NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

Başsavcılık’tan Emniyet’e delilleri imha edin talimatı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Emniyet Müdürlüğü’nden 15 Aralık sonrası yapılan dinleme ve fiziki takip işlemlerinin bitirilmesi ve evrakların imha edilmesini talep ettiği ortaya çıktı.
http://www.zaman.com.tr/politika_bassavciliktan-emniyete-delilleri-imha-edin-talimati_2202259.html

Arkasında duracağım bir AK Parti artık yok'
İşte Tuksal'ın paylaşım rekoru kıran o makalesi
İlahiyatçı yazar Hidayet Ş. Tuksal, Başbakan Tayyip Erdoğan ve oğlunun ses kaydına ilişkin olarak "Gelinen noktanın kendisi gibi insanlar için bir 'hüsran' noktası olduğunu" söyledi. Yaşadıklarını her şeyin tepe taklak olduğu bir 'ân' olarak tanımlayan Tuksal, "Böyle bir pisliğe neden bulaştıklarını, o paralara sahip olmayı 'NEDEN?' istediklerini sorup duruyorum kendime. Rüşveti, yalancılığı, irtikâbı, hîleyi yasakladığına inandığım bir dinin mensubu olarak, yine aynı dinin mensubu olan birilerinin bunları nasıl yapabildiğini, nereden CEVAZ bulduğunu soruyorum kendime." dedi.
http://www.zaman.com.tr/medya_iste-tuksalin-paylasim-rekoru-kiran-o-makalesi_2202192.html

'Sakın alma, ne söz verdiyse onu getirsin'
Reuters haber ajansı, Başbakan Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen yeni ses kaydının içeriğini tüm dünyadaki abonelerine İngilizce olarak ulaştırdı.
http://www.zaman.com.tr/dunya_sakin-alma-ne-soz-verdiyse-onu-getirsin_2202267.html

TBMM Genel Kurulu'nda dershane kavgası çıktı
Meclis’te ‘hırsız’ kavgası: CHP’li vekil hastanelik
Dershaneleri kapatan ve on binlerce eğitim yöneticisinin görevine son veren kanun tasarısının görüşmelerinin yapıldığı Meclis Genel Kurulu’nda kavga çıktı.
http://www.zaman.com.tr/politika_mecliste-hirsiz-kavgasi-chpli-vekil-hastanelik_2202307.html

28 şubat 17 yıl sonra hortladı
DÜN İRTİCA BUGÜN CAMİA
Türkiye, 28 Şubat postmodern darbesi gibi bir süreç yaşıyor. O dönemde askerler, ‘tehdit’ diye Camia’yı MGK gündemine aldırırken, aynı talep 17 yıl sonraki toplantıda sivillerden geldi. Önceki gün yayınlanan bildirideki “Ulusal güvenliğimizi tehdit eden yapılanmalar ve faaliyetler görüşülmüştür.” ifadesi dikkat çekti.
http://www.zaman.com.tr/gundem_dun-irtica-bugun-camia_2202276.html

'BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIM'
AP Başkanı'ndan Gül'e HSYK tweet'i
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, yargıyı yürütmeye bağlayan HSYK yasasını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onaylamasına sosyal medyadan tepki gösterdi.Alman siyasetçi, “Yargının bağımsızlığını tehlikeye atan ve Türkiye’nin AB’ye bağlılığı hakkında sorulara neden olan yeni kısıtlayıcı yasa dolayısıyla hayal kırıklığına uğradım @cbabdullahgul” ifadelerini kullandı.
http://www.zaman.com.tr/politika_ap-baskanindan-gule-hsyk-tweeti_2202285.html

"Ülke bu Başbakan'ı artık sindiremiyor"
CHP lideri Kılıçdaroğlu, dün akşam katıldığı TV kanalında Başbakan'ı eleştirerek, "AKP bu ülkeyi soymak için iktidar oldu. Son kasetten sonra Başbakan hemen istifa etmeli" dedi.
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/ulke-bu-basbakani-artik-sindiremiyor-95282h.htm

Adana'da TIR'ları durdurma yetkisi jandarmadan alındı, polise verildi
MİT TIR'larının durdurulmasıyla gündeme gelen Adana'da jandarmanın TIR'ların geçtiği transit yollar üzerindeki yetkileri kaldırıldı.
http://t24.com.tr/haber/adanada-tirlari-durdurma-yetkisi-jandarmadan-alindi-polise-verildi/252209

Sonar: Ses Kayıtları AKP'nin Oyunu 4 Puan Düşürebilir
Sonar Başkanı Hakan Bayrakçı "Ses kayıtlarının AK Parti oylarına negatif etkisi 2.5-4 puan arasında olacak. Bu kayıp en çok MHP'ye kayacak" dedi.
"17 Aralık operasyonu sonrası sızdırılan ses kayıtları AKP'nin oy oranlarını nasıl etkiler?" sorusuna yanıt aranıyor. Wall Street Journal'a konuşan Sonar Başkanı Hakan Bayrakçı'nın beklentisine göre çıkan son ses kayıtlarının Ak Parti oylarına negatif etkisi 2.5-4 puan arasında olacak. Ak Parti'nin kaybettiği oylar da en çok MHP'ye kayacak.
http://www.haberler.com/sonar-ses-kayitlari-akp-nin-oyunu-4-puan-5721059-haberi/

Türkiye’de yolsuzluk insan hakları
İnsan Hakları Raporu’nda, Türkiye’de 17 Aralık Operasyonu sonrasında yaşananlar “skandal” olarak nitelendi. Yolsuzluk, ilk kez en belirgin insan hakkı ihlali olarak sıralamaya girdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı “2013 İnsan Hakları Raporu”nda dünyadaki hak ihllalerini sıralarken, “17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu” sonrasında yaşananlar için, “skandal” ifadesi kullanıldı.
http://www.taraf.com.tr/haber-turkiyede-yolsuzluk-insan-haklari-ihlalidir-149365/


17 Aralık rüşvet soruşturması sizlere ömür
Yürürlüğe giren HSYK Kanunu’yla kuruma ait bütün genelgeler iptal oldu. Bunların içinde yolsuzluk soruşturmalarını etkileyecek olanlar da var.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan HSYK’nın yapısını değiştiren kanun Resmi Gazete’de yayımlandı.
http://www.taraf.com.tr/haber-17-aralik-rusvet-sorusturmasi-sizlere-omur-149369/


HSYK ile hayal kırıklığı yaşadım
AVRUPA Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, HSYK yasasının Cumhurbaşkanı Gül tarafından da onaylanmasıyla hayal kırıklığı yaşadığını Twitter’den duyurdu. Schulz, Türkiye’nin bu yasayı çıkararak, AB ile taahhütlerini sorguya açtığını ifade etti.
AVRUPA Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz, HSYK Kanunu’na ilişkin hayal kırıklığı yaşadığını açıkladı.
http://www.taraf.com.tr/haber-hsyk-ile-hayal-kirikligi-yasadim-149366/


