niyet, gruba önderlik etme ve yol gösterme)
Kötü Fitneci 5/5 (İçinde bir iblis yatıyor, Zhao ile Betsy'e katılma, Zhao ile Kral Gale'yi öldürme)
Sosyetik 2/5

DM Adam (Barkın Yaptı)
Süperkahraman 1/5
Aktör 5/5
Hikaye Anlatıcısı 5/5
Erdal 5/5 (?)
Bilim Adamı 1/5
İyi Fitneci 1/5
Kötü Fitneci 0/5
Sosyetik 0/5