Notes

Nial Asinati saygın bir ailede doğmuş bir çocuktu. Annesi ve babası her gelecekte ailenin başına geçicek bir varis yapmak istediklerinde başarısız oldular. 3. düşük yaşandığında artık ailenin çok morali bozulmuştu. Bu yüzden pişman olucakları bir haraket yaptılar, arkaplanını bilmedikleri bir büyücüden yardım almak. Bu büyücü hiç bir zaman yüzünü göstermemişti. Bu aile bir çocuk yapabilmek için her şeylerini verirdi, ve öyle de yaptılar. Büyücü eğer çocuğunuzun olmasını istiyorsanız bazı sonuçları olacağını söyledi. Ve ailelerinin bu çocuk ile çöküşe ericeğini beyan etti. Fakat aile bunu ciddiye almadı ve yinede çocuklarının olmasını istediğini söylediler.
Bir zaman sonra Asinati ailesine bekledikleri varis geldi. Fakat bu çocuğun bir kusuru vardı. Doğduğunda ölü ve durgun gözleri olduğunu fark ettiler, bu çocuk kördü. Ona rağmen aile her ne kadar üzülse de bu çocuğu yetiştirmeye kararlıydı. Ama Nial'ın doğumuyla ailenin işleri büyücünün dediği gibi gerçekten kötü sonuçlar vermeye başladı.
Öncelikle gelirlerinin büyük bır kısmını sağladıkları tarlaları yandı. Daha sonra hizmetçilerine gelen talihsiz olaylar yüzünden hizmetçiler işlerini bıraktı. Nial daha 3 yaşına bastığında aile yıkılmanın eşiğine gelmişti bile. Ama yine de bu zamanlarıda atlatıcaklarına güvenleri tamdı.
Fakat düşündükleri gibi şans yüzlerine gülmedi. Nial 5 yaşına bastığında daha ne başımıza gelebilir derlerken olan oldu. Evlerine bir grup haydut girdi. Asinati ailesi bunu fark edince oğullarını dar ve gizli bir yere soktu ve bu adamlarla anlaşmaya gideceklerdi ki odaya olan kapı açıldı. Daha sonra Nial duyduğu sesleri asla unutmadı. Ailesinin yalvararak ölüşü. Bunları duyan Nial korkudan kaskatı kesildi. Bir zaman sonra haydutlar bu odadan çıktı ve ilginç bir şekilde bir şeyleri topluyor gibi sesler gelmiyordu. Ve neyseki Nial'ı fark etmemişlerdi.
Bu olaylardan sonra Nial yeterince cesaretini topladığında saklandığı yerden çıktı ve ailesinin bedenlerinin yanına gitmeye çalıştı. Zor olsada onları bulduktan sonra bembeyaz durgun gözlerinden yaşlar gelmeye başladı. Bundan yaklaşık 1-2 saat sonra evden çıktı. Bir yerlere gitmeye körde olsa 5 yıldır aynı evde olduğu için az çok alışmıştı. Daha sonra dışarı çıkabildiğinde avaz avaz yardım için bağırmaya başladı. Bir süre sonra insanların gelmesini bekliyordu fakat kimse gelmedi. Kimse bu ''lanetli'' evin etrafında bulunmak istemiyordu.
Bir süre sonra muhafızlar eve geldi fakat bu muhafızlar biraz farklı gözüküyordu. Bu muhafızlar sanki evde neler döndüğünü bilirmiş gibi biri Nial ile ilgilenirken sakin bir şekilde içeri girdiler ve Nial'ı burdan uzaklaştırdılar. Nial'a bazı sorular sordular ve 1-2 gün sonra onu bıraktılar. Evet kör bir çocuğu sokağa bıraktılar ve evine götürülmesini istese bile bunu gerçekteştirmediler. Nial sokaktan geçen insanlardan onu bir yere götürmelerini istedi. Bazı insanlar reddetsede sonunda biri kabul etti. Malikane gibi olan evlerinin önüne geldiler. Adam kapının önüne kadar getirdikten sonra geri döndü ve Nial içeri girmeye çalıştı. Fakat kapıda muhafızlar vardı. Ve evine girmeye çalıştığında Nial'i durdurdular. Muhafızlara burda yaşadığını söyledi fakat muhafızlar burasının artık ''******'' ailesine ait olduğunu söyledi. Bu ailenin ismini Nial daha önce duymuştu. Babasını kapıdan dinlerken onların rakipleri olduğunu öğrenmişti. Bu ona çok garip geldi ve yine de içeri girmeye çalıştı. Bu yüzden muhafızlar Nial'ı biraz hırpaladıktan sonra onu yolun bir köşesine attılar. Ve Nial'ın cehennemi başladı.