Bana gözdağı verdiler
CHP’li Nazlıaka, Türkiye-AB Komisyonu Başkanı AKP’li Demirkıran ile Şahin’in Strasbourg’daki AB temasları sırasında kendisine gözdağı verdiğini iddia etti.
CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Başkanı Afif Demirkıran ile AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin’in, komisyonun AB kanadıyla görüşmek üzere gittikleri Strasbourg’da kendisine gözdağı verdiklerini ileri sürdü.
http://www.taraf.com.tr/haber-bana-gozdagi-verdiler-149371/


Dünya dinliyor
BAŞBAKAN ile oğlu arasında geçtiği öne sürülen konuşma kayıtlarını çok sayıda yabancı ajans ve gazete haber olarak yayınladı. Reuters haberinde, ses kaydını olduğu gibi verirken, kayıtlar Çin medyasında da kendine geniş yer buldu.
Önceki gece internete düşen, Başbakan Erdoğan ve Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kaydı yabancı ajanslarda da yer aldı. Reuters, dün sabah geçtiği haberde ses kaydına yer verdi. Kayıtta işadamı Sıtkı Ayan’ın isminin de yer alması dikkat çekti.
http://www.taraf.com.tr/haber-dunya-dinliyor-149377/

O da bin yıl sürdürmek istiyor!
AKP’den istifa eden bağımsız milletvekilleri, 28 Şubat’ın yıldönümünde, hükümeti bir bildiriyle uyaracak.
Son dönemde AKP’den istifa eden bağımsız milletvekilleri, 28 Şubat’ın yıldönümü olan bugün, hükümete gündeme ilişkin eleştiri ve uyarılar içeren ‘’demokrasi bildirisi’’ açıklayacak.
http://www.taraf.com.tr/haber-o-da-bin-yil-surdurmek-istiyor-149361/

İlk 100’e girdi kırmızıda durdu
Müfettişlik sınavında ilk 100’e girip derece yapan adaylar, kırmızı listede elendi.
Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu (VDK) Başkanlığı’nda müfettiş adayları için uygulanan renkli fişlemeyle ilgili skandalların ardı arkası kesilmiyor.
http://www.taraf.com.tr/haber-ilk-100e-girdi-kirmizida-durdu-149374/


Vergide havuz problemi
Doğan Grubu’nun hisse satışını muvazaalı bularak 826 milyon TL vergi cezası kesen Maliye’nin Sabah-atv havuzu için inceleme başlatmaması tartışma yarattı.
Sabah ve atv’nin satışı için oluşturulan 630 milyon dolarlık havuzun, “vergi boyutu” da tartışma konusu oldu.
http://www.taraf.com.tr/haber-vergide-havuz-problemi-149372/


25 Aralık operasyonunda 'tapeleri imha edin' isteği
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekilliği tarafından yürütülen 25 Aralık Soruşturması kapsamında, İstanbul Mali Suçlar Şube Müdürlüğü'ne, savcılığın 8 Ocak 2014'te bir yazı gönderdiği bildirildi. Yazıda, operasyon kapsamındaki tapelerin imha edilmesi isteniyor.
http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/25-aralik-operasyonunda-tapeleri-imha-edin-istegi-haberi-88612

Türkiye’nin sorunu: Recep Tayyip Erdoğan
İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesinden David Gardner, Türkiye’deki siyasi krizi değerlendirdi. Geniş bir özetini sunduğumuz makale, Batı’nın ana akım medyasında Erdoğan’a ilişkin algının geldiği noktayı göstermesi nedeniyle dikkat çekici.
Kuşağının en içkin politikacılarından biri olan Recep Tayyip Erdoğan, dijital çağın gereklerine ayak uydurmakta zorlanıyor.
http://haber.sol.org.tr/dunyadan/turkiyenin-sorunu-recep-tayyip-erdogan-haberi-88606

Yüzyıllık emperyalistim böyle yalan görmedim!
Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmaların montaj olduğu yönündeki haberler AKP medyasında geniş yer buldu. Konuyla ilgili kaydın montaj olduğu yönünde rapor hazırladığı öne sürülen ABD’li şirket, böyle bir raporlarının olmadığını belirtti.
Başbakan Erdoğan ile oğluna ait olduğu iddia edilen ses kaydının Amerikalı bir medya şirketin raporuna dayandırılarak montaj olduğu yönünde çıkan haberlerin asılsız olduğu öne sürüldü.
http://birgun.net/haber/yuzyillik-emperyalistim-boyle-yalan-gormedim-11697.html



İş dünyası Türk okullarına sahip çıktı
İş dünyasının temsilcileri, son dönemde hedef tahtası haline getirilmek istenen Türk okullarına destek verdi. Hububat İhracatçıları Birliği Başkanı Mete, “Türk okulları yurtdışında bizim için birer liman” dedi.
http://ekonomi.bugun.com.tr/is-dunyasi-sahip-cikti-haberi/993521



CHP HSYK'nın iptali için Anayasa Mahkemesi'nde
CHP, HSYK Yasası'nın iptali ve yürütmeyi durdurma kararı için Anayasaya Mahkemesi'ne başvurusunu yaptı.
http://gundem.bugun.com.tr/anayasa-mahkemesinde-haberi/993734



MEB'den dershanecilere teşvik şoku
Meclis’te görüşülen dershanelerin kapatılmasını da öngören MEB kanun teklifine göre teşvikler Milli Eğitim Bakanlığı’na dava açmayan dershanecilere verilecek. Teşvikten yararlandıktan sonra yargıya giden dershane sahibinin de arsası ve binası elinden alınacak, tazminat talebinde bulunamayacak
http://gundem.bugun.com.tr/arsa-da-bina-da-geri-alinacak-haberi/993568



İnşaatta denetim skandalı
Çok sayıda yapı denetim şirketinin, inşaatları denetlemeyip vatandaşı müteahhitlerin insafına bıraktığı ortaya çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, son bir yılda denetim görevini yerine getirmeyen 85 firmanın yetkisini iptal etti
http://ekonomi.bugun.com.tr/insaatta-denetim-skandali-haberi/993552



Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'yı terleten sorular
Muhalefet milletvekilleri, Genel Kurul’daki görüşmelerde MEB kanun tasarısının sakıncalarını Bakan Avcı’ya soru olarak yöneltti. Dershaneler dönüştürülürken, bölgede Eğitim Destek Evleri’nin açılmasının amacını nedir? Ya­ni bu­ra­da, bu bi­rim­ler da­ğa ele­man ta­şı­yan un­sur­lar mı­dır? Bu­nun­la il­gi­li her­han­gi bir ça­lış­ma­nız var mı­dır? Bu bil­gi­ler doğ­ru mu­dur?
Gü­ney­do­ğu­’da ders­ha­ne­le­rin boş­lu­ğunu PKK’­nın dol­dur­ma­ma­sı için dü­şün­dü­ğü­nüz ted­bir­ler ne­ler­dir?
Okul mü­dür­le­ri­ni va­li­le­rin ata­ma­sı, Os­lo­’da ka­bul et­ti­ği­niz eği­ti­min ye­rel yö­ne­tim­le­re dev­rine ha­zır­lık mı?
Müs­te­şar ve Ta­lim Ter­bi­ye Ku­ru­lu dı­şın­da tüm yö­ne­ti­ci­le­rin de­ğiş­ti­ril­di­ği bir baş­ka ül­ke var mı­dır?
Mes­lek ha­ya­tı­nız­da hiç te­pe­den in­me­ci bir tarz­da, ya­ni si­zin yap­tı­ğı­nız gi­bi gö­rev­den alın­dı­nız mı?
On bin­ler­ce yö­ne­ti­ci­nin gö­rev­den alın­ma­sı, eği­tim­de bir za­fi­yet mey­da­na ge­tir­me­ye­cek mi­dir?
Dün­ya­da ders­ha­ne­ci­li­ğin ya­sak­lan­dı­ğı kaç ül­ke var­dır?
http://gundem.bugun.com.tr/avciyi-terleten-sorular-haberi/993578



Talimatla Sarraf'a özel tahsilli 3 plaka
Yolsuzluk operasyonunda tutuklanan Rıza Sarraf’a 3 tahsisli plaka verildiği ortaya çıktı. Resmi kayıtlarda ‘gizli’ gözüken özel plakalı araçlarla Sarraf’ın, Ankara ziyaretlerini yaptığı belirtildi
http://gundem.bugun.com.tr/tahsilli-3-plaka-haberi/993646



Demokrasi tabutuna son çivi
Basın Konseyi Medya İzleme Komitesi, MİT Kanunu tasarısı hakkındaki açıklamasında “HSYK’yı siyasi iradenin emrine veren, interneti siyasal iktidarın denetimine bağlayan hükümet, tasarının yasalaşmasıyla demokrasi tabutuna son çiviyi de çakacaktır” ifadelerine yer verdi.
http://www.yeniasya.com.tr/haber_detay2.asp?id=70934



1994’te 38 kişinin öldüğü Sırnak bombardımanına görevsizlik kararı
Şırnak’ın Koçağıllı ve Kuşkonar köylerinin 26 Mart 1994 tarihinde savaş uçakları tarafından bombalanması sonucu 38 kişinin öldüğü olayla ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ‘görevsizlik’ kararı vererek dosyayı askerî savcılığa gönderdi. Askerî savcılık 26 Mart’a kadar dava açmazsa soruşturma zamanaşımından düşmüş olacak.
(Uludere'Nin Üstünü de aynı şekilde kapatmışlardı.)
http://www.yeniasya.com.tr/haber_detay2.asp?id=70943



Bilal Erdoğan ada pazarlığında!
İnternete yeni sızan ve Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarında rüzgar santrali kurmak amacıyla Çanakkale açıklarındaki 4 adanın pazarlığı yapılıyor. Çanakkale açıklarında. Gökçeada ile Bozcaada arasında, Yeniköy Limanı’nın karşısında bulunan 4 adadan büyük olanın 900 dönüm, diğer küçük adaların ise 50 dönüm civarında olduğu ve adaların %45 turizm imarına sahip ve toplam fiyatının 20 milyon dolar civarında olduğu Yelkenci tarafından mesaj yoluyla bildiriliyr.
http://sozcu.com.tr/2014/gundem/bilal-erdogan-ada-pazarliginda-463516/


Erdoğan’ın evinde evrak imha telaşı!
17 Aralık günü Başbakan Erdoğan'ın damadı, kızı ve oğlu arasında geçtiği iddia edilen diyaloglarda Erdoğan'ın Kısıklı'daki evinde büyük panik yaşanıyor. 17 Aralık günü sıfırlanan yalnızca paralar değil. Başbakan Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak ve sağ kolu Medet Nebi Yanık arasında geçen konuşmada, Albayrak Yanık’a evrakların imha edilebilmesi için evrak öğütücüsü alması talimatı veriyor. Yayınlanan kayıtlar üç ayrı diyalogtan oluşuyor.
http://sozcu.com.tr/2014/gundem/erdoganin-evinde-evrak-imha-telasi-463476/


ABD’den ’17 Aralık’ açıklaması
ABD Yönetimi geleneksel İnsan Hakları Raporu'nda, 17 Aralık Operasyonu sonrası ortaya çıkan gelişmeleri 'skandal' olarak nitelendirdi. Tüm ülkelerde yaşanan insan hakları ihlallerinin irdelendiği raporda, Türkiye'ye ilişkin bölüm 51 sayfa tuttu. ABD Yönetimi geleneksel İnsan Hakları Raporunda, 17 Aralık Operasyonu sonrası ortaya çıkan ve ‘skandal’ olarak değerlendirilen gelişmelere yer verdi. Tüm ülkelerde yaşanan insan hakları ihlallerinin irdelendiği raporda, Türkiye’ye ilişkin bölüm, geçen yıla göre üç sayfa daha artarak 51 sayfa tuttu. ABD’nin raporunda, yolsuzluk, ilk kez Türkiye’nin en belirgin insan hakları ihlallerinden biri olarak sıralandı, ancak konuda yeterince gözaltı ve soruşturma yapılmadığı, kolluk kuvvetleri ile yargının, binlerce polis ve savcının yerini değiştiren hükümetin etkisi altında olduğu açıkça vurgulandı.
http://sozcu.com.tr/2014/gundem/abdden-17-aralik-aciklamasi-463600/


MİT teklifi askıya alınıyor
Hükümetin bu hafta sonu TBMM Genel Kurulu'nda yasalaştırmayı planladığı MİT teklifinin seçim sonrasına kalma ihtimali doğdu. Ak Parti grup yönetimi, muhalefetin sert itirazları olan teklifin Genel Kurul görüşmeleri sırasında gerginlikler yaşanacağı ve seçim öncesinde böyle bir tartışmanın yanlış olacağı görüşünü dile getirmeye başladı. MİT teklifinde verilen yetkilerin fazla olması nedeniyle AK Parti gurubunda da rahatsızlıklar olduğu biliniyor.
http://www.radikal.com.tr/turkiye/mit_teklifi_askiya_aliniyor-1178814


