NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

‘Yıldız, uyan! Daha okulun ilk gününden geç kalacaksın.’
Yıldız o gece toplasan iki-üç saat uyumuştu. Güneş, henüz doğmamıştı. Evin içerisi karanlıktı. Dolaba asılı bayrağın hilali ancak seçiliyordu. Sabah soğuktu. Kaloriferler daha yanmaya başlamamıştı, Yıldız üşümüyordu. Alışıktı.. Babasının dudağından alnına değen ıslaklıkla bir anda uyanıverdi.
‘Kalktım kalktım.’ Diyerek fırladı yatağından.
‘Ben gazeteleri almaya gidiyorum, sen giyinir çıkarsın.’
‘Tamam baba’ dedi. Az ötesindeki aynaya yöneldi.
Her zamanki gibi zaten azıcık olan saçları bir kenarından dikelmişti. Musluğu çevirdi, elini altına götürmesiyle çekmesi bir oldu. Buz gibiydi. ‘Eylül ayında bu ne soğuk’ dedi içinden. Yandan kalkan saçları öyle gülünç duruyordu ki bunu gerçekten yapmak zorundaydı. Parmak uçlarını hafifçe ıslattı. Baktı bu böyle olmayacak, daldırıverdi musluğun altına elini. Saçını düzelttikten sonra –Islaklık belli olmasın diye- saçını da ellerini de kuruladı. (O saç yine kalkmıştı, farkında değildi..) Banyodan çıktı; askıda duran pantolonlardan birini aldı, dolaptan güzelcene bir tişört seçti. İnce ceketini de üzerine attıktan sonra kollarını sıvayıp çantayı taktı sırtına. Kapıyı açarken uyanan annesine doğru el salladı. Ayakkabılarının tozunu aldı, bağcığı açılmıştı, bağladı. Evin kapısından çıktı. Koridordaki kalorifer peteğine alışkanlıkla elini dokundurdu ve
‘Hay..’

Aynı okulun yollarını bir sene daha tepecekti. Dışarısı daha da soğuktu, yürümeye başladı. Gökyüzüne baktı, bulutlarla kaplıydı. Rögar kapağı hâlâ tamir edilmemişti.. ‘Günaydın enişte!’ diyerek seslendi gazeteye kalkan eniştesine. Aylardır görmediği köpekler aklına geldi, bazıları yaramazdı ama, yine de severdi. Köprü başında durur, millete geçit vermezler, Yıldız da ‘Korkmayın korkmayın’ diye insanları ikna etmeye çalışırdı. Hoşlandığı kız aklına geldi. En son güzel bir hareket çekip iki çift de laf ederek Yıldız’a basmıştı tekmeyi. Şimdi her gün onun yüzünü mü görecekti? Anlaşılan berbat bir sene daha başlıyordu. Köprüye geldi. Adımları yavaşladı. Kalp atışları sıklaşmaya başladı. Kim bilir, Tanrı onun için nasıl bir kader yazmıştı?..

Okulun kapısından ilk adımı attı. Gözü tanıdık birkaç yüz aradı, bulamadı. Bahçedeki öğrenciler sınıflara doğru yol almaya başlamıştı. Koşa koşa merdivenleri tırmandı, sınıfını bulmak için listeye hızlıca bir göz attı. Okulu birkaç kez turlamasına rağmen sonunda sınıfını bulabildi. Öğretmen sınıfa yeni girmişti.
‘Günaydın arkadaşlar. Ben Esen Ülgen. Tarih öğretmeniniz..’

Esen Hoca’yı eski okulundan tanıyor gibiydi. Göz altından baka baka arkalardan bir sıraya geçti. Saçlarına birkaç tel ak düşmüştü. Elini çenesine dayadıktan az bir süre sonra Hoca’nın tavrından kim olduğunu çıkarttı. Top oynatmazdı. Gayet disiplinli, sert; bir o kadar da temiz bir insandı. Esen Hoca gözlerini kısarak Yıldız’ı tanımaya çalışıyordu. Yıldız’la gözgöze geldiler, Esen Hoca gülümsedi. ‘Sen.’ Dedi. ‘Kalk ayağa.’

-Adın neydi senin?
-Karabağ – Yıldız, Hocam.
-Peki tarihin iyi midir?
-İlgiliyim, Hocam.
-Göreceğiz.

