Notes

Bir zamanlar soğuk ve acımasız Kuzey Toprakları'nda Christien adında genç bir kız yaşarmış. Gök gürültüsünün gücünü kontrol etmek için eşsiz ve güçlü bir yetenekle doğdu. Ancak, bu hediye trajik bir arka planla geldi. Christien daha çocukken bir şimşek çaktı ve onda ciddi yanıklar ve yara izleri kaldı. Ancak bu kaza aynı zamanda büyülü güçlerini de uyandırdı ve emrini yerine getirmek için gök gürültüsünün gücünü kullanabileceğini hemen anladı.

Çocukken, Christien güçlerini kontrol etmek için mücadele etti ve güçlerini sık sık ona zorbalık yapan ve taciz eden insanlara saldırmak için kullandı. İşkencecilerinin üzerine şimşek çakarak onları yaralı veya daha kötü durumda bırakacaktı. Bu, köy halkının ondan korkmasına ve nefret etmesine neden oldu ve onların gazabından kaçmak için vahşi doğaya kaçmak zorunda kaldı.

Ancak Christien'in hayatı, Said adında yaşlı ve bilge bir keşişle tanıştığında sonsuza dek değişti. Kendisi de güçlü bir büyücüydü ve Christien'in potansiyelinin farkındaydı. Onu kanatları altına aldı ve güçlerini nasıl kontrol edeceğini ve onları kötülük yerine iyilik için nasıl kullanacağını öğretti.

Said, Christien'i dağların derinliklerinde gizlenmiş ücra bir tapınağa getirdi ve orada uzun yıllarını eğiterek ve becerilerini geliştirerek geçirdi. İyileştirmek, korumak ve ilham vermek için gök gürültüsünün gücünü nasıl kullanacağını öğrendi. Ve Said'in rehberliğinde Christien, Kuzey Toprakları'nda yıldırımgetiren ve yıldırımgülle olarak anıldı.

Christien'in güçleri gittikçe güçlendi ve yeteneklerini başkalarına yardım etmek için kullandı. Haksızlığa karşı savaştı ve masumları korudu. Güçlerini hastaları ve yaralıları iyileştirmek ve onu kaybetmiş olanlara umut getirmek için kullandı. Ve zamanla Kuzey Toprakları halkı Christien'i sevmeye ve saygı duymaya başladı ve artık ondan korkmuyorlardı. Saygı ve sevgiyle anılan bir kız olmuştu.

Christien, Said'den öğrendiği dersleri asla unutmadı ve yaşlı keşişi her zaman minnet ve saygıyla hatırladı. Onun rehberliği ve akıl hocalığı olmadan güçlerini asla kontrol edemeyeceğini ve onları iyilik için kullanamayacağını biliyordu.

Kuzeyde saygı duyulan biri haline geldikten sonra christenin amacı kıtada saygı görmek ve kendini büyü analmında üst sırala taşımaktı. Kuzeyde sonra ilk gittiği yer usta saidin de dediğ gibi Ulu Diyarlar Tapınağına gitti. Orada kendine yakın gördüğü ve fikrini benimsediği Tanrı Talonun yolundan gitmeyi seçti, hem annesinin öngörüsü hem de profesor severusun yaptığı tetkikler doğru çıkmıştı. Talon onu uygun gördü ve bu yolda yürümesini istedi. Artık Christienin önünde çok az engel kalmıştı. Kendini kanıtlamak ve yıldırımını tüm evrene duyurmak için Al Qatirdeki organizasyonda kendine yoldaş bulmalıydı ayrıca eğlence için de oraya gitmesi gerekliydi. Bakalım orada kendine göre birilerini bulabilecek mi ?*