Sıfırlama telaşı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Emniyet'e yazı göndererek, 15 Aralık sonrası telefon dinleme, iletişim tespiti ve fiziki takip işlemlerinin sonlandırılarak imha edilmesini istediği iddia edildi. İmha işlemi gerçekleşirse Erdoğan ve oğlu arasında geçtiği ileri sürülen rüşvet paralarının sıfırlanması konusu 25 Aralık soruşturmasında gündeme gelmeyecek. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da şüphelileri arasında yer alan ve son günlerde ses kayıtlarının gündemi sarstığı 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu kapsamında 15 Aralık 2013’ten sonraki kayıtların soruşturma dosyasında olmayacağı iddia edildi.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/45707/Sifirlama_telasi.html


Montaj raporları sahte
John Marshall Studios ve Kaleidoscope Sound şirketleri, Başbakan Erdoğan ile oğlu arasındaki telefon konuşmalarının montaj olduğuna dair rapor hazırladıkları yolundaki iddialara sert tepki gösterdi. Star, "ABD'deki iki ses labortuvarı pararlel yapının saldırısını deşifre etti" diyerek verdiği haberde referans gösterdiği John Marshall Studios ve Kaleidoscope Sound şirketlerinin ifadelerini şehir baskısından çıkardı. Star, John Marshall Studios şirketinin "Belli noktalar değiştirilmiş. Bariz montajlanmış" dediğini, Kaleidoscope Sound şirketinin ise ses kayıtlarını "Kesinlikle tutarsız. Değiştirilmiş sesler var" şeklinde ifade ettiğini vermişti
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/45711/Montaj_raporlari_sahte.html


Kılıçdaroğlu: Devlet sırrını Sarraf'a teslim etmediğini kim biliyor?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Devletin sırrını Sarraf'a teslim etmediğini kim biliyor?" dedi.  Başbakan artık benim gözümde Başçalandır. Başbakan son kasetten sonra başbakan olarak kalamaz. Başbakanın ses kayıtlarını uzmanlara sorduk, doğrulattık. Hayatımda bu kadar yalan söyleyen ikinci bir siyasetçi görmedim.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/45705/Kilicdaroglu__Devlet_sirrini_Sarraf_a_teslim_etmedigini_kim_biliyor_.html






























KORAY ÇALIŞKAN
Yasal izinle dinlenmiş. Önceki bakan yavrularıyla aynı durum, bu sefe başyavru hakkında. Dile kolay değil, 2 trilyon TL karşılığı döviz. Kırıntısı 30 milyon Euro. Bir işçinin 100.000 ayda 8000 yılda kazanamayacağı kadar büyük bir para Başbakan önce ne diyor? Montaj! Yani, söylenenler gerçek ama başka zamanda ve başka konuda söylendi. Sonra kendisini topluyor ve dublaj diyor. Yani “Ben söylemedim, onlar seslerimizi taklit etmişler, uydurmuşlar, piye oynamışlar...” Halk biliyor, bir piyes var, başrol oyuncusu kendisi olan Neden? Dublajsa sen de yap bakalım bir dublaj. 11 dakika değil, 1 dakikacık Kılıçdaroğlu ve oğlunu konuştur. Aynı şeyleri söylesinler. Hatta rica et, seni kırmaz Şafak Sezer’e söyle o yapsın, MİT’ine söyle o montajlasın. Biz de diyelim ki “Vay hain paralel, ak Başbakan'a kara çalmış!” Ama imkânsız. Biliyoruz. Biliyorsun.
http://www.radikal.com.tr/yazarlar/koray_caliskan/yarabbi_sukur_cumhuriyeti-1178844


NURİYE AKMAN
A) Konuşma gerçekse de, vardır Başbakan’ımızın bir bildiği diye düşünenler. B) Başbakan’a inanmak isteyen fakat dağıt dağıt bir türlü sıfırlanamayan paralar akıllarına geldikçe keşke evde değil de bankada olsaydı bunlar diyenler. C) Bu kadar irrasyonel bir olayın mümkün olamayacağına inanıp, sesler sahibine pek benzemiyor, para meblağı çok abartılı, telefonların dinlendiğini bile bile neden yapsınlar böyle bir konuşmayı, neden paranın dağıtılacağı insanların adı açık açık söylensin diye soranlar. D) Keşke Başbakan bunlar montaj demekle yetinmeseydi de açıkça “Ben oğlumla asla böyle bir konuşma yapmadım. Bu sesler kesinlikle bize ait değil” deseydi diye ahlayıp vahlayanlar. E) Devletin kriptolu telefonları bile dinleniyorsa bu kayıt montaj olmayabilir sonucuna varanlar. F) Doğru da olabilir de, yanlış da. Ortada bağımsız bir yargı kalmadığına göre gerçeği öğrenemeyiz diye umutsuzluğa düşenler.
http://www.zaman.com.tr/nuriye-akman/kirk-katir-mi-kirk-satir-mi_2202237.html

YILMAZ ÖZDİL
Başbakan Erdoğan, Mobese merkezinin açılışını yaptı. Suçlulara karşı en büyük yardımcımız, teknoloji dedi. Ethem Sarısülük’ün vurulma anı, dava dosyasına girdi. Polisin ateş ettiği sırada, Ethem yere düşünce, Mobese’nin yönü değiştiriliyor, havadaki bulutları çekiyor. Ali İsmail Korkmaz’ın polis tarafından dövüle dövüle öldürüldüğü semtte, yedi adet Mobese vardı, görüntü yoktu, toma su sıktı, kameralar bozulmuş dediler. Benim başörtülü bacıma saldırdılar... Üstleri çıplak, deri eldivenli, kafaları bandanalı adamlar. Dokuz ay sonra, Mobese kayıtları ortaya çıktı. Hepsi yalan, Mobese gerçekti.Dolayısıyla, montajmış dublajmış, hikâye anlatmayı bırakın kardeşim... 17 Aralık günü Kısıklı’da kayıt yapan Mobese’leri yayınlayın.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25908982.asp

AHMET HAKAN
Biz köşe yazarları korkak ve ikiyüzlüyüz. Deniz Baykal’ın özel alanına kamera yerleştirilmesi, dört dörtlük bir alçaklıktır. Bu alçaklığı yapanlara lanet olsun. Bir siyasetçi için kabul edilemez bir “görüntü” vardı. Onlarca köşe yazarı Deniz Baykal’ı istifaya davet ettik. “Baykal’ın kasedi” karşısında “şahin” kesilen, “derhal istifa etmeli, başka çare yok” diyen, cesur ve korkusuzca hareket eden bizler... Şimdi “Başbakan’ın kasedi” karşısında... “İstifa” kelimesini aklımızın ucundan bile geçiremiyoruz ya...27 Şubat 2014...Milli Güvenlik Kurulu: Devlet karar aldı: Cemaat yok edilecek. “Yaşasın! Cemaat aleyhine karar çıktı” diye sevinçle karşılayanlara soruyorum: Madem öyle... Ne diye 11 yıldır “Ah 28 Şubat / vah 28 Şubat” diye ağlaşıp durdunuz ki? Hissetmek bilmenin yarısıdır. Rabbime sordum, montaj dedi.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25909027.asp

