NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

1) Ülkemiz neden üretim yapmıyor? Ülkemiz artık temel yaşam kaynakları olan et, süt, tavuk, sebze, meyve, bakliyat, kuruyemiş, peynir, yağ vesaire ürünleri üretsin. Devletin kendi kurduğu marketlerde bunların satışını yapsın. Her birinin kilosu 10 lirayı geçmeyecek şekilde satışı yapılabilir. Eğer üretim olursa, fiyat düşer. Bizler de maaşımızın yarısından çoğunu bunlara ödemek zorunda kalmayız.



2) Biz artık 1950lerden, tüp kuyrukları hikayelerinden sıkıldık. Günümüz dünyasındaki gelişmeleri örnek alıp, onlarla iş birliği içerisinde adım atmak istiyoruz. Genç nüfusumuz var, bilgimiz ve eğitimimiz var. Biz artık dijital dünyada veya teknolojik üretimin içerisinde olabilmek için yurt dışına göçmek istemiyoruz. Biz global dünya ile iş birliği içerisinde, kendi ürünlerimizi üretmek istiyoruz. KOSGEB desteklerini helal çiçek büyüten saksıya değil, yapay zeka, sanal gerçeklik gibi, araba, drone parçaları üretimi gibi veya tıp/biyoloji alanındaki projelere versin istiyoruz.



3) Ev kiraları, fiyatları çok fazla. Kazandığımızın yarısını da buraya veriyoruz. Lütfen artık devletimiz ucuz maliyetli prefabrik evlerin üretimine geçsin. Tek katlı, önünde yanında ağaçları olan, insanların hayvan besleyebileceği alanları olan evler yapsın ve bu evleri çok uygun fiyattan satsın. Mesela her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bu evlerden ilk satın alması çok uygun fiyattan olsun, ikinciyi almak isteyen daha pahalıdan alsın. İnsanların evinin olması en temel yaşam hakkıdır.



4) Ülkemiz artık kendi fabrikalarını kursun, o fabrikalarda çalışanlar da devlet memuru gibi olsun. Bu tip fabrikalar özelleştikçe insanlar fakirleşip, aileler zenginleşiyor. Ülkelerin fabrikaları namusu gibi olmalıdır ve satılıp, kiralanmamalıdır. Kişiler gelip geçici, devletimiz kalıcıdır. Bu fabrikalar bizlerin de, beş nesil sonraki torunlarımızın da hayat garantisi olmalıdır. Buralarda yapacağımız ürünleri de önce kendi ülkemizde uygun fiyata değerlendirip sonra yurt dışına tamamen kaliteli ve uygun fiyatlı ürünler olarak satabilmeliyiz.



5) İnsanlar artık haftanın 6 günü günde 12 saate yakın çalışmaktan bıktı. Ne zaman spor yapacağız? Ne zaman sanata yöneleceğiz? Birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, Türkiye’de de mesailerin 6 saate inmesini istiyoruz. Zaten yasal denilen 8 saatin en az 3 saatinde hiçbir şey yapmıyoruz. Hemen her hafta birçok gün de ekstra mesai oluyor. Biz köle olmak değil, üreten, faydalı insanlar olmak istiyoruz. Özel sektörde çalışıp bu maddeye karşı çıkacak bir tane vatandaş bulabilir miyiz?



6) Mesailer 6 saate indiği zaman, o iş yerinde 12 saatlik çalışma süresinde, her iş yerinde 1 yerine 2 insan çalışacağı için işsizlik de bitecektir. Düşünsenize hem üretim var, hem insanlar çalıştığı gibi kendine de zaman ayırabiliyor. Özel sektör isterse bu uygulamayı yapmasın ama devletimizin açacağı iş yerlerinde kural bu olursa, herkes buna yönelir. Özel sektörde müdür olup 8 bin TL kazanmak yerine, devletimizin tarlasında patates toplayarak 3 bin TL kazanmaya razıyız. Zaten madde 1 ve madde 3 kabul görürse, bu kazanacağımız 3 bin TL ile hem insan gibi yaşar, hem birikim bile yapabiliriz. Bunu her genç kabul eder.



