NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

Dinler toplum kurumunun makro ve mikro halinde ki sistematik çatıdır. İnsanlığın varlığa dair cevap arama ve kendi kendini yönetmeleri için ortaya koydukları normlara din deriz. Oluşturulan okült davranışlarla kuralların, yaşamın gerçekliğiyle birleşip belirli bir neden ve amaç doğrultusunda düşüncenin sentez edilmesine de ritüel denir. Kültür olgusunun geniş bir yelpazeye yayılmasının sebebi de insanın sentez edinme ve fikri mülkiyetleştirmesine dayanır. Hiçbir mülkiyet zihnen ortadan kaldırılamayacağı için, fikir mülkiyetide çoğunluğun A priorik kabullenişiyle ortaklaşır. Din de bir siyasettir, ortak kabule dayanır. Dinlerin temelinde esasen demokrasi yatar, ancak sonraları yerini otokrasik yönetim alır. Aynı demokrasi yegane otokrat gittikten sonra tahtı diğerlerine bırakır. Peygamberlerin, tanrıların, yöneticilerin, din adamlarının ve tüm otoritelerin doğruluğuna ya da gerçekliğine ortak kabulle varırız, tabii ki gerçeklik ve doğruluk bundan ibaret olmasa bile. Tarih sadece başarılı peygamberleri, kralları, tanrıları yazmamıştır. Buna rağmen bize sadece başarılı olanlar öğretilir. Çünkü tarihi zayıflar değil, güçlüler kazanır. Kazanım diyorum çünkü, tarih yazılandan ziyade kazanılandır. Tüm başarısızların arkasında yatan onları kabul eden dizilerce zihinlerin olmamasıdır. Başarı demek, size inanan insanlar demektir. Kim kaliteli olduğunu, doğru olduğunu, hakikat olduğunu, işe yarar olduğunu düşünmediği şeyi kabul eder ki? Kim ortaya fırlattığı fikri dayatmamak için atar ki? En apolitik, insancıl, evrensel denilen fikir bile dayatılmak için yok mudur zaten? İlk dönemlerinde kadından etkilenen erkek, onu başına taç gibi takmış ve onunla gurur duymuştu. Sonrasında onu salt imgelemden çıkararak, taşlara nakşetmeye başladı. Kadın adeta kendinden bir can daha çıkarıyor, tabiri caizse insan yaratıyordu. Bedenden insan yavrusu çıkarmayı doğaüstü, gizemli güçlerden başka kim yapabilirdi ki? Geçen süreler içerisinde erkek doğum sürecini gözleyerek ve deneyimleyerek bunun aslında o kadar mucizevi olmadığını, kendisi olmadan yeni insan yavrularının meydana gelemediğini gördü. Böylece dişil yaratıcıların yani tanrıçıların yanına erilleri yani tanrılar eklenmeye başlandı. Zaman geçtikçe erkeğin eril tanrısı, kadının tanrıçalarına galip gelmeyi başardı. Doldurduğu bardağın suyunda boğulan insanoğlu işte. Kendi çıkardığını, kendi yok etmeye çalışıyor. Akabinde erkekler kendi hegemonyasını kurarak kadını mağaralara hapsettiler. Gerekçe olaraksa tanrılar buyuruyor dedi. Kadın mağarada geçen hapis hayatını yemek yaparak, çocuk bakarak ve erkeğine yatakta hizmet ederek geçirdi. Yüzyıllarca süren kadın köleleştirme çabaları geçtiğimiz iki yüz yıl içerisinde erimeye başlayarak sona erdi. Sona erdi ermesine fakat her yerde değil. Dünyada devlet, toplum, aile baskısıyla kendi özgürlüklerinden mahrum bırakılan milyonlarca kız ve kadın var. Sokağa çıkamayan, çalışamayan, okula gidemeyen, yaşıtlarıyla oyun oynayamayan, düşüncesine tahammül