CÜNEYT ÖZDEMİR
hükümete inanan isimler 17 Aralık'tan bu yana travmanın 'kabullenmeme' aşamasını yaşıyorlar. Cemaate operasyon ya şu anda başladı ya da her an başlayabilir. Bu operasyonu yapan devlet memurlarına, yargı mensuplarına çok basit bir sorumuz olmalı: Bu operasyonu neden yapıyorlar? Demokratik bir Türkiye için mi yoksa Başbakan Erdoğan ve kabinesinin ortaya saçılan rüşvet ve yolsuzluk iddialarını engellemek için mi? Bu operasyonun yapılmasının tek nedeni; bakanları, oğullarını, Başbakan'ı, oğlunu, kızını, kardeşini ve kızının kocasını korumak. Eğer ses kayıtları dublajsa, montajsa şu ana kadar bu ses kayıtlarını çürütmenin binbir türlü yöntemi vardı. Görünen o ki cemaat operasyonunun yanında nicedir zulada bekletilen soğuk dondurucuda tutulan 28 Şubat’ın sivil ayağı umacısı da derin dondurucudan çıkartıldı.
http://www.radikal.com.tr/yazarlar/cuneyt_ozdemir/siseden_cikan_cini_tutuklamak-1178843


ERTUĞRUL ÖZKÖK
Ne demişti Gezi eylemlerinin en sıcak günlerinde halkın gözünün içine baka baka: “Dolmabahçe’deki ofisimin penceresinden Beşiktaş iskelesine bakıyorum. Kadıköy vapurundan inenlerin haline bakıyorum...” Evet o vapurdan inenlerin kılık kıyafetine bakıyordu... Ama siz hiç o vapurlardan ayakkabı kutularının indiğini gördünüz mü... O vapurların kapılarına siyah renkli, siyah camlı arabalar yanaşıp bir şeyler alıp götürdüler mi? Anladınız mi şimdi ahlakın ne olduğunu, nerede olduğunu, kimde olduğunu... Üç buçuk ay yatıp on bir yıl ödetmek... ESKİ Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel 12 Eylül darbesinden sonra 5 ay hapiste yattı. Sonraki başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı sırasında ağzından tek kelime “hapislik mağduriyeti” dinlediniz mi? Rahmetli Alpaslan Türkeş, 12 Eylül darbesinden sonra 4.5 yıl hapis yattı. Öldüğü güne kadar, başbakan yardımcılığı yaptı. Öldüğü güne kadar, yattığı 4.5 yılın mağduriyet rantını yedi mi? MİLLİ Güvenlik Kurulu önceki gün, yeni bir “iç tehdit algılaması” yaptı. “Paralel yapılanma tehlikesi...”
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25909215.asp


CENGİZ ÇANDAR
New York Times başyazısı: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin devlet başkanı, şimdi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümetinin özgür ifadeye yönelik saldırısına katılmıştır. Cumhurbaşkanı Gül, kendisinin bağlı olduğunu defalarca açıkladığı Avrupa kurumlarını ayağa kaldırmış olan HSYK Yasası’nı onaylaması, pek inandırıcı gerekçeler ileri sürememiş olsa da İnternet Yasası’nı onaylamış olmasından daha da vahim, daha da derin bir hayal kırıklığı konusu. Financial Times’ın Dış Haberler Şefi ve –ne ilginç ki- 'Orwell ödülü' sahibi David Gardner dünkü yazısında: Erdoğan’ın 'hâlâ Türkiye’nin en güçlü şahsiyeti olması'na rağmen, 'itibarının, yurtiçinde ve yurtdışı'nda 'onarılmaz biçimde lekelendiğini' bildiriyor.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25908376.asp


MEHMET YILMAZ
Başbakan bu telefon konuşmasının “montaj ve dublaj” olduğunu söylüyor. İlk iddia, Başbakan’ın o telefon konuşmasının yapıldığı saatte bir televizyonda canlı yayında olduğuydu. Bunun yalan olduğu hemen ortaya çıktı. Sonra Başbakan’ın kızının o gün İstanbul’da değil, Konya’da olduğunu iddia ettiler, bir de fotoğraf yayınladılar. O fotoğrafın bir yıl önce çekildiğinin ortaya çıkması saatleri bulmadı, bir yalan daha! TİB’den o saatte, söz konusu telefonların nereden sinyal verdiğini, o numaraların birbiriyle konuşma halinde olup olmadığını tespit etmek de yarım günü bile almaz. GALATASARAY-CHELSEA maçının ilk yarısında “Alo Babacım” yazılı pankart polisin harekete geçmesi için yeterli olmuş.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25909160.asp


İSMET BERKAN
Başbakan'ın kullandığı TÜBİTAK üretimi MİLCEP K2 dış görünüş itibarıyla bir cep telefonu. Eğer karşıdaki telefon da MİLCEP K2 ise veya MİLCEP K2’deki şifreleme algoritmalarını kullanabilen bir cihazsa, istediğiniz anda bir şifreli konuşma oturumu başlatabiliyorsunuz. Cep telefonlarında konuştuğumuzda sesimiz sayısala dönüştürülüyor zaten; yani ne söylersek söyleyelim 0 ve 1’lerden oluşan sayı dizilerine dönüşüyor. Telefon şebekesi bu sayıları bizim aradığımız telefona kadar taşıyor ve orada bu sayılar yeniden sese dönüşüyor. TÜBİTAK’ın ürettiği MİLCEP K2’ler, verileri AES-256 algoritmasıyla şifreliyor. Akıllı telefonlar dünyasında, başkalarının sizi dinleyemeceği, dinlese bile anlayamayacağı güvenli konuşmalar ve mesajlaşmalar yapmak mümkün. Bunun için IOS veya Android cihazınıza bir ‘app’ indirmeniz yeterli.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25909316.asp