7) Gelişen teknoloji, dijital bir ortam ve e-spor gibi yönler doğurdu. Biz yakın gelecekte bilgisayar üretemeyeceğimizin farkındayız fakat iyi bilgisayar kullanmak herkesin hakkı. Bu sebepten devletimizin, isteyen her vatandaşına sadece 1 seferlik de olsa, kaliteli bilgisayar satın almasına teşvik etmeli, gerekirse hiç vergisiz o bilgisayarı almalı. Bu olayın suiistimal edilmemesi için de o bilgisayarlar kişilere özel olmalı, farklı birine satışı yapılması büyük suç sayılmalıdır. Çünkü bunu ticaret için değil ihtiyaç için istiyoruz.



8) İnternet hızı.. Çok gerideyiz.. İnternet hızının arttırılması için yatırımlar yapmalıyız.



9) Kendi markalarımızla ayakkabı, kıyafet, şapka üretmeliyiz. Yine bunların satışını devletimizin açacağı mağazalardan yaparak, oralarda çalışanların da devlet memuru gibi olmasını sağlamalıyız. Bu sayede yabancı marka ayakkabılara 1000 TL ödemek yerine, kendi ürünümüze çok uygun fiyatlar öderiz. Canı isteyen yine pahalı olanı alsın fakat göreceksiniz ki Türkiye Cumhuriyeti gençleri, kendi ürünlerini alacak, parasını yine kendi ülkesine harcayacaktır. Müşteri kaybeden yabancı markalar da ister fiyatlarını aşağı çeker, ister zarar eder, ister dükkan kapatır. Biz onları düşünmek zorunda değiliz. Oralarda çalışan insanlar da göreceksiniz ki Türk firmalarında çalışmak için işlerini bırakacaklardır.



10) Türk televizyonlarında sürekli cinayet, kadına şiddet, aldatma, çok eşlilik gibi konuların normalmiş gibi gösterilmesine karşıyız. Bu tip dizi/filmler yerine daha eğlenceli, bilimsel, öğretici yayınların teşviğine destek verilsin istiyoruz. Sporun her dalını izlemek istiyoruz. Sanatın daha çok reklam edilmesini istiyoruz.



11) Özellikle ana haber bültenlerinde yıllardır aynı grafik izleniyor. Önce kötü haberlerle insanların morali bozuluyor, en sonda da reklamı yapılacak siyasilerin ya da şirketlerin iyi haberi gösteriliyor ki, insanlarda herkes kötü ama bunlar iyi gibi algı oluşturuluyor. Biz artık “haber” adı altında yayınlanan programlarda, ülkemizin gerçek durumunu, diğer vatandaşlarımızın sorunlarını ve nasıl çözüm bulacağımızı tartışalım. Çözüm bulalım. Bıktık artık birilerinin birilerini yalamasından!



12) Ülkemizde sırf esnaf kalkınsın diye olur olmadık yerlere üniversiteler açıldı. Cahil bir sürü insan profesör unvanı aldı. Bizler eğitime karşı değil bilhassa yanındayız fakat eğer bir üniversite açılıyorsa, bunun bir ağırlığı, anlamı olmalı. Bunun sonucunda diplomalı binlerce işsiz genç doğdu. Bahsettiğim üniversitelerde, halk 400 lira ev lirası öderken, öğrenciler sırf 3 kişi yaşıyor diye 1200 lira kira ödüyor. Halkın öğrencinin yanında olduğu dönemler bitti, halk artık öğrencinin sırtından geçinir hale geldi. Eğer o halkın da karnı doyarsa, bu tip adımlar atmazlar. Mevcut nüfusun ihtiyacı kadar iş alanı kurulmasını istiyoruz. Yeteri kadar üniversitemiz var artık fabrikalarımız, tarlalarımız kurulsun.



13) Hayvana eziyet öyle caydırıcı cezalar alsın ki, bu cezaları hayvan hakları koruma dernekleri belirlesin. Cins hayvan satışı da yasaklansın. Ülkemiz kendi cins hayvan merkezlerini kursun. Satış olacaksa yurt dışına olsun, kendi vatandaşlarımız takip şartı ile o hayvanları kendi ülkemizin merkezlerinden ücretsiz sahiplensin. Kısırlaştırılmış şekilde alsın, üretimini yapamasın. Bu madde sadece evcil, bakılan hayvanlar için, üretim hayvanlarını kapsamaz.





14) İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girsin hatta daha katı kurallar verilsin. Bir kadın tehdit edildiğinde bunu bildirdiği an, elindeki delili gösterdiğinde hemen işlem yapılmalı. Tehdit eden, şantaj eden kişiye takipli kelepçe takılmalı. Cezası bittikten sonra bile tehdit ettiği kişinin bulunduğu şehrin 2 şehir yakınına bile yaklaşması yasaklansın. Dijital konuşmaları da sürekli takibe alınsın. O sapık bir kadının hayatını mahvedeceğine, kendi hayatı sonsuza kadar denetim altında tutulsun. 1 sene sürmez kadınlarımız özgürleşir. Bu kural suiistimal edilmesin diye, kişiyi ihbar eden kadının elinde, sanık ile ilgili KESİN DELİL (mesaj, telefon görüşmesi, ses kaydı) bulunmasına özen gösterilmeli.





15) İnsanların din, dil, köken, mezhep gibi özelliklerinden dolayı uğrayacakları ayrımcılıklar çok katı cezalar alsın. Her dinin, her mezhebin ibadet yerlerine sahip çıkmalıyız. Onların özel zamanlarında toplu etkinlikler düzenlensin. Bir Hristiyan, bir Müslüman’ın iftarına konuk olabilsin, bir Müslüman da bir Hristiyan’ın paskalya bayramına eşlik edebilsin mesela. Bir Alevi de Cami’de teraviye katılsın mesela bir gün, bir Sünni de Cemevine gidebilsin. Ayrım yapan, saygısızlık yapan herkes en ağır cezayı alsın. Ateist bireyler de dine, inanca küfür etmedikçe asla dışlanmasın. Onlar da sırf merak için veya görmek için bu tip ibadethanelere gelebilsin. Biz düşman değiliz, her inanç iyilik için var olduğunu söyler, inançlı olduğunu söyleyip, diğer inanca sahip olan insanları katleden, zulmeden insanlar yüzünden gençlerimiz dinden soğuyor. Biz bunlardan bıktık artık. Bırakın herkes özgürce yaşasın, birbirlerinin hakkına girmediği sürece bu dünya herkes için yaratıldı. Kimse kimseden üstün değildir.



16) Ülkemizi yöneten siyasetçilerimiz, bizlerin oyu ile başa gelip, bizlerin vergisi ile ülke ekonomisini sağlıyor. Bizler bunun bilincindeyiz, yıllardır sanki onlar bizim sahibimizmiş gibi davrandılar oysa bizler bu ülkenin sahipleriyiz. Bizim ülkeyi yönetenlerden beklentimiz, yönetimde oldukları dönemdeki kazançları şeffaf olsun. Bizim vergilerimizle şirket kuran, zengin olan siyasetçiler istemiyoruz. Bırakın ülkemiz zengin olsun, para halkın cebine girsin artık.



17) Ülkeyi tek bir adam, tek bir siyasi parti yönetmesin. Komiteler kurulsun. İşinin ehli, her inançtan, kökenden olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı seçimle bu komiteye dahil olabilsin. Kürt sorunu, Alevi sorunu gibi faşist söylemlerden bıktık. Dostça ülkeyi, halkı düşünen insanlar başa geçsin. Kararlar alınırken halka da sorulsun. Oturup konuşulsun. Başta her zaman halkın çıkarları tutulsun. İşsiz, eğitimsiz, aç, yoksul tek bir insan kalmayana kadar mücadele edilsin. En kısa yoldan bunlar nasıl olur, bunları tartışalım artık.





