Notes

Venxean Hielo
imparatorluk
Venxean'ın hayatı Far adalarının soğuk ve zorlu yerlerinden birinde başlamıştı. Venxean gururlu bir dragonborn idi. Bazı çocuklar gibi o da kanında bir ejderhanın kanını taşıyordu. Gümüş bir ejderhanın kanı. Venxean ailesi tarafından sevilirdi ve tatlı mı tatlı bir kardeşi vardı. Her zaman onunla arkadaşçıl duellolar yapar ve oyun oynarlardı. Ta ki o olay olana dek. Bu iki kardeş özellikle buzların olduğu kısımlarda duello yapıp oynardı. Aileleri onların güçlü olmasını istedikleri için düellolarını hiç bir zaman bozmadı veya engel olmadı. Bir gün beklemedikleri bir olay yaşandı. Baba dedikleri kişi bu iki kardeşe gerçek kılıç verdi. Ve onların buna alışmaları gerektiğini söyledi. Bu iki kardeş her zaman duello yaparlardı ama her zaman venxean kaybederdi. Ve ailesi artık ondan çok kardeşi imphith ile ilgilenir oldular. Venxean her küçük şeye sinirlenir oldu. Kardeşi venxean'a kötü davranmıyordu. Ama Venxean her şeyi onun suçu olarak görüyordu. Bir gün imphith ondan özür dilerken Venxean yine ona kötü bazı kelimeler söyler. Kardeşi ise artık kendini tutamayıp aslında olan her şeyin onun güçsüz olmasından dolayı olduğunu söyler. Zaten sinirini çok iyi kontrol edemeyen Venxean bunu duyunca gözü döner, ve kardeşi tam ondan bunu söylediği için özür dileyecek iken onun boğazına elindeki kılıcı saplar. Kendine geldiğinde kardeşinin bedeni yerde yatıyordur. Bunu görünce bütün siniri kaybolur. Ve oradan kaçar, kaçabildiği kadar uzaklara. Dağlarda nasıl avlanılacağını bilse de uzak yerlere gidince bir sorunla karşılaşır. Hiç bir hayvan bulamaması. (Çünkü zarı yine düşük gelmiştir halilço dnd algoritması) Bir yerden sonra güçten düşer artık kolunu bile kaldırıcak hali kalmamıştır. Belki de yaptıklarının bedelini ödüyordur. Tam gözlerini kapatırken bir adam görür. Bu adam onu bir mağaraya getirir. Venxean gözlerini açtığında bir kamp ateşi ve bir adam görür. Bu adamın giyinişi ona garip gelir. Daha önce hiç bir keşiş görmemiştir. Adama teşekkür ettikten sonra gitmeye yeltenir ama karnı guruldar. Adam Venxean'a yemek verir ve yemek üzerine tanışıp konuşurlar. Venxean bu adamın konuşmasını çok ilgi çekici bulur ve çok sakin olduğunu fark eder. Ona onun gibi sakin nasıl kalabileceğini sorar. Ve bu adam ona keşişlik hakkında bazı şeyler anlatır. Venxean monkların kültürünü güzel bulmaz ama ''bu adam kadar sakin olsaydım yaşananlar asla yaşanmazdı'' diye içinden düşünür. Bu adamla uzun bir süre geçirir. Artık birbirlerini baba oğul olarak gördükleri için birbirlerine bazı sırlarını açıklarlar. Ama Venxean'ın hala anlatmadığı şeyler olduğunu ve anlatmamak için elinden geleni yaptığını görür. Venxean da bu adamın neden burda kaldığını asla öğrenememiştir ve merak ediyordur. Bir gün Venxean eğer burda neden olduğunu söylerse ona kendi sırrını açıklayacağını söyler. Bunun üzerine baba figürü olan Ences'ten onun bir ajan olduğunu öğrenir, bir imparatorluk ajanı. Bunu duyunca çok şaşıran Venxean ona hiç bir şey sormaz ve sadece kendi sırrını anlatır, kardeşini. Ences'te yaşanan olayları duyunca şaşırır ve içinden Venxean'ın sorunları olduğunu düşünür. Ama bunlar kötü düşünceler değildir. Onun iyiliği için onun gerçek manastıra gitmesini ve bir süre onlarla zaman geçirmesini ister. Uzun süre bunu reddeden Venxean sonunda bunu kabul eder. Buna Ences'in o kıta hakkında anlattığı bazı hikayelerde yardımcı olur. Venxean sonunda far adalarından, aiwelen kıtasına gizli bir şekilde geçer. Daha sonra indikten sonra buranın çok sıcak olduğunu fark eder. Hayatı boyunca sadece buz büyüleri yaptığı için soğuğu ve buzu gerçekten sever. Elinde olsa tüm dünyanın buzlarla yapılmış olmasını dilerdi. Belirli bir zaman ve yaşanan bazı olaylardan sonra sonunda kuzeye, manastıra gelir. Burda onu gönderen kişinin Ences olduğunu duyduklarında ondan şüphe duymazlar ve bazı şeyler öğretirler. Sakin kalmak hakkında bir çok şey öğrenir. Kendisi bunu her ne kadar etkisiz bulsa da.. Ama Venxean kenidni genelde manastırda değil de kendi kendine dışarıda büyü çalışırken bulur. Ona göre keşişlik çok sıkıcı ve monotondur. Kendi duygularını dizginlemeyi sevmediği için kendini daha çok büyüye adar, buz büyülerine. Ve buz büyülerine olan yeteneğinin keşişliğe göre daha fazla olduğunun farkındadır, Ences bunu ona defalarca söylemiştir. (son cümle eklenti gibi oldu da yeter aq 1 oldu saat)