edilmeyen ve ataerkil baskı altında yaşayan milyonlarca kadın. Esaretlerini sonlandırmanın yolunu kaçmak, intihar etmek, dine sarılmak olarak gören milyonlarcası. Tanımadığı dünyaya kaçarak başına kötülük açmaktan başka ne yapabilirler ki? İntihar ederek kendilerine bahşedilen hayatın içinde ki hayatsızlığı sonlandırarak ne elde edebilirler ki? Kendi tutsaklılarının  nedenlerinden biri olan dinlerin deli saçması öğretilerine kendilerini adayarak, daha da psikoz bir hayata girmekten başka ne elde edebilirler ki? Din tabanlı kültür ögeleri insanı düşünsel, fiziksel olarak sınırlandırmaktan başka şeylere yaramaz. Radikal din hayatı yaşadığım dönemimde, gerçeklikten ve bulunduğum durumlardan kaçak bir hayat sürüyordum. Acılarımı, hayatsızlığımı, yalnızlığımı dinle uyuşturuyordum. Kendimi soktuğum hipnogojik translardan, manalandırdığım rüyalardan, ellerimi açtığım boşluğa yalvarmaktan ve onun benim her dediğimi yapabilecek bir memur olduğunu bilmekten zevk alıyordum. Acılarım büyüdükçe, yalnızlığım kader defterimden taşınca görmeden, duymadan, dokunmadan sevdiğim tanrıma diğer sıfatıyla putuma isyan ettim. Artık depresyonumu uyuşturabilecek, benliğimi hafifletebilecek tesiri göstermiyordu bedenime. Düştüğüm ilginç hissiyatla birlikte, gelen boşluğu tanımlama güdüsü başladı. Uçurumumda ne olduğunu merak ettiğim için onu maskelerimden, prensiplerimden uzak şekilde kazımaya başladım. Altında yatan şeyi elimle kavramaya çalıştım, duymak istedim, koklamaya yeltendim, tadına varmak istedim ama olmadı. Hiçliği nasıl deneyimleyebilirdi ki insan? Bana aşılanan, vazgeçilmez kılınan tanrıların ve dinlerin altında yatanın koca bir hiçlik olduğunu idrak ettiğimde, hiçlikten varolanın evren değil, anlamlar olduğunu gördüm. Temas ettiği gerçeklik, hiçlikten ziyade anlamlar ve anlamlandıranlar dünyası olduğundan mecburen anlam arıyor insanoğlu. Kandırılmaktan nefret ettiği, kandırmaktan zevk duyduğu için putlar dikiyor insanoğlu.



Dinlerin varolma ve misyon sebeblerinden birinin siyasi sistematik çatı olduğunu söylemiştim. İnsanın eylemleri neticesinde tanrıyla alış veriş yaptığını da siz zaten biliyorsunuz. Yeni insan dünyasının dinlere ihtiyacı kalmadı. Çünkü o dinlerin yerini, kapitalizm ve neo-liberalizm aldı. Yeni insanlığın tanrısı para, mabedi banka, peygamberi mağaza. Paranın icadı ve kullanımı çok eski diye düşünebilirsiniz. Para taparların yeni olmadığını, bankacılık sisteminin de eski olduğunu söyleyebilirsiniz. Ama dünyanın yegane dini'nin, tanrısının, peygamberinin, mabedlerinin, sizin bildiğiniz üç bin küsür din olduğunu söyleyemezsiniz. Kapitalizm ve Neo-Liberalizm dünyaya o kadar hakimki, milyarlarca inananı olan dinler bile onların çatısı altında basit bir ekol kalıyor. İnsanlar kendilerinin dizginleyicisi, ahlaki temellendiricisi, hakikate ulaşan merdiveni olarak görmüyor tanrıları ve dinleri. Her değişimin ardında yatan gerçek var, o da tükeniştir. İnsan tükettiğini tekrar üretir, defalarca üretir; fakat ürettiğine duyduğu ihtiyaç hissi tükendiğinde bir daha asla üretmez. Dinler