18) Kürt vatandaşlar için bir parti, Müslüman vatandaşlar için bir parti, Atatürk’ü sevenler için bir parti, Yörükleri, Türkmenleri sevenler için bir parti kurup da bunların kendi aralarında kavga etmesinden bıktık. Herkesin ortak mutluluğu için ortak bir çatı kurulmalı, gerekirse o çatıda hepsinden birer temsilci bulunsun ama bir Kürt vatandaşı da bir Laz vatandaş için çalışsın, bir Alevi de bir Sünni için aynı hassasiyeti göstersin artık. Aksini yapan, kendi kökenini kayıran herkes tespit edilir edilmez en ağır cezaya çarptırılsın. Bir daha devletten su bile içemesin.



19) Yıllardır “Türban Meselesi” diye insanlar galeyana getiriliyor. Herkes hata yapar, özgürlük her vatandaşın hakkıdır. Elbette insanlar tesettürlü olarak üniversite okuyabilir, memur olabilir, asker, polis, her şey olabilirler. Özgürlük herkes için aynıdır. Bizlerin tesettürü mesele haline getirmesi kadar yanlış bir durum yok, evet zamanında böyle bir hata yapılmıştır, kimse dört dörtlük değildir fakat her hatadan geri dönebiliriz. Affetmeyi öğrenmeliyiz. Ülkemizde tesettür, bir sorun olmamalı, insanlar istediği gibi tesettürlü olmakta özgürdür. Onlara bu durumdan dolayı hakaret, hor görme, aşağılama olduğu takdirde, bunu yapan kişiler hem ceza, hem yaptırım almalıdır.



20) Maaşlar arasında çok fark olmasın, bunun yerine paramızın alım gücü olsun. 1,3,5,6,9. yürürlüğe girdiğinde, zaten kimse kira ödemeyeceği, uygun fiyata yaşam kalitesi artacağı için, asgari ücret 3 bin lira olduğu zaman bile herkes birikim yapabilir. Bunun üzerine örnek vermek gerekirse, doktorlarımızın maaşları da 4,500 lira olsun. Her meslek kutsaldır fakat doktorlar, gençlik yıllarını bu uğurda heba ettikleri için, insan hayatına direkt etki ettiği için onların biraz daya ayrıcalığı olması kadar normal bir durum olamaz. Aynı şekilde eğitim yerine ömürlerinden veren çöp işçilerimizin de maaşı 4.000 liraya yakın olmalıdır. Çünkü onlar da mevcut ömürlerinden büyük fedakarlık yapmaktadırlar.



21) Doktor, öğretmen gibi kutsal mesleklere karşı yapılan şiddetin cezası çok ağır olmalı. Özellikle hastanelerdeki polis kontrolleri daha katı olmalı. Gerekirse ameliyathane önünde nöbetçi birisi olup, olası saldırıya karşı silah kullanma yetkisi verilmeli. Doktorlarımız artık başka ülkede çalışmayı hayal ediyor. Bu ayıp hepimizindir.



22) Terör, tecavüz, çocuğa şiddet, kimyasal uyuşturucu satışı gibi suçlarda verilecek cezalar o kadar ağır olmalı ki, müebbet hapis o insanlara ödül gibi gelmeli. O insanlar ömür boyu en ağır fiziksel işlerde, devlet kontrolünde çalıştırılmalı. Bütün emekleri de ülkeye fayda sağlamalı. Topuma geri kazandırılacağı zaman, takip kelepçe şartı getirilmelidir.



23) Suriye’de savaştan kaçtığını söyleyip ülkemize yerleşen, bizim askerimiz orada savaşırken burada piknik yapan Suriye halkı artık ülkelerine dönmeli, verilen vatandaşlıklar iptal edilmelidir. Halen daha ülkemizde kalmak isteyen savaş mağdurları için sınır bölgelerde çadır kamplar kurulmalıdır.



24) Ülkemizde toprak satışı yasaklanmalı. Bunun yerine Diyarbakır’dan Tekirdağ’a, Edirne’den Şanlıurfa’ya, Rize’ye, ülkemizin doğal güzellikleri, yöresel yemekleri meşhur olan yerler turizm için uygun hale getirilmeli. Dünya vatandaşları ülkemizin her toprağını gezebilsin fakat kanımız ile aldığımız bu toprakları para karşılığı satmaktan vazgeçelim artık.