Nial gözleri görmediği için hiç kimse tarafından kabul edilmedi. Hiç kimsenin yanında çalışamadı. Fakat bu zorlu şartlar onu değiştirdi. Açlığı hakkında bir şeyler yapması gerekiyordu. Ve bu yüzden artık körlüğünü kullanarak bir şeyler çalmaya başladı. Bazı şeyleri eline alıp bakarmış gibi yapar sonra bir yerlerine sokuştururdu. Elmalar, armutlar vb. gibi bir çok şey çaldı. Bu süre zarfında muhafızlardan hiç bir haber almadı. Ara sıra bazı insanlara sorardı fakat kimse bu durum hakkında onla konuşmazdı. Nial bir gün her zamanki gibi yemek çalarken bu sefer fark edildi. ''Demek şu küçük fare sendin!'' dedikten sonra tshirtünden tutup Nial'ı kaldırdı fakat Nial adamın suratına tekme atıp yemeklerle kaçtı. Bu yaptığı bir çok esnaf tarafından duyulduğu için artık eski yaptığı şeyler işe yaramıyordu. Bu yüzden artık hızlıca yemekleri alıp kaçmaya başladı. Fakat bu da çok işe yaramıyordu ki çoğu zaman birilerine çarpıp yere düşüyordu. Ama zamanla kaçarken artık yürüme seslerinden insanlardan kaçınabilmeye başladı.
Bir süre böyle geçtikten sonra ve hala muhafızlardan haber alamayınca ailesinin tüm dünya tarafından unutulduğunu anladı. Sanki ailesi hiç bir zaman varolmamış gibiydi. Bu onu kızdırdı. Ve elinden hiç bir şey gelmediği için kendi canına kıymayı bile düşündü. Ama bunu yapamazdı, ailesinin intikamını almalıydı. Bu yüzden muhafızların olduğu bölgeye gitti. Amacı muhafızların silahlarının bulunduğu yere girmekti. Nerede olduğunu muhafızlardan duydu. Ama bu yerin önünde iki muhafız vardı. Bu yüzden onları oradan ayırması gerekiyordu. Ama bunu nasıl yapabilirdi ki? İlk denemesinde direk olarak muhafızların yanından geçmeye çalıştı. Ve direkt olarak muhafıza çarptı. Muhafızlar onu dövücekti ki kör olduğunu fark edip sadece onu uyardılar. İkinci denemesinde sokağın uzak bir köşesinde bir adamı dövüp muhafızları oraya yönlendirmekti. İlk saldırdığı adam Nial'ı iyice bir dövdü. Üçüncü de ise muhafızları kandırmaya çalıştı. Birinin 2 sokak ötede öldüğünü söyledi. Muhafızlar ne di10 çocuk onu nasıl gördün aq? deyip Nial'ı iyi bir pataklarlar.
Bu olaylardan sonra Nial yavaş yavaş pes etmeye başladı. Onun gibi kör bir çocuk ne yapabilirdi ki. Bu yüzden yollarda dilencilik yapmaya başladı. Nial ara sıra insanlara çarpmadan yolun ortasından yürümeye çalışırdı. Zaman geçtikçe bunda ustalaştı. Artık kör olmasına rağmen yürürken insanlara çarpmıyordu. Tekrar belirli bir zaman geçtikten sonra bu dünyada gücün her şeyden önemli olduğunu öğrendi. Ama zaman geçtikçe insanların daha az para attıklarını fark etti. Günlük yemeği bile zor alıyordu.