MELİH AŞIK
Başbakan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen kayıtta Bilal Erdoğan babasına “Sıtkı Beyin 10 (milyon dolar) getirebildiğini” söylüyor... Sorası şöyle:Tayyip Erdoğan: Sakın Alma, Sakın Alma Bilal Erdoğan: Ben Almayacağım. Bu konuşmada adı geçen kişinin uluslararası düzeyde petrol ticareti yapan Başbakan’ın arkadaşı Sıtkı Ayan olduğu yazıldı. ABD’de yapılan incelemeler Başbakan ile oğlu arasındaki konuşma kayıtlarının büyük ölçüde gerçek olduğunu gösteriyor. Benzeri bir olay 2004-2005 yıllarında Yunanistan’da yaşanmıştı. CHP'li Umut Oran: Yolsuzluk lobisinin eylemleri arasında “yalan ve iftiralarla yolsuzluğun üstünü kapatmak” da var mıdır?
http://gundem.milliyet.com.tr/-kucagimiza-duser-/gundem/ydetay/1843790/default.htm


SEDAT ERGİN
ANAYASA Mahkemesi’nin (AYM) geçen hafta Ergenekon hükümlüsü Prof. Fatih Hilmioğlu için verdiği tahliye kararının anlamı kamuoyunda yeterli ölçüde fark edilmedi. AYM, bu kararıyla Türkiye’nin vicdanen en yaralayıcı sorunlarından biri haline gelen hasta tutuklular-hükümlüler meselesinde çok önemli bir içtihadın kapısını açmıştır. Sağlık sorunları karşısında Adli Tıp Kurumu, her seferinde Prof. Hilmioğlu’na adres olarak Silivri’yi göstermiştir. AYM, “Kurul raporları ışığında başvurucunun yaşam hakkını korumaya yönelik tedbirlerin alınması gerektiği açıktır” diyerek, Prof. Hilmioğlu’nun tahliyesine karar veriyor.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25909047.asp


MEHMET TEZKAN
Ortaya saçılan ses kayıtları gerçek.. Montaj, dublaj, kes yapıştır falan değil..Diyelim ki..Ses kayıtları düzmece.. Başbakan’la Cumhurbaşkanı.. Başbakan’la Genelkurmay Başkanı, İçişleri Bakanı arasındaki konuşmaları da dinlemiştir.. Geçen akşam Meclis’te görüşülenlere bakalım: Belki de; kozmik odanın belgeleri de elindedir.. İnternete sansür getirme hakkı verilen TİB Başkanı bu kararını 24 saat içinde mahkemeye sunacak.. Aaa bi bakmışsınız.. Üçüncü havaalanı görüşülüyor..
http://gundem.milliyet.com.tr/kirk-katir-mi-kirk-satir-mi-/gundem/ydetay/1843803/default.htm


AHMET TAKAN
Yeni ulusal güvenlik tehdidimizi de öğrenmiş olduk!. “Ümraniye”de “Balyoz”da “Casuslar” da, bilgisayarlara, cep telefonlarına yüklenenlerde, Engin Alan’da, Fatih Hilmioğlu’nda, İlker Başbuğ ve daha nicelerinde fark edilemeyen “ulusal güvenlik tehdidi” büyük bir başarıyla tespit edilip kamuoyuna ilan edildi. “Fethullah Gülen”, “cemaat”, “paralel yapı” denilmeden, “ulusal güvenliğimizi tehdit eden yapılanma” açık edildi. Eski Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Ümit Yalım: “Diyarbakır’da Barzani’yi anma töreni ile Üçüncü İsrail Projesi’nin temellerinin atılacağı anlaşılmaktadır.''
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/mgkdan-ninniler-29939yy.htm


Mümtazer Türköne
Bu seferki ‘ara dönem’ ne kadar sürecek?
Bugün 28 Şubat’ın yıldönümü. 17 yıl sonra Türkiye benzer bir ‘ara dönem’den geçiyor.
7 yıl önce İmam-Hatipler ve Kur’an Kursları hedefteydi. Eğitimde reform adı altında sekiz yıllık eğitimle adeta yok edildiler. Bugün onların yerine dershaneleri koyunca, her şey yerli yerine ve bire bir oranında oturmuyor mu. ürülen savcılar, yargıçlar, emniyet mensupları, tek bir kanun maddesi ile hepsi görevlerinden alınacak eğitim yöneticileri 28 Şubat’ın uygulamalarını hatırlatmıyor mu? Ve tabii 28 Şubat süreci boyunca çıkartılan kanunları, 17 Aralık’tan bu yana bütün dünyanın ayağa kalkmasına rağmen Meclis’e sevk edilen kanunlarla mukayese edebilirsiniz. Hükümet’in devlet rantı ile finanse ettiği medya organları ve bu rant ile geçimini temin eden gazeteciler eliyle, yatsıyı bırakın akşama kadar bile ömrü olmayan haberler üzerinden psikolojik harekatlar veya algı operasyonları yürütülmüyor mu? Çevik Bir’in tehditleri ile Başbakan’ın gazetecileri hedef alan tehditleri arasında ne fark var? Tıpkı 28 Şubat’ın “yeşil sermayesi” gibi, bugün de devlet gücü ile batırılmaya çalışılan müteşebbisler ve bankalar var. Devleti var eden hukuk 17 yıl önce mi, yoksa bugün mü daha çok yara almıştı? Anlı şanlı generalleri yargılayan bu ülke, teslim ettiği emaneti istismar edenleri yargı önüne çıkartmaz mı? Her ara dönem gibi, bugünler de geçici; kimse dokunulmaz değil.
http://www.zaman.com.tr/mumtazer-turkone/bu-seferki-ara-donem-ne-kadar-surecek_2202232.html


Bülent Korucu
Telekulak mağdurlarına çağrı
Star ve Yeni Şafak gazeteleri hafta başında ortak manşetle çıkıp yedi bin kişinin tek bir dosya üzerinden dinlendiğini ileri sürdü. Sonra bu rakam 2.280'e indi. Bu algı mühendisleri kendilerini çok zeki, milleti ise aptal sanıyor. Deniz Baykal kendisine kurulan kumpasla ilgili “Artık somut gelişme ve belge istiyorum.” diyor. Başbakan Erdoğan “Yarım saat içinde o görüntüyü kaldırttım.” demekle yetiniyor. Siyasetçiler belirsizlikten haz ve siyasî rant alıyor. Ne MHP ve ne de Baykal'ı hedef alan çirkin kasetler konusunda ilerleme var. Belirsizlik mağduru daha mağdur ediyor, siyasî iradenin ise seçim malzemesi olarak işine yarıyor. Şimdi ortaya çıkan dinleme iddialarıyla ilgili de mağdurlar harekete geçmezse aynısı olacak. Gerçekten kanunsuz bir dinleme varsa ortaya çıkarılmalı ve hesabı sorulmalı. Yok, bir algı mühendisliği yapıp kamuoyunu yönlendirmek üzere operasyon çekiliyorsa o da ortaya çıksın. Hem kendi adlarına hem de bundan sonraki istismarların önüne geçmek üzere lütfen mücadeleden vazgeçmesinler.
http://www.zaman.com.tr/bulent-korucu/telekulak-magdurlarina-cagri_2202233.html



