Notes

acıtıyor güzelliğin farkında mısın*

sanki bir binanın içindeyim her katında ayrı bir anı kategorisi var mesela şu en üst kat en büyük acıların bulunduğu kat mesela şu dördüncü kat varya o dizindeki yaralar falan, ne zaman bir benzeri olsa o katı gezmeye çıkıyorsun. ne zaman vazgeçeceksin kendini daha da dibe çekmekten? acıyor değil mi. çok. geçecek mi diyorsun ama biliyorsun, hayır. alışırsın ve değişirsin. sadece değiştiğini sanarsın. büyürsün, hayat seni büyütür. uyu mu demeliyim uyan mı, bilmiyorum.*

bir gün biri beni alır karşısına anlat bana şu gözlerinde geçmek bilmeyen öfke neden, ellerin neden titriyor derse benim kimseye anlatamadığım şeyleri dilim bir bir söyler diye korkuyorum. bak insan kolay büyümüyor. sokakta birkaç insan çocuk gibi hareket yapıyor dersen eğer hayat onu daha büyütememiştir. bak büyümek öyle okulda gördüğümüz gibi boyun uzaması falan değildir. biz küçükken büyümek için süt içerdik falan ama meğerse büyümek için hayatın ta kendisinden bir tokat yemek gerekiyormuş.

Topla kendini dedi. Senin elinde değildi. Abin, kardeşin, arkadaşların onların hayatlarını kurtaramazsın. Annene elbet üzülürsün ama annenin çocukluğuna çiçekler ekemezsin artık. Babanı elbet sürekli düşünürsün ama onun yükünü sırtlanamazsın. Sen sadece kendini kurtarabilirsin, diğerlerine yetecek gücün yok. Herkesin mutluluğu senin elindeymiş gibi hissetme. Herkese aynı anda koşamazdın, kimseye borçlu hissetme kendini. Hiç kimsenin yarasını sarmak zorunda hissetme. Çocuğum sen herkesi güldüremezdin. Her şeyi yoluna koyamazdın. Kendine dargın kalma. Senin suçun değildi. Her şeyi yoluna koyamazdın*

stratejik hatalar, yanılgılar, yalanlar, dolanlar, inançlar, ilaçlar, sigaralar, kananlar birde her şeyin ardında kalanlar.

Olmasından korktuğun, ağırlığı altında ezileceğini düşündüğün birçok şey oldu. halbuki hafifledin, silkelendin, kendine geldin. farkına var.