Bir gün birinin önündeki kaseye yüksek meblağda bir para attığını fark etti. Kafasını kaldırıp beyaz durgun gözleriyle boşluğa doğru baktığında ona uzatılan bir el olduğunu hissetti. Nial hiç bir tepki vermediğinde adam '' seni satın aldım çabuk beni takip et'' diye emir verdi. Fakat Nial yine tepki göstermedi. Ve adam korumalarına onu sürükleyerek götürmelerini söyledi. Nial'ı almışlardı. Ve duyduğu seslerden ve yönlerden sanki evine doğru gidiyor gibiydi. Eskiden evi olan malikaneye girdikten sonra onu bir odaya götürdüler. Bu soylunun küçük bir kız kardeşi vardı ve bu şımarık kız nedense kör bir adam istemişti. Ve beklemediği bir şekilde dışarıdaki zor zamanlarını özlettirecek ailenin en sevilen çocuğuyla tanıştı. Tatlı bir sesi vardı ve yaklaşık 15 yaşlarındaydı bu kız. Bu kız ilk başta Nial'a çok iyi davrandı. Ve Nial buna çok şaşırmıştı, bu yüzden bir gün Nial bu küçük kıza burda yaşayan bir önceki aileye ne olduğunu sordu. Aldığı cevap onu inanılmaz sinirlendirmişti. ''babamın dediğine göre bir önceki finansal rakibimizmiş ama lanetli bir çocuk doğurduktan sonra kötüleşmişler. Ve bazı adamlarımız oraya gidip onlara çıkmalarını söylemiş ve onlarda uzak bir yere gitmişler.'' Nial bunları duyduktan sonra cehennemi onlara yaşatan ailenin bu soylu aile olduğunu anladı. Öfkesini kontrol edip beklemeye başladı, ne yapabilirdi ki. Kafasında planlar yapmaya başladı. Yaptıklarını onlara nasıl ödetebilirdi ki. Nial bu kızla olmadığı her saniye zorbalığa uğruyordu. Bu ailenin diğer kardeşleri ve muhafızlar ona yapmadıklarını bırakmıyordu. Fakat fazla ileri gitmiyorlardı. Çünkü ailenin en sevilen çocuklarından biri Nial'ı seviyordu. Nial her ne kadar bu kıza onu neden seçtiğini sorsada her zaman konuyu geçiştirdi. Aslında bu kız her gün Nial'ın önünden geçerken ona bakardı. Bu kız ergenliğin getirisi olsa gerek ki Nial'ın suratını sevmişti ve ona aşık olduğunu sanıyordu. Ama Nial bir zaman sonra aileye çok büyük bir darbe nasıl vurucağını çözdü. Bu kızı öldürüp kaçıcaktı. Her şeyi soruşturdu. Bu şehirden nasıl kaçılır, nereye kaçılır, kimin yardımıyla. Ve bu bilgilerin çoğunu ironiktir ki öldüreceği kızdan alıyordu. Daha sonra zaman geldi. Kızın en yalnız olduğu zamanda, ve malikenin en boş olduğu zamanda muhafızların birinden aldığı mızrak ile arkasından yaklaştı. Iskalamamak için ilk önce elini kızın kafasına koydu ve sonra-
Putchi diye bir ses geldikten sonra kızın suratından mızrağın ucu çıktı. mızrağı bırakıp kızın parasının olduğu yerden paralarını aldı. Bu bilgiyide kızdan öğrenmişti. Koynunda yılan beslediğinin farkında bile değildi. Mızrağın ucunu çarşaflara sildikten sonra kaçmaya başladı. Çoğu şeyi ayarlamıştı. Ama hesaba katmadığı bir şey vardı. Peşinde olan aile onun peşinden gelmeyi bırakmıyacaktı. Yıllarca bu insanlardan kaçtı ve az çok mızrak kullanmayı kendisi öğrendi. Yıllar geçmiş olsa bile peşini bırakmıyordu bu lanet olası aile. Ve bir gün kaçarken bir mağara buldu ve underdark'a kaçışını yaptı. İnsanlara ihanet etmekten artık sıkılmıştı ve tek başına peşindeki adamlara karşı gelemiyordu. Güvenliği için yanında bazı adamlara ihtiyacı vardı. Belki de underdarktaki macerasında bulur birilerini görücez.

Halilço kızın ismini karar vermedim hallederim onu 5 dk da ailenin ismini de karar vermedim ve şehri de karar vermedim. Çünkü dedim şimdi zaten var olan bir aile tak bari peşime de senin için daha kolay olur. Böyle bir aile nerde bulabilirsin bilmiyorum o yüzden şehir yazmadım. Sonu biraz hızlandırdım fark etmişsindir uyumam lazım elim ağrıdı bir de. Ben yine eklemeler yaparım daha detaylı olması için sonları.