25) 24. Madde uygulanır da her şehrin belediyesi, o şehir için turizm çalışması yaparsa, o bölgelerdeki esnafın turistlere yüksek fiyat çekip çekmediği iyi denetlensin. Ülkemizi, insanımızı global dünyada düzgün temsil etmeyenler bir daha hem o işi yapamasın, hem bununla ilgili gerekli yaptırıma ve özür dilemeye zorlansınlar.





26) Ülke yöneticilerimizi elbette el üstünde tutacağız fakat biz onları ekranlarda değil halkın içinde görmek istiyoruz. Onlarla konuşabilmek için, korumaların itip kakmasına maruz kalmak istemiyoruz. Artık bizim aramızda rahatça gezen, sorunlarımızı dinleyen, komşuluk ilişkileri kurabilen siyasetçiler görmek istiyoruz. Ülke büyüklerimize atılacak bir yumruğun önüne halk olarak atlamasını biliriz. Yeter ki o ülke büyüklerimiz bizi, aile büyüklerimiz gibi benimseyip, bizim için mücadele etsin. Bizler de onlar için mücadele ederiz.



27) Ülkemizde artık tiyatroların çoğalmasını istiyoruz. Sinema platoları kurulsun istiyoruz. Her ülkeden insanlar çıkıp gelsin, burada film çeksinler. Türk sinemasını da biz dünyaya taşıyalım artık. Böylece hem turizm, hem ülke gelirine katkı da olur.



28) Denizlerimiz o kadar güzel ki, yüzlerce tür balık yaşıyor fakat yasak avlanma yüzünden balık fiyatları ayyuka çıkmış durumda. Bunların denetimini düzgün yapmalıyız, bu yasakları aşanlar bir daha denize yüzmek için bile yaklaşamamalı. Kimsenin zevki ne o hayvanların türünü kaybetmesinden ne de vatandaşın uygun fiyata balık yiyememesinden önemli değildir. Balık insan için çok değerli bir besin ve ihtiyaç. Av kurallarını daha katılaştırmalıyız.



29) Başta futbol olmak üzere bütün sporlarda “şike” olayı çok derin kontrol edilmeli. Bunları yapanlar hapis cezası değil, daha büyük yaptırımlarla cezalandırılmalı hatta bu işin içinde olan sporcuların, ömürlerinin sonuna kadar profesyonel spor yapmaları yasaklanmalıdır.



30) Kaçak bahis şirketlerinin önüne geçemiyorsunuz çünkü yasal olan sitelerdeki işlemler çok az ve bir sürü vergisi var. Spor bahislerini yasaklamamız imkansız, böyle bir adım atılırsa kaçak bahis mafyaları daha çok kazanç sağlar. Bunun yerine devletimiz, kaçak sitelerdeki aynı imkan ve oranlardan kendi şirketini kursun. Bahis iyi bir şey değil elbette ama hayatın gerçeği, daha hızlı ve legal olan aynı içerik ve avantajlara sahip devlet sitesini herkes tercih eder. Oradan gelecek gelir ile halk kalkınır.



31) 22. Maddede belirttiğimiz gibi kimyasal uyuşturucuların satışı, kullanımı son derece ağır cezalara çarptırılmalıdır. Böyle bir durumda elbette ülkede illegal adımlar artacaktır. Bunun önüne nasıl geçeriz? Kenevir bitkisi, alkolden daha zararsızdır. Çayı, keki yapılır. Avrupa’da bir çok ülkede de kullanımı serbesttir. Bizim ülkemizde de kenevir üretimi yapıp, eczaneden kontrollü ve denetimi yapılarak satışı yapılabilir. Kenevir bitkisi kanser, epilepsi gibi hastalıklara da iyi gelmektedir. Böyle bir adım atarsak eğer, ülkede uyuşturucu satışını tamamen bitirebiliriz. Kimyasal madde kullanan birinin “içici” olarak affedilmesi yerine, o kimyasal maddeyi kullanan kişinin de satıcı ile aynı cezayı çekmesi gerekir. O maddelere bağımlı insanların ne ülkeye, ne topluma ne de kendine bir hayrı olmaz. Sadece bu adımla bile ülke gelirini o kadar kalkındırırız ki, elektrik, su gibi temel ihtiyaçları bile halkımız ücretsiz kullanabilir. Evet hassas bir konu fakat herkes gerçeğiyle yüzleşsin. Bugün en iğrenç uyuşturucu maddeler, okulların önünde satılıyor. Siyasetçiler, iş insanları bile kokain ile yakalanıyor ve gayet normalmiş gibi içiciyim diyerek kurtuluyor. Bu maddeye karşı çıkacak insanlar, lütfen önce ülkenin kendi gerçeği ile yüzleşin. Bonzai yüzünden ölen gençleri hatırlayın. Bu maddeye en çok, uyuşturucu baronları karşı çıkacaktır :)