de teknolojiyle, felsefeyle, paranın hayatımızda daha büyük yer kaplamasıyla birlikte tükendi. Artık bizlerde yaratabiliyor, bizlerde tanrıca düşünüyor, bizlerde paramızla insanı kendimize tapındırabiliyoruz. Tek fark; yarattıklarımızı doğaüstü güç iddiasıyla yaratmıyoruz, düşündüklerimizi sonsuz bilgi iddiasıyla düşünmüyoruz, kendimize tapındırdıklarımıza cennet vadetmiyoruz. Tanrı cehenneme çevirdiği dünyaya karşılık cenneti, insan cehenneme çevirdiği dünyaya karşılık yine dünyayı verir. Tanrılar da, yaratıcıları kadar şarlatandır. Önce berbat mühendislikleriyle bir tren üretirler, sonra o treni raylara yerleştirirler. Trenin baştan aşağı hatalı olduğunu bilmesine rağmen yine de 'ben trene makinist yerleştirdim, treni o kontrol ediyor ayrıca makinist treni kullanmakta özgür.' diyor Sonrasında raylardan çıkarak parçalanan trene bakıp 'Makinist suçlu, çünkü ben ona, doğru tren sürmeyi göstermiştim.' diyor. İşte tanrının, özgür irade ve seçimler konusunda ki bütün saçmalığı bundan ibaret. Tanrıyı yaratan insanın aynı safsatayı yapmaması beklenemezdi elbette. Size hiç sorulmayan bir dünyanın ortasında doğdunuz. İçinde toplum, siyaset, ekonomi üçlüsü var ve sizin bu üçlüye karşı çıkmanız ya da bunlardan ötürü suça itilmeniz halinde sizi cezalandırıyorlar. Toplum boktan mı, ekonomi çok mu kötü, siyasette rüşvet ve yolsuzluklar mı dönüyor? Siktir et, nasıl olsa bu senin suçun. Ömrünün sonuna kadar iyi bir hayat vaadiyle çalış. Para kazanmak için hayatını bağışlayan koca bir nesil. Kim bu insanların kendi hayatını kazanmak için çalıştığını söylemez ki? Para için sattıkları hayatlarını, parayla satın almaya çalışan işçiler. Patron ve işçi ilişkisi, işte bu kadar basit bir ilişkidir. Kapitalizm kalksın, komünizm veya bilmem ne izm gelsin demiyorum. İzm'lerin saçmalıklarını gösteriyorum. İnsan özgür doğmuştur diyen Rousso büyük bir yalancıdır. Özgür olduğum için mi, hayali sınırlar içerisinde ki toprak parçasına mahkümum? Özgür olduğum için mi, doğar doğmaz bana tayin edilen kimlikle yaşıyorum? Özgür olduğum için mi, diktaların zorunlu eğitimine maruz kalıyorum? Özgür olduğum için mi, düşüncelerimi yasalara göre şekillendiriyorum? Özgür olduğum için mi, özgür olduğumu bir başkasından öğreniyorum? Kendi özgürlük tanımınızla, verdiğiniz özgürlüğün arasında koskoca çelişki yatıyor. Özgürlük; bilgi ve sezgilerin ötesinde, deneyimlenen hakikatin gölgesidir. Gölgemi karanlıkla mı aydınlatacaksınız? Bana sınırlar biçmeniz, kimlik tayin etmeniz, zorunlu propaganda eğitimi vermeniz, düşüncelerimi yasalara göre şekillendirmemi telkin etmeniz, özgür olduğumu söylemeniz hiçbir anlam ifade etmez. Çünkü sizlerin hayali sınırlandırmaları ve özgürlük algısından çokta farklıdır özgürlük. Bunları yaparak ben olanı mülkiyetleştirmeye çalışıyor, hedeflediğiniz ütopyaya yaklaştırmak istiyorsunuz. Benim olanı bana vermek için sınava tabii tutuyorsunuz. Kabahat benim değil, kabahat kendine ait olanı tekrar almak için çabalayan gerizekalılarda.
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.