Notes

Belki...
nadir de olsa bir belki ihtimali var öyle değil mi ?...
Buradaki "nadir" kelimesi çok manidar...
Çünkü hayat oldukça acımasız ve yalancı ve de sahtekar...
İnsanlar kesinlikle "hain"ler... Buna ben de dahilim.
Şaşırtıcı geliyor değil mi ?
Bunu söyleyen Allah (c.c.).
O, her şeyi en iyi bilen ve en iyi duyan ve de en iyi görendir. Eğer O'na tam anlamıyla inancın var ise söylediğine tamamen de inanmış olman gerekir. Kendini O'na teslim etmen gerekir. Her alan ve her kararda... O'nun yüceliğini insanlığın beyninde her daim zirvede tutabilmek için her şeyi yapmak zorundasın. O Allah ki O'ndan başka ilah yoktur. O, kâinattaki iki kum tanesinin birbirine sürtmesindeki sesi dahi duyandır. Tüm yağmur tanelerini belirli bir düzende indiren O'dur. Tüm kar tanelerini birbirine çarpmadan ve en şaşırtıcı şudur ki her bir tanesini farklı farklı gökyüzünden yeryüzüne indirten Allah'tır... Milyarlarca insanın, milyarlarca hücresini, DNA'sını farklı kılan O'dur. Muazzam algoritmaların sahibi O'dur. Hacmi neredeyse yok denecek kadar küçük olan bu beynimizin her şeyi algılaması ve anlaması imkansızdır.
İnsan yaradanın verdiği hikmetten fazlasını bilemez, göremez, işitemez, duyamaz ve hissedemez... Her şeyin bir görevi ve düzeni vardır. Bu "her şey"deki bizim görevimiz; İslam dinidir. Dinimizi koruyan, zirvede tutan, yaşamamızın sebebi, hatta yaratılışımızın sebebi, kâinatın en değerli varlığı Hz. Muhammed Mustafa (sallallahualeyhivessellem)'dir. Sonsuz salat ve selam olsun O'na ve ahaline...
Hayat kime iyi davrandı ki? Şayet bu olsaydı adalet olur muydu ? Bazı insanlar bana çok şanslı geliyor. Birçok sıkıntıyı yaşamadan atlatmış sanıyorum. Fakat bu böyle değil... Her insan sıkıntılarıyla yücelir...
Ha şu var;
İnsanlar acımasız oldukları zaman ve hayatlarına bu şekilde devam ettikleri zaman, bir çok şeyi gözardı edebiliyorlar. Bununla beraber bir çok şeyi kazanmış sanıyorlar ama bu böyle değil !
Sadece kendilerini kandırıyorlar... Bu hayat ucuz, kısa, tatsız, huzursuz ve bir o kadar acımasız bir hayat... Bunu kazandıklarını sanıp seviniyorlar... Sanki hiç ölmeyecekmiş gibi...
Aklına geldi mi ? ölenler... kaybettiklerin... yok olanlar...
Hani? Neredeler?..
Gidiyoruz, gideceğiz, gitmek zorundayız...
Nasıl geldiysek buraya aynı şekilde gideceğiz. Nefsin, keyfin, benliğin... bugün var, yarın ?... sadece yaptıkların ve sorumlulukların var. Bunu sen de biliyorsun. Bir çok kez bu konu ile karşılaştın eminim. Ama her seferinde kaçtın, kaçmak istedin. Çünkü kaçman seni üzüntülerden, belalardan, sıkıntılardan, fakirlikten (!), sorumluluklardan uzak tutacak... öyle değil mi ?
kaçmaya devam et öyleyse...