Notes

Gerçekleri görmezden gelip hayatımda yaşamak istediğim şeyleri yaşayamamayı 19 yaşımda öğrendim. Ama ben her zaman kendime ne olursa olsun yaptığın hiç bir şeyden, verdiğim hiç bir karardan pişman olmayacağım diye avuttum kendimi. Ben pişman olmak istemedim. Kendimi avutmak için pişman olmak istemedim ama beni istemediğim şeyleri yapmaya zorladılar. Konu sadece aşk hayatım değil. Arkadaşlık ilişkilerimden bile darbe yediğim zaman anladım sıkıntının bende olduğunu. Evet sıkıntı bendim. Ben bütün herkese iyi niyetimle yaklaşmaya çalıştıkça karşımdaki insanlar benden yüz buldu tepeme çıktı. Nasıl olsa B' bizi sallamaz istediğimizi yaparız düşüncesine kapıldı insanlar. En güvendiklerimden beklemediğim şeyleri gördüm ben. Bana güvenenlere de beklemediği şeyleri yaşattım.

Ama yaşadıklarım, her zaman yaşattıklarımdan daha fazla ağır bastı. Aşık oldum çok sevdim. O kadar çok sevdim ki kendimi rezil edecek konuma geldim. Arkadaşlarımın söylediği hiç bir şeyi dinlemedim. Kim ne tavsiye verdiyse tamam, yapacağım, halledeceğim desem de hiç bir şey yolunda gitmedi. Hepsine ben sebep oldum. O kadar çok sevdim ki ne olursa olsun sevgimin arkasına sığındım. Rahmetli sevgi bazen yetmiyor demişti bana bir keresinde. Haklıydı. Ama ben onu sevgimle dünyanın en mutlu insanı yapmak için o kadar çırpındım, o kadar kendimden ödün verdim ki, bu zamana kadar hiç kimseye yapmadığım şeyleri ona yaptım. Ancak fayda etmedi. Ben sadece kendimi rezil etmiştim. Aptal yerine kondum ve farkına varmadım. Çünkü seviyordum. En saf halimle, kimseye hissetmediğim şeyleri hissederek seviyordum. Tek istediğim sevilmekti. Ekstra bir çaba, efor istemedim. Sadece sevilmek istedim. Onun tarafından sevilmek istedim. Rahmetli her ne kadar çabaladım, istedim, kimse için yapmadığım şeyleri yaptım senin dese de nafile. İki gün kapıma gelip oturmakla sevgi için bir çaba göstermiş olmuyorsun hayatında benden başka erkeklere yüz verdiğin zaman. Aşkta gri yoktur. Ya siyah, ya da beyazı seçeceksin. Biz siyahların içinden çıkıp aydınlığa kavuşamadık. Her istediğini yapmak için elimden gelen her şeyi yaptım. Ama sen istediğin ilgiyi benden değil başkalarında bulmak istedin. Geçmişine takılı kaldın. Beni her zaman cebinde tuttun ve canımı en çok yakan şey de bu oldu .Ben hata yapmadım demiyorum hatasız kul olmaz. Ama hata yapmama sebep olan bile sendin. Seni kaybetmekten korktuğumu, sana bu kadar değer verdiğimi ve asla ne olursa olsun üzülmeni istemeyip çok saf olduğum için bana bunu yaptın belki de. Her iyilik karşılıklı olacak diye bir şey yok sen de haklısın. Ama en azından mutlu olmak için gerçekten isteyerek çabalasaydın, geçmişe takılı kalmasaydın bana değil kendine haksızlık etmezdin. Ben senin nasıl kötü şeyler yaşadığını öğrendikten sonra sana aşık oldum. Yaralarını ben sarmak istedim ama sen, sana nasıl bir yara açtılarsa, aynı yarayı bana da açtın. Bana hayatım boyunca kimsenin böyle bir şey yaşatacağını düşünmüyorum. Sen de sevdiğinin peşinden koştuğun için gözün körelmişti. Kızamıyorum işte. Hala arkandan kimsenin kötü konuşmaması için çabalıyorum. O kadar aptalım ki