Notes

Birini sırf cesur davranmıyor diye eleştiri topuna tutmak yersizdir. Cesaretin anlamını bilmeyen birinin cehalet kokan bir eleştirisidir. Cesaret inançla birlikte gelir. Doğru olduğuna inanılan ya da yapılması kaçınılmaz hale gelen bir hamlenin doğru ve şartların gerektirdiği anda yapılmasıdır. Eylem gücünü ve etkisini inancın kuvvetinden ve şartların zorunluluğundan alır. Tıpkı köşeye sıkışmış bir kedinin bir timsah karşısında aslan kesilip son bir hamleyle kabarıp kükremesi gibi. Kedi öyle de böyle de ölecektir, ancak kükreyerek timsahı korkutup kaçırma şansı az da olsa vardır, bu noktada kedi kaçınılmaz olanı yapar. Ancak içindeki hayatını devam ettirme isteğinden kaynaklanmayan içi boş bir kükreme aptal cesaretiyle yapılmış olacaktır. Ve muhtemelen başarısız da olacaktır.

Türk milletinin zamanında kurtuluş savaşında cephelerde adeta ölüme koşması inançla dolu bir cesaret örneğidir ve kaçınılmazdır, çünkü başka varoluş imkanı kalmamaktadır. Türk milleti başka devletlerin arzuladığı şekilde yaşamamayı seçmiştir, kendi hayatı pahasına, dilediği gibi yaşama isteğini ortaya koymuştur. Günümüzde düşürülen uçak olayına baktığımızda, düşürülen uçaktan atlayıp paraşütle sağ salim yere inmeye çalışan can havlindeki pilotları tekbirler eşliğinde vuran Suriye sınırındaki insanlarda bu inanç vardır. Zorunlulukla oluşmuştur. Çünkü biraz önce o uçak onları bombalamaktadır.

Fakat Suriye’de neler olup bittiği toplumumuza daha en başından beri taraflı yansıtılmaktadır. Hiçbir haber yoktur ki tam aksi de iddia edilmemiş olsun. Bizzat cumhurbaşkanının kendisi 2 yıl önce söylediği şeyin bugün tersini söylemektedir. Hiçbir kritik açıklaması yoktur ki, tam tersini de bizzat yine kendi söylememiş olsun. Bu noktada bütün Türk halkı iktidar partisiyle en az %50 oranında hemfikirdir çünkü her savunulan şeyin aksi de savunulmuştur. İnternet ortamında bu iddiayı belgeleyen yüzlerce video kanıt olarak mevcuttur. Bu kabarık ikiyüzlülük tablosu bir ülke lideri açısından rezalet bir tablodur.

Ülkenin iktidardaki isimleri bizzat kendi halkına, %40’ı bizzat kendi destekçisi olan insanlara bile yalan söylemektedir. Bu, ZENGİN İÇİN HALKA RAĞMEN yapılan bir zulüm ve oyundur. Oyunu fark edenler ve açığa çıkaranlar savaşta olsa suç kapsamına girecek şekilde bizzat devlet aygıtları kullanılarak zorbalıkla ve haksız yere etkisiz hale getirilmektedir. İktidar, dün kol kola gezdiği cemaat örgütünü bugün terörist ilan etmiştir. Bu noktada ya iktidar teröristtir ya da teröristi koynunda beslemiştir. Şayet bunlar değilse o halde böylesi bir terör örgütünü devlet kadrolarına kendi eliyle yerleştiren iktidarın ülke güvenliğini tehlikeye atan istihbaratı sınıfta kalmış ve çökmüştür.

İşte hal böyleyken mevcut iktidar herhangi bir savaş olasılığı ya da dış politikada yaşadığı problemler karşısında desteği kendi halkının en az %50’sinden alamayacaktır. Çünkü iktidar defalarca kez kendi halkına yalan söylemiş, güvenini kaybetmiştir. Yürüttüğü politikalar halkın %60’ınca doğrudan, kalan %40’ınca da dolaylı olarak meşru değildir. Çünkü iktidar yalan söylemektedir. Yapıyor göründüğü şeylerin arkasından başka hesaplar yapmaktadır. Bugün soğuk savaşın eşiğine getirdiği ülkede bile hala kendi halkının güvenini kazanmak için tek bir adım atmamakta, aksine kendi halkına karşı takındığı bu CESUR ve KORKUSUZ tutumunda daha da totaliterleşmekte ve zorbalaşmaktadır.

Vatanseverler dahil bütün muhaliflerini terörist ilan etmiştir. İktidarın terör örgütüne yardım ve yataklık ettiğini ortaya çıkaran gazetecinin bizzat kendisini terörist ilan etmiş ve tutuklatmıştır. Adeta bir PANOPTİKON’u andıran ülkemizde bu gidişle halkın yarısı ya diğer yarısınca öldürtülmeye, ya da tutuklanarak hapse atılmaya çalışılmaktadır. Hayır, hapse atılmayacaktır. Bizzat tutuklanma ve bastırılma korkusuyla halk mafyatik iktidar güçlerince çoktan etkisiz hale getirilmiştir.

Türkiye muhafazakar ve İslamcı maskesi takan fakat Batı'yla işbirliği içinde bir iktidar tarafından müslüman ülkeleri de karıştıran ve teröre destek verdiği tartışılan bir ülke haline getirilmiştir. Sizin bahsettiğiniz CESARET bu anlamda üzerindeki bombaları patlatan teröristlerde de vardır. İktidar, batı karşıtı destekçilerini arkasına alıp batıyla beraber doğuya karşı savaş açmıştır. Tablo göründüğü gibi iğrenç ötesi pislik ve yalan içermektedir.

Siz akademisyenlerin de halihazırda gördüğü üzere, iktidar hem iç hem dış politikasında CESUR ve BÖLÜCÜ birçok adım atmıştır. Tüm bunları aslında biliyorken, hala neyin peşinde koşmakta olduğunuzu anlamak elde değil. Sizin bu tutumunuz tıpkı iktidar ve tüm destekçileri gibi patolojiktir. Allahu Ekber diyerek tanımadığı sivil masum insanların kafasını kesmekten zevk alan teröristlerin durumu kadar patolojiktir. 9 yaşında kız çocuklarına defalarca tecavüz eden cihatçıların durumu kadar patolojik ve hastalıklıdır. Ta Avusturalya’dan, başka Hıristiyan ülkelerden seks köleleri olmak için cihatçı terör örgütüne katılan sapkın fantezi arayışındaki kızlar kadar patolojik ve sapkıncadır.