Notes

Merhaba ben Ceren Baydar Bursa`da yaşayan bir altıncı sınıf öğrencisiyim . Ülkemizde ve dünyamızda huzur ile barış hakkındaki fikirlerimi sizlere sunmak istiyorum. Ortalama yedi milyar farklı insan ortalama yedi milyar farklı bakış açısı hepsi farklı tarafları savunuyor, tutuyor. Bazı insanlar bunu saygı çerçevesi içinde yaparken , bazı insanlar ise savunmalarını sebepsiz bir kin , sebepsiz bir öfke ile yapıyor. Anlaşmazlıklar da bu noktada doğuyor zaten kinci savaşı destekleyen taraf saygılı tarafa saldırarak savaşmaya zorunlu bırakılıyor. Savaşları başlatan taraflara kötü diyemem sadece görünen tarafından kinci diyebilirim . Her yanlışın veya doğrunun bir sebebi olsa gerek , bilinçli insanlar tarafından savunulması için sağlam desteklene bilir bir sebep olması gerek. Ama eğer ,bir toprak ve ya kaynak kavgası yüzünden bir şehir bir ülke yıkılıyorsa yüzlerce insan ölüyorsa o kinci taraf gerçekten kötü kalpleri , kötü zihniyetleri olan tam anlamıyla kötü bir taraftır. Bırakın yüzlerce insanı bir insanın ölmesi bir bebeğin daha annesi tırnaklarını kesmeye kıyamazken acıma duygusunu kaybetmiş insanlar tarafından elinden alınması, bir gencin sırf okuyup kendisine ailesine ülkesine katkıda bulunmak için her gün taşıdığı içi onca kitapla dolu çantası sırtındayken pis kirli elleri ile ona dokunup , öldürmek .Annesinin kucağından zorla ayrılıp beslenme çantasını alıp yola koyulan minicik yavruyu o beslenme çantasındaki yemeye bir damla suya muhtaç bırakmak. İnsanlar ölüyorken ya da açlıktan ölümle pençeleşirken kanlı savaşlarına bir başarı kazanmış gibi devam ediyorlarsa. İnsanlık grubuna koyulamayan kötü yaratıklar olmuş demektir . Bir bu tür insanlık vahşeti vardır, bir de ayrımcılıkla aynı havayı soluduğumuz insanlara aynı grubu şehri ülkeyi dünyayı paylaştığımız insanlara renk, görüş, inanç, soy , farklılıkları yüzünden aynı havayı solumayalım diye boğmak istemek bu da bir vahşettir , insanlık tarihinin görebileceği en kötü iki vahşet . Yıllardır süren güç kavgaları yüzünden insanların ölmesi, farklılıklar yüzünden insanlara karşı süren eziyetler bitmeden bu kötü insanlar ölüp diri diri yakılmadan ne barış ne de huzur gelecek sayelerinde yeşilden griye dönen dünyaya dünyamıza . Tabi tahmin ettiğiniz gibi fikirlerim bitmedi devam ediyorum. Son cümlede söylediğim gibi dünyamız , sahip olmak benimsemektir onu düşünmektir. Mesela ülkemiz evimiz ailemiz halkımız sizin de içiniz ısınmadı mı sıcacık olmadı mı ? Belki de en başından daha yeni kalem tutmayı öğrenmiş bizlere toplumu da bir ailemiz olarak gösterselerdi hepimiz kardeş olmaz mıydık ? Tabi burada eğitimcileri suçlamak olmaz hangi kuşağa öğretildi ki bilsin insanlar her ne kadar millet olarak bir birlik içinde olsak da bazı düşüncesiz insanlar suç oranlarını Allahuekber Dağları`na çıkarıyorlar, onlara buradan teşekkürlerimizi iletiyoruz . Tamam ülkede huzur oranları pekte iç açıcı değil belki ama sebeplerimiz var , var yani değil mi ? Eminim ki kesinlikle ! Malum içimize atmayı pek seven bir topluluk aşk acısı , ayrılık acısı , ailevi sorunlar , ergenlik sivilceleri ,kanser, emekli maaşı , işsizlik , sınav stresi , tehditler , terör , ülkeler arası çatışmalar gibide gibi uzar gider bu liste bize ne kalıyor peki kahve falında yüreği kocaman kararmış bir topluluk ama şimdiye kadar pek denememiş olsak da hep içimize attığımız dertleri dışarı şöyle bir savurmasını iyi biliriz unutmayalım biz Türküz şimdiye kadar bizi ne yıkabildi soruyorum sizlere bombalara karşı kurşun geçirmez derimiz , löp , löp götürülen etlere ve aşk acısına dayanıklı kalbimiz, çelip gibi sağlam sinirlere sahip beynimiz ile çok şükür hâlâ ayaktayız . Neymiş demek ki yıkılmıyor çökmüyor içimize atmıyor muşuz . Dimdik duruyormuşuz dünyamızı ülkemizi halkımızı koruyor kardeş gibi görüyormuşuz. Bu arada minik bir hatırlatma yapayım, dertleri dışarı savururken çöp kutusuna atmayı unutmayalım malum çevreyi temiz tutmak önemli.