senin yüzünden beni dünyanın en mutlu insanı yapacağını bildiğim ve bana yalansız dolansız bir ilişki yaşatıp beni çok sevecek birinin duygularıyla oynadım. Benim asla yapmayacağım şeyleri yapmama vesile oldun. Ben böyle bir insan değildim. Ben ilişkilerim süresince hep sevgisi daha ağır basan taraf oldum. Ama ilk defa bir kıza haksızlık ettim ve inanılmaz pişman oldum. Çünkü kalbimde sen vardın. Sabah uyandığımda, dışarı çıkarken, arkadaşlarımla otururken, parkta tek başıma oturup müzik dinlerken hep sen vardın. Beni deli etmeyi başarmıştın çünkü ben sadece seni düşünüyordum. İşte bu yüzden kaybetmiştim seni. Sen bana güveniyordun ama ben sana güvenmek istedikçe sen isteyerek yapıyormuş gibi kavga etmemize, benim senin hakkında yapmayacağın şeylere inanmamı sağlayacak şeyler yapıyordun(yapmışsın da zaten.) Sana kızdığım tek noktayı anlamanı beklemiyorum ama olur da bir gün anlarsan, benim ne kadar kötü bir durumda olduğumu anlayacaksın. Benim yaşadıklarımı asla yaşamak istemezsin. Zor zamanlar yaşadığını da biliyorum ama kaderinde bu yazıldıysa kaderi değiştirmek için bir şeyler yapamazsın. İyi veya kötü bir şeyler yaşadın. Kötülemek için yazmıyorum bunları sadece o kadar doldum ki (02:01) kendi içimle konuşmak istedim. O kadar uzun zamandır ne yaptığımın bilincinde değilim ki kim sorsa iyiyim, bir sıkıntı yok, sadece 2 üniversite birden okuyacağım için stresliyim diyorum. Aşk hayatımı soranları geçiştiriyorum. Çünkü hepsi seni soruyor. Sürekli aynı şeyleri duymaktan o kadar sıkıldım ki. İyiymişim gibi davranmaktan yoruldum. Rol yapmaktan yoruldum. Gidiyorsun. Git. Kimsenin seni kullanmasına izin verme. Bana olduğun gibi katı ol herkese. Ki ezilme. Ezik düşme. Herkes seni iyi bilsin. İyi bir insan olmak için çabala. Mutlu olmaya çalış ihtiyacın olacak. Sevilmek isteyeceksin. Hiç bir karşılık beklemeden sevilmek isteyeceksin. Karşına benim gibi biri çıksın sana güzel şeyler yaşatsın. Senin incinmeni istemesin. En önemlisi sevsin. Benleyken yapamadın bari hayatına alacağın insanlayken geçmişine takılı kalma. Geçmişine adım dahi atma ben de dahil. Zaten bu saatten sonra 1000 adım atsan 1 adım dahi atamam çünkü yoruldum. Ben yapacağımı yaptım. Bütün yaptığın şeylere rağmen senin mutlu olmanı düşünecek kadar saf bir kalbim olduğu için çok mutluyum. Temiz kalbimle başkasını seveceğim. Onu hiç bir zaman incitmemek için çabalayacağım. Seni nasıl sevdiysem, onu misli misli daha çok seveceğim. Sevgimle mutlu edeceğim. Seni mutlu edemedim, istediğin şeyi sana veremedim, hak eden birine vereceğim. Sen de öyle yap. Kendine iyi bak. Her ne olursa olsun artık senden isteyeceğim tek şey bu. Kendine iyi bak.

Mevlana:
"Bir aşkı başka aşk söndürebilir. Aşkta ne yükseklik, ne alçaklık, ne de akıllılık ve akılsızlık vardır. Hafızlık, şeyhlik, müritlik yoktur. Sadece kepazelik, aşağılık ve rintlik vardır. İnsanın toprağını aşk şebnemi ile yoğurdukları için alemde yüzlerce fitne ve kargaşalık peyda olur. Aşkın yüzlerce neşteri, ruhun damarlarına sokuldu ve oradan gönül adı verilen bir damla aldı... Aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı." <3