Mustafa Ünal
28 Şubat’ın 2014 versiyonu
Çözüm sürecinin romantizmine kapılan AK Parti hükümeti bölgeden gelen özerklik mesajlarına, tehlike sinyallerine sağır. MGK’da olası Güneydoğu risklerinin konuşulması beklenirdi. 28 Şubat’ın yıldönümüne iki gün kala ‘paralel yapı’yı gündemine aldı. Erdoğan’ın niyeti aşikâr: Parti politikasını devlet politikasına dönüştürmenin gayreti içinde. Hedef 17 Aralık girdabından kurtulmak. Hırsızın peşine düşen emniyet ve yargı mensupları dağıtıldı. Yeni bir dizayn yapıldı. Peş peşe ‘17 Aralık’ kanunları çıktı. HSYK Adalet Bakanlığı’na bağlandı. Cumhurbaşkanı Gül, hassas süreçte kötü sınav verdi. Çıkış yolları bir bir kapanan Başbakan son çare olarak 28 Şubat’ın 2014 versiyonuna sarıldı. Kaderin cilvesi birinci 28 Şubat’ın mağduruydu. Bugünkü 28 Şubat’ın ise en ateşli aktörü. Çevik Bir’i de, Nuh Mete Yüksel’i de aştı. Ne yeni kanunlar, ne başta yargı ve istihbarat olmak üzere devleti partileştirme çabaları, ne de 28 Şubat’ı canlandırma politikaları 17 Aralık girdabından kurtarmaz. 16 Aralık’a dönüş mümkün değil. Kader hükmünü icra edecek.
http://www.zaman.com.tr/mustafa-unal/28-subatin-2014-versiyonu_2202234.html



İhsan Dağı
Bir rüyamız vardı, ne oldu ona?
Bir rüyamız vardı. Türkiye demokrasi, herkes özgür olacaktı. İnsanlar kimliklerinden dolayı dışlanmayacaklar, fikirlerinden dolayı ceza almayacaklardı.
Yargısı, medyası, MİT'i ile asgari özgürlüklerimizi koruyacak, garanti altına alacak mekanizmalar otoritenin tahakkümü altına alınıyor. Bizi, bireyleri, yurttaşları, onların haklarını ve özgürlüklerini otoritenin ihlallerine karşı kim koruyacak?
Farklı düşünmenin, muhalif olmanın, itiraz etmenin cezalandırıldığı bir döneme doğru yol alıyoruz.
Bugün görüyorum ki “bu defa olacak” dediğimiz ‘ham bir hayal'miş.
http://www.zaman.com.tr/ihsan-dagi/bir-ruyamiz-vardi-ne-oldu-ona_2202236.html




Kerim Balcı
Vellezîne hum li-furûcihim tâbi’ûn!
Fetva hevâya tabi olunca kebâiriyle iftihar edermiş gafil!Bâtılı tasvir etmeden nasıl anlatsam bilmem ki! Nijerya’da dinledim, dehşetten yüreğim hâlâ kıpır kıpır…
Ülkeden genç kızlar kaçırılıp Tunus’a, Libya’ya, Suriye’ye götürülüyorlar, sözde mücahitlerle günübirlik nikâhlanıyorlarmış. Geri dönebilenlerden on iki günde on iki farklı erkeğe nikâhlanıp boşananlar varmış. Bu birliktelikler sayesinde mücahitler duru zihinlerle, kalpleri temiz bir şekilde şehadete koşabiliyorlarmış… Geri kalan iğrençlikler edep dairesinde anlatılabilecek şeyler değil… Ağla gözüm ağla! Benzer iğrençlikleri Suriye’de savaşan Nusret Cephesi’nin teröristleri hakkında da duymuş;
Uğruna ölünse şehit olunacak namus, uğruna öldürmenin caiz olmadığı iktidar için harcanıyor… Kem âlâtla kemâlât olmuyor; kem âlât kemterleştiriyor… ffetsiz cihâdü’n-nikâh, iddetsiz mut’a nikâhı demek. Memleketimizde yakalanıp sınır dışı edilen İranlı kadınların mut’a uygulamaları hakkında edinilen bilgiler, onların da iddet müddeti beklemediğini gösteriyor. Kadınların üzerinden çıkan kayıt cihazları ve bunlardaki sivil ve askerî erkânın uygunsuz görüntüleri mut’anın Türk erkeklerinin mevhum zaruretlerinden dolayı değil, İran ajanlarının mutlak mazarratlarından dolayı ülkemize kaydığının delili. Kaset, bu iffetsiz ilişkinin her iki tarafını da üçüncü bir tarafa angaje ediyor. Bir defa kayan, mut’a sarmalına düşüyor. Her yeni geçici birliktelik, bir yeni kalıcı angajman anlamına geliyor. Ağla vatanım ağla!
benim memleketimde humus fetvası veren kayıp müftü acaba mut’a fetvası da vermiş midir? Kendilerini siyaseten mücahit zannedenler, cihâdü’n-nikâh fetvası da almışlar mıdır? Sonra kaset şantajlarına maruz kalmışlar mıdır? Sonra can dostlarını sırtlarından bıçaklamışlar mıdır? Niye olmasın? Servet için izzetlerinden vazgeçenler, şehvet çağırdığında iffetlerine sahip çıkabilirler mi?
http://www.zaman.com.tr/kerim-balci/vellezine-hum-li-fur-cihim-tabi-n_2202284.html



Nazlı Ilıcak
'Shame on you'
John Marshall Studios (JMM) şirketi, sahte analiz raporunu yayımlayan gazetelere "Shame on you" diyor. Yani biraz utanma tavsiye ediyor.
"İnsanın aptal dostu olacağına, akıllı düşmanı olsun" derler. Sözde, yardım etmeye çalışıyorlar, fakat sahtekârlık ortaya çıkınca tam tersi bir sonuç doğuyor. Anlaşılıyor ki, JMM'yi daha inandırıcı olmak adına işe karıştırdılar. Adamların bu kadar titizleneceğini düşünmediler. MM'den yalanlama gelir gelmez Star, şehir içi baskılarından utanılacak suç izlerini çıkarttı. İncelemenin dünyaca ünlü JMM stüdyolarının teknik imkânlarıyla yapıldığı iddiasından vazgeçti. Hâlbuki taşrada, belgeyi gösteren bu manşetle çıkmıştı. Suriye'deki Türkmenler'e insani yardım taşıdığı ileri sürülen ve Adana'da durdurulan bu TIR'ın fotoğrafı düşündürücü. Doğrusu, bu fotoğrafa bakıp, "Kutuların içinde neyi gizlediler" diye düşünmeden edemiyorum. Neydi o yaşanan panik! İnsani yardımsa, niçin kimse göremedi? Kamuoyundan gizlenen nedir?
http://www.bugun.com.tr/shame-on-you-yazisi-993707



