Notes

Günaydın ilklerimin sahibi,günaydın ilk ve son aşkım.
Kızma hemen sana demedim.Benim için bir ritüel olan başucumdaki resminle konuşuyorum yine. Güne

senle başlamak... Günüm kötü geçti demiyorum en azından. Gecem gündüzüm bir değildir benim

bilirsin. Yinede sana iyi uykular demeden uyuyamam mesela. Seni düşünmeden gözüme uyku girmez.

Bazen rüyalarımda buluşuyoruz. Sana seni sevdiğimi söylüyorum koşarak kaçıyorsun benden. Peşinden

koşuyorum ama yetişemiyorum bir türlü. Uyandığımda kalbimde anlam veremediğim bir ağrı oluyor.

Yine dişlerimi sıkmışım yine ellerim yumruk halinde. Sonra anlam veriyorum tabi. Gördüğüm rüya

neticesinde zamanın seni benden alıp gidişinin,sensizliğin bir eseri bu. Umudu,çözümü olmayan bir

hastalık gibi. Bu hastalık günümün her zamanını her dakikasını kapsıyor. Kimilerine göre bir

deliyim. Kimilerine göre uslanmayan arsız bir çocuk. Yurt arkadaşlarım salak olduğumu düşünüyor.

Hala eski sevgilinin peşinden koşuyorsun diyorlar. Anlatsam anlamazlar. Hiç aşık oldunuz mu?

Desem olduk diyecekler. Sana aşık olmayı anlatsam geçer diyecekler. Yinede çok üzülmüyorum.

Seninle geçen iki güzel yılım var. İki güzel sevgi dolu yıl.. Sen merak etmiyosundur soran var

ama. Hiçmi olmadı kardelenden sonra bir kız diyorlar. Olmadı abi olmadı. Mesaj attığım oldu

konuştuğum oldu seni unutmak için. Kriterlerim değişti. Aradığım özellik "Kardelen" gibi olsun.

Yok amınakoyim yok. Bir sen daha yok bu dünyada. Bıraktığın boşluğu sana olan sevgimle doldurdum.

Dedim içimden bandırmaya geliyorum ünide dolu kızlar olacak hem sana uzak olucam kesin unuturum.

Nerden bileyim seni daha çok özleyeceğimi. Hatta hayatımın tümünü esir alacağını bile

bilmiyordum.

Şimdi anlatacaklarımdan dolayı psikolojim bozuk diye düşünebilirsin. İnan bana ben bu durumdan

şikayetçi değilim. Hayatımın sana endekslenmesi beni üzmüyor. Aksine senin mutlu olduğunu

düşününce daha çok mutlu oluyorum.

Fakültenin kantininde oturuyorum tek başıma. Üninin wifisine bağlandım dersin başlamasına yarım

saat var biraz zaman geçsin istedim. Fotoğrafını açıp seni düşünmeye başladım. Mal mal

sırıtıyormuşum meğerse. Arkadaş geldi "Ne izliyon lan gülüyon yarım saattir" dedi. Hemen menüye

geçecektim oo yengemi dedi. Eski sevgilim dedim. Hani sevgilim demek isterdim. Ama eskide kalınca

eski kelimesi geliyor başa. Çok değişik. Hala seviyormusun dedi evet dedim. O seni? dedi hayır

dedim. O zaman siktir et üzülmeye değmez dedi. Sonra kendi dediğine inanamadı. "İyide sen

gülüyordun?" "Mutluyum çünkü" Niye kurtuldunmu kızdan dedi. O mutlu bende mutlu oluyorum dedim

yüzüme on saniye baktı "Aga sen ciddi aşıksın" Fotoğraflarını gösterdim tatlı kızmış dedi içten

içe sinirlendim ama biliyorum sen sevildikçe güzelleşirsin. Başkasıda güzel bulsun seni sorun

değil benim için.Buraya geldiğini düşünüyorum. Seni denizin ötesinde bir yerde olduğunu saydım.

Deniz otobüsü gelince senin geldiğini düşünüp terminalin önüne giderim bazen. Minik adımlarla

gelecek,bal saçların bandırmanın rüzgarıyla dans edecek,kokuna deniz kokusu eklenecek ve bana en

içten sesinle aşkım diyip boynuma atlayacaksın. Bilmiyorum kaçıncı sigaram bitti. Sonra trenin

kornasını duyuyorum. Air horn hani. Ne kadarda aptalım! Deniz otobüsü istanbuldan geliyor. Ben

seni denizin sonunda bi yerdesin diye düşündüğümden boşuna beklemişim. 17 eylül ekspressi geldi.