Yıldız, tanıdığı kişilere karşı hep imalı konuşurdu. Bu kısa konuşmayı yaparken hafifçe kaşlarını çatmış, ufak bir tebessüm etmişti. Elleri sözleriyle birlikte hareket ediyordu. Bilerek önce soyadını, sonra adını söylemişti. Her ayrıntıya dikkat ederdi. Tarihle ilgilendiği gibi, edebiyatla da ilgiliydi. Şiirler yazardı, okurdu. Tanışma safhası bittikten sonra bir aralık öğretmen yazdığı şiirlerden birini okumasını söylemişti. Kendi şiirlerini okumayı pek sevmezdi, ama isteyen Esen Hoca’ydı..

‘..Bir yanım boşluk, öbür yanım yarım,
Sensiz eksik kaldı benim sol yanım..’


Teneffüs zili çalınca Yıldız cam kenarına çekildi, rüzgârın ağaç yapraklarıyla oynayışını izlemeye başladı. Dalmış olacak ki, Börte kendini fark ettirmek için birkaç kez parmak ucuyla dürtmek zorunda kaldı.

-Tek başına ne yapıyorsun sen burada?
-Iı.. Öyle işte..
-İyi tamam.

Börte geçen seneden sınıf arkadaşıydı. Hem zeki, hem güzel, hem de asildi. Kestane koyusu saçları beline kadar iniyordu. Gözleri kapkaraydı.. Yıldız O’ndan sınav zamanları cevapları sorar, yardım alırdı. Bir gün Yıldız, öğretmenle tartıştığı için neredeyse okuldan atılacaktı. Buna rağmen Börte, sınıfta tek başına Yıldız’ı savunmuştu. Börte, ‘Bence sen haklısın.’ Dediği an, Yıldız’ın O’na kanı ısınmıştı. Börte asker kızıydı. Sağlamdı. Gizemliydi..


Yıldız okuldan çıkarken arkadaşı Törüngey’i gördü. Törüngey biraz içine kapanık bir çocuktu ama Yıldız’la iyi anlaşırdı. Onun da Yıldız gibi pek arkadaşı yoktu.

-Hop! Törü. N’aptın?
-Oo Yıldız. Ne kadar da güzel bir gün.
-Aynen. Sene sonu sakladığımız gazete duruyor mudur hâlâ?
-Gel bakalım.

“Acaba duracak mı?” diye sene sonu nöbetçi masasının kenarına gazete sıkıştırmışlardı. Bunu yaparken yalnızca gülüyorlardı. Böyle şeylerden ufak da olsa tebessüm edebiliyorlardı..

-Almışlar gazeteyi.
-E ne bekliyordun ki?
-Sen boşver onu da, kupon var mı kupon?

Törü araştırır, sıkı sıkı analiz yapar, kupon hazırlardı. (Bu zamana dek bir teki bile tutmadı.) Aklı fikri para kazanıp kendine kız bulmaktaydı. Buna rağmen iyi çocuktu, saftı.. Eski gazeteyi biraz kurcaladılar. Törü ne yapacaksa artık, gazeteyi çantasına koydu ve evlerine doğru yol aldılar. Törü ile Yıldız’ın evleri birbirine yakındı. Tam yol ayrımında gözden kaybolana kadar birbirlerine el sallar, arkalarına bakar, öyle giderlerdi. Alışkanlık hâline gelmişti artık. Yine öyle yaptılar..


Elektrikler kesikti. Yıldız cebinden çıkardığı bir lirayla camı tıklattı, babası geldi, açtı.

-Ee nasıldı ilk gün?
-Aynı be baba. Siz ne yaptınız?
-Hiç. Oturduk işte biz de öyle..

Yıldız içeri girdi. Annesi soru yağmuruna başladı. Kısa kısa cevaplar verdi. Çoğunu dinlemedi bile. İçinde bir sıkkınlık vardı. Çantasını köşeye bir yere hızlıca bıraktı. Pencere kenarına geçti, sevdiği birkaç şarkıyı sıraya dizip dinlemeye başladı. Begümü düşündü. Bir teneffüs arasında başını Yıldız’ın sınıfına daldırmış, Yıldız’ı görünce aşağılayan bir bakış atmıştı. Hâlbuki ona karşı hiçbir kötü tavrı da olmamıştı. Umrunda değildi. Yalnızca insanları anlamakta güçlük çekiyordu. Yıldız’ın aklına Börte geldi. Bugün sanki O’nu umursamaz gibi davranmıştı. Tanrı biliyordu, öyle yapmak istememişti..


Yıldız, Börte’nin gönlünü almak için O’nunla konuşmak istedi. Sınıfları ikinci kattaydı. Bir merdiven aşağı indi, karşıdaki aynadan Börte’nin gelip gelmediğini kontrol etmeye başladı. Bu sırada Börte’nin arkadaşı Zehra belirdi. Koyu kumral teni, sırtına uzanan saçları vardı, iyi aile kızıydı. Börte ile iyi arkadaştılar. Zehra da Börte’yi bekliyordu. Bir zaman sonra konuşmaya başladılar.

