Notes

Amerika Başpiskoposu Elpidophoros, Ayasofya için Yas Günü'ne ilişkin yayınladığı Başpiskoposluk Genelgesi'nde, "Kutsal Bilgelik Büyük Kilisesi, Ayasofya, Ortodoks Hıristiyan İnancımızın görkeminin yaşayan bir anıtıdır ve Kilisemizin ibadetinde ile lituryasında en iyi olan her şeyin görünür bir sembolüdür" dedi.
"El konulması ve 24 Temmuz 2020'de cami olarak kullanılmak üzere ikinci kez dönüştürülmesi, tüm Ortodoks Hıristiyan Halkı ve ayrıca dini inancı olan tüm insanlar için bir yas günüdür."
Başpiskopos, "Üç yıl sonra, Büyük Kilise'nin en azından müze statüsüne geri dönmesi için umut etmeye ve çalışmaya devam ediyoruz." diye vurguladı.
Son olarak şu temennide bulundu: "Dua edelim de Bilgeliğin Evi ışıktan kubbesiyle bir gün tüm insanları kucaklayan bir yer haline gelsin!"
Ayasofya için Yas Günü'ne ilişkin Başpiskoposluk Genelgesi'ni okuyun:
Mesih'teki sevgili kardeşlerim,
Kutsal Bilgelik Büyük Kilisesi, Ayasofya, Ortodoks Hıristiyan İnancımızın görkeminin yaşayan bir anıtıdır ve Kilisemizin ibadetinde ile lituryasında en iyi olan her şeyin görünür bir sembolüdür. Yüzyıllar boyunca yabancı bir amaca hizmet ettikten sonra bile yapının ihtişamı benzersizdir. El konulması ve 24 Temmuz 2020'de (ironik bir biçimde, Lozan Antlaşması'nın yıldönümünde) cami olarak kullanılmak üzere ikinci kez dönüştürülmesi, tüm Ortodoks Hıristiyan Halkı ve ayrıca dini inancı olan tüm insanlar için bir yas günüdür. Bilindiği üzere, Ayasofya'nın ele geçirilmesine gerek yoktu; günümüz İstanbul'unda [Istanbul demiş] bol miktarda cami bulunmaktadır. Daha ziyade bu, halkı manipüle etmek için dini bir araç olarak kullanan bir siyasi tiyatro eylemiydi.
Üç yıl sonra, en azından Büyük Kilise'nin ikonografik şaheserlerini ve onu inşa edenlerin, Bilgeliğin Evi'nin taşlarını dikerkenki asıl niyetlerini açıkça ortaya koyacak bir müze statüsüne geri dönmesini ummaya ve bunun için çalışmaya devam ediyoruz. Çünkü Palmiye Pazarında [Paskalya'dan önceki Pazar gününde] Havariler susturulsa haykıracak olan taşlar gibi, (Luka 19:40), Ayasofya'da kutsallaştırılan çağların çeşitli sesleri vardır ve bu sesler şimdi Türkiye Cumhuriyeti'ndeki çeşitlilik için, ülkeyi gerçekten yüce kılan çeşitlilik için haykırmaktadır.
Işıktan kubbesiyle Bilgelik Evi'nin, ya da tarihçi Procopius'un dediği gibi, "Cennet'ten sarkan altın kubbenin" bir gün yeniden tüm insanları kucaklayan bir yer haline gelmesi için dua edelim. Daha azına ancak dua ve oruçla tahammül edilebilir. O mutlu güne kadar, Bilgeliğin Evi'ni yüreklerimizde inşa edelim; burada, sevgiyle ve bağışlamayla, her zaman en derin ruhlarımızdaki Büyük Kilise'de ibadet edebiliriz.
Mesih'in babacan sevgisiyle,
ELPIDOPHOROS