NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

KAR TANELERİ

Tarih 21 Kasım 1995… Kış yaklaşıyordu ve ilk kar taneleri, Saraybosna’daki yıkılmış ve yanmış evleri çoktan beyaza bürümüştü. O tarihte Ohio’da ise kanlı savaşı bitiren Dayton Anlaşması imzalanıyordu. Tabii savaşın izleri hemen öyle yok olmuyordu. Kaybedilen hayatlar, yok olan umutlar, hafızalardan ömür boyu silinemeyecek anlar vardı. Barut kokusunun gitmesi gerekliydi bu toprakların üzerinden. Bir yerden başlayarak her alanda azaltmak gerekiyordu bu kötü izleri.

Düşen her bir kar tanesi savaşın geride bıraktığı havayı temizliyor.. Dayton Anlaşması’ndan dokuz gün sonra, Bosna-Hersek ilk resmi maçına çıkmaya hazırlanıyordu. Rakip Arnavutluk’tu. Ama bir sorun baş gösterdi. Dayton Anlaşması’nın maddeleri henüz hayata geçmemişti . Bu yüzden de Bosna-Hersek FIFA’ya henüz üye değildi. Bu sorun FIFA’nın Bosna-Hersek’i konuk üye olarak kabul etmesiyle aşıldı. 30 Kasım günü Tiran tarihi bir maça tanıklık edecekti. Teknik direktör Fuat Muzuroviç takımın Zagreb’te toplanmasını istedi. Yine bir sorun baş gösteriyordu. Sadece sekiz futbolcu Zagreb’e gelmişti. Çünkü bu maç FIFA’nın maç takviminde değildi. O zamanki durumu şöyle anlatıyor Muzuroviç : “Yardımcılarımla toplanıp şuna karar verdiğimizi hatırlıyorum. Daha fazla oyuncu bulamadık ama bu maçı oynayacağız. Performans ya da sonuç önemli değildi. Sonradan birkaç futbolcu daha geldi ve ilk onbiri zar zor topladık. Bir spor mağazasından birkaç saat önce aldığımız formalarla maça çıktık”. Bosna-Hersek maça çıktı ve 2-0 mağlup oldu. Bosna Hersek sahadan boynu bükük ayrlıyordu ama en azından artık bir başlangıç yapılmıştı. Bu maç savaş sonrası bir ilkti, aynı evlerin üzerine düşen kasımın kar taneleri gibi.

1996 yılına girilmiş, anlaşmanın şartları geçerli hale getirilmişti. Bu anlaşmaya göre Bosna-Hersek Futbol Federasyonu’nun başında bir Boşnak, bir Sırp, bir Hırvat olmak şartıyla üç kişi olacaktı. FIFA da Bosna-Hersek Futbol Federasyonu’nu tanımıştı. ’98 Dünya Kupası Elemeleri’nde 1. grubu oluşturan ülkelerden biri de Bosna-Hersek’ti. Yeni yıldaki güzel haberlerin ardı arkası kesilmiyordu. 8 Ekim’de elemelerin ikinci maçında, Hırvatistan ağlarına topu gönderen Hasan Salihamidziç tarihe geçiyordu. Bu Bosna-Hersek’in ilk resmi golüydü. Yenilen dört gol, bu golün galibiyet getirmesine engel olsa da, ilk galibiyetin gelmesi çok gecikmeyecekti. 6 Kasım’da Saraybosna’da güneşli bir hava vardı. İtalya ile oynanılan dostluk maçında Salihamidziç’in golüne Chiesa cevap veriyor ama son sözü Elvir Boliç söylüyordu. Güneşli günler gelmişti, güzel günler de gelecekti…

2000’ler…

1998 Dünya Kupası ve 2000 Avrupa Şampiyonası’na gidilememişti. Ama bu zaten beklenen bir olay değildi. 2002 yılına gelindiğinde olumlu gelişmeler devam ediyordu. Birkaç sezon önce kurulan ulusal lige Hırvat ve Sırp takımların katılımı sağlanmış ve diğer etnik gruplardan futbolcular da milli takıma gelmeyi kabul etmeye başlamıştı. Çoğunluğu yurt dışında oynayan futbolcular da – Elvir Boliç (Fenerbahçe), Elvir Baliç (Real Madrid), Hasan Salihamidziç (B.Münih), Sergej Barbarez (Hamburg), Mirsad Hibiç (A.Madrid)- en olgun dönemlerini yaşıyordu. Takımın başına o yıl Hırvat kökenli Blaz Sliskoviç getirilmişti. Blaz göreve geldikten sonra milli takımdaki olumlu gelişmelere şöyle değiniyordu: “ Ben on Hırvat kökenli oyuncuyla oynayabilirim, belki de bir tane Hırvat bile oynatmam. Benim için Hibiç (Boşnak), Grujiç (Sırp) ve Papaç (Hırvat) arasında hiçbir fark yok. Benim için hepsi eşit ve ben onların dinleriyle, kökenleriyle ilgilenmiyorum”. Bu durum takıma olumlu yansımıştı. Takım Euro 2004’ün kapısından dönecekti. 11 Ekim 2003’te Saraybosna’da Danimarka’ya karşı alınacak bir galibiyet onları direkt olarak Portekiz’e götürecekti. Ama galibiyet gelmedi ve alınan beraberlik (gruptaki takımların puanların birbirine yakın olması nedeniyle) Bosna-Hersek’in grubu 4. bitirmesine neden oldu. ’06 Dünya Kupası elemelerinde kura şansı yanlarında değildi. İspanya ve en iyi dönemindeki Sırbistan-Karadağ ile aynı gruba düştüler. Alınan 16 puan onların ancak üçüncü olabilmelerine yetmişti. Euro 2008 elemeleri bir jenerasyonun son demleriydi ve büyük bir turnuva oynama şansını yine kaçırmışlardı. Ama bu elemeler futbol dışı olaylara sahne oldu. Taraftarlar federasyonu maç satmakla (Yunanistan ve Macaristan maçları) suçladı. BH Fanaticos bu zamanlarda adından söz ettirdi ve herkesi milli takıma karşı boykota davet etti. Barbarez’in de aralarında bulunduğu bazı futbolcular , bu süreçte taraftarların yanında yer aldı. Takımın başında bulunan Fuad Muzuroviç taraftarların yanında yer alan futbolculara takımında yer vermedi ve kaos iyice büyüdü. Elemeler sonunda Bosna-Hersek dördüncü olurken, Muzuroviç istifa ediyor, federasyonda önemli değişiklikler oluyordu. Bu sürecin tek kazananı taraftarlar olmayacaktı.