-Yıldız sen neyi bekliyorsun?
-Hiç. Bi’ arkadaşı. Sen?
-Ben de bi’ arkadaşı.

Zehra böyleydi. Net cevap almazsa, net cevap vermezdi. Kesin konuşurdu, ancak hiçbir şey planladığı gibi gitmezdi. Merak etti, konuşmayı yine başlattı.

-Hangi arkadaşı bekliyorsun?
-Börte’yi ya. Dün biraz kalbini kırdım da, özür dileyeceğim.
-Hıı. İyi. Ben de O’nu bekliyordum.

Derken, Börte çıkageldi. Yıldız’ın Zehra’yla konuştuğunu görünce iyice kızdı. Yüzü bir anda değişti. Çatık kaşları Yıldız'ın yüreğine korku saldı. Yıldız, Börte'yi böyle fark edince konuşmasını aniden kesti. Hiçbir şey anlamadı. Oysaki her şey normaldi.. Yıldız, Börte'ye doğru bir adım attı. Börte, Yıldız'ın yaklaşmasına izin vermeden hızlıca yukarı çıktı. Bilerek yapmıştı. Yıldız anlam veremedi.. O gün, yalnızca ders arasında kısacık bir süre göz göze geldiler. Yıldız ‘Özür dilerim.’ Diyene kadar, Börte başını çoktan çevirmişti. Zehra’yla konuşuyor, Yıldız’la konuşmuyordu. Yıldız’ın da bir kalbi vardı, kırıldı..



Aradan birkaç gün geçti. Bu aralık hiç konuşmadılar. Çiseleyen yağmurla birlikte bir cuma günüydü. Yıldız bunu fırsat bilerek Börte’nin yanına gitti. Kısık bir sesle seslendi.

-Börte
-Efendim.

Börte’nin tavrı biraz sertti. Yıldız konuşmasına aynı naziklikle devam edecekti. Yıldız, Börte’nin gözünde çok masumdu. Hayatın çilesiyle erken tanışanlardandı. Utancından Börte’nin gözlerine bile bakamıyordu. Yağan yağmurdan olacak ki, Börte’nin saçları hafif ıslaklığıyla mükemmeldi.. Börte, Yıldız’a doğru döndüğünde, Yıldız gördüğü yüzün etkisi altında kalmıştı.. Öyle olacak ki, bunu Börte de fark etti.

-Ne oldu?
-Şey.. Bi’ daldım da farklı oldu bi’.
-Ne, oldu?
-Saçlarını nasıl yaptın böyle.
-Nasıl nasıl?
-Güzel. Güzel yani.. Değişmiş ya..
-Hıı onu diyorsun. Islak ıslak toplayıp yatınca sabah kalktığımda böyle oluyor ya. Onu nasıl fark ettin sen?
-Ederim ben.

Börte gülümsemişti. O an Yıldız, çocuk gibi mutlu oldu.. Ne hissetiğini, ne yaptığını, ne yapacağını bilmiyordu. Börte’nin sesiyle irkildi.

-Gözlerime bak.
-Hı?
-Konuşurken gözlerime bak.
-Ben konuşurken bakamam ki gözlerine. Utanırım yani şey olur..
-Ne olur?
-Öyle işte..
-Bakacaksın.
-Bakacağım.

Yıldız, bir daha gözlerini Börte’nin gözlerinden hiç ayırmadı. (Ayıramadı..)


İlk defa hafta sonu geldiği için kalbi buruktu. Yıldız, ara sıra kendi kendine konuşurdu. Gerçeklerden korkmazdı.. Galiba Börte’den hoşlanıyordu. İçinden ‘Bir zaman sonra geçer’ dedi. Geçmeliydi. Geçmek zorundaydı. Yıldız’ın önünde o kadar çok engel vardı ki, say say bitmezdi.. Hayatındaki her şeyi Börte’ye açmak, anlatmak.. Ancak hayal olarak kalabilirdi. Hem Börte neden Yıldız’la ilgilenseydi ki? Belki de bir kızın en son sevebileceği kişiydi.. Kendine bakmaz, eski şarkılar dinler, şiirler okur-yazardı. Bir yeteneği de yoktu.. Ama her şeye rağmen Börte onunla ilgileniyordu. Yıldız gerçekten şaşırarak ‘Neden benimle ilgileniyorsun ki?’ diye sormuştu da, Börte onu terslemişti. Birilerinin Yıldız’ı takması güzel bir duyguydu. İlk defa tatmıştı..