32) 32. Maddeyi gerçekleştirdiğimizi düşünürsek, kenevir satışını kontrollü, doğal ve eczanelerden sağlarsak, illegal satıcıların hiç birisi ülkemizde ekmek yiyemez. Kenevir kullanan vatandaşların, bu maddeyi halkın içinde tüketmesi, bu maddeyi tüketip araç kullanması gibi durumlarda hem tekrar kullanması ömür boyu yasaklanmalı hem de hapis cezası almalıdır. İsteyen kişi evinde ne yapıyorsa yapsın. İnsanların özel hayatları sadece kendilerini ilgilendirir fakat eğer toplumsal yerlerde herkesi ilgilendirir ayrıca bu madde ile sosyal medyada paylaşım yapanlar da aynı şekilde hapis cezası almalıdır. Hiç kimseyi kendi kusuruna özendirmesi doğru değildir.



33) Alkollü araç kullanmanın cezası ehliyetsizlik değil hapis cezası olmalıdır. Alkollüyken suç işlemek, kavga etmek, kavgaya karışmak da aynı şekilde hapisle sonuçlanmalı ve bu cezalar herhangi bir iyi halden ertelenmemelidir. Kendi zevki yüzünden kaybolan bilinci, başka bir insanın hayatını etkiliyorsa eğer, bunun herhangi bir iyi hali olmamalı.



34) Ehliyetsiz araç sürmenin cezası da hapis olmalı ve o kişi sonsuza dek ehliyet alamamalı, araç sürememeli. Aynı cezayı ikinci kez tekrar ederse, buna göz yumanlar, vesile olanlar, aracın ruhsat sahibi de aynı hapis cezasını almalıdır. Araç sürmeyi yeni öğrenenler için belli alanlar tahsis edilmeli, o alanlar trafiğe tamamen kapalı olmalıdır.



35) Sokakta herhangi bir vatandaşı sözlü taciz etmenin cezası da çok ağırlaştırılmalıdır. İnsanlar insanlarla tanışmak ister fakat reddedildiği zaman halen daha ısrar ediyorsa, ağır cezalara çarptırılmalıdır. Bu küçük görülen tehditler daha sonra sonu dönülmez suçlara dönüşebiliyor, birçok cinayet, tecavüz suçlarında olayların hep bu küçük tehditlerle başladığı gayet net ortadadır. Önlemi erkenden almalıyız artık.



36) Madde 6 uygulanıp, ülkede tarımsal üretim arttıktan sonra ülkenin gençleri tarım işçisi olmayı da genelde tercih edecektir. Bu tip işlerde çalışan gençler diledikleri zaman devlet kontrollü bir platformda gönüllerince yer değişimi yapabilmelidir. Örneğin genç bir çift 6 ay Adana’da pamuk tarlasında günlük 6 saat çalışarak ülkesine faydalı olabilir, kazancını sağlar ve daha sonra Karadeniz’i hem gezmek hem çalışmak için Trabzon’da fındık tarlasında çalışmak isterse, Trabzon’dan da Adana’ya gitmek isteyen biriyle yer değiştirebilir.



37) 36. Madde uygulanırsa, insanlar hem kültürel zenginlik yaşar, hem yaptıkları iş onlara eğlence gelir, hem maddi olarak kazanç sağlarlar. Bu işler devlet adına olacağı için memur statüsünde tatillerini, haklarını da alabilirler. Konaklayacakları evler devlet tarafından tahsis edilirse insanların hayatları o kadar kolaylaşır ki. Yeni evlenmiş bir çift düşünün, birlikte ülkeyi gezerek hem çalışır, hem kendi, hem ülkesi kazanır. Rüya gibi bir hayatları olur. 6 saatlik mesaisinin ardından bölgeyi de gezer, tanır. Gerçekten rüya gibi..