Adem Yavuz Arslan
28 Şubat'tan 17 Aralık'a bir 'sosyolojik dejavu' vakası
Madde madde iki dönemi kıyaslarsak ilk dikkat çeken 'fişlemeler ve mağduriyetler' olur. 17 Aralık'tan bu yana benzer şeyler yaşanıyor ve bugüne kadar yaklaşık 10 bin polis sürgün yedi. Görevden alınanların sicillerinin parlak, başarılı ve mütedeyyin insanlar olması da 28 Şubat'a paralellik gösteriyor. 8 Şubat'ın hatırda kalan önemli icraatlarından biri medya ve sermaye gruplarına yönelik baskı ve akreditasyondu. Mütedeyyin insanların şirketleri, organizasyonları 'yeşil sermaye' diye ambargoya uğramıştı. 17 Aralık sürecinde de benzer şeyler yaşanıyor.
"Paralel yapıya" destek verdikleri gerekçesiyle başta TUSKON, İpek Holding ve Bank Asya olmak üzere birçok iş kuruluşu gerek Maliye Bakanlığı gerekse de BDDK vasıtasıyla baskı altına alındı. Her iki dönemde de medya etkili bir araç olarak kullanıldı. 28 Şubat'ta ordunun attırdığı manşetleri şimdilerde bizzat hükümet ve danışmanlar attırıyor. 28 Şubat taşeronlarının o dönemde en çok kullandıkları söylemler "İrtica hortladı, devlet elden gidiyor" olurken; 17 Aralık soruşturmasını gölgelemek isteyen hükümete bağlı taşeronlarının kullandıkları söylemler ise "Paralel yapı devletin içine sızmış, devlet elden gidiyor" oldu.
28 Şubat sürecinde darbe yanlısı rektör ve STK'ların organize ettiği ve yandaş medya ile abartılan "Cumhuriyetine Sahip Çık", "Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü" gibi miting ve protesto gösterileri, 17 Aralık sürecinde de "Milli İradeye Sahip Çık", "Dik Dur Eğilme" başlıkları altında yapılan ve yine taşeronlarca planlanıp, cici yazar ve yandaş medya ile servis edilen bu organizasyonlar, 28 Şubat'takilerin adeta birer kopyası gibi.
http://www.bugun.com.tr/28-subattan-17-aralika-bir-sosyolojik-dejavu-vakasi-yazisi-993588




Saygı Öztürk
Mal varlıkları yargıya taşınıyor
Gün geç­mi­yor ki Baş­ba­kan ve oğ­lu ara­sın­da ya­pıl­dı­ğı öne sü­rü­len av­ro­lu-do­lar­lı, Türk li­ra­lı ko­nuş­ma­lar in­ter­ne­te düş­me­sin… İn­ter­ne­te ge­ti­ri­len san­sür bi­le bun­la­rı ön­le­me­ye yet­mi­yor. “Yar­gı ba­ğım­sız­lı­ğı­” di­ye in­san­lar çır­pı­nır­ken, Baş­ba­kan yar­gı ba­ğım­sız­lı­ğı­nı ta­ma­men or­ta­dan kal­dı­ran, her şe­yi Ada­let Ba­ka­nı­’na, do­la­yı­sıy­la ken­di­si­ne bağ­la­yan ka­nu­nu çı­kar­tı­yor, Cum­hur­baş­ka­nı da, bu­nun ba­zı mad­de­le­ri­nin Ana­ya­sa­’ya ay­kı­rı ol­du­ğu­nu bi­le bi­le onay­lı­yor. Ül­ke­de baş­ba­kan, ba­kan ço­cuk­la­rı­nın ne iş yap­tı­ğı­nı pek bi­len yok ama on­la­rın mil­yar­lar­la ifa­de edi­len ge­li­re sa­hip ol­duk­la­rı ba­ba­la­rıy­la yap­tık­la­rı te­le­fon ko­nuş­ma­la­rın­dan, ba­zı so­ruş­tur­ma bul­gu­la­rın­dan an­la­şı­lı­yor.
Nereden buldun diye so­ru­la­maz. Çün­kü, AK­P’­nin se­çi­mi ka­zan­ma­sın­dan son­ra ilk çı­kar­dı­ğı “Ne­re­den Bul­dun Ya­sa­sı­”nı kal­dır­mak ol­du. 9 Ocak 2003 ta­ri­hi­ne ka­dar, ka­mu gö­rev­li­si ol­ma­yan­la­rın mal var­lık­la­rın­da­ki aşı­rı ar­tış sap­ta­nır­sa, “Bu pa­ra­yı ne­re­den, han­gi yol­lar­la el­de et­tin?” di­ye so­ru­lu­yor­du. AKP “Ne­re­den Bul­dun Ya­sa­sı­”nı kal­dır­ma­mış ol­say­dı, Baş­ba­ka­n’­ın oğ­lun­a da, ba­kan­la­rın ço­cuk­la­rın­a da ge­rek­ti­ği za­man “Ne­re­den Bul­du­n” di­ye so­ru­la­bi­le­cek­ti.
http://sozcu.com.tr/2014/yazarlar/saygi-ozturk/mal-varliklari-yargiya-tasiniyor-463606/



ORHAN KEMAL CENGİZ
Hepimiz Oradaydık
AK Parti ve Erdoğan ise iktidar sarhoşluğunda bütün bilinen promil sınırlarını aştı. Başbakan'ın halife olduğufısıldandı kulaktan kulağa. Ulul emre itaat şarttı; o ne eylerse güzel eylerdi. Ağzından çıkan ferman oldu; köşeyazarları kovuldu, havuz medyası kuruldu, ayakkabı kutuları paralarla doldu.Geçen gün gözüme ilişti, İslamcı bir hanımefendi, Başbakan'ın evinden para çıkarmaya ilişkin telefon kayıtları için bir açıklama getirmiş. "Eğer bu kaset doğruysa zenginler, dağıtılmak üzere Başbakan'a zekâtlarını vermişlerdir" demiş. Yolsuzlukları görmemek üzere ant içmenin en güzel bir örneğini vermiş... Herkes bir diğerinin sarhoş halini gördü tiksinti duydu. Bir tek kendini görmedi. Bu ülkede darbeci vardır, yolsuzluk vardır, fişleme vardır, hile hurdayla telefon dinleme, milleti fişleme ve envai çeşit.. http://www.radikal.com.tr/yazarlar/orhan_kemal_cengiz/hepimiz_oradaydik-1178845

     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.