Notes

Dönemce İzmir-Çanakkale gezisine gitmiştik. İzmir’in Konak semtini gezdik. Daha sonra ise Efes Antik Kenti ve Meryem Ana Kilisesi gibi tarihi yerleri gezdik. Güzel bir şekilde eğlendik. Günün yorgunluğunun ardından Selçuk’taki otele yerleştik. Yemek yedikten sonra, öğretmenlerimizden dışarı çıkma izni alabilmiştik. Yürümeye başladık. Etrafı izliyorduk. Daha sonra birkaç kişi içecek bir şeyler almak için markete gitmişti. Biz de onları bekliyorduk. Birden yoldan geçen arabaya bağıran bir adam gördük. Bana garip geldi ve adama baktım. Adam da arabanın arkasından bağırdıktan sonra yanımıza geldi. Elinde çiçek desenli bir poşet vardı. Çok şaşırdım, adamı izledim. Marketin yakınındaki bir ağacın altında bank vardı. Oraya oturdu ve bize doğru seslendi. Konuşmaya başladık. Daha sonra adam “Böyle çiçekli poşetim olduğuna bakmayın, çizerim.” dedi. Biz anlayamadık. Poşetin içinden testere çıkardı. Biz de hem korktuk hem de gülmeye başladık. Çünkü otelde izin almaya çalışırken otel görevlileri, çevre insanlarının çok iyi olduğunu, sorun olmayacağını söylemişti. Öğretmenlerimizden öyle izin alabilmiştik. Adam başladı biraz hikâye anlatmaya. Testereyi boğazına dayayıp “Keseyim mi?” deyip gülüyordu. Komik bir şeyler söyleyip gülüyordu kendi kendine. Bizim de sayımız artmıştı, marketteki arkadaşlar da gelmişti. Adam bir süre böyle devam ettikten sonra ağaca sırtını yasladı. Ne yapacak diye merak ettim. Adam sırtını ağaca sürtmeye başladı. Bir yandan da kişniyordu. Eşek taklidi yapıyordu sanırım. Herkes güldü. Ama aynı zamanda herkeste bir korku da vardı. Adam o haldeyken biz de kaçar gibi fark ettirmeden uzaklaştık. Otele gittik ve herkese bu gördüklerimizi anlattık. Sabaha kadar adama güldük.