38) Polislik herkesin kolayca kazanacağı bir meslek olmamalı.. Mutlu ülkelerde polis sayısının çok fazla olmasına zaten gerek yok. Bütün toplumun suça karşı seferber olduğu toplumlarda suçlular da kolayca bastırılabilir. Polislik mesleğini kötüye kullanan birey en ağır cezaya çarptırılmalı, birinci nesil aile bireylerinin devlet memuru olması engellenmelidir. Bu sayede sırf ailesini düşündüğü için bile görevini kötüye kullanmaktan vazgeçerler ayrıca polislik görevini yapanlar her sene belli bir sınava girmeli, davranışları da göz önünde bulundurulmalıdır.



39) Bireysel silahlanma.. Kesinlikle yasaklanmalıdır. İnsanların silahları evlerinde kalabilir olası bir seferberlik için fakat eğer bir vatandaş sokakta silah yakalatırsa, bunun cezası ağır olmalıdır. Olası bir terör, ülke tehdidi durumunda gönüllü vatandaşlar askerimiz ve polisimizin yanında bulunmak için gerekli teçhizatı devletimizden almalı, görevi bitince geri iade etmelidir. Bunun için çok akıllı, vicdanlı polis müdürlerimiz, komutanlarımız var. Hepsinin kontrolünü sağlayabilirler. Unutmayın, silah gösteriş ya da aksesuar değildir, bir canlıyı öldürmek için kullanılır.



40) Avcılık kesinlikle yasaklanmalıdır. Avcılık yapanlar, hayvan kürkü kullananlar hapis ile cezalandırılmalıdır. Şimdiye kadar olanlar değil, şimdiden sonrası için çok dikkatli olmalıyız.



41) Tütün üretimini de ele almalıyız. 3 liralık sigaraya 20 lira ödüyoruz, bu bir saçmalık. Bizim Adıyaman’ımız, Diyarbakır’ımız, Bitlis’imiz var. Buralarda yeniden yerli sigaralarımız üretilmeli, oranın çiftçileri de, ülkenin vatandaşları da kazanmalıdır.



42) Herhangi bir ülkeden tohum almamalıyız. Kendi yiyeceğimizi kendimiz üretmeliyiz, topraklarımız ve iklimimiz buna müsait. Bize yıllarca zehirli kısır tohum verenlere, en güzel, en kaliteli tohumları, sebze ve meyveyi vermeliyiz ki onlar da görsünler bizler aslında ne kadar güzel insanlarız, ne güzel bir ülkeyiz.



43) Halkın geleceğini ilgilendiren, toplumun iş gücüne %70 bağlı adımların kararı, önce halk oylamasına sunulmalı, bu sunumlardan önce genç, yaşlı, tecrübeli, girişken insanlar toplantılar yapmalı, neyin neden ve nasıl olacağını, olabileceğini halka net bir şekilde anlatmalı. Ona göre kararlar verilmeli. Üç beş adamın aldığı yanlış kararların 80 milyon kişi tarafından ödenmesinden bıktık.



44) Ülkede siyaset yapmanın en geç yaşı 55 olmalı. 55 yaş üstü büyüklerimizin de bir komitesi olup, alınan kararları belirlemek yerine tecrübeleri ile öğüt vermelerine teşvik etmeliyiz. Ülkeyi daima genç, dinamik insanlar yönetmeli. Geçmişe kilitli yaşamak değil geleceğe koşmak istiyoruz biz. Geçmişten örnek, ibret alıp, global dünyaya ayak uydurmalıyız.



45) Bu hayallerimizi, görevi alır almaz gerçekleştireceğine söz veren ve erteleyen, yapmayan, bahaneler sunan kim olursa olsun, anında istifa etmeyi kabul etmiş sayılsın. Bunu yapacağına da şerefi üzerine yemin etsin.
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.