İzmirden gelen tren bu. Belki bu sefer gelmişsindir diyip istasyona yürüyorum. Bir bank seçip

oturdum. Bir lucky strike yaktım her zamanki gibi. gelme ihtimalinin yüzde sıfır olduğunu bile

bile seni beklemenin heyecanını oluşturuyorum kendi kendime. Hem sen biliyormusun? Birgün buraya

geleceksin diye seni götüreceğim yerleri önceden gezdim ben. Birde haberin yok biliyorum ama

deniz kenarında denize bakan bir bankta ismin yazıyor. Oraya otururuz denizi izlersin diye

düşündüm. Aşk köprüsüne ismini yazmadım ama. Oraya beraber yazarız ikimizin anısı olur. Aptalım,

salağım. Nasıl da unuttum yine senin bir başkasını sevdiğini? Hayatında "öteki" insanım ben. Hani

tanıdığın ama samimi olmadığın. Yolda görünce sana selam verdiğinden dolayı zorunlu selam

verdiğin. Belki hayatında yerim onlardan bile kötü ama olsun. Olsun. Hayatında iyi kötü bir yerim

var o yeterki bana. Ben bundan bile mutlu olurum.

İzmirde hava sıcakmış.Güneş saçların güneş ile uyum halinde gülüşünle birlikte ışık

saçıyorsundur yine. Burada hava soğuk,üşüyorum. Seni okuldan almaya gelirdim dışarda

beklediğimden ellerim üşürdü. Sen gelirdin. Sana elimi gösterirdim ırım kırım ederdin ama laf

etmeden elini verirdin bana. Minik ellerinle ısıtmaya çalışırdın elimi. Hatta senin elin üşümesin

diye ikimizin elini kabanımın cebine sokardık. Komik görünürdü biliyorum ama sırf elini tutmak

için seni soğukta beklemeye değerdi. Şimdi üşüyorum elim soğuk. Ellerin yok. Çaresizce elimi yine

cebime sokup elini tuttuğunu düşünüp ısınmaktayım. Anacaddeye gelincede çıkarırım bir gören olur

babana söyler. En çok babandan korkardım. Bir okadarda hayrandım babana. Korkmamın nedeni şayet

beni öğrenirse sana kızabilirdi. Bizi ayırmak istemezdi belki ama sana kızardı. Şayet bizi

ayırmak istese Babanın karşısına çıkacak "Kızınızı canımdan çok seviyorum, bana vurun ona

dokunmayın. Bizi ayırın ama ondan kopmamı istemeyin" diyecek kadarda delikanlı çocuktum. Hatta

kafamda kurmuştum neler söyleceğimi. Ona hayrandım çünkü sana hem babalık hemde dostluk ediyordu.

Çok şanslıydın. İnsanları hangi siyasi partiye oy attıkları ile yargılamam ama siyasi görüşleri

ile kafamda yargılayabilirim. Atatürkçüydü birkere. Milliyetçi bir baba olması yeterdi artardıki

kızınada çok şey katmıştı. Yumuşak kalpliliği kendi Babamdan dostluğuda senin babandan aldımmı 10

numara baba olurdu benden. Olmadı. Olamadı. Senle olmadı. Senle olmayacağına. Hiç olmasın.

Bir hata yaptım biliyorum. Kutsanda seçimin olduğu gün oy sandığının oraya geçecektim sana

geçebilirmiyim diyeceğime omzuna dokunarak geçtim. Ciddi malım. Nerden geliyosa bi cesaret? Bana

dokunmana gerek yoktu geçebilirim desen yol verirdim desen ağzımı açamazdım. Sende şaşırdın

galiba yada her zamanki gibi umrunda olmadım. Sen belki birşey hissetmedin ama. O an fırtınalar

koptu içimde. Gökyüzüm laciverte büründü. Nasılda özlemişim seni. Ağladığım,güldüğüm bana güven

veren omuzun.. Başımı yasladığımda zamanın durmasını istediğim omzuna, sana aylar sonra dokunmak.