Yeni Jenerasyon, Yeni Hoca…

Susiç’in -“Bosna-Hersek’i Dünya Kupası’na götüren ilk teknik direktör”- ünvanına çok yaklaşacak teknik direktör Çiro’nun önderliğinde, Türkiye’nin de bulunduğu 2010 Dünya Kupası Elemeri ‘ndeki 5. grubu ikinci olarak bitiren Bosna-Hersek, play-off maçında Portekiz’e elenip Dünya Kupası’na gidememişti. Fakat Çiro’nun başa gelişiyle, milli takıma küs olan Avrupa’da oynayan bazı futbolcular takıma geri döndü. Hırvat kökenli olması nedeniyle, Bosna’daki diğer etnik gruplar ulusal takıma daha sempatik yaklaşmaya başladı. Sahada da artık yeni ama umut vaadeden bir topluluk vardı. Edin Dzeko, Vedad İbiseviç, Miralem Pjaniç, Sejad Salihoviç, Zvjezdan Misimoviç ve diğerleri..

Bu futbolculardan birçoğunun kaderi aynıydı. Çocuklukları savaş döneminde geçmişti. Bazıları savaşta arkadaşlarını, bazıları yakınlarını kaybetti. Bazılarının ailesi evlerini, bazılarının ailesi ülkelerini terk etmek zorunda kalmıştı. Savaş döneminin çocuklarının sahne alma vakti gelmişti.

2009’da Safet Susiç takımın başına getirildi. Bosna-Hersek, Euro 2012 Elemeleri son maçında deplasmanda Fransa karşısında 77. dakikada Samir Nasri’nin golüne engel olamayıp birinciliği kaçırırken, play-offta yine Portekiz ile eşleşiyordu. Portekiz’e karşı gene üstünlük sağlanamadı ve büyük turnuva ümitleri bir başka yıla ertelendi. Bu maçların dört-beş ay öncesi FIFA’dan ihraç edilme tehlikesi yaşayan bir ülke için bu bile bir başarıydı. Her eleme aşamasında bir başka sorunla uğraşılıyordu. FIFA’nın ihraç uyarısı sonrası üç başkanlı federasyon sistemi değiştirilmek zorunda kalındı. Önce 2011’de Ivica Osim, sonra da 2012’de ise şu anda hala görevini sürdürmekte olan Elvedin Begiç federasyon başkanlığı görevine seçildi. Bosna futbolunun önündeki büyük bir engel ortadan kalkmıştı.

2014 Dünya Kupası Elemeleri grup kuraları çekildiğinde, Bosna-Hersek Yunanistan ile birlikte grubun favorisiydi. Harika bir başlangıç gelmişti. Liechtenstein maçında Dzeko ve İbiseviç şov yapıyor, Letonya karşısında emektar Misimoviç yıldızlaşıyordu. Üçüncü maçta Yunanistan karşısında, forvetler suskun kalırken, takımın en kıymetlilerinden Asmir Begoviç kalesini gole kapatıyordu. Dördüncü maçta Litvanya karşısında Dzeko ve İbiseviç’e, takımın yıldızlarından Pjaniç eşlik edecekti. İşler yolunda gidiyor, altıncı maçlar sonrası 16 puan toplayan Bosna-Hersek zirvede kendine yer buluyordu. Son Litvanya maç öncesi her şey Bosna’nın elindeydi. Dakikalar 68’i gösterirken İbiseviç’in attığı gol Bosna-Hersek’i Brezilya’ya götürmeye yetmişti. En sonunda olmuştu. Bosna-Hersek Dünya Kupası’ndaydı.

Ve şimdi…

1984 yılında 14. Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan ve yakın tarihin en uzun kuşatmasını yaşamasıyla bilinen ülkede, eski harabeler şimdi AVM’ler ile kaplı ve şehirde ihtiyaç duyulan şeyler artık elektrik, su gibi temel ihtiyaçlar değil. Fakat, ülke hala savaş sonu geçiş döneminde. Kutuplaşma, son 15 senedir ülkenin en büyük problemi; bu da üç ayrı etnik kökene ait politik partilerin herbirinin kendi milliyetçiliğini yapmasından kaynaklı. İşsizlik Avrupa’nın en yüksek seviyesinde( %44,5) ve aylık ortalama gelir 351.69 euro. Bosna’da yaşam zor ve hiçbir şey de bunu değiştirecekmiş gibi gözükmüyor. Avrupa’nın en fakir ülkelerinden Bosna Hersek Dünya Kupası’nda ilk defa boy gösterecek. Halkın gözünde şimdiden birer ulusal kahraman olan teknik direktör Susiç ve milli takım oyuncuları, bu yaz Bosna halkının dertlerini bir süre unutmasını sağlayacak, o dertlerin üzerini bir süre olsa da örtecek, aynı evlerin üzerini örten kar taneleri gibi…



     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.