-Annemm
-(Şakaya alarak) Ne var yine?
-Ee n’aptın bugün?
-Halıları sildim. Koltukların örtüsünü yıkadım. Sen anca yat tabii. Anneye hiç yardım edilir mi? Edilmez. Kaç yaşına geldin hâlâ kendi yatağını toplayamıyorsun. Bak Erkan abine bütün işlerini kendisi yapıyor …

Anlaşılan bu muhabbet uzun sürecekti.

-Ben Erkan abim miyim?
-Ne?
-Ne ya. İşte böyle.

Ama bitirmek de bu kadar kolaydı. Yıldız annesini çok sevmesine rağmen daha bir kez olsun sarılmamıştı. Böyle şeylerden utanırdı.. Küçüklüğünde televizyon izlerken annesinin koluna yaslanır gibi olmuştu da babası kızmıştı. Yıldız hâlâ oradaydı. Nasıl sarılsaydı?.. Canı acıyordu. Aklına bir şekilde Börte geliyordu. Yanında olsa sarılırdı. (Sarılamazdı. Yıldız böyle durumlarda bir yaşındaki bebeklerden farksızdı..) Konuşmasa da olurdu. Börte’yi tüm gün sessizce seyredebilirdi. O’nun gözlerinde farklı bir şey vardı. Bunu daha önce nasıl fark edememişti? Büyülüyordu.. Yıldız durup dururken Börte’yi sırf bu yüzden kıskandı. Evet, çünkü büyülü gözleri vardı ve şuan başkalarına bakıyordu. Hâlbuki burada O’nu düşünen bir Yıldız vardı.

Aklına düştü. Acaba, Börte de Yıldız’ı düşünüyor muydu?..



Güneş doğuyordu. Yıldız’ın gözleri hâlâ yorulmamıştı. Üç-beş satır şiir karalayıp duruyordu. İçi sıkkındı.. Yıldız insanlardan pek hoşlanmazdı. Hayvanları, bitkileri çok severdi. Hatta cansızlara bile öylesine değer verirdi ki; onlarla konuşurdu, saklardı, kimsenin dokunmasına izin vermezdi. Elindeki kalemi cebine koydu, küçük bir not defteriyle birlikte gizlice kapıya yöneldi. Kilidini yavaşça çevirdi ve evden çıktı. Sahile doğru yürüyecekti. Ailesi uyuyordu. ‘Günaydın gökyüzü’ dedi göğe bakarak. Yeri de aynı şekilde selamladı. Birkaç köpeği de ardına takarak yürümeye başladı. Banklardan birine oturdu. Yanında deniz; bir taraftan güneşin doğuşunu, bir taraftan ayın batışını izliyordu. Gökyüzü mavi, kırmızı, sarı renkleri bir arada barındırıyordu. ‘Börte..’ dedi iç çekerek. ‘Börte tüm bu ihtişamdan daha güzel..’


Yıldız, o gece Börte’yi rüyasında gördü. Üzgündü, ağlıyordu. Alarm çalmadan önce uyandı. Hızlıca yatağından fırladı, üzerini değiştirdi. Okula doğru yürümeye başladı. Birkaç dakikada vardı. Merdivenleri üçer üçer tırmandı, sınıfta Börte’yi bulamadı. Aynı hızla aşağı indi. Bahçede de yoktu. Arka kapıya koştu, O’nu göremiyordu.. Telaşla Zehranın yanına çıktı.

-Gördün mü Börte’yi?
-Hayır
-Ne zaman konuştunuz en son?
-Dün
-İyi miydi peki, nasıldı?
-İyiydi de, ne oldu, neden sordun?
-Hiç

Yıldız içindeki endişeyle aşağıya indi, beklemeye başladı. Vakit geçiyordu, Börte ortalıkta yoktu. Dersin hocası neredeyse gelecekti. Yıldız, Börte’yi özlediğini fark etti.. O’nu istiyordu.. Kulağında sesini duyar gibi oldu, kafasını sertçe çevirdi, kimsecikler yoktu.. Yüreğine hüzün doldu, hasret doldu.. Kalbi çok hızlı çarpıyordu, derin derin nefes alarak sınıfa doğru çıktı. Öğretmen derse girmişti. Özür dileyip, pencere kenarındaki boş bulduğu sıraya geçti, yolu gözlemeye başladı. Yoktu.. Yıldız kolay kolay duygulanmazdı. Gözlerine yaşlar bastırdı. Neden hakim olamıyordu? Neden inatla akıyordu damlalar birer birer? Yıldız da anlamıyordu.. Kalbine bir sancı indi. Sağ dizinin üzerine çöktü, kaldı..

Börte, o gün gelmedi..

     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.