Ağlamamak için sıktım kendimi. Hani artık ağlayamıyordum belkide duygularım körelmiştir yada

sensizliğe alışmışımdır. Ama o an ağlamak istedim. O an arkamdan Eren diye seslensen sana sımsıkı

sarılırdım. Sıkı sıkı sarardım kollarıma. Kalp atışını dinler kokunu içime çekerdim.

İşte. Yanardağ patlar ya,lavların altında kalır şehirler,kasabalar. Bazen kalbimde sana olan

sevgide patlar ve dışa vurmak isterim. Sadece berkeye anlatırım geceleri sen krizine girdiğimde.

Değiştim. İnan ki. Elimde olmayan bir değişme içerisine girdim. Eski halim kalmadı. Bir insan

yedisinde neyse yetmişinde odur sözünü 18inde neyse 118 inde odur ile değiştirdim. Bandırmada

yeni bir hayata başladım içinde fazlasıyla sen olan. Sana ingilizce olarak soracağım çok soru var

ama seni rahatsız etmek istemiyorum. Ygsyede az bir zaman kaldı hala tarih ile ilgili bir sorunun

varsa sorarmısın bilmem.. Bana kızma. Cidden elimde değil sana olan sevgim. Biraz beni

düşünüyorsan gülümse. Sen gülümsersen bende mutlu olurum. Dediğim gibi en güzel aşklar seni

bulsun. Beni bulmuş zaten bulacağı.. Seni sevmektende seni özlemektende gurur duyuyorum. Amacım

biryerine kaldırmak değil. Yinede dünyanın en güzel prensesi sensin. He kızın olur o zaman tekrar

tartışırız bu konuyu. Neyse tıpkı dediğin gibi: "Duygularıma engel olamıyorum.." İlk günkü gibi

değil ilk günden daha fazla seni seviyorum. Sana cevap vermek zorunda değilsin derdim ama boşver

cevap verme. Kötü birşey dersen alınırım,üzülürüm ve korkarım.iyi birşey dersende

inanırım,umutlanırım. // Bandırma


------------------------------------------------------------
Ekleme; arkadaşlarım senin onura attığın mesajı beni gıcık etmek için olduğunu söylüyor. Umrunda

değilim kızın amk diyorum anlamıyolar. Çok daha önceden onuru sevdiğini söylüyom yine

iplemiyolar. Sen bana telefonda bşkasını sevdiğini söylediğinde ben inanmamıştım. ama artık

inanıyorum. Ve bu durum bana acı vermiyor. Çünkü seninle geçen 2 yılımda beni ne kadar çok

sevdiğini biliyorum. gözlerinden anlardım ben. Senden sadece sonradan öğrendiğin o şeyi sakladım

ve bir kere tekamül etmiş asla olmamış şeyi sana olmuş gibi anlatamazdım. Ben kimseyle dudaklarım

şişene kadar öpüşmedim. hiç kimseyle senle olmuş gibi mutlu olmadım. ve birçok konuda ilkim oldun

bunları saymak istemiyorum. Senden sonrada dokunmadım kimseye. Ben o gün mektupları yaktığımda

bidaha hiç geriye dönmedim. Sana hiç yalan söylemedim. Benimle yaşadıkların için pişman olma ben

değilim. Yinede zamanı geriye alsak seninle sadece öpüşürdüm. Hormonlarıma yenik düştüm aptalım.

Senide çaresiz bıraktım 2x aptalım. Oysa istediğimiz şeyi yaşayacak çok zaman varmış. Ben

görmemişim. Şimdi olsan elini tutmaya kıyamam. Götünü kaldırmak istemiyorum ama sen benim

herşeyimdin. Hala çokgüzelsin aq. Napayım aşığım. Ha seni aradığım sana seni sevdiğimi söylediğim

o gece friendzone yeseydim belki bunlar başıma gelmeyecekti. Yinede sen benim başıma gelen en

güzel şeysin. Merak ettiğim çok şey var ama soramıyorum mesela dün okula gittiğimiz yoldan geçtim

yoldaki köpek bokuna bile anlam yükledim. aa aşkım yapma şöyle sokak ortasına diyesim geldi. Sen

nası yaşıyon böyle her cadde anlam yüklüyken anılarımız varken. Başkasını sevince geçiyosa

helalin var ne diyim. Nyse bu sitenin adresini verdiğim kağıdı çöpe atmadığın için tenks